130. Bölüm | Bir Dünya'nın Yok Oluşu (1)

avatar
895 1

İnsan Tanrı - 130. Bölüm | Bir Dünya'nın Yok Oluşu (1)


Yuzhou ve Rowan şehrin içinde katliam saçarken, gizlice kaçmayı başaranlar olmuştu. Yuzhou ve Rowan onları farketse de, bir şey yapmamışlardı. Kaçanları yakalamakla uğraşmak istemiyorlardı. Yuzhou ve Rowan bine yakın kişiyi katletmişti. 

 

Kaçan kişilerden bazıları başka şehirlere sığınmışlardı. Ayrıca kendi şehirlerinde olan katliamın haberlerini de vermişlerdi bu yüzden diğer krallıklar da hazırlıklarını yapmışlardı.

 

-

 

O sırada Lich, olduğu yerden haraket etmemişti. Yine de, Yuzhou ve Rowan'ın yaptığı en ufak bir haraketi bile görebiliyordu. Lich gülümserken, vücudu yavaşça siyah toz tanelerine dönüşmüştü. Etrafta esen rüzgarlarla birlikte bu tozlar havaya karışmış ve ortadan kaybolmuştu.

 

-

 

Yuzhou, sivri dişlerini bir kadının boynundan çektikten sonra, eli ile ağzını sildi ve derin bir nefes aldı. Her bir damlada daha da güçlendiğini hissediyordu.

 

Yuzhou etrafını hissetmeye çalıştı fakat kaçanlar dışında o şehirde sadece bir tane yaşam belirtisi hisseti. Yuzhou etrafına bir göz attı. Her yerde kopmuş uzuvlar, kafalar, göğüsten çıkarılmış kalpler ve oldukça fazla cansız beden vardı. Çoğu ev Yuzhou'nun tek bir yumruğu ile yıkılmıştı.

 

Ayrıca toprak tamamen kırmızı rengine dönmüştü. Yuzho hissettiği kişiye doğru gidiyordu.

 

"Başka bir kurban daha."

 

Gülümsedi, o kişinin aurasından onun oldukça korktuğunu anlayabiliyordu. O kişi yıkılmış bir kalıntılarının arkasında saklanmaya çalışıyordu ve bir yandan da ağlıyordu.

 

Yuzhou bir gariplik hissetmişti. Bu aura daha önce hissetmediği bir auraydı. Yuzhou birden hissettiği auranın önünde belirdi. O anda Rowan'da onun yanındaydı. 

 

Bu kişi, 12-13 yaşlarında bir çocuktu. Hafif koyu tenliydi ve siyah gözleri vardı. Fakat vücudu yaşıtlarına göre gelişmişti. Ayrıca Yuzhou o çocuğu incelediğinde şaşırmıştı.

 

Çünkü çocuğun içerisinde dört elementi de hissedebiliyordu. Çocuk gelişimine yeni başlamış gibi görünüyordu. İçindeki potansiyeli keşfetmiş miydi bilmiyordu fakat Yuzhou o çocuğu öldürmek istemiyordu.

 

O çocuğu alacaktı ve eğitecekti. 

 

Çocuk, Yuzhou'yu gördüğünde korkmuştu, korkudan ses çıkaramıyordu, gözlerini kapatmıştı ve ölmeyi bekliyor gibiydi. Yuzhou'nun gözleri tekrar sarıya döndü ve dişleri eski haline döndü. Çocuğa baktı ve

 

"Korkma." dedi.

 

Yuzhou bunu dedikten sonra çocuğun korkusu nedense azalmıştı. Çocuk Yuzhou'ya baktıktan sonra, Yuzhou çocuğun önünde eğilmişti ve

 

"Adın ne?" diye sormuştu.

 

Çocuk cevap vermedi, korkusu azalmıştı fakat bu sorunun cevabını bilmiyor gibiydi. Yoksa bir adı yok muydu?

 

Yuzhou,

 

"Sen güçlü birisin. Ve güçlü kişilere isim gerek." dedi. Yuzhou daha sonra biraz düşündü.

 

"Mars'a ne dersin?" dedi.

 

Çocuk, Yuzhou'ya baktı,

 

"Mars?"

 

Yuzhou gülümsedi ve ayağa kalktı. Daha sonra Yuzhou ona elini uzattı ve

 

"Küçük Savaşçı" anlamında. Benimle gel, bundan sonra senin sorumluluğunu alıyorum." dedi.

 

Mars gülümsedi ve Yuzhou'nun elini tutup ayağa kalktı. Birden tüm korkusu geçmişti, Yuzhou'nun yanında güvende hissetmeye başlamıştı.

 

"Hadi, gidelim. Sana öğreteeceğim çok şey var." dedi.

 

Yuzhou daha sonra Mars ile birlikte ilerledi. Rowan'da onları takip ediyordu. Rowan'ın da gözleri ve dişleri eski haline döndü. Rowan, Yuzhou'nun bu güç yüzünden kötülüğe doğru gittiğini biliyordu. Onu düzeltmek istese de, Daren'in ölümünden dolayı yapabileceği bir şey yoktu ve bir kardeş olarak ona bu katliamda katılmıştı. 

 

Fakat Yuzhou'nun bu kötülüğünün içerisinde, çocuğa olan davranışını gördükten sonra Rowan içinden,

 

"Belki kardeşim için hâlâ umut vardır." dedi.

 

Daha sonra Yuzhou, Lich'i en son gördüğü yere geldi. Fakat Lich orada yoktu. Yuzhou etrafına bakıp Lich'i hissetmeye çalıştı fakat hissedemedi.

 

"Lich?"

 

İçerisinden bunu dedi ve bir cevap bekledi. Fakat bir cevap gelmedi. Sonuçta artık Lich Yuzhou'nun içerisinden çıkmıştı.

 

Fakat  Yuzhou bunu dedikten bir saniye sonra önünde siyah bir büyü çemberi belirdi. Bu büyü çemberi kırmızı bir ışıkla parlıyordu.

 

Birden Lich belirdi. Lich'in yanıda ise Rebekah vardı. Lich in sol elinde ise ince uzun gümüş bir hançer vardı.

 

Lich, hançeri Yuzhou'ya attı. Yuzhou hançeri havada tuttuktan sonra yüzüğüne koydu. Lich,

 

"Unuttuğunuz şeyleri getirdim." dedi.

 

Rebekah, Rowan'a baktı. Rowan'ın üstündeki kanları ve arkalarındaki yıkılmış şehri umursamadan ona sarıldı ve

 

"Sana bir şey olacak diye çok korktum!" dedi.

 

Rowan, Rebekah'ya sarıldıktan sonra gülümsedi ve

 

"Endişelenme kardeşim." dedi.

 

Yuzhou, daha sonra hançerini çıkardı ve Rowan'a baktı. Rowan'ın yanına gitti ve hançeri uzatttı.

 

"Geçmişte seni bir çok kez hançerledim. Çoğu kendi planlarım içindi. Eğer bu hançer bendeyken güvende hissetmiyorsan haklısın. Bu yüzden sende kalsın." dedi.

 

Rowan, Yuzhou'ya baktı. Bu sefer gerçekten onun için bir umut olduğunu düşündü. Gülümsedi ve hançeri aldıktan sonra, Rebekah konuştu.

 

"Size önemli bir şey söylemem gerekiyor." dedi.

 

Daha sonra Yuzhou, Rowan, Lich ve Mars Rebekah'ya baktı.

 

Rebekah,

 

"Artık Valerie'yi kontrol edemiyorum. Son zamanlarda vücudumu oldukça sık kontrol etmeye başladı. Ve genelde bu birkaç gün boyunca sürdü. Kontrolü zar zor ele alsam da artık dayanamayacak gibiyim." dedi.

 

Rowan,

 

"Bir şeyler yapmalıyız." dedi.

 

Rebekah,

 

"Yapılabilecek tek bir şey var." dedi.

 

Daha sonra Rowan'ın elini tuttu ve hançeri göğsüne dