116.Bölüm - Acılı Yenilenme, Kan Rüyası

avatar
8646 39

Kara Büyücü - 116.Bölüm - Acılı Yenilenme, Kan Rüyası


Victor attığı her adımda tok bir adım sesi çıkarıyor, birden savaş alanına atılan gri maskeli suikastçiyi umursamadan Tuann'a doğru yürüyordu. Paul çoktan o tarafa bakmayı kesmişti ve formasyonu kullanarak Ferrua Ailesinin kalan askerlerini öldürüyordu. Bıçak Tanrısı ise Kanlıbıçak'ın dedesi ile dövüşüyordu.

Victor Tuann'ın yanına vardığında, yavaşça eğildi ve bir çekicini bıraktıktan sonra onun boynunu kavradı. Tuann'ı havaya doğru kaldırırken onun ilaç yüzünden kızarmış vücuduna ve göğsünden çıkan kırmızı-mor renkli kırık şekline baktı ve soğuk bir biçimde gülümserken konuştu.

"Bu şey, senin iyileşme hızını artırıyor mu?"

Tuann cevap vermeden gözlerini Victor'a dikti. Bu adamı tanımıyordu, ancak onun gözlerindeki öfkeden adamın ona çok sinirli olduğunu anlamıştı.

Cevap vermeden gözlerini yeniden yukarıya çevirdi. Artık yaşamak veya ölmek onun için bir önem taşımıyor gibiydi. Ancak, onun hareketleri Victor'un kaşlarının çatılmasına neden oldu. Hızla onu yere fırlatırken bağırdı.

"Sana bir soru sordum! Bana cevap ver!"

Hızla yere çarpılan Tuann birkaç kez öksürdü. Bu sırada Tuann onun bacaklarının arasına hızla basınca acılı bir çığlık attı.

"Argghh!"

Yerden kıvranan Tuann'a bakan Victor'un yüzündeki soğuk gülümseme büyüdü. Sırtındaki çantayı yere bırakırken az önce yere bıraktığı çekicini geri aldı. Daha sonra ise gülümsemesini bozmadan konuştu.

"Madem cevap vermiyorsun, deneme-yanılma yoluyla yapacağız."

Sağ elindeki devasa çekici havaya kaldırdığında, Tuann'ın gözleri korkuyla büyüdü. Ölmek onun için bir sorun değildi, ancak acı çekerek ölmek yine de korktuğu bir şeydi!

Devasa çekiç hızla göğsüne indiğinde, onlarca kemiğinin kırıldığını hissetti. Birkaç ağzı dolusu kan kusarken geri çekilmeye çalıştı ancak Victor hâlâ onun bacak arasına bastığından geri çekilemiyordu.

Victor yavaşça eğilerek az önce çekiçle vurduğu yere dokundu. Yavaşça kıkırdadıktan sonra Tuann'ın gözlerinin içine baktı ve konuştu.

"Evet, bu şey iyileşmene yardım ediyor. Bu iyi, ancak biraz yavaş. Sanırım dıştan takviye yapmam gerekecek."

Bir adım geri çekildiğinde Tuann'ın geri çekilmeye çalıştığını gördü ancak fazla umursamadı. Çantasının içinden yeşil bir sıvıyla dolu birkaç şişe çıkardıktan sonra yeniden Tuann'ın yanına vardı.

Tuann korku dolu gözlerle ona bakarken yeşil sıvıyla dolu şişelerden birini açtı ve Tuann'ın üzerine boşalttı. Tuann'ın derisindeki yaralar yavaşça birleşmeye başlarken Tuann acı dolu bir çığlık attı.

Victor hafifçe eğilip onun gözlerine bakarken konuştu.

"Bu şey Acılı Yenilenme olarak bilinen bir karaborsa ilacı. İyileştirme yetenekleri muazzam olsa da kullanan kişiye verdiği acı yüzünden alan fazla kişi yok. Elbette, böyle durumlar için çok iyi bir şey bence. Şimdi, senin iç organlarına da zarar vermiştim değil mi?"

Tuann geri çekilmeye çalışırken Victor onu uzun saçlarından yakaladı ve yeşil sıvıyla dolu şişeyi açarak onu Tuann'ın ağzına boşalttı.

İlacı tükürmeye çalışan Tuann Victor ağzını kapattığı için yutmak zorunda kaldı Ve sonrasında, çığlıklarla birlikte yerde kıvranmaya başladı. O anda, tüm midesi yanıyordu. Hatta tüm vücudunun içi yanıyor gibi hissediyordu. Daha önce Bıçak Tanrısı'nın ellerinde ölseydi, kesinlikle daha iyi bir ölümü olacaktı.

Ama anlamadığı bir şey vardı. Ne zaman bu adamı kızdırmıştı? Bu adamın öfkesi çok büyüktü ve dolaylı bir şey olamazdı. Direkt olarak adama bir şey yapmış olmalıydı yoksa bu kadar öfkenin açıklanması imkansızdı.

Görüşü yavaşça iyileştiğinde, başını kaldırdı ve ona işkence eden adamın ona yaklaşmasını izledi. Bu adamın yüzü, aslında ona tanıdık geliyordu.

Gözleri şaşkınlıkla büyürken bağırdı.

"S-sen! Büyükusta Demirci Victor! Sen neden buradasın!? Sen... Sen... Sen Karanlık Sürgün Alanı'na gönderildin!"

Victor'un yüzünde soğuk bir gülümseme oluşurken onlardan fazla uzak olmayan bir yerde formasyonu kontrol ederek Ferrua Ailesini kontrol eden Paul'ü gösterdi.

"O zaman sen arkanda güçlü birisi olduğu için bana öyle zarar verebildin. Şimdi de ben aynı şekilde arkama güçlü birini alıyorum. Seninkiyle pek aynı sayılmaz gerçi. Yani, bugün öldükten sonra Binkılıç Akademisi'nin arkandaki şeyleri araştıracağını düşünmüyorum. Ancak ben bir yerde ölseydim kardeşim kesinlikle benim ölümümün nedenini arardı."

Bu sırada sağ elindeki çekicini bırakarak Tuann'ın boynunu kavramış ve onu havaya kaldırmıştı.

"Ve aynı şeyi ben de onun için yapardım. Bana bu şansı veren kardeşim için her şeyi yaparım!"

Tuann kırmızı-yeşil gözlerini Paul'e çevirdi ve boğazı kavrandığı için boğuk bir sesle bağırdı.

"S-Sen Sürgün Alanından birini çıkarmaya cüret ettin! M-Majesteleri seni ceza-"

Paul kan kırmızısı gözlerini ona çevirdiğinde birden sessiz kalmıştı. Paul'ün gözlerinde, çok belli olan üç duyguyu görmüştü çünkü: Sakinlik, Kendine güven ve Alay...

Paul kesinlikle 'Majesteleri'nin sözde cezasından korkmuyordu. Öncelikle, bunun başında olduğunun öğrenilmesi bile zordu. İkinci olarak, arkasında Yaşlı Klaus vardı ve Kral kesinlikle Yaşlı Klaus'tan korkuyordu. Paul bu iki neden yüzünden ülke tarafından cezalandırılma gibi bir şeyi düşünmemişti bile.

Gözlerini yeniden savaş alanına çevirdi ve formasyonu kullanarak Ferrua Ailesinin askerlerini öldürmeye devam etti. Bu sırada, Victor Tuann'ı br kez daha yere çarptı.

Bir kez daha acıyı hisseden Tuann göğsüne bir çekiç darbesi daha yiyince iki kez daha kan kustu. Daha sonra ise, bir kez daha o yakıcı hissi vücudunun dışında ve içinde hissetmeye başladı.

Bir kez... İki kez... Bu saldırılar üst üste 10 kez daha devam etti. Victor her seferinde çekicini daha hızlı indiriyordu ancak Tuann'ı öldürmemeye dikkat ediyordu. Arada bacaklarındaki kemikleri de kırıyordu.

Üzerine bir kez daha Acılı Yenilenme'yi döktükten ve bir kez daha içirdikten sonra yavaşça ayağa kalktı ve çantasının yanına ilerledi. Oradayken gür sesiyle konuştu.

"Acılı Yenilenme İksirlerim bitti. Yani bu son tur olacak. Bunun en 'iyi'si olduğundan emin olmalıyım değil mi!?"

Bu sırada, çantasından siyah-kırmızı bir sıvıyla dolu bir iksir çıkardı. Yavaşça Paul'e dönerken konuştu.

"Bunu bana verdiğin ızdırap haplarıyla yaptırdım. Bazı ek malzemeler sayesinde, olabilecek en iyi işkence ilaçlarından biri oldu. Adı, Kan Rüyası. Materyal olarak başka bir ilacı kullandığından satışa sunulamaz ancak..."

Bu sırada Victor yavaşça Tuann'a yaklaşmaya başlamıştı.

"Zaten satışa sunulmasına gerek yok. Bugün işini iyi yapması yeter."

Paul soğuk bir gülümsemeyle Tuann'a baktıktan sonra gözlerini önüne geri çevirdi. Victor ise çoktan Tuann'ın önüne gelmişti.

Onu saçlarından yakalayıp yanına yaklaştırırken kulağına fısıldadı.

"Merak etme, Ferrua Ailesinden bir kişinin bile hayatta kalmayacağından emin olabilirsin."

Tuann öfkeden ve korkudan titrerken birden Victor kırmızı-siyah sıvıyı Tuann'ın ağzına boşalttı. Tüm sıvıyı içen Tuann bir anlığına tepki vermedi. Daha sonra ise tüm savaş alanının duyabileceği bir çığlık attı.

"Aaarrgghhh!"

Yerde kıvranırken çığlık atmaya devam eden Tuann'ın ağzından durmadan kan akıyordu. Kulaklarından ve burnundan da çoktan kan gelmeye başlamıştı.

Bir süre boyunca yerde kıvrandıktan sonra, hareket etmeyi kesti. Vücudundaki kırmızı deri kendini eski haline getirirken kırmızı-mor renkli kırık şekli göğsüne geri döndü. Vücudu eski haline geri döndüğünde, gözlerindeki hayat ışığı sönmüştü.

Victor rahatlamı bir şekilde omuzlarını düşürdü. Yüzündeki gülümseme yavaşça daha sıcak bir hâle bürünürken gökyüzüne baktı. Gözlerindeki yaşları umursamadan kendi kendine mırıldandı.

"Aviel, Cley, intikamınızı aldım..."

Yavaşça diz çökerken yüzündeki gülümsemeyle gözlerindeki yaşların tezatlığını umursamıyordu bile.

--------------------

[YN]: Yine daha fazla kan olmalıydı diyen olursa artık burda kendi kendime işkence yöntemleri araştırıcam. Kendi üstümde deneyip koyucam artık. Anca bu kadar oluyo okuyun işte.

(Okuyup beğenmeyene Grim atlasın.)






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43989 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr