475.Bölüm - Dizaynların Sırrı (2)

avatar
4807 19

Kara Büyücü - 475.Bölüm - Dizaynların Sırrı (2)


475.Bölüm – Dizaynların Sırrı (2)

 

“Bu şeylerin normal olmadıklarının farkındayım. Öğrenmek istediğim şey ne işe yaradıkları ve neden bu özel materyallerle yapıldıkları. Elbette, hikayelerini biliyorsan bu daha iyi olabilir.”

 

İlgisi çekilen Paul kendisine oturacak bir sandalye oluşturduktan sonra dinlemeye başlamıştı. Yaşlı Şeytan ise ona bir süre baktıktan sonra derince iç çekmişti.

 

“Eisengarm’ın Kızları.”

 

Yaşlı şeytan dizaynlara bakarken hafifçe mırıldanmış ve Paul’ün meraklı yüzüne dönüp açıklamaya devam etmişti.

 

“Demircilerin Mutlak Tanrısı, Eisengarm’ın hikayesini biliyor olmalısın.”

 

Bu adı duyan Paul anında başını sallamıştı. Eisengarm adı üç hafızasında da belirgindi. Ne kadar büyük bir kişi olduğu kolayca anlaşılıyordu.

 

“Eisengarm, sevgisiyle dövdüğü kılıç Bonitatem isteği karşısında katliama zorlanınca bir başka Tanrıyı öfkesiyle hala canlıyken kılıç Peccatum olması için dövmüştü. Bundan sonra bir Yaradan’ın gücüyle ortadan kaybolmuş ve arkasında bu iki kılıcı bıraktığı söylenmişti.”

 

“Ama aslında bıraktığı tek şey bu değildi. Eisengarm bu gerçeklikte bıraktığı bir ‘fikir’ vardı. Bu fikir ise ‘Eisengarm’ın Kızları’ olarak biliniyordu.”

 

“Bu fikrin asıl düşüncesi beş parçalık bir ekipman seti oluşturmaktı. Bu setin tek bir parçası bir kalp taşıyacak, kalan dört parça ise iki silah ruhunu taşıyacaktı. Bu iki silah ruhu tek ekipmandaki o kalbi paylaşacak ve ekipmanlar oluştukları anda doğacaklardı.”

 

“Eisengarm’ın bu fikir için dizaynlar oluşturduğu söylense de bu dizaynlar bulunamadığı için bu fikrin yalnızca bir efsane olduğu söylenmişti. Ama şimdi…”

 

Yaşlı Şeytan elindeki kağıtlara dönerken derin bir nefes almış ve onları birden Paul’e doğru göndermişti. Kağıtları saran ruh gücü oldukça güçlü ancak nazikti. Kağıtlara zarar vermekten korkuyor olmalıydı.

 

“Bu ekipmanları yapmam imkânsız. Sana yalnızca üzerindeki yazıları çevirebilir ve materyalleri bulabileceğin yerler için notlar bırakabilirim. Bunun dışında… yapabileceğim bir şey yok.”

 

Bu bilgiler Paul için bile şaşırtıcı olmuştu. Dizaynları dikkatli bir şekilde kavrarken boyutuna yerleştirmiş ve o sırada bir liste yazmaya başlayan Yaşlı Şeytan’a bakarken gözleri dalmıştı.

 

Bu dizaynları aldığı zaman herhangi bir Yükselen’in kolayca öldürebileceği kadar zayıftı. Onların üzerindeki sembolleri ve işaretleri tanıyabilse de böyle bir etkiye sahip olacaklarını hiç düşünmemişti.

 

Düşünebilen bir ruha sahip normal bir silah bile aşırı güçlü olurdu. Eğer bu ruh sonradan eklenmek yerine kılıçta kendiliğinden oluştuysa o zaman o silah kutsal bir silah sayılabilirdi. Eisengarm’ın çocuğu Bonitatem böyle bir kılıçtı ve zamanında cennetlerin yönetiminde bile yardımı dokunmuştu.

 

Paul’ün buraya gelmekteki asıl amacı bu ekipmanlar yaptırmaktı ama artık bunu yaptıramayacağını biliyordu. Bu silahlar rastgele birisinin yapabileceği eşyalar değillerdi ve Yaşlı Şeytan bile asıl malzemelere sahip değildi.

 

“Burada. Dizaynları çizmem imkânsız olsa da materyalleri ve dövme yolunu çevirebiliyorum.”

 

Birkaç dakikada yazdığı beş kağıdı Paul’e uzatırken bir yandan da derince nefes almıştı.

 

“Menekşe Kılıç Lordu’nun senin gibi bir öğrenciye sahip olması onun uzun hayatındaki tüm şansını kullanmış olmalı… Umarım bir gün bu ekipmanları oluşturmayı başarırsın. Bunu görmeyi çok isterim.”

 

Yaşlı Şeytan konuşurken Paul dizaynların üzerindeki yazılara bakıyor ve kaşlarını çatıyordu. Yaşlı Şeytan’ın sözleri onu mutlu ediyor sayılırdı ama o anda aklının epey takılı olduğu bir şey vardı.

 

“Yaşlı Şeytan… Bu miktarların doğru olduğundan emin misin?”

 

“Şaşırtıcı, değil mi?”

 

Yaşlı Şeytan Paul’ün neye takıldığını fark ettiğinde kendi başını kaşımıştı.

 

“Doğru okuduğuma eminim ve iki kılıçların uzunluk olarak yaklaşık 50’şer metrelik olacaklarını fark ettim. Bileklik, Kolye ve Küpe de aşırı büyük olarak yapılıyorlar. Bunun nedeni büyük ihtimalle detaylandırmayı ve ruh kontrolünü kolaylaştırmak için. Merak etme, bir silah kendinden doğan bir ruha sahip olduğunda genelde boyutunu değiştirebilir. Yani bu ekipmanları tamamladığında onları kullanabileceksin.”

 

Bu Paul’ü rahatlatmıştı. Eğer bu miktardaki materyalleri toplayıp ekipmanları yaptıktan sonra bir de onları kullanamazsa bu oldukça yazık olurdu.

 

O sırada, materyal listesinde ilgisini çeken bir satırı fark etmişti. Bu satırdaki materyalin miktarı değişiyor olsa da her kağıtta yazıyordu.

 

“Araf Siyah Metali demek… Ruhun doğuşunu kolaylaştırıyor sanırım. Yeri ise… Karmaşa Alanı.”

 

Bu ismi gören Paul’ün kaşları hafifçe kırışmıştı. Karmaşa Alanı Araf’ın en tehlikeli, en ıssız yeriydi. O bölgede herhangi bir uzmanın hayatta kalması zordu ve Spadia’nın oraya gidip 1000 şeytani varlık ruhuyla geri dönmesi zaten oldukça çarpıcı bir seviyeydi.

 

“Karmaşa Alanına girmeni tavsiye ederim.”

 

O sırada Yaşlı Şeytan birden konuşmuş ve Paul’ü şaşırtmıştı.

 

“Ama neden? Aşırı tehlikeli değil mi?”

 

“Öyle. Ama tehlike ne kadar büyükse kazancın da o kadar büyük olduğunu biliyor olmalısın. Karmaşa Alanı tüm evrende yasak bir bölgedir ve bunun nedeni içeriye girenlerin büyük çoğunluğunun hayatta ayrılamamasıdır. Çıkanlara ne olur biliyor musun?”

 

Yaşlı Şeytan sözünün sonuna doğru gülümserken Paul başını iki yana sallamıştı. Yaşlı Şeytan ise tek elini havaya kaldırmış ve işaret parmağıyla yukarıyı göstermişti.

 

“Karmaşa Alanından çıkabilen her figür evrendeki büyük uzmanlar olurlar. Şeytan Kral Cain ve Menekşe Kılıç Lordu Spadia o bölgeye girmişlerdi. Aslında, tarihte damgasını bırakıp oraya girmeyen kişiler ya Tanrılar Konseyine bağlı kişiler ya da güçlenmek için kendi yollarında ilerleyenler. Varlığın Hükümdarı Shane veya Son Kan Kanatlı Allatra gibi. Onlar gururlu oldukları için başkalarının güçlendikleri yolu tercih etmek istememişlerdi.”

 

“Yüzüme vurmana gerek yok.”

 

Paul birden sertçe konuştuğunda Yaşlı Şeytan şaşırırken Paul içten içe kendisine sövüyordu. Eğer Shane olduğu hayattayken Karmaşa Alanına girseydi ve birkaç anıyla kurtulabilseydi o zaman şimdi tehlike hakkında bir bilgisi olabilirdi. Allatra kendisi olmadığı için suçlayamazdı ancak yine de bir anısı olmadığı için kötü hissediyor sayılırdı.

 

“Araf’ın asıl kıtasından bu kadar Araf Siyah Metalini çıkarmam imkânsız değil mi?”

 

Paul’ün acı bir gülümsemeyle sorduğu bu soruya cevap olarak Yaşlı Şeytan başını iki yana sallamıştı. Karmaşa Alanı dışındaki her bölgedeki Araf Siyah Metali büyük aileler tarafından sömürülmüş ve güçlü silahlar hâline getirilmişti. Hâlâ ufak miktarda Araf Siyah Metali bulunabilse de Paul’ün ihtiyacı kadarını bulmak imkânsızdı.

 

“Ayrıca, Karmaşa Alanında birçok farklı ırktan uzman öldüğü için o yer bir hazine sandığı olarak da görülebilir. Kim bilir, belki de iyi bir şeyler bulabilirsin.”

 

Yaşlı Şeytan’ın bu sözlerinden sonra Paul en sonunda derince iç çekmişti. O yere gitmek zorundaydı ve bunu zaten fark etmişti. Hazineler yalnızca bir ekti. İlk başta çift kılıç eğitimine geçmesinin tek nedeni bir gün bu dizaynlardaki kılıçları oluşturup yapmaktı. Şimdi yolunu yarıda kesmeyecekti.

 

“Karmaşa Alanına nereden girdiğim önemli değil, değil mi?”

 

“Pek fark etmiyor. Her yer kabuslarla dolu yani nereye girersen gir kolay ilerleyemiyorsun.”

 

“…Pek yardımcı olmuyorsun.”

 

Paul’ün ruhsuz sesine karşılık Yaşlı Şeytan omuzlarını silkmişti. Yalnızca doğruları söylüyordu. Karmaşa Alanı kadar tehlikeli bir yerde kimse kolayca ilerleyemezdi.

 

“Peki gelişim? Herhangi bir gelişim sınırlaması var mı?”

 

Bu Paul’ün merak ettiği şeylerden birisiydi. Anlık olarak daha fazla yükselmesi imkânsız olsa da yine de gücünü artırmak istiyordu. Bunun için de ya Saf Güçte ya da çağırma gibi başka yollarda ilerlemesi gerekiyordu. Eğer Karmaşa Alanı bir şekilde gücünü artırmasını engelliyorsa buraya daha sonradan gelip Araf Siyah Metali de toplayabilirdi.

 

“Hayır, aslına bakarsan sınırların olmadığını da söyleyebilirim. Karmaşa Alanında birçok Şeytani Varlık var ve bazıları zihinlerin kavrayabileceği seviyeleri aşmışlar. O bölgedeyken Cennet Felaketi veya Habis Kıyamet ortaya çıkmaz. Tabii, ortaya çıkan enerji onlarca Şeytani Varlığı çekecektir. Her neyse…”

 

“Kısacası, Karmaşa Alanı konu fiziksel güç ve savaş reflekslerine gelince oldukça iyi bir gelişim yeridir.”

 

Fiziksel güç… Paul’ün bir süredir o kadar odaklanmadığı bir şeydi. Yıldız Vücut Yeniden Doğuşu tekniğini ele geçirdiğinden beri Fiziksel Gücünü daha fazla artırmaya çalışmıyordu. Yıldız Enerjisini kullandığı ve daha fazla fiziği ele geçirmeye başladığı sürece bu zaten kolayca artardı.

 

Ama şimdi, fiziksel gücünü bir başka seviyeye çıkarma zamanı gelmiş gibi görünüyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr