148. Bölüm | Saldır-Savun

avatar
658 0

İnsan Tanrı - 148. Bölüm | Saldır-Savun


Yuzhou, grubu ile birlikte şehri tamamen dolaşmıştı ve her yerini ezberlemişti. Kendine ait dünya oluşturmadaki ilk adımını tamamlamıştı. Şehirdeki her yeri ezberlemiş, şehirde gücü ile bilinen 12 klanın her birinin yöneticisini, yardımcılarının gücünü Lich sayesinde hesaplamıştı. 12 Klanın askerlerinin ne kadar fazla olduğunu bilmiyordu ve hepsini tek tek bulmaya zaman harcayamazdı. Bu yüzden sadece yönetici ve yardımcılarının gücünü hesaplamışlardı.


Şuan, bu 12 Klanı ve Yuzhou'nun grubunu bir sıralamaya koyarsak, Yuzhou'lar 9. sırada oluyorlardı. Yuzhou'lardan daha güçlü olan 3 klan vardı. Yuzhou, ikinci adım olarak 8. klanı tamamen yok etmek istiyordu. Lich'ten biraz bilgi almıştı, klanların kendi arasında savaşmalarına izin veriliyordu, eğer bir klan kaybederse kazanan klana tüm her şeyini vermek zorundaydı. Fakat bunun için ortaya konulan şey eşit olmalıydı. Bu aslında bir saldır-savun oyunuydu. Bu şehrin Kral'ı bu şekilde kural koymuştu. Yuzhou Kral'ın gücünü bilmiyordu, şuan olduğu Dünya'nın eski dünyalara benzemediğini ve ölebileceğinin, karşısındaki kişilerin ne kadar güçlü olduğunun farkındaydı.


Bu yüzden herhangi bir kuralı çiğnemek istemiyordu.


8. sıradaki Desta Klanı'na bu haber verilmişti ve onların malikanesinin bir kilometre çevresi tamamen bu savaşa ayrılmıştı.


Desta Klanı'nın malikanesine karşılık, bir mana taşı verilecekti. Bu mana taşları ticarette kullanılıyordu. Bu dünya'da her şey mana ile yapıldığı için bu aslında değer bir şeydi. Çünkü bu mana kristalinin içindeki mana gücü neredeyse şehrin Kral'ının mana gücüne yakın seviyedeydi. Bu taşı özel olarak Lich yapmıştı.


Eğer Desta Klanı bu savaşı kazanırsa, bu mana taşı ile en güçlü klan olabilirdi, birden 4 seviye atlayıp 1. seviyeye geçebilirdi. Üstelik bu klanın her üyesi için geçerliydi.


Bu yüzden teklif kabul edilmişti ve savaşın başlamasına son bir saat kalmıştı. Herkes hazırlığını yapıyordu.


Desta Klanı, malikanenin etrafını tuzaklarla çevirmişti, farklı elementlerden olan bu tuzaklar oldukça fazla sayıdaydı. Sadece element tuzakları değil, bazı tuzaklar özel ışık elementiyle yapılmıştı ve bir kişiyi o tuzağın yanından geçene kadar görünmez yapıyordu.


Bazı özel tuzakları daha vardı. Ayrıca klandaki bazı büyücüler büyülerini hazır tutuyorlardı ve Yuzhou'lar malikaneye yaklaştığı anda saldırmaya başlayacaklardı. 


Yuzhou'ların planı ise basitti. Herhangi bir tuzağa karşı Liecia ışık elementini kullanarak tüm hızı ile malikanenin çevresini dolaşacaktı ve tuzak varsa aktif edecekti. Hızı sayesinde ise zarar almadan kurtulacaktı.


Yuzhuo, Zoich ve Rowan ise direkt olarak malikaneye saldıracaklardı. Malikanenin içindeki, yakınındaki tüm herkesi öldüreceklerdi. Normalde Zoich, Lich'in emri ile savaşmaması gerekiyordu. Fakat gücünü Yuzhou'nun bile öğrenmesini istemediği için kendi gücünü %100 Saf Güç ile sınırlıyordu. Yuzhou ile aynı seviyede. Eğer daha fazlasını kullanırsa bu malikaneyi tek başına bile yıkabilirdi. Fakat yine de Lich dışında kimsenin bunu bilmesini istemiyordu.


Liecia, Mars ve Acwel ise uzaklardakileri, ya da kaçmaya çalışanları halledicekti.


Plan basitti. Hızlı bir şekilde hallediceklerdi ve malikaneyi alacaklardı.


Savaş zamanı gelmişti, herkes hazırlanmıştı. Desta Klanı'nın yöneticileri, yardımcıları ve askerlerin yarısı malikaneyi savunacaktı. Diğer yarısı ve büyücüler dışarıdan saldıracaktı.


-


Liecia birden ortadan kaybolmuştu ve malikanenin etrafında yaklaşık on tur hızla dönmüştü. Maksimum hızında dönmüyordu. Bu on turun sonucunda malikanenin etrafına kurulu olan tuzaklardan yarısından fazlası aktif olmuştu ve etrafa çeşitli hasarlar vermişti. Fakat geri kalan tuzaklar ise Liecia'nın hızına rağmen aktive olmamıştı. Ve bu tuzakların hepsi de gizlenme tuzağıydı.


Liecia daha sonra Yuzhou'ların yanında belirdi. Zoich ve Yuzhou'dan aynı anda cam kırılma sesleri duyuldu ve daha sonra ikisi de malikaneye doğru fırladı. Rowan ise onların arkalarından kılıcını gri bir enerjiye dönüştürüp üstüne binip ilerledi.


Zoich malikaneye yaklaşmıştı, fakat Yuzhou'nun hemen yanında birden birisi belirdi ve Yuzhou'nun omzundan hançerini geçirdi, bu kişi görünmezlik tuzağı kullanan bir erkekti. Yuzhou'nun canının acıdığı belli oluyordu, bu kişi daha sonra hançerini geri çekecekken, Yuzhou o adamın kolundan tuttu ve bastırdı.


Tek bir bastırmayla adamın kolunu kırdıktan sonra hançerle birlikte adamın kolunu ittirdi ve adamın yüzüne bir yumruk attı. Adam bu yumruk sonucunda yere düştü ve haraketsiz bir şekilde kaldı. 


Yuzhou'nun omzu olağanüstü iyileşme gücü sayesinde birkaç saniye içerisinde iyileşti. Yuzhou tekrar hızla ilerledi ve Zoich ile birlikte malikanenin giriş kapısını koruyan kişilere saldırdı. O anda, görünmezlik tuzağına sahip olan yirmi kişi tuzaklarını bozarak görünür oldular ve Yuzhou ile Zoich'in etrafını sardılar, fakat o anda Rowan, askerler ile Yuzhou ve Zoich'in arasında belirdi. Üstüne bindiği gri enerji siyah bir kılıç halini aldıktan sonra, Rowan'ın gözleri parladı. Ona bakan tüm askerlere bir ürperti geldi. Rowan'ın saçları omzuna kadar uzadı ve açık gri rengine geldi.


Malikanenin içerisindeki askerler bile bu korkutucu hissi yaşamışlardı. 


Liecia, Mars ve Acwel ise etrafa dağılmış olan askerleri ve büyücüleri hallediyorlardı.


Fakat çoktan Zoich ve Acwel gözüktüğünde hazırda tuttukları büyülerini aktif etmişlerdi ve Zoich, Rowan ve Yuzhou'nun bulunduğu alanın üstünden büyüleri yağdırmaya başlamışlardı.


Alev büyüleri, toprak büyüleri, farklı alt elementler, yaklaşık on kadar farklı elementten oluşan bir saldırı geliyordu.


Lich burada müdahale etti. Bu saldırılar çok zarara sebep olmayacaktı ama yine de büyüleri engellemeye karar verdi. Mızrağını bir kere kaldırıp yere vurdu ve kırmızı bir enerji hızla büyüleri kesip yok ederek ilerledi.


Rowan siyah kılıcını sıkıca kavradıktan sonra arkasında birden otuz farklı gri enerjiden oluşan kılıçlar belirdi. Rowan kendi önündeki adama kendi kılıcıyla saldırırken, bu gri enerjiden oluşan kılıçlar ise etrafa dağılmış diğer kişilere doğru ilerliyordu.


Rowan kendi kılıcı ile tek bir darbede karşısındaki adamı ikiye bölerek öldürmüştü. Karşısındaki adamın savunması Rowan'ın kılıcına karşı işlememişti ve savunmayla birlikte adam da ikiye bölünmüştü.


Diğer gri enerjiden oluşan kılıçlar askerlerin yarısını öldürüp ortadan kaybolmuşlardı. Rowan daha sonra teker teker hepsine saldırmaya başlamıştı.


-


Zoich ve Yuzhou ise malikanenin içine girmişti ve sakince yürüyorlardı. Çünkü etrafta kimse yoktu. Kendileri görünmese de auraları hissedilebiliyordu. Fakat onlar yine de yürümeye devam ediyorlardı. Bir tuzak olsa da onlar için pek sıkıntı olmazdı.


Yuzhou ve Zoich malikanenin giriş kapısından ortasına kadar geldiklerinde durdular. Bu kısımda üst kata doğru çıkan odanın sağ ve solunda merdivenler vardı. Oda gerçekten çok büyüktü, iki yüz kişi, hatta üç yüz kişiye kadar rahatça odaya sığabilirdi.


Buraya girdikten sonra birden Zoich ve Yuzhou arasında bir bariyer büyüsü kullanıldı. Zoich ile Yuzhou'nun arasında iki adımlık mesafe vardı fakat aralarındaki bariyer büyüsü yüzünden ikisi artık ayrılmıştı.


Zoich ne kadar denese de bu bariyer büyüsünü kıramamıştı. Yuzhou da denemişti fakat başarısız olmuşlardı. Bariyer büyüsünü kırmanın tek yolu Zoich'in saf güç sınırlarını aşmasıydı fakat onu da Yuzhou tehlikeye girmedikçe kullanmayacaktı. 


Zaten Lich olanları uzaktan izliyordu ve her şeyden haberdardı. Eğer Yuzhou için tehlike hissederse direkt olarak müdahale edecekti.


Daha sonra Yuzhou'nun önünde yaklaşık elli kişi belirdi. Bu elli kişinin her birinde farklı silahlar vardı. Üst katlarda ise büyücüler vardı. Elli kişinin ortasında ise bu Klan'ın lideri vardı. Lider sarı saçlara, ela gözlere sahipti ve bir kılıç kullanıcısıydı. Kral, Yuzhou'ya gülümseyerek baktı ve


"Saldırın." dedi.


-Yuzhou ise saf gücü %100 seviyesinde tüm vücuduna yaydı. Luciferin gücü ise aynı şekilde kullanabildiği kadar kullandı ve şeytani, korkutucu bir aura etrafa yayıldı. Herkesin korkmasını ve ürpermesini sağlayan bu aura, malikanenin dışındaki savaşları bile etkiledi. Yuzhou'nun gözleri bir saniye açık kırmızı renginde parladıktan sonra kan kırmızısı rengine döndü. Dişleri uzadı. 


Kendisini tutmayacaktı, tüm kozlarını gerekirse kullanacaktı. Zaten buradaki herkes öleceği için kozları kimse tarafından bilinmeyecekti.


-------------------------------------

Destekçilerime teşekkürler.

-Kaiden

-Tomris

-------------------

------------------------------------------

Kendi kurduğum bir discord var, içinde okuyucular ve ben sohbet ediyoruz, sadece benim serim değil, başka seriler ve genel sohbet olarak güzel bir ortam discordu kurduk. Gelip sohbet edebilirsiniz, soru sorup seriler hakkında tartışabilirsiniz.

DC Link : https://discord.gg/KPBTkTe







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr