137. Bölüm | Cennet ve Cehennem Yemini

avatar
824 1

İnsan Tanrı - 137. Bölüm | Cennet ve Cehennem Yemini


Lich, Rowan ve Mars o anda Zoich'in temsilcisi olduğu insan ırkının kurduğu en büyük şehirde büyük bir malikanede yaşıyordu. Genelde bu büyük malikanelerde yaşayan insanlar insan ırkının önemli kişilerinden oluşurdu. Kraliyet ailesi, ya da şehrin en zengin, en güçlü klanlarının evleri olurdu.

 

Zoich, Yuzhou ile eğitimine başlamadan önce iletişim rozeti ile talimat vermişti ve Lich, Rowan ve Mars hemen yerleşmişti. O süreç boyunca Lich, Mars'ı eğitmişti. Rowan'da kendisini geliştiriyordu, bazen boş zamanlarında kitap okuyordu. Malikanenin oldukça geniş bir kütüphanesi vardı. 

 

O anda, malikanenin önüne iki kiş indi. Bunlardan ikisi de üstlerinde hiçbir kıyafet olmayan, sadece siyah bir pantolonla gezen kel ve sakalsız bir adam, diğeri ise beyaz saçlı ve siyah gözlü bir gençti.

 

Zoich,

 

"Geldik." dedi.

 

Yuzhou, malikaneye bakıyordu. Malikane tamamen beyaz bir maddeden yapılmıştı, en üst, çatı kısımları ise gri rengindeydi. Yuzhou, malikanenin bu kadar büyük ve lüks olduğunu görünce şaşırmıştı. Fakat daha sonra kapıyı çaldı.

 

Bir tane hizmetçi hemen kapıyı açtı. Bu hizmetçi 20'li yaşlarda, klasik hizmetçi kıyafeti giymiş, kahverengi saçlı ve kahverengi gözlü bir kızdı.

 

Kız, Yuzhou ve Zoich'e baktı. Zoich'i görünce hemen eğildi, bir yandan da gözlerini Yuzhou'dan alamıyordu.

 

Yuzhou ve Zoich, içeriye girdiğinde, onları ilk karşılayan kişi Rowan oldu.

 

"Neredeyse bir yıldır görüşmüyoruz kardeşim. Oldukça güçlenmişsin." dedi.

 

Yuzhou ve Rowan birbirine sarıldıklarında, Rowan, Yuzhou'nun kaslarının olağanüstü sertliğini farketmişti ve şaşırmıştı. Normal bir insanın elde edemeyeceği sertlikte kaslara sahipti. Dışarıdan çok şişik görünmese de olağanüstü bir güç taşıyorlardı.

 

Yuzhou,

 

"Lich ve Mars nerede?" dedi.

 

Rowan,

 

"Bahçede Lich, Mars'ı eğitiyor. Her gün durmadan uzun süreler boyunca çalışıyorlar. Mars oldukça güçlendi." dedi.

 

Rowan daha sonra bahçeye doğru gitti. Yuzhou ve Zoich onu takip etti.

 

Bahçeye çıktıklarında, Yuzhou etrafa bir baktı. Daha önce hiç görmediği büyüklükte bir bahçeydi burası. Lich ve Mars ise o anda dövüşüyorlardı. 

 

Yoğun dövüşten dolayı Zoich ve Yuzhou'nun geldiğini farketmediler. Lich tüm gücünü kullanmıyordu, Mars'ı zorlayacak güçte dövüşüyordu. Ama Mars iyi bir performans sergiliyordu.

 

Lich, Mars'ın yumruğundan kaçındı ve yerden Mars'ı düşürmek amacıyla bir tekme attı. Fakat Mars havaya zıpladı ve geriye doğru takla atarak saldırıdan kaçındı. Daha sonra ayakları yere değmeden, ayaklarında normal insanların göremeyeceği, mana kullanmakta belirli bir seviye gelenlerin farkedebileceği gri bir aura belirdi.

 

Mars yere düştüğü anda birden Lich'in önünde belirdi. Oldukça hızlı haraket ediyordu. Daha sonra her bir parmağı on santimlik alevler ile kaplandı. Dışarıdan bakıldığında sarı pençelere benziyordu eli. Bu alevler ile oldukça hızlı ve güçlü saldırılar yapıyordu. Yuzhou alevlerin gücünü hissedebiliyordu. Yaşına göre, bu kadar kısa bir süreye kadar oldukça iyi bir gelişme göstermişti.

 

Mars'ın her haraketi, adeta bir dansın parçasıymış gibi birbiri ile uyumluydu. Lich gerçekten iyi bir öğretmen olmalıydı.

 

Lich, Mars'ın saldırısından kaçındı, Mars'ın arkasına geçti ve karşı saldırı yapacaktı ki, Mars takla attı. Taklası ile birlikte yerden ucu oldukça sivri bir koni şekli çıktı. Lich karşı saldırı yapamadı ve geriye kaçınmak zorunda kaldı.

 

Lich daha sonra durdu ve

 

"Güzel, bir dahaki dövüşümüzde daha çok güç kullanacağım." dedi.

 

Mars gülümsedi, her gün, biraz daha güçleniyordu. Yuzhou, o anda elleri ile alkışladı ve Lich ile Mars ona döndü.

 

"Aferin Mars, oldukça gelişmişsin." dedi.

 

Lich o sırada Yuzhou'yu inceliyordu. Saf Gücü tamamen öğrenmişti ve %100'ünü kullanabiliyordu. O anda, Zoich ile Lich ortadan kayboldu. İkisi birlikte bir yerde konuşuyorlardı.

 

Mars, bir şeyler diyecekti ki, Yuzhou birden onun önünde belirdi ve

 

"Benimle de bir antrenman dövüşü yapmaya ne dersin?" dedi.

 

Mars gülümsedi ve direkt ayakları gri bir enerji ile kaplandı. Yuzhou çoktan dövüş pozisyonunu almıştı. Mars, birden Yuzhou'nun önünde belirdi. Yuzhou ya bir yumruk attı. Mars'ın gözünde, Yuzhou o yumruktan kaçınamamıştı ve Mars bir darbe indirmişti. Ama Mars gözünü kapatıp açtığında, Yuzhou onun arkasında belirmişti ve Mars'a çelme takıp yere düşürmüştü.

 

"Oldukça yavaşsın." dedi.

 

Mars, hızla ayağa kalktı. Ayakları tekrar gri bir enerji ile kaplanırken, sağ eli de kahverengi bir renkle kaplanıyordu.

 

Toprak elementi ile o anda elini güçlendiriyordu, saldırısı güçlü olacaktı. Mars birden Yuzhou'nun önünde belirdi ve sağ eli ile Yuzhou'nun çenesine bir yumruk attı. Fakat Yuzhou'nun çenesi en ufak haraket bile etmedi, Mars'ın elini kaplayan toprak elementi kırıldı ve hatta Mars'ın eli de kırıldı. Yuzhou o anda gülümsedi.

 

"Biraz daha çalışman gerekiyor." dedi.

 

Mars, bir iyileştirme hapı kullandı ve eli hemen iyileşti.

 

-

 

Lich ve Zoich konuşuyordu.

 

Lich,

 

"Yuzhou'yu eğittiğin için teşekkür ederim." dedi.

 

Zoich,

 

"Her zaman, fakat ondan önce konuşmamız gereken bir konu var." dedi.

 

Zoich,

 

"Yuzhou'yu buraya sadece eğitim için mi getirdin bilmiyorum ama, ırklar arası toplantı başlamak üzere. Şimdi gideceğim ve hazırlıkları yapacağız. Büyük ihtimal önümüzdeki birkaç bin yıl içerisinde yapılacak son toplantı." dedi.

 

Lich, meraklı gözlerle Zoich'e bakarken, Zoich devam etti.

 

"Durum oldukça kötü, bu toplantıdan sonra büyük bir savaş çıkabilir. İnsan Irkı olarak en güçsüz ırkız. Bu yüzden senin ve çocukların yardımına ihtiyacım var. Eğer bir savaş çıkarsa, seninle birlikte bu savaşı kısa bir süre içerisinde bitirebiliriz." dedi.

 

Lich,

 

"Pekâla, sana yardım edeceğim. Yuzhou zaten bir savaş manyağı. Şuanki SSS seviye vücudu ve %100 Saf Güç ile yenilmesi kolay olmaz. Fakat tek bir şartla." dedi.

 

Zoich, 

 

"Şartın nedir?" diye sordu.

 

Lich,

 

"Daren, sana Yuzhou'nun gücünden bahsetmiş olmalı. İnsan Tanrı, hikayesi, ya da başka bir yerden duymuş olabilirsin."

 

 

Zoich,

 

"Evet, biliyorum." dedi.

 

Lich,

 

"Benim ne olduğumu da tam biliyorsun, neler yapabileceklerimi." dedi.

 

Zoich,

 

"Evet." dedi.

 

Lich,

 

"Sana yardım etmemin şartı şu, bu savaşta kesin olarak başarılı çıkacağız. Fakat, hemen şimdi, Yuzhou'ya Cennet ve Cehennem Yemini edeceksin. Ona sonsuza kadar hizmet edeceğinden, gerekirse onun için öleceğinden. Onun her zaman yanında olup koruyacağına ve koşulsuz şartsız dediklerini yapacağına yemin et." dedi.

 

Zoich, biraz düşündü. Gerçekten bu savaşı kazanmak için sonsuza kadar birinin hizmetkarı olmaya değer miydi? Ama eğer o kişi amacını gerçekleştirirse baş tanrı olabilirdi. Bu yüzden Zoich'te iyi bir pozisyona ve yüce bir güce sahip olabilirdi.

 

Zoich,

 

"Pekâla, yemini edeceğim." dedi.

 

O anda, Lich ve Zoich, Yuzhou'nun yanında belirdi. Zoich, 

 

"Yuzhou." dedi.

 

Yuzhou, Zoich'e baktı. Zoich,

 

"Sana Cennet ve Cehennem yemini edeceğim. Bu yemin sonucunda sonsuza kadar senin emrinde olacağım ve ne dersen yapacağım, gerekirse öleceğim." dedi.

 

Yuzhou,

 

"Bunu neden yapıyorsun? Ayrıca, Cennet ve Cehennem yemini nedir?" diye sordu.

 

Zoich,

 

"İnsan Tanrı'nın ne olduğunu biliyorum. Amacını gerçekleştirmene yardım edeceğim." dedi.

 

Daha sonra, 

 

"Baş Tanrı'nın önünde, Yuzhou Kami'ye Cennet ve Cehennem yemini ediyorum. Bu andan itibaren, Yuzhou'nun dediği her şeyi yapacağım, onu koruyacağım ve gerekirse onun için öleceğim. Eğer bu yemini yerine getirmezsem, veya bozarsam Cennet Işığı benden uzaklaşsın, Cehennem Azabı beni sarsın." dedi

 

------------------------------------------

Kendi kurduğum bir discord var, içinde okuyucular ve ben sohbet ediyoruz, sadece benim serim değil, başka seriler ve genel sohbet olarak güzel bir ortam discordu kurduk. Gelip sohbet edebilirsiniz, soru sorup seriler hakkında tartışabilirsiniz.

DC Link : https://discord.gg/KPBTkTe

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr