75.Bölüm - Demircilik Yarışması

avatar
9705 31

Kara Büyücü - 75.Bölüm - Demircilik Yarışması


"Yine ne yaptın kendine?"

Teanor yavaş adımlarla yürüyen Paul'e bakarken sordu. Paul oldukça yorgun görünüyordu ancak yüzüne bir sırıtış yerleştirip konuştu.

"Ruhsal gücümü biraz eğittim. O yüzden yorgunum."

Dün gece, ustası onu ruh sarayına çekmiş ve ruhsal gücünü yeniden geliştirmeye başlamıştı. Şu anda, başlangıç seviyeden düşük seviyeye çıkmıştı bile.

"Bugün demircilik yarışmasına gireceksin. Kendini bu kadar yorman aptallık değil mi?"

Jenne biraz endişeliydi. Demircilik yarışmasını kaybederse Paul'ün özgüveninin kırılacağını düşünüyordu.

Paul sadece hafifçe gülümsemekle yetindi. Neden olduğunu bilmiyordu ama ustası onun büyükusta seviyesine hızlıca varmasını istiyordu. Hem de her gelişim yolunda. Bu yüzden eğitimini aksatamazdı.

Bir süre daha yürüdükten sonra üçlü kolezyumun kapısına vardı. Paul yeniden yarışmacı bölümüne geçerken diğer ikisi Grim'i de alarak izleyici bölümüne yöneldiler.

Paul girişte bekleye korumaya künyesini uzattı.

"Size iyi şanslar diliyorum Kara Büyücü."

Koruma künyeyi geri verdi ve yana çekildi. Paul yavaşça içeriye girdi. Hala esniyordu.

İçerisi dünden daha doluydu. Bu sefer içerideki kişiler kalıplı insanlardan oluşuyordu. Paul pek kalıplı sayılmazdı ancak zayıf da değildi. Ancak, içeride duran Altıngöz epey göze batıyordu.

Altıngöz Paul'e doğru gülümsemekle yetindi ve bir daha o kısma bakmadı. O sırada orta yaşlı bir yarışma görevlisi kolezyumun merkezine ilerledi ve bağırarak konuşmaya başladı.

"Herkes yerine geçsin!"

Bir süre kalabalığa bakındıktan sonra konuşmaya başladı.

"Her biriniz test edileceksiniz ve sonunda en yüksek puanı tutturan kişi birinci olacak! 10 büyükusta demirci her seferinde 10 kişiyi test edecek!"

"1 numara, Svynn Alaar..."

Görevli yavaşça ilk 10 yarışmacıyı çağırdı. Daha sonra bir başka onluyu... Paul o sırada ruhunu biraz dinlendirmeye çalışıyordu ki birden adını duydu.

"43 numara, Kara Büyücü!"

Gözlerini açtı ve 3.masadaki büyükusta demircinin karşısına oturdu. Büyükusta demirci nedense ona iğrenmişcesine bakıyordu.

"Başla!"

Yaşlı demirci bir süre düşündü. Daha sonra yavaşça sordu.

"Bana Beyaz Altın'ın özelliklerini anlat."

Paul bir süre düşündü. Daha sonra konuştu.

"Beyaz Altın fazla sağlam olmayan ancak hoş ve parlak bir görünüşe sahip olan bir materyal. Sarımsı beyaz bir renkte ve kolay zarar gördüğü için daha çok takılarda kullanılıyor."

Yaşlı Demirci hafifçe şaşırmış göründü. Daha sonra yeniden sordu.

"Peki Kızılçelik?"

"Aleve dayanıklılığı yüzünden dövülmesi zor olsa da zırh yapımında kullanılan bir materyal. Alev büyücülerine karşı epey işe yarıyor. Kırmızımsı gümüş bir renge sahip."

Demirci biraz daha şaşırdı ve başını salladı. Daha sonra sormaya devam etti.

"Karaçelik?"

"Sağlamlığıyla bilinen..."

"Yeşimgümüş?

"Hançer ve bıçaklarda..."

"Mana Gümüşü?"

"..."

Bu şekilde devam etti. Bir süre geçtikten sonra adamın gözlerindeki tiksinti tamamen yok olmuş ve yerini heyecana bırakmıştı. Gerçek bir dahinin doğuşuna şahit oluyor olabilirdi!

Ayağa kalktı ve elini kaldırırken konuştu.

"43 numara, Kara Büyücü. Tam puan!"

Etrafta bekleyen henüz katılmamış katılımcılar farklı ifadeler sergiledi. Birinci olma şansları böylece gitmişti.

O sırada bir başka görevli daha ayağa kalktı.

"47 numara, Altıngöz. Tam puan!"

Altıngöz oturduğu yerden kalktı ve Paul'e baktı. Hafifçe gülümsedi. Paul'de gülümseyerek karşılık verdi. O sırada yarışma görevlisi Paul'ün bileğinden yakaladı.

"Tam puan alan birden fazla yarışmacı olduğu sürece son bir yarışma daha yapılır. Beklemelisin."

Paul yavaşça başını salladı ve adam bileğini bıraktı. Daha sonra Paul yavaş adımlarla köşeye ilerledi. Bu sırada Altıngöz'de ona yaklaşırken yavaşça gülümsedi.

"Kıdemlinin yeteneği cidden müthiş. Ancak, bugün kaybetmeyi planlamıyorum."

Paul sadece gülümsemekle yetindi. Son yarışmada ne üzerinden yarışılacağını merak ediyordu.

Bir süre geçtikten sonra kolezyumdaki kalabalık dağıldı. Paul ve Altıngöz dışında en yüksek puan 370 puandı ve direkt olarak üçüncü olarak seçilmişti.

Üç yarışma görevlisi onlara doğru yaklaştı. Bunlardan biri merkezde duran ve anonsları yapan görevliydi. Diğer ikisi ise Paul ve Altıngöz'e soru soranlardı. Ortada olan yavaşça konuştu.

"Lütfen gelin. Son yarışmada bir eşyayı tanımlayacaksınız. Eşyanın sahibi eşyanın ne olduğunu herkese göstermemizi istemedi."

Konuşurken izleyici kısımlarında oturan kişilere baktı. Orada oturan kişilerin sayıları fazla olmasa da eşyanın gösterilmemesi gerekiyordu.

Paul yaslandığı duvardan çekildi ve üç görevliyi takiben kolezyumun merkezine kurulmuş yeşil renkli, çadır benzeri şeyin içine girdi. Altıngöz de girdikten sonra ortadaki görevli konuştu.

"Şimdi eşyayı çıkaracağız. İlk tanımlamayı hanginizin yaptığı önemli değil. En önemli bilgiyi veren kazanacak."

Ortada duran masanın arkasına geçti. O sırada Paul ve Altıngöz masanın kenarlarına geçmişti.

Paul'ü test eden yaşlı demirci cübbesinin içinden bir şey çıkardı ve masaya koydu. Paul anında onu incelemeye başladı. Siyah renkli, uzun kare prizma şeklindeki eşyayı gördüğünde yüzü şaşkın bir hal almıştı. Altıngöz ise anında konuşmaya başlamıştı.

"Oldukça sert ve dayanıklı. Ayrıca içinde epey bir karanlık mana bulunuyor. Birinin bu şeyi işlemesi için hayatından en az 1000 yıl vermesi gerekir! Başka, bu şeyin ne olduğunu hiç bilmiyorum..."

Paul'ü test eden adam yavaşça başını salladı.

"Haklısın, bu şeyi işlemek için en az 1000 yıl gerekir."

"Hayır."

Paul yavaşça konuştu. O sırada görevliler şaşırmıştı. Paul konuşmaya devam etti.

"Bu şeyin içindeki karanlık mana rastgele içine işlenmemiş. Daha komplike bir yapıda... Karanlık mana nesnenin içinde tam olarak yayılmıyor. Aksine, belirli bir şekli var. Normal bir metali bu şekilde işlemek için en az 3000 yıl gerekir."

Paul'ü test eden adam hafifçe gülümserken başını salladı. Paul'ün dediğinin doğru olduğunu aslında biliyordu ancak az önce Altıngöz'ü uyarsaydı Paul'ün cevap hakkını almış olurdu. Bu yüzden karışmamıştı.

Daha sonra Paul'ün sözlerini anımsadı ve konuştu.

"Normal bir metali işlemek için dedin... bu metalin ne olduğunu biliyor musun? Özelliklerini veya nerede bulunduğunu?"

Paul hafifçe gülümsedi.

"Yanlış anlamadıysam bu eşya bulunmuş olmalı. Maden olarak bulunup işlenmemiş. Değil mi Kıdemli?"

Yaşlı demirci yavaşça başını sallarken diğer iki görevli ve Altıngöz onların konuşmalarını dinlemeye başlamıştı. Paul gerçekten bu eşyanın yapıldığı metali biliyor muydu?

"Bu metali şu anda dünyada bulamazsınız. Yüzbinlerce yıl önce rezervleri tükendi, zaten nadir bir metaldi ve birçok kez bunun gibi eşyalar yapmak için kullanıldı. Bu metal mühürleme gücü ve karanlık manaya bağışıklılığı ile bilinen bir metaldi. Binmühür Siyahmetali!"

"Binmühür Siyahmetali?"

Üç görevli de, Altıngöz de bu ismi daha önce duymamıştı. Paul devam etti.

"Binmühür Siyahmetali'nin mühürleme gücü olağanüstüdür. O gördüğünüz ufak eşya bile oldukça fazla karanlık veya normal mana taşıyabilir. Ayrıca, mühürleme gücü yüksek olduğundan karanlık manayı mühürleseniz bile yaşam süreniz fazla kısalmayacaktır!"

Üç görevli bunu duyunca nefesleri kesildi. Paul ise konuşmaya devam etti.

"Ancak bu eşya çoktan mühürleme için kullanılmış ve yeniden işlenmesi de imkansız. Yazık."

Üç görevli de aynı şekilde düşünüyordu. Her türlü manayı olağanüstü miktarlarda mühürleyebilen bir materyal, formasyon ve silahların yapımında oldukça işe yarayabilirdi. Ancak çoktan işlenmişti ve bir kez içine mana mühürlendiği için tekrar işlenemiyordu.

Paul ise o sırada soğuk terler döküyordu. Anlık bir hatayla bilgili olduğunu göstermişti.

Elbette, Binmühür Siyahmetali diye bir şey falan yoktu. 'Rezervlerin tükenmesi' hikayesi ise kendisinin uydurduğu bir şeydi. Bu metalin rezervleri dünyada hiç var olmamıştı. Asıl adının 'Araf Siyahmetali' olmasının bir nedeni vardı!

Ancak görevlilerin inandığını görünce derin bir nefes aldı. Yırtmıştı.

Paul'ü test eden görevli önce eşyayı eline aldı. Daha sonra onu Paul'e fırlattı. Paul şaşırmış bir şekilde ona bakarken Yaşlı Demirci konuştu.

"Bu şeyin asıl sahibi benim. Anlattıklarına göre, sen onun hakkında daha bilgilisin ve benim işime yaramaz. Sende kalsın."

Paul hafifçe tereddüt etti ama sonra siyah çubuğu boyutuna attı. Daha sonra masanın arkasında duran görevli çadırdan dışarıya çıktı ve bağırdı.

"Yarışma bitmiştir! Kara Büyücü, tam puanla kazandı!"






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44257 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr