9-Ters-Tanrı ve Kahramanlar - Bir Kukla Olmak

avatar
597 5

İsekai Hero School - 9-Ters-Tanrı ve Kahramanlar - Bir Kukla Olmak


“SIRADAKİ DÖVÜŞÜMÜZ SİYAH BÖLÜMDEN NOAH VE KARŞISINDA GRİ BÖLÜMDEN THURD.”

 

Noah, isminin okunduğunu duyunca arenaya çıktı. Dün Sang ile yaptıkları konuşmadan beri hiçbir şey yapmamıştı. O yüzden bu savaşı, dört gözle bekliyordu.

 

Arenaya çıktığı gibi ilk yaptığı şey düşmanını incelemekti.

 

İsim: Thurd Luluck Yaş: 30

Irk: Leprikon Tip: Gri Unvanlar: Şans Tanrısının Varisi

Yetenekler:

1-Şanslı Atış: Attığınız “Yazı-Tura” sonucu gücünüz 2 katına artar yâda düşer.(YAZI=KÖTÜ ŞANS TURA=İYİ ŞANS)

2-Şanslı Göz: Düşmanın şansını görebilirsiniz.

3-Şans Kontrolü: Yaşam enerjinizden feda edip, şansı değiştirebilirsiniz.

Güç: 200

Çeviklik: 500

Savunma:2 00

Zekâ: 260

Potansiyel: 800

Şans: 1000

 

(Hm, gücü ve savunması gereksiz derece düşük. Ayrıca leprikon ırkı da ne oluyor? Fakat “Şans Kontrolü” ve “Şanslı Atış” yetenekleri sorun olabilir. Ve neden çevikliği 500.Nesin sen böyle? Her neyse, sanırım en başta hücum yaparsam, hızlı bir avantaj kazanabilirim. Tamamdır, yaparsın sen Noah. OH). Son kısımda hızlıca nefes vermişti.

 

Her ne kadar Noah karşı tarafı incelese de, karşı tarafta onu inceliyordu.

 

“Genç adam, güçlü birisin. Şans’ın da gayet yüksek. Ancak kaybedeceksin. Hiç bir canlı bir Leprikonun hızına yetişemez.”

 

Noah, iç çekerek.

 

“Of, sence de bu kadar kibir fazla değil mi? Bir moruğa göre fazla konuşuyorsun.”. Noah’ın sözleri Leprikonu kızdırmıştı.

 

“Göreceğiz, kim moruk ve kim kaybeden.”

 

İkili kendi aralarında atışırken sunucunun sesi duyuldu.

 

“TAMAMDIR, İKİ KAHRAMANDA HAZIR GİBİ GÖZÜKÜYOR… BAŞLAYIN!”

 

Sunucunun komutu üzerine, iki kahramanda duruş aldı. Noah, hızlıca hançerini çıkardı ve beklemeden düşmanına saldırdı.

 

“Genç adam, dediğim gibi hızıma yetişemezsin.”. Leprikon ortadan kaybolurken konuştu. Noah, statları görse bile Leprikonun hızı onu yine de şaşırttı.

 

Leprikon ortadan kaybolduğu, gibi Noah’ın arkasında belirdi ve ona bir sopayla vurdu. Darbenin etkisiyle, Noah birkaç adım geri sendeledi.

 

“Demek silahın, bir sopa ha!”

 

Noah ne yapacağını bilmiyordu. Leprikon, inanılmaz hızıyla Noah’a her taraftan saldırıyordu. Vücudunun her tarafı ağrımaya başlamıştı.

 

(Bir süre daha saldırılarını alabilirim. Güç statı, hızıyla orantılı değil. Ancak ne yapsam, ne yapsam? BULDUM!)

 

Noah sırıtarak kollarını kaldırdı. Leprikon ne olacağını anlamamıştı ki, yerden çıkan üç tane kalın sarmaşık, onu kendisine getirdi. Sarmaşıklar, zaman kaybetmeden sürekli hareket halindeki, Leprikon’a saldırdılar.

 

Her bir sarmaşık usta bir biçimde, Leprikonun sadece bacaklarına saldırıyordu. Leprikon her ne kadar saldırılardan kaçınsada, zaman geçtikçe yorulmaya başlamıştı. Geçen sürede ise Noah boş durmamış, kendini iyileştirmişti.

 

“Moruk, ne oldu? Yorulmaya başlamışsın gibi gözüküyor. İstediğin kadar hızlı ol, sende yorulmaya başlayacaksın.”. Leprikon, duyduğu sözlerin doğru olduğunu biliyordu.

 

“Genç adam, bir şeyi unutuyorsun. Benim tek özelliğim hızım değil. Ben ayrıca bir kahramanım.”

 

Leprikon sözlerini bitirir bitirmez. Hemen cebinden bir madeni para çıkardı.

 

“YAZI YA DA TURA! HANGİSİ GELİRSE ŞANSA!”

 

Leprikon bağırması bitince, parayı havaya attı. Noah da durmuştu ve havada dönen parayı izliyordu.

 

Y/N:Biliyorum kızacaklar var. EY salak, adam boşta saldırsana diye. Az gerilim olsun değil mi?

 

Paranın havada dönüşü dışında her şey boştu.

 

TURA-YAZI-TURA-YAZI-TURA-YAZI…

 

Noah, en son yazıyı görmüştü. Gözlerinin görmediği yere kadar düşünce. Noah, Leprikonun yüzüne baktı. Leprikon kafasını kaldırdı ve Noah’a bakarak konuştu.

 

“Sıçtık.”

 

“PUAHHAHAHAH SENİ APTAL MORUK!”.Ardından hızlıca Leprikona atıldı ve işini bitirdi. Bıçağın, etti kestiği sırada Noah’ın yüzünde zafer ile karışık pis bir gülümseme vardı.

 

<Düşman mutlak yenilgiye uğratıldı. İstediğiniz bir yeteneği seçin.>

 

Noah fazla düşünmeden cevapladı.

 

(Şanslı Atış)

 

<Yetenek Alındı>

 

Noah memnun bir ifadeyle açılan diğer pencereye baktı.

 

<Öldürülmüş düşmanın yaşam enerjisi emildi. Çeviklik 200 arttı. Vücuttaki hasar giderildi.>

 

Vücudundaki yaralın iyileştiğini görünce, ifadesi daha da sağlamlaştı. Ardından fazla beklemeden

arenadan indi.

 

Arenanın aşağısında, Sang onu bekliyordu.

 

“Hey, Noah güzel zaferdi. Bir ara kaybedeceğini bile düşündüm.”

 

Noah, duyduklarından sonra sahte bir hayal kırıklığıyla, Sang’a baktı.

 

“Bana güvenmiyor musun? Üzüldüm…”

 

Sang, gülerek konuştu.

 

 

“Hahaha, saçmalama sadece baskı oluşturmuştu. Her neyse, son haberleri duydun değil mi? Turnuva sonlanmış. Sen ve ben dahil sona kalan 20 kişi kazandı sayılmış.”

 

(Bireysel dövüşler değil miydi? Neden toplu zafer yapıldı?)

 

Noah sorgular gibi bir ses tonuyla

 

“Neden 20 kişi?”

 

“Bilmiyorum. Sadece bunu duydum.”

 

Noah kafasını salladı. Sang’ın bir şey bilmediğini kabul etti.

 

“Hey, boş ver bu konuları. Turnuva bittiyse güzel bir yemek yiyelim, acıktım.”

 

Sang midesini tutarak Noah’a baktı.

 

“Ah, peki…”

 

 

 

 

“Öncelikle, kahramanlar bizim bölümümüzden zafer kazanan kişileri kutlarım. Sizler, dersten sonra kütüphaneye gidip bir teknik seçeceksiniz.

 

Her neyse, ana maddemize dönelim. Hepinizin bildiği gibi bizler kahramanlarız. Peki, görevimiz ne? Düzeni sağlamak fakat hepinize bir sorum var. Bizler düzeni nasıl sağlıyoruz?

 

Anlatmama izin verin. Öncelikle birinci senesini doldurmuş kahramanlar, görevlendirildikleri tanrının sahip olduğu evrenlerden birine giderler.

 

Orada, düzeni bozan, tanrılara karşı çıkan gruplarla ilgilenmeye sizler gideceksiniz. Fakat bu gruplar hangileri? Onlara biz ters-kahramanlar ve ters-tanrılar diyoruz.

 

İlk önce bilmeniz gereken şey. İlk tanrıların ortaya çıkma sebebi, iki tane baş tanrı. Şu an ne oldukları bilinmeyen bu tanrılar, tüm tanrıların babası sayılır. Fakat iki tanrı bilinmeyen sebeplerle birbirlerine düşmanlar.

 

Kahramanlar öncelikle şunu anlamalısınız. Bir savaşta doğru ya da yanlış yoktur. Her iki tarafın haklı gerekçeleri vardır. Her iki tarafta haklıdır. Peki, böyle bir durumda gereksiz zayiat vermek saçmalık değil midir? Bu yüzden tanrılar, kendi kahramanları sayesinde savaşırlar.

 

Bizim düşmanlarımız, aynı bizlerdir. Onlarda da iyi kişiler vardır, kötü kişiler vardır, bencil kişiler vardır, eli açık kişiler vardır.

 

Bunu asla unutmayın bir kahraman olmak asla kolay değildir. Bazen masum kişileri katletmeniz gerekebilir. Küçük çocukları, kadınları, yaşlıları. Bu yüzden unutmayın. Bir kahraman güçlü olmalıdır. Gerek ruhen, gerek fizikken.

 

Bu ders bu seneki son dersimiz. İlk sene genel olarak kolaydır. Asıl zorluk gelecek sene başlayacak. Bu yüzden sonraki seneye kadar, güçlenebileceğiniz kadar güçlenin. DAĞILABİLİRSİNİZ.”

 

Eğitmenin komutuna rağmen Noah, hala oturuyordu.

 

(Y-YANİ BİZLER SADECE KUKLAYIZ HA. BAŞ TANRILARIN KUKLASI. VE TEK AMACIMIZ GEREKSİZ SAVAŞLAR BU MU? AMAÇ BU MU? BİR KAHRAMAN OLMAK BU MU? EVRENLERDEKİ TÜM KÖTÜLÜĞE RAĞMEN BİR KAHRAMAN OLMAK BU MU? MASUMUN YANINDA DURMAK BU MU? BUNU KABUL ETMİYORUM. HEPSİNİ YIKACAĞIM. HEPSİNİ SAÇMA SAPAN DÜZENİNİZİ YIKACAĞIM. VE KENDİ DÜZENİ KURACAĞIM. SADECE GÜÇLENMEM LAZIM.)

 

[Çocuk, beni dinle. Söylediklerin konusunda haklısın. Ve seni destekleyenlerin olduğunu göreceksin. Ama bunu kimseye söyleyemezsin. Sana katılıyorum ve bu uğurda savaştım. Ben Hırsız Tanrı ve bizim 12 Kanlı Tanrı Lejyonumuzu o iki aptal grup tarafından yıkıldı. Bu yüzden yeterince güçlü olana kadar fikirlerini söylemeyesin. Her iki tarafta tek bir kişi üzerinde tam olarak düşman. Bizler bu yüzden güçlen. GÜÇLEN VE HEPSİNİ YIK. PARÇALA. YOK ET. DOĞRU OLANI YAP]

 

(PUHAHAHAH,EMİN OL YAPACAĞIM. SADECE BEKLE. SİZİNN GİBİLERİN OLDUĞUNU GÖRMEK GÜZEL. SİZİN BAŞARAMADIĞINIZI BEN BAŞARACAĞIM. SADECE BEKLE.)

 

Noah,sonrasında hiçbir şey olmamış gibi sakince kalktı ve sınıftan çıktı. Şu an yapabileceği tek bir şey vardı.Eğitim. Bu 6 aylık sürede elinden geleni yapacaktı.

 

 

6 AY SONRA

 

Siyah Bölümün yatakhanesinden, bir kahraman çıkıyordu. Çıkan kişiden gelen aura, son derece yoğundu. Gören bir kişi onun acemi olduğunu asla anlayamazdı.

Ancak o kişinin en korkutucu özelliği.Gözleri ve ona uyumlu saçlarıydı. Bir gözü beyazın en derin tonu, öbür gözü ise bir karadelik gibi siyahtı.

Saçları ise tam ortadan ikiye ayrılmıştı ve bir taraf bembeyazken, öbür taraf simsiyahtı.

 

“Zamanı geldi. Sonunda ilk göreve çıkma zamanı.”

 

Kahraman, kolunu havaya kaldırdı ve haykırdı.

 

“DEĞİŞECEK! HER ŞEY DEĞİŞECEK!”

 

 

Y/N:Heyooo nabersiniz? Her neyse artık hafiften hikayeye başlayalım değil mi? OW OW OW güzel olaylar olacak. Yorumlarınızı bekliyorum.Yorumlara bir çok orjinal seri yazarının olduğunu discord adresini bırakıyorum






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44549 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr