King of Gods - Bölüm 580: Kazmak

---

 

Bölüm 580: Kazmak

 

“Kalp kan özü mü?”

 

İki gencin gözleri parıldıyordu. Yakışıklı erkek efsaneyi önceden duyduğu için çok heyecanlıydı; “Anlatılanlara göre kalp kan özü kişinin yeni bir değişim geçirmesini sağlayabiliyor. Eğer içinde yıkanılırsa, kişinin varoluş halini ve temelini yükseltiyor.”

 

“Aynen öyle.”

 

Sade bir gömlek giyen elder başını salladı, “Bu kan Hükümdarlar için bile yararlı. Eğer ikiniz bu kalp kan özü içerisinde yıkanabilirseniz, bedeninizin ve varoluşunuzun bir yarım adım Çekirdek Köken Alemiyle eşit olacağını garanti edebilirim. Ayrıca Çekirdek Köken Alemine ulaşma olasılığınız da çok daha yüksek olur.”

 

Bunu duyan ikili son derece heyecanlıydı.

 

İkilinin yetişimi sırasıyla erken aşama ve son aşama Gerçek Lord Derecesiydi. Çekirdek Köken Alemini bırak, yarım adım Çekirdek Köken Alemine ulaşmaları bile kim bilir ne kadar sürecekti?

 

Sınırsız okyanus balinasının kalp kan özünün kişinin potansiyelini değiştirebileceği söylenilebilirdi.

 

Üstelik, bu, arkasında gizli karışıklıklar olan haplar veya diğer kaynaklar gibi herhangi bir kötü yanı olmayan uzun süreli bir kazanç sağlıyordu.

 

“Ayrıca, bu balinanın varoluş seviyesi normal değil. Muhtemelen yalnızca efsanevi sınırsız okyanus balina kralından daha düşük.”

 

Gömlekli elder mırıldandı.

 

Bu balinanın kalp kan özü diğer balinalardan daha üstündü.

 

“Eğer bu kanı sürekli kullanabilirsem, bedenimin ve varoluş seviyemin Boş Tanrı Alemine doğru ilerlemesini sağlayabilirim. Kendiliğinden Boş Tanrı Alemine ulaşmamı sağlamaz ama en azından daha güçlü bir temele sahip olurum…”

 

Elderin kalbi küt küt atıyordu.

 

Varoluş seviyesini yükseltme şansını elde eden herkes heyecanlanırdı. Boş Tanrı Alemi altında kalp kan özüne dayanabilecek fazla kişi yoktu.

 

“Üçüncü Elder, bu balinayi öldürebileceğinizden ne kadar eminsiniz?”

 

Güzel kadın sordu.

 

“Hehe… Rahatla. Bu sınırsız okyanus balinası şu an aşırı derece güçsüz. Savaş gücü şu an muhtemelen tam gücünün %20-30’larında. Üstüne üstlük, kalbi bir konak büyüklüğünde, ki bu da siz ikiniz için de yeterli olacaktır. Kalbi götürüp klanımızın gücünü yükseltebilirim.”

 

Elder kendinden emin bir şekilde gülümsüyordu. Bunu söyledikten sonra, balinaya doğru bir avuç saldırısı yapmıştı.

 

Düzinelerce mil içerisindeki çevre Büyük Çekirdek Köken Alemi aurasının gücünün etkisiyle değişmişti.

 

Güm~~~~

 

Balinanın kafasına koyu yeşil bir avuç-ışığı vurmuştu.

 

“Mistik Gökyüzü Kara Enerji Sembolü!”

 

Gökyüzünde bir avuç silüeti yoğunlaşıp büyümeye başlıyordu.

 

Daha da inanılmaz bir şekilde, Mistik Gökyüzü Kara Enerji Sembolü yavaşça sınırsız okyanus balinasının kafasına gömülüyordu.

 

Wu~~~

 

Yüzü acı dolu bir ifadeye bürünmüş sınırsız okyanus balinası kükreyip cebeleşiyordu.

 

Şu an, organlarının %80-90’nı lanetin gücü tarafından yok edilmişti, son nefesini veriyordu.

 

“Hahaha…. Düşündüğümden daha zayıf çıktı.”

 

Elder balinanın cebeleşmesinden çıkan dalgadan kaçınırken kahkaha atıyordu.

 

Zirve halindeyken, bu balina tek bir taklasıyla tsunamilar yaratıp normal Çekirdek Köken Alemlerini yaralamaya yetecek güce sahipti.

 

Balinanın vücudu içerisinde:

 

“Usta, dışarıda bir Büyük Çekirdek Köken Alemi Hükümdar Lordu var....”

 

İskelet Bölüm Lideri kaygılıydı. Herkes Büyük Çekirdek Köken Aleminin ne kadar güçlü olduğunu hissedebiliyordu.

 

Zhao Feng, Lord Hu Suo’yu püskürtmek için Hiçlik Uzay Göz Kesişini kullanarak, kendini de tehlikeye atmıştı.

 

Bu Büyük Çekirdek Köken Aleminin aurası Lord Hu Suo’dan bile daha güçlü gözüküyordu.

 

“Hehe, o Büyük Çekirdek Köken Alemi balinayı baskı altında tutsun, bu bizim kalp kan özünü almamız için mükemmel bir şans.”

 

Zhao Feng gülümsedi.

 

Kalp kan özü mü?

 

İskelet Bölüm Lideri şaşkınlığını gizleyemiyordu. Hem içeride hem de dışarıda tehlike olan bu durumda, Zhao Feng hâlâ kalp kan özünü mü düşünüyordu?

 

Başarılı olsalar bile, dışarıdaki Büyük Çekirdek Köken Alemi kolay kolay pes eder miydi?

 

Shua!

 

İskelet Bölüm Lideri, Hayalet Ceset Lanet Düzeneğini bırakıp, Zhao Feng’in hedefine nasıl ulaşacağını izlemeye başlamıştı.

 

“İlk olarak şu asit diyarından kurtulmamız lazım.” dedi Zhao Feng.

 

Balina zaten yaşam gücünün yarısından daha fazlasını kaybettiği için bu çok zor olmayacaktı.

 

“Don.”

 

Zhao Feng’in soy gücünü deveran etmesiyle, Buz İmparatorluk Mızrağı tüm bölgeyi dondurmuştu. Bunu yapmanın zorluğu öncekine göre çok daha kolaydı.

 

“Bir yol aç.”

 

Zhao Feng sonraki görevi iskelet Bölüm Liderine verdi.

 

Güm Güm Güm~~

 

İskelet Bölüm Lideri, ifadesiz bir şekilde Dokuz Ölümcül Yin Kemiğinin kullanmış ve silahı art ardına aside saplayarak bir tünel açmıştı.

 

Tüneli oluşturma süreci beklediğinden daha kolaydı. Bunun ana sebebi, balina yaşam gücünün çoğunu kaybettikten sonra, asidin de gücünün çoğunu kaybetmesiydi.

 

Üstelik, Zhao Feng soy gücünü kullanıp yapışkan asit sıvısını katıya dönüştürmüştü. Bu da iskelet Bölüm Liderinin daha kolay bir şekilde bir tünel oluşturabilmesini sağlamıştı.

 

İkili bunu yaparken, dışarıdaki Büyük Çekirdek Köken Aleminin dikkatini çekmemek için auralarını gizlemek için ellerinden geleni yapıyordu.

 

Neyse ki, balinanın vücudu devasaydı ve bir bariyer görevi görüyordu. Yani içerideki hareketlilik gizliydi.

 

“Gidelim.”

 

Zhao Feng, Loulan Zhishui’ye emretti.

 

“Anlaşıldı.”

 

Loulan Zhishui ve tayfa gemiyi tünele doğru yönlendirdi.

 

“İlk sola sonra sağa dön.”

 

Zhao Feng’in Tanrının Ruhani gözü çoktan balinanın vücudunu incelemişti.

 

Bir süre sonra, gemi kalbe gelmişti.

 

Peng! Peng! Peng! Peng!

 

Kalbin atış sesi yanında büyük bir baskı taşıyordu. Denizciler nefes alamıyordu.

 

Balina aşırı zayıf olmasa, Zhao Feng hayattayken bu kalbin yanına gelmeye cüret etmezdi.

 

Eğer balina zirve halinde olsaydı, kalpten gelen nabız sesi normal Hükümdarların bile patlamasına sebep olabilirdi.

 

Balinanın kalbi küçük bir saray büyüklüğündeydi ve mavi ile kırmızı renkleriyle parlıyordu.

 

“Bu kadar büyük kalbi nasıl ayıracağız?”

 

İskelet Bölüm Liderinin yüz ifadesi tuhaftı.

 

Zhao Feng, eski yöntemini kullanmaya karar vermeden bir süre boyunca sessiz kalmıştı.

 

Don!

 

Zhao Feng elini sallayıp, kalbin üstüne nilüfer şeklinde soğuk bir ışığı yaymıştı.

 

Ancak, balinanın kalbi inanılmaz bir büyüklükteydi. Hemen donmamıştı.

 

“Bu kadarı yeter.”

 

Zhao Feng başını salladı. Yarı donmuş olması yeterliydi. Hatta, eğer tamamen donmuş olsaydı o zaman balina ölürdü, ki bu da şu anki durumları için iyi olmazdı.

