519.Bölüm - Yönetmek İçin Eğitilmek

avatar
4789 19

Kara Büyücü - 519.Bölüm - Yönetmek İçin Eğitilmek


519.Bölüm – Yönetmek İçin Eğitilmek

 

Hayat ve Ölüm Sarayında, farklı kişilerin birleştiği avlular, görev sütunu ve genel takas alanı dışında önemli olan bir başka yer daha vardı. Serbest alan, herkesin başka yerlere zarar vermekten korkmadan tüm güçlerini kullanabilecekleri bir yerdi ve farklı bölümlere ayrılıyordu. Her avlu bir alanı kullanmakta serbestti.

 

Paul’ün olduğu avludaki diğerleri sıkıldıkları için onun eğitiminde ona yardım etmeye karar vermişlerdi. Paul onlardan aldığı enerji kapsülleri sayesinde direkt olarak Küçük Dünya Tanrısı seviyesine ulaşabilmişti ancak yine de eğitimi oldukça zorlu geçiyordu.

 

Bunun nedeni avludakilerin zaten Paul’ün kendi savaş gücünün yüksek olduğunu bilmeleriydi. Bu nedenle onun savaş gücüne değil, diğerlerininkine odaklanan eğitimler veriyorlardı. Druid Perilerin Taht Müsabakasında kullandığı oyuna benzer bir oyun oluşturmuştu ve her gün onunla oynaması gerekiyordu.

 

Bu oyunda çok daha fazla ırk ve varlık vardı. Her ırkın farklı özellikleri vardı ve Paul’ün bu özellikleri maksimum güçleriyle kullanabilmek için birçok şeyi ezberlemesi gerekmişti. Hatta birçok yeni yol da bulması gerekmişti çünkü Druid ona her şeyi anlatmıyordu.

 

Druid’le olan oyunundan sonra sıra Yönetici’ye geçiyordu. Daha çok canavarımsı ırkları ve sayıların gücünü kullanan Druid’in aksine Yönetici oyunda insani ırkları kullanıyor ve bazen daha savaş başlamadan Paul’ün medeniyetini çökertiyordu.

 

Druid canavarların saf güç ve sayılarla olan zafere yatkınlığını gösterirken Yönetici insanların keskin ve zehirli zihinlerini gösteriyordu. Yöneticiye karşı oynadığı üç oyunun ikisinde Paul’ün kaybetmesinin nedeni üst seviyeli bir görevlinin ihaneti oluyordu.

 

Tetikçi, Şeytan ve Melek ise bu oyunu kullanmak yerine daha basit bir şekilde Paul’ün karar verme yetisini artırmak için ufak bir oyun oluşturmuşlardı. Üçü aynı anda Paul’e daha önceden karar verilmiş soruları soruyorlardı ve Paul’ün onlara cevap vermek için birkaç saniyeden az bir süresi vardı. Eğer zamanında cevap veremezse veya yanlış bir karar verirse bunu yalnızca oyunun sonunda kaybettiğinde öğreniyordu ve nerede kaybettiğini bile söylemediklerinden bu da zor sayılırdı.

 

“Eğer o kocagö- her neyse, uyanmaya karar verse her şey çok daha kolay olabilirdi.” Üçlünün oyununu oynayan Paul’ü izleyen Yönetici bir köşede yatan Tembel’e bir bakış atarken mırıldanmıştı. Kendisi buradaki en eski kişiydi ancak Tembel aralarındaki en güçlüsüydü. Bundan emindi.

 

Ve yalnızca saf güç olarak değildi bu. Aynı zamanda zihinsel olarak da aynıydı. Tembel’in hikayesinin tam versiyonu kimse tarafından bilinmese de en büyük parçayı Yönetici biliyordu ve onun yaşadığı korkutucu olayları öğrenmişti. Eğer bu kadar Tembel olmasaydı yaşadığı dünya, hatta evren cehennemden daha kötü bir yere dönüşebilirdi.

 

“Kaybettin.” Tetikçi soğuk bir sesle Paul’ün mağlubiyetini açıklamış ve yere uzanmıştı. Paul de derince nefes almış ve Gizem Zırhını çekerken rahat cübbesinin içine geri dönmüştü. Başının ağrıdığını hissedebiliyordu ancak hâlâ oyunda yaptığı hatayı bulmaya çalışıyordu.

 

“83.Karar, göndermeye karar verdiğin elçi 172.Karardaki savaşın başlamasına neden oldu ve 173.Kararda onu öldürme seçeneğin varken beklemeye karar verdin. Bu nedenle öldün.” Uykulu bir ses avludakiler tarafından duyulduğunda herkesin gözleri Tembel’e kaymıştı. O anda Tembel hâlâ yerdeydi ancak yatmak yerine oturuyordu ve elleriyle gözlerini ovuşturuyordu.

 

“Eğer böyle devam edersen 1 ayda ne kadar çalışırsan çalış bir şey başaramazsın.” Tembel olduğu yerden kalkıp yere yatan Paul’ün yanına gitmiş ve yanına oturmuştu. Sonrasında, gözleri birden Paul’ünkilere bakmıştı. Paul yüzünü göremiyordu ama bunu hissedebiliyordu.

 

“Sürekli konuşan veya bir yerleri patlatan birileri olduğunda sevmiyorum ama boş bir yerde yatmak da rahat gelmiyor. O yüzden sana biraz yardım edeceğim ki biraz daha sessiz olasınız.” Tembel bunu söylediğinde birden mor renkli bir ışık gözlerini parlatmış ve Paul’ün gözlerinin beyazında mor çizgiler belirmişti.

 

“Bunun işe yaraması gerek. Bir ayımız var, daha doğrusu, 27 günümüz. 27 ırk demek, insandan başladım yani…” Boşluktan kağıt ve kalem çıkaran Tembel alt alta 27 satır yazmış ve sonrasında gözlerinden çıkan mor ışıklarla bu satırlara bakmıştı. Satırlar mürekkep hâlinden mor ışık hâline geçip Paul’ün gözlerinin beyazına çok daha fazla mor çizgi katıp neredeyse beyazı tamamen yok ederken Tembel de önceki yerine geri dönmüştü.

 

“Bu kadarı yetse gerek. Tamam, verdiği süre bitene kadar uyanması gerek. O uyanmazsa beni uyandırırsınız.” Tembel Paul’e bir bakış attıktan sonra kalem ve kağıdı yeniden yok etmiş ve yatıp birkaç saniye içinde uykuya dalmıştı. Avludaki diğerleri onun ne yaptığını bile bilmiyorlardı.

 

 

Paul, Tembel gücünü kullandıktan sonra kendisini bambaşka bir yerde bulmuştu. Ortaya çıktığı yerde bir ‘izleyiciydi’ ve etrafa herhangi bir şekilde etki edemiyordu. Aynı zamanda, yalnızca tek bir kişinin görüş açısından görebiliyordu.

 

Bu kişi bir hükümdardı. Paul’ün aksine yönettiği milyonlarca kişilik ordulara sahip olan ve kendi güç seviyesindeki birçok kişi olmasına rağmen neredeyse bir kıtayı kaplayan bir İmparatorluğa hükmeden birisiydi. Gücün ve zekânın bir yerde birleştiği bir adamdı.

 

Paul onun hayatını onun bakış açısından izlemiş, onun yaptığı ilerlemeleri ve değişimleri görmüştü. Yaptığı hataların birkaçını yalnızca adamın kendisi de fark ettiğinde görebilmişti ve en sonunda, birkaç yüzyıllık bir yönetim sürecinden sonra adamın ölümünü görmüştü.

 

Adamın kıta boyutundaki İmparatorluğu tamamen çökertilmiş ve onlarca krallığa ayrılmıştı. Kendisi de düşman saflarının en güçlü generalinin saldırısında can vermişti. Onun yaşam sürecinde doğup ölen birçok kişiye göre o güzel ve uzun bir hayat yaşamıştı ancak İmparator ölürken gözlerinde yaşlar vardı. Pişman olduğu çok, çok şey vardı.

 

“Acınası bir görüntü.” Paul arkasından bir ses geldiğinde birden görüş açısının kendisine döndüğünü fark etmiş ve bir süredir izlediği İmparatorun onun yanında, kendi cesedine baktığını görmüştü. “Bu anıyı görmek hiç de güzel değil ama senin ihtiyacın var sanırım. Kendi dünyasındaki derebeylerinden sonra o tembel y*vşak ilk kez birini gönderdi ve benden sonra başkalarının olduğunu da hissedebiliyorum.”

 

İmparator konuşurken Paul’ü iyice süzmüş ve Tembel’in neden onu eğitmeye çalıştığını anlamaya çalışmıştı. Ancak en sonunda bundan vazgeçmiş ve başını iki yana sallamıştı. “Eğer seni bu kadar dikkatli eğitmek istiyorsa öğrencisi olman imkânsız. Son öğrencisi kendine çok güvendiği için bir volkanın dibini boylamıştı ve o zamandan beri hiçbir öğrencisini o kadar eğitmiyor. O hâlde dostu olmalısın.”

 

İmparator birden hareket etmiş ve iki elini Paul’ün başının iki yanına yerleştirmişti. Yüzünde soğuk bir sırıtış belirmişti. “O halde seni 27 farklı hayatta binlerce seçenekle yalnız başına bırakmak onun arkadaşlığını gösterme yolu olmalı. Her neyse, hayat süren boyunca benden iyi bir iş çıkarsan yeter. Unutma, olacakların sebebi onun seni buraya göndermesi. Benim herhangi bir suçum yok.”

 

İmparator konuşmayı bitirdiği anda Paul’ün görüşü birden bulanıklaşmıştı. Paul gözlerini kırparak İmparatorun yüzüne odaklanmaya çalışmıştı ancak onları kapatıp yeniden açtığı anda manzarası değişmişti.

 

Yine İmparatorun bakış açısından bakıyordu. Ancak farklı olan bir şey vardı. Başını çevirmeye çalışınca yapabiliyordu ve İmparatorun kolları ile bacaklarını da istediği gibi kontrol edebileceğini hissediyordu. Yakınında duran danışmak endişeli bir bakışla konuşmuştu. “Efendim, iyi misiniz?”

 

“Ah, iyiyim. İyiyim.” Vücudun kontrolünün ellerinde olduğunu fark eden Paul derince bir nefes almış ve başını sallamıştı. İmparatorun sözlerini o anda yeni anlamıştı. Yaşam süreci, İmparatorun kontrolleri o anda ona bağlıydı ve İmparatorluğun gelişimi de onun kararlarına göre değişecekti. Ve İmparatorun sözlerine göre, bunlardan 26 tane daha vardı.

 

“Bu… eğlenceli olabilir.” Paul’ün kendi kendine mırıldanması danışmanı biraz şaşırtsa da en sonunda Paul düşünmeyi bırakıp bu eğitimden birkaç şey öğrenmeye karar vermişti. Eğer diğer kişiler de bu İmparator kadar akıllı kişilerse ve hepsinden daha iyi bir sonuç ile bitirmesi gerekiyorsa bir şeyler öğrenmeden bu ‘testi’ geçmesi imkânsızdı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44355 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr