King of Gods - 530

---

King of Gods- Bölüm 530: Zafer ve Mağlubiyet

 

Yeryüzü Sınıf silahın gölgesinin ortayı çıkışı akıntıyı tersine çevirmişti.

 

Çatırt!

 

Buz İmparatorluk Mızrağının görkemli arkı yolundaki her şeyi dondurup parçalıyordu.

 

“Yeryüzü Sınıf silah gölgesi mi?”

 

“Zhao Feng bir Yeryüzü Sınıf silah parçasına mı sahip?”

 

İki Hükümdarın ağzı açık kalmıştı.

 

Azur Çiçek Kıtasında tamamlanmış hiçbir Yeryüzü Sınıf silahı yoktu. Yeryüzü Sınıf silah parçalarına sahip olan küçük sayıda birkaç Hükümdar vardı ama bu bile nadirdi.

 

Buna rağmen o an, bir Yeryüzü Sınıf parçası başarılı bir şekilde bir dahinin elinde ortaya çıkmıştı.

 

İki Hükümdar tamamlanmış bir Yeryüzü Sınıf silahın ne kadar güçlü olduğunu hayal bile edemiyordu.

 

“Kırıl!”

 

Zhao Feng Buz İmparatorluk Mızrağını yoğunlaştırmak için soyunu deveran etmeye başladı.

 

Güçlü saldırısının Zhao Feng tarafından bir anda buza dönüştürüldüğünü gören Yu Tianhao’nun yüz ifadesi çarpıcı bir şekilde değişmişti.

 

Peng!

 

Soyu Yeryüzü Sınıf silahın gölgesi tarafından dondurulurken düzinelerce metre geriye itilmişti.

 

Zhao Feng, Yeryüzü Sınıf silahın gücü çok fazla olduğu için anında saldırısını takip etmemişti; eğer düzgün bir şekilde kontrol etmezse, kolaylıkla normal bir yarım adım Çekirdek Köken Alemini öldürebilirdi.

 

Zhao Feng nasıl Yeryüzü Sınıf silah gölgesini kullanarak iskelet Bölüm Liderini hayatı için yalvaracak kadar dövdüğünü hatırladı, Zhao Feng o zamanki halinden bile çok daha güçlüydü.

 

“Hmph, bir Yeryüzü Sınıf silah parçası mı?”

 

Yu Tianhao savaş arzusu yükselirken soğuk bir şekilde kahkaha attı ve elini ileri doğru uzattı.

 

Shua!

 

Elinde üç inç uzunluğunda bir kılıç kabzası biçimlenmişti, krallara layık bir aura yayıyordu.

 

Kılıç kabzası? Bir Yeryüzü Sınıf silah parçası mı?

 

Zhao Feng hafifçe duraksadı. Onun aldığı Buz İmparatorluk Mızrağı o kabzadan daha tamdı ama Zhao Feng mızrağın gücünün yalnızca bir kısmından yararlanabiliyordu.

 

“O kılıç kabzası tam halindeyken muhtemelen bir Boş Alem Tanrı uzmanına ait bir silahtı.”

 

Dehşet verici aura iki Hükümdarın kalplerini titretmişti.

 

Dünyada Eşsiz!

 

Yu Tianhao soğuk ve soluk figürle birleşmesiyle görkemli bir ışık Zhao Feng’e doğru karşı saldırıya geçti.

 

Aynı anda, Zhao Feng mavi mızrağıyla havaya doğru kılıcını sağladı.

 

Ding~~~~

 

İki Yeryüzü Sınıftan gelen arzu çarpışmış ve buz mavisi mızrağın figüründe küçük bir delik belirmişti. Ama sonraki an, korkunç bir soğukluk Yu Tianhano’nun kılıç kabzasını dondurmuştu.

 

Wu~~

 

İki aura çarpışarak yıkıcı şok dalgaları yaratıyordu.

 

Zhao Feng ve Yu Tianhao’nun ağızlarından kan damlıyordu.

 

Aradaki fark Zhao Feng’in yarasının yavaşça iyileşiyor olmasıydı ama bu yara bir Yeryüzü Sınıf silahtan geliyordu, ki bu da onun iyileşme hızını yavaşlatmıştı.

 

Yu Tianhao’nun durumu biraz daha kötüydü.

 

Eşsiz Cennet Savaş soyu modunda olmasına rağmen iyileşme hızı Zhao Feng’in yarısı kadardı.

 

“İyi değil. Eğer bu devam ederse aşırı tehlikeli olacak.”

 

İki hükümdarın yüz ifadesi değişmişti; bu ikinin sahip olduğu güç Hükümdarları tehdit edecek bir seviyeye ulaşmıştı.

 

“Durun~~~!”

 

Gökyüzünde şimşek gibi bir ses gürleyerek düzinelerce mil içerisindeki her şeyin büyük bir baskı hissetmesine sebep oldu.

 

Dao Hükümdarı Baiyun ve Patrik Hong bile bu sesi duyduklarında baskı altında hissetmişlerdi.

 

Shua!

 

Zhao Feng ve Yu Tianhao’nun arasına yakışıklı bir adam inmişti.

 

“Hükümdar Yu Xingchen!”

 

Yeni geleni tanıyan Patrik Hong haykırdı.

 

“Açıl!”

 

Yu Xingchen elini salladı ve müthiş bir saydam el zorla ik gücü birbirinden ayırdı.

 

Güm! Güm!

 

İki Lord Dahi yumuşak bir güç tarafından itilmişlerdi ama bu yumuşaklıkla bile, Zhao Feng neredeyse bir ağız dolusu kan kusmuştu.

 

Yakından bakınca, Yeryüzü Sınıf silahların figürlerinin yavaşça Yu Xingchen tarafından ayırıldığı gözükebiliyordu.

 

Birkaç nefes sonra.

 

Whoosh!

 

Gücü sonunda parçalamış Yu Xingchen, Yu Tianhao’ya dönmeden önce derin bir nefes aldı, “Ne cüretle Eşsiz Cennet Savaş soyunu böyle kullanırsın!? Kullandığındaki sonuçlarına katlanabileceğini mi düşünüyorsun?”

 

Yu Tianhao sessizliğe bürünmüştü ama savaş arzusu hızlıca kaybolmuş ve vücudu incelmişti.

 

Eşsiz Cennet Savaş soyunu kullanmaktan gelen yan etkilerin olduğu apaçık ortadaydı.

 

Bu soy gereksiz bir şekilde kullanıldığında, sonrası hayal edilemez oluyordu.

 

“Nasıl bir Gerçek Lord Derecesi bir Yeryüzü Sınıf eşyanın gücünü dikkatsizce kullanır? Eğer zamanında gelmeseydim ikiniz de hayatınızı kaybetmiş olabilirdiniz!”

Yu Xingchen, Zhao Feng’e dik dik bakıyordu. Zhao Feng karşılık vermemişti, o da epey korkmuştu.

 

Zaten bir parçayı zar zor kontrol edebiliyordu ama iki Yeryüzü Sınıf silah parçası çarpıştığında, Hükümdarlar bile geriye püskürtülürdü.

 

“Yu Xingchen, neyse ki zamanında geldin.”

 

Patrik Hong derin bir nefes aldı.

 

Dao Hükümdarı Baiyun ve o iki Yeryüzü Sınıf silah gölgesinin gücünü durdurabiliyor olsa da, iki Lord Dahinin güvende olduğundan emin bir şekilde bunu yapamazlardı. Lakin, Yu Xingchen’in bunu yapma kabiliyetine sahipti.

 

Ne Zhao Feng’i ne de Yu Tianhao’yu incitmeden iki gücü zorla birbirinden ayırmıştı.

 

Yu Tianhao iki Hükümdarı selamladıktan sonra yüz ifadesi sakinleşmişti, ama uzun bir zaman kalmamıştı.

 

“Tianhao, artık çok zaman kalmadı. Bu şans sadece yirmi senede bir geliyor.”

 

Oğlunu omzundan tutan Yu Xingchen’in yüz ifadesi sıkılaşmıştı.

 

“Tamam.”

 

Yu Tianhao başını sallamıştı, oldukça zayıf gözüküyordu.

 

Gitmeden önce, Zhao Feng’e derin bir şekilde bakmış ve düşük bir tonda mırıldanmıştı, “Azur Çiçek Kıtasından ayrılmadan önce senin gibi güçlü bir rakiple karşılaşmam beklenmedik bir şeydi.”

 

Zhao Feng şaşırmıştı. Yu Tianhao’nun kendine güvendiğini görmek zor değildi. O asla kazanamayacağını düşünmemişti.

 

“Sen de bu nesilden benim tek rakibimsin.”

 

Zhao Feng başını salladı.

 

Yu Tianhao’nun gücü de onun beklentilerini aşmıştı.

 

Yeryüzü Sınıf silahının gölgesini kullanmadan önce, Yu Tianhao’ya karşı ancak beraberliğine dövüşebiliyordu. Yeryüzü Sınıf silahı kullandığında bile kazanması zordu.

 

“Bir ara yine dövüşelim. Beş sene olabilir… On sene… Veya hatta daha uzun bir süre sonra.

 

Yu Tianhao’nun aurası çok zayıf bir haldeydi.

 

Beş sene… On sene… Veya hatta daha uzun bir süre sonra mı?

 

Zhao Feng şaşıp kalmıştı. Yu Tianhao, Azur Çiçek Kıtasından çok daha uzak bir yere gidiyor gibi gözüküyordu.

 

“Hadi bir anlaşma yapalım o zaman. On sene sonra, tekrardan dövüşelim.”

 

Yu Tianhao’nun yüzünü bitkinlik kaplamıştı, gözlerini açmak bile onun için zordu. Eşsiz Cennet Savaş soyunun aşırı kullanımı onu bitkin düşürmüştü.

 

“Tamam, on sene sonra.”

 

Zhao Feng başını salladı. Gerçek Lord Derecesine ulaştıktan sonra yetişim aşımının çok daha zayıf olduğunu biliyordu, bir darboğaz düzinelerce senesini alabilirdi.

 

On sene aşırı uzun değildi.

 

“Hadi gidelim.”

 

Yu Xingchen konuşmayı sonlandırıp Yu Tianhao’yu kaldırmış ve bulutlara doğru hızlıca yola çıkmıştı.

 

Kısa bir süre sonra, Yu Xingchen yüzlerce mil uçtuktan sonra.

 

“Baba, eğer bizi durdurmasaydın, son kazanan ben mi olacaktım?”

 

Yu Tianhao’nun kaşları hafifçe seğiriyordu.

 

“Teoride, Eşsiz Cennet Savaş soyunun sınırı yok. Eğer dövüş devam etseydi, senin kazanma şansın daha büyük olacaktı.”

 

Hükümdar Yu Xingchen karşıt görüşte değildi.

 

Eğer Zhao Feng burada olsaydı, ağzı açık kalmış olurdu. Ne tür bir korkunç soyun hiçbir sınırı yoktu?

 

Yu Tianhao bunu duyduğunda gülümsemişti, sanki babasının onayını aldığı için mutlu gibiydi.

 

“Ama!”

 

Yu Xingchen’in kelimeleri tersine dönmüştü, “Eşsiz Cennet Savaş soyunu aşırı kullanmak büyük bir ihtimalle öleceğin anlamına geliyorken Zhao Feng kaybetse bile yaşamaya devam edecekti.”

“Baba…”

 

Yu Tianhao’nun yüz ifadesi değişmişti.

 

“Bundan dolayı, son kazanan… Zhao Feng olacaktı.”

 

Yu Xingchen homurdanmıştı.

 

Bunu duyan Yu Tianhao suratını asmıştı ama babasının sonraki an dedikleri onu çok şaşırtacaktı, “Eğer tarihe bakarsan, sadece sonuna kadar yaşamış olanların gerçek kazananlar olduğunu göreceksin. Önceden kazanıp kaybetmeleri önemli değil.”

 

Yu Tianhao düşünmeye başladı.

 

Eşsiz Cennet Savaş soyu kullanıcının yaşam gücü tükenmediği sürece devamlı olarak gücünü yükseltebiliyordu.

 

Ancak, kullanıcı bunu kullanmak için bir bedel ödemek zorundaydı. Basitçe söylemek gerekirse, aldığın miktarı sonrasında ödemek zorundaydın ─ denge buydu.

 

Bilhassa, Yu Tianhao ve Zhao Feng arasındaki durumda:

 

Eğer Yu Tianhao kazansaydı, bunu yapması için gereken güç onun ölümüne sebep olacakken Zhao Feng’in iyileşme hızı çok büyük ve inanılmaz bir şekilde çabuktu. Onun Zhao Feng’i hızlı bir şekilde yenmesi zor olurdu.

 

Eğer Yu Tianhao kazanmak isteseydi, “ölüm” bedelini ödemeliydi.

 

“Tianhao, uyu. Geri kalan yol boyunca ben seni taşırım.”

 

Yu Xingchen’in yüzünde sıcak bir gülümseme belirmiş ve Yu Tianhao’yu sırtına alıp daha iyi uyumasını sağlamak için yavaşlamıştı.

 

Aslında, Yu Xingchen dövüşün çoğunu görmüştü.

 

Onun bakış açısına göre bir “beraberlik” en ideal durumdu, zira Yu Tianhao’nun yetişim yolculuğu çok pürüzsüzdü, bu da onun aşırı özgüvenli ve küstah yapmıştı.

 

Bir baba olarak, Yu Xingchen elinden gelenin en iyisini yapmıştı ama bu tecrübenin Zhao Feng’e de aynı şekilde yararı dokunduğunu bilmiyordu.

-----------------------

Evvet arkadaşlar şimdi en geç çarşamba en yakın yarına kadar bölüm yok bölüm yanı bir süpriz de yanında iyi günler saygılarımla sajapyu..