Gelin şöyle bi geçmişe gidelim. Çok geri deyil altı üstü 4.7 milyar yıl önceye. Macellan ve Kolomb geziyorlardı.

''Lan ben bi bakkala girip geliyom laa.''

''Bakkal ne la, yeniyomu ?''

''Bilmem bakkal ne hakkaten.''

''Galileo'ye sorak bence o bilir.''

''Galileo nerde ?''

''Lan Galileo daha doğmadı.'' diye bir ses geldi uzaklardan. O sesin sahibi Galileo'ydu.

''Tamam, lan napacaz o zaman.''

''Ben sağda bi su içecem.''

''Su yok ki burada. Aslında daha dünyada yok.'' 

O sırada Macellan ve Kolomb etrafa bakındılar. Etrafta hiçbir şey yoktu. Uzakta bazı ışıklar parlıyordu.  

Macellan telaşlı bir şekilde konuşmaya başladı. Elinde telefonu vardı.

''Yağmur başlicak galiba. Meteorolojide öyle yazıyo.'' Evet o zamanlar meteoroloji vardı.

Yukarı baktıklarında gördükleri şey kendilerine doğru gelen ışıklardı.

''Meteor yağmuru başlıyo laa, topuuuk.'' Kolomb arkasını döndüğü gibi hiçlikte koşmaya başladı.

''La beni bekle geliyom.'' Macellan'da Kolomb'un arkasından koşmaya başladı. O sırada Macellan'ın cebinden bir tutam maydanoz düştü.

Zamanla güneş ortaya çıktı ve ardından gezegenler oluştu.