King of Gods - Bölüm 557: Ölüm Yadigarı

---

 

Bölüm 557: Ölüm Yadigarı

 

Dış dünyada, dağların üstündeki üç tarikatın uzmanları kargaşa içinde tartışıyor, bazı Hükümdarlar soğuk nefesler almaktan kendilerini alıkoyamıyordu.

 

Üç Boş Tanrı Alemi Kralın yüzlerini bile ciddi bir ifade bürümüştü.

 

Zhao Feng kalplerinin derinliklerine kazınmış bir kabus gibi olmuştu.

 

İç geçiren Aziz Ay Tanrıça Teyzenin gözleri Zhao Feng’i izliyordu.

 

“Geriye kalan üçlüyü kurtarmaya çalışalım.”

 

Aziz Ay Tanrıça Teyze sessizliği bozmuş, diğer iki Boş Tanrı Alemi Kral da birbirlerine bakıp çaresiz bir şekilde iç geçirmişti.

 

Elder Shui Yun öldüğünde yenilgileri kesinleşmişti. Elder Shui Yun son derece önemliydi; o ölmediği sürece, diğer grup üyeleri her zaman zirve hallerine yeniden gelebilme umudu taşıyacaktı. Grubun çekirdeğinin o olduğu söylenebilirdi.

 

Zhao Feng de bunu anlamıştı. Elder Shui Yun’u öldürmek Büyük Usta Yin Kong’un kısa bir süre içerisinde iyileşemeyeceği anlamına geliyordu. Bundan dolayı, Zhao Feng kararlı bir şekilde yeni Hiçlik Uzay Göz Kesişini Elder Shui Yun üzerinde kullanmıştı.

 

Mor Aziz Harabelerindeki Hayalet Ceset Lanet Düzeneğinin gücü aşındırmaya devam ediyordu. Ye Yanyu ve Zhuang Wan’er pes etmemişti; iskelet Bölüm Liderine saldırmak için birleşmişlerdi.

 

“Hâlâ onu öldürebilecek bir Boş Tanrı Korumam var.” dedi Zhuang Wan’er.

 

“Geri çekilin.”

 

Zhuang Wan’er hafif tereddütlüydü fakat Büyük Usta Yin Kong’un aceleci sesi yükselmişti, “Asıl tehdit Zhao Feng’den geliyor. Ben bile zarar görmeden geri dönebileceğimden emin değilim.”

 

Bunu duyan iki kızın kalbi sarsıldı. Büyük Usta Yin Kong’un bile savaş iradesini kaybettiğini tahmin etmemişlerdi. Sonrasında  Lu Tianyi ve Elder Shui Yun’un nasıl öldürüldüğünü hatırlayan ikilinin artık savaşmak için cesaretleri kalmamıştı.

 

“Koşun!”

 

Büyük Usta Yin Kong’un figürü gökyüzünde parlayarak, geride ardıl görüntüler bırakıyordu.

 

Shua! Shua!

 

İki nefes içerisinde, Büyük Usta Yin Kong iki kızı yanına alıp Hayalet Ceset Lanet Düzeneğinden kaçmıştı.

 

Ancak bunu yapmak için İskelet Bölüm Lideri ve Hayalet Ceset Lanet Düzeneğinin saldırılarını karşıladığı için belirli bir bedel ödemişti.

 

Büyük Usta Yin Kong’un kaçtığı yön gizemli kanyondu.

 

“Kaçmak mı istiyorsunuz?”

 

Zhao Feng, Hayalet Ceset Lanet Düzeneğini yerine koyup İskelet Bölüm Liderine On Bin Hayalet İncisine girmesini söyledi.

 

Pa!

 

Rüzgar ve Yıldırım Kanatları çırparken Zhao Feng, Büyük Usta Yin Kong’u takip ediyordu.

 

“Zhao Feng, çoktan Hiçlik Uzay Göz Kesişini kavramadın mı, neden şu üçlüyü direkt öldürmüyorsun?” diye sordu İskelet Bölüm Lideri kafası karışık bir şekilde.

 

Zhao Feng çoktan Küçük Çekirdek Köken Alemi uzmanları öldürecek güce sahipti, öyleyse neden onları öldürmeye devam etmedi?

 

“Boşluk Uzay Göz Kesişinin çekirdek kısmı Uzaysal Hareket, ki bu da çok enerji gerektiren bir teknik. Sadece bir kez daha kullanabilecek enerjim var.”

 

Zhao Feng açıkladı.

 

O an, Zhao Feng’in yalnızca bir kere daha Hiçlik Uzay Göz Kesişini kullanmaya yetecek gücü vardı. Üçlü arasındaki en büyük tehdit açıkça Büyük Usta Yin Kong’du, ki bu da saldırıyı iyi kullanmak zorunda olduğu anlamına geliyordu. Eğer hedefleri normal bir Hükümdar olsa, Zhao Feng’in saldırısı onu kolayca öldürebilirdi fakat Büyük Usta Yin Kong Uzay Kanunlarında uzmanlaşmıştı, bundan dolayı Zhao Feng ona tam anlamıyla kilitlenemiyordu.

 

Bundan dolayı Zhao Feng rahatça onlara saldırmaya cüret etmemiş, sadece onları takip etmişti.

 

“Şu Zhao Feng’in soy gücü tükenmeye yakın olmalı. Şu an benim seviyeme yakın olması lazım…”

 

Büyük Usta Yin Kong kaçarken tedbirli davranıyordu. Zhao Feng’in geriye yalnızca tek bir Hiçlik Uzay Göz Kesişi kaldığını analiz edip öğrenmek zor değildi, öbür türlü uzun zaman önce saldırmış olurdu.

 

Böylece, takip devam etti.

 

Büyük Usta Yin Kong’u kovalayan Zhao Feng’in kanatlarını çırparken küçük hırsız kedi omzunda oturuyordu.

 

İki taraf da son derece odaklanmıştı. Büyük Usta Yin Kong ve diğerleri Zhao Feng’in bir sonraki Hiçlik Uzay Göz Kesişini bekliyordu.

 

Büyük Usta Yin Kong ve ikili çok geçmeden gizemli kanyona varmıştı. Uzaysal düzenek buradaydı.

 

“Rahatlayın ve düzeneği kurun. Zhao Feng son Hiçlik Uzay Göz Kesişini sizin üzerinizde kullanmaz.”

 

Büyük Usta Yin Kong iki kadına emir verdi. Aynı anda, üç Boş Tanrı Alemi bunu yapmak için ödeyecekleri bedele aldırmayarak güçlerini deliğe doğru yollamaya başlamıştı.

 

“Uzaysal delik tamamlandı.”

 

Diğer taraftaki düzenek ustaları da kendi uzaysal düzeneklerini yapmıştı.

 

Gizemli kanyonun içinde, Büyük Usta Yin Kong uzaysal düzeneğe ait benzersiz aurayı sezmiş, sevincinden ağzı kulaklarına varmıştı.

 

Hmm?

 

Zhao Feng’in Tanrının Ruhani Gözü de açıkça bunu sezmişti. Uzaydaki bozukluğa bakarak, uzaysal deliğin ne zaman açılacağını tahmin edebiliyordu.

 

“Hmph, birdenbire ayrılabileceğini mi sanıyorsun?”

 

Zhao Feng soğukça kıs kıs güldü.

 

O yere iner inmez, İskelet Bölüm Lideri ortaya çıkmış ve Hayalet Ceset Lanet Düzeneğini kontrol ederek uzaysal düzeneğin etrafını sarmıştı.

 

Ye Yanyu ve Zhuang Wan’er İskelet Bölüm Lideri tarafından kovalanılıyordu, çok fazla dayanamayacaklardı.

 

“Boş Tanrı Koruması!”

 

Zhuang Wan’er elleriyle yeşim bir kemeri kırmış, arkasında büyük, şeytani bir kadın figürü belirmişti.

 

Bir anda bölgeyi ilahi bir güç muazzam bir baskıyla doldurmuştu.

 

Tabii ki, Zhuang Wan’er, Boş Tanrı Korumasını yalnızca çağırmış, gerçekten kullanmaya cüret etmemişti, sonuçta yalnızca bir defa kullanılabiliyordu.

 

Zhao Feng ve İskelet Bölüm Liderinin ikisinde de Hayalet Ceset Lanet Düzeneğinin yanı sıra Yeryüzü Sınıf silahları olduğu için, Boş Tanrı Korumasından gelen bir saldırı bile onları öldüremezdi.

 

Bu özellikle Zhao Feng için geçerliydi. Zhao Feng saldırmak için Hiçlik Uzay Göz Kesişini savunmak için Su Ruhu İlahi Değişimini kullanıyordu.

K.N: Bu adamın üstüne gitmeyeceksin. Üstüne gittikçe güçleniyor, kopyalıyor hergele :)

 

Zhao Feng’in Mor Aziz Harabeler içerisinde rakipsiz olduğu söylenilebilirdi.

 

Zhuang Wan’er, Zhao Feng’i rahatsız edip onun son saldırısını kendinin üstüne kullanmasını istememişti. Eğer Zhao Feng böyle bir şeyi yapsa, Zhuang Wan’er kesinlikle ölürdü.

 

Weng~~

 

Tam o an Zhao Feng tanıdık bir hissin uzaydan geçtiğini sezmişti.

 

“Geber! Hiçlik Uzay Göz Kesişi!”

 

Zhao Feng’in sol gözü mor ve azur ile ışıldamıştı. O an, Büyük Usta Yin Kong ve diğerlerinin yüreği yerinden oynamıştı.

 

“Aklından bile geçirme.”

 

Büyük Usta Yin Kong, Zhao Feng’in göz soyu gücünün üstüne kilitlendiğini hissetmişti.

 

Shu~~~~

 

Bir metre uzunluğundaki bir kılıç gümüş bir ardıl görüntüyü kesmişti.

 

“Iskaladı!”

 

Olanları izleyen herkes haykırmıştı.

 

Sonraki an:

 

Shua!

 

Büyük Usta Yin Kong, birkaç düzine metre ötede neşeli bir gülümsemeyle belirmiş fakat bir anda bir şeylerin yolunda olmadığını hissetmişti.

 

Az önceki keskin kılıç uzaydan geçmemişti. Bu gerçek Hiçlik Uzay Göz Kesişi değildi.

 

“Hiçlik Uzay Göz Kesişi!”

 

Bo~~

 

Büyük Usta Yin Kong’un vücudunun ortasında bir girdap belirmişti.

 

“Hassiktir!”

 

Büyük Usta Yin Kong, kandırıldığının farkına varmıştı. Az önceki “Hiçlik Uzay Göz Kesişi” sadece Büyük Usta Yin Kong’u kandırılmak için kullanılmış normal bir Azur Göz Delici Kesişti.

 

Kaç!

 

Büyük Usta Yin Kong’un kalbi yerinden çıkacak gibiydi, gidebileceği en yüksek hızda ilerliyor, arkasında yalnızca gümüş bir bulanıklık bırakıyordu.

 

Shuuuuu~~~~~~

 

Bir metre uzunluğundaki kılıç gümüş figürü kesmişti.

 

Whoosh!

 

Kan fışkırıyordu.

 

“Argh!”

 

Büyük Usta Yin Kong, eli göğsündeki bir deliği tutan bir şekilde yeniden ortaya çıkmıştı.

 

Tepkisi hızlı olmasına rağmen, Hiçlik Uzay Göz Kesişinden kaçınamamıştı.

 

“Seni…!”

 

Konuşmaya çalışan Büyük Usta Yin Kong’un vücudu titremeye başlamıştı. Yıkım aurası Büyük Usta Yin Kong’un iç organlarını yok ediyordu.

 

“Hmph, çoktan nerede tekrar ortaya çıkacağını hesaplamıştım. Ortaya çıktığın an, Azur Göz Delici Kesişimi vücudunun içine ışınladım.”

 

Zhao Feng soğukça kahkaha attı. Bu sefer başarılı olmasının sebebi Büyük Usta Yin Kong’un nerede yeniden ortaya çıkacağını bilmesinden dolayıydı.

 

Hiçlik Uzay Göz Kesişinin en dehşet verici özelliği saldırının düşmanın vücudunun içine ışınlanabiliyor olmasıydı.

 

“Senden… Nefret…”

 

Büyük Usta Yin Kong’un gözleri kıpkırmızı olmuştu ve pişmanlık ve nefretle doluydu.

 

Düşmanını küçümseyip Zhao Feng’i canlı yakalamaya çalışmamış olsa, böyle bir hale düşmüş olmazdı.

 

Şimdi aşam gücü tükeniyordu. Eğer yanında Elder Shui Yun olsa belki hayatını kurtarabilirdi fakat maalesef Zhao Feng onu öldürmüştü.

 

“Kaçın!”

 

 Ye Yanyu ve Zhuang Wan’er uzaysal deliğin içine hücum etmişti.

 

Weng~~

 

İkili kaybolurken uzaysal delik kapanmıştı.

 

“Yazık oldu.”

 

Zhao Feng’in göz soyu gücü tükenmişti, öbür türlü bu ikiliyi üç tarikatın ona karşı dikkatli olmasını sağlamak için rehin almaya çalışırdı.

 

“Büyük Usta Yin Kong.”

 

Zhao Feng’in bakışları ölen gümüş gözlü gence dönmüştü.

 

Şu an bile, düşmanını küçümsemeye cüret etmiyordu ve herhangi bir şey için hazırdı. Zhao Feng şu an aşırı zayıftı, yani eğer Büyük Usta Yin Kong’un herhangi bir gizli kozu varsa, Zhao Feng’in öldürülme ihtimali vardı.

 

Bundan dolayı, Zhao Feng, Hayalet Ceset Lanet Düzeneğinin içine saklanmıştı ve savaşı uzatmaya hazırdı.

 

Beklenildiği gibi, siyah bir yadigar Büyük Usta Yin Kong’un elinde belirmişti.

 

Yadigarın üstüne kazınmış tek bir kelime vardı ─ Ölüm.

 

“Bu… Bu…!!!!”

 

Soğuk bir öldürme arzusu dalgası ruhuna giren Zhao Feng kalbinin titrediğini hissediyordu.

 

O an, Tanrının Ruhani Gözü titremeye başlamıştı.

 

“Ne kadar kuvvetli bir Ölüm aurası…”

 

İskelet Bölüm Liderinin ruhu sarsılıyordu, içgüdüsel bir şekilde diz çökmek istiyordu.

 

“Hahaha… Zhao Feng, ölsem bile, sonun iyi olmayacak. Bu Ölüm Yadigarının sahibinin kim olduğunu biliyor musun?”

 

Büyük Usta Yin Kong kanını yadigarın içine akıttı.

 

Dikkat et!

 

Zhao Feng ve İskelet Bölüm Lideri son derece ihtiyatlıydı.

 

Tam ölmeden önce, Büyük Usta Yin Kong kahkaha atarak kükremişti, “Uzay Kanunlarında yetenekli olsam da, benim göz soyum tam anlamıyla Uzaysal Tanrının Göz Soyunun varisi değil. Lakin, bu Ölüm Yadigarının sahibi Sekiz Büyük Tanrı Gözünden geliyor…”

 

Sesi bir anda durdu.