 

“Hmm?”

 

Dışarıdaki elder bir şeylerin yolunda olmadığını sezmişti.

 

Balinadan gelen direniş bir anda azalmıştı.

 

“Kaptan, ne yapmalıyız?”

 

Loulan Zhishui ve tayfa ne yapacaklarını bilmiyordu.

 

Şu an, balinanın kalbi yarı donmuş bir haldeydi, bedeninin sarsılışı da daha güçsüzdü.

 

Zhao Feng duygusuz bir şekilde tek bir kelime söyledi, “Kazın.”

 

Miyav miyav!

 

Zhao Feng bunu der demez, küçük hırsız kedi dışarıya bir kürek ile çıkmıştı.

 

Çatırt! Çatırt!

 

Küçük hırsız kedi küreği kalbe saplayıp kazmaya başlamıştı.

 

Neredeyse herkesin gözleri şaşkınlıktan yerinden çıkacaktı.

 

İskelet Bölüm Lideri de şoke olmuştu. Ama dikkatli bir şekilde düşününce, bu Zhao Feng ve küçük hırsız kedinin böyle bir şeyi ilk defa yapışı değildi.

 

“En. İşe koyulun millet.”

 

Zhao Feng buzlu bir nilüfer sembolüyle ışıldayan ellerini kalbin üstüne koymuştu.

 

Soyu güçlendikçe, Zhao Feng sadece Buz İmparatorluk Mızrağıyla sınırlı olmayan farklı gizli soy tekniklerini kavrıyordu. Soyu “atasının izini takip ettikçe”, bir takım bulanık bilgi parçacıkları elde edebiliyordu.

 

“Hadi bakalım.”

 

Herkes bir tür alet veya silah çıkarıp kalbi kazmaya başlamıştı. Sert kısımlar küçük hırsız kediye bırakılmıştı.

 

Shu~~~~

 

Küçük hırsız kedi gizemli hançerini bir oraya bir buraya sallayıp kalbin sert kısımlarını rahat bir şekilde kesiyordu.

 

Çay yapılacak vaktin yarısı daha geçtikten sonra, kalp balinadan çıkarılmıştı.

 

 Neyse ki Zhao Feng damarları buzla mühürlemişti. Öbür türlü her yere kan akıyor olurdu.

 

Al!

 

Zhao Feng elini kaldırıp devasa kalbi boyutlarası yüzüğüne yerleştirdi.

 

Bu yüzük ona Mor Aziz Kısmi Ruhu tarafından verilmişti ve yüksek kalitedeydi, yani kalbi içine alabilirdi.

 

“Neler oluyor?”

 

Dışarıdaki gömlekli elder bir şeylerin yolunda olmadığını fark etmişti.

 

Önlerindeki balina aşırı zayıf bir hale gelmiş, karşı koyma kabiliyetini kaybetmişti. Balinanın bedeninden kan akıntıları fışkırıyor, okyanusu kırmızıya boyuyordu.

 

Tam o anda:

 

Sou!

 

Buz parçacıkları ile dolu küçük, gri bir gemi balinanın ağzından dışarı fırlamıştı.

 

“Kim var orada!?”

 

Elder içgüdüsel olarak bağırdı, bölgeyi Büyük Çekirdek Köken Alemi aurasıyla dolurmuştu.

 

Gemideki herkesin yüreği yerinden oynamıştı.

 

“Bizi kurtardığınız için teşekkür ederiz, kıdemlimiz.”

 

Zhao Feng dışarı çıkıp, minnettar bir şekilde eldere doğru başını eğmişti.

 

Gemideki herkes soğuk ter dökmekten kendilerini alıkoyamıyordu. Zhao Feng bir Büyük Çekirdek Köken Aleminden blöf yaparak kurtulmaya çalışıyor gibi gözüküyordu.

 

“Balina tarafından yenilen tüccarlar mısınız?”

 

Elder biraz düşünüp, olanları anlamıştı. Sınırsız okyanus balinalarının bir gemiyi yuttuğunu ilk defa duymuyordu.

 

İki taraf konuşurken:

 

Sou~ Sou Sou~~~

 

Neredeyse yüz figür dolu büyük bir korsan gemisi hızla bulundukları yere yaklaşıyordu. Geminin başı üçgen şeklindeydi.

 

“Metal Üçgen Korsanları da mı burada!?”

 

Elder haykırmaktan kendini alıkoyamadı.

 

Gemiden üç Çekirdek Köken Alemi aurası yükseliyordu. En güçlü olanı Büyük Çekirdek Köken Alemine ulaşmıştı.

 

“Hahaha… Etraflarını sarın!”

 

Gemiden küstah, denizleri sarsan bir kahkaha yükseldi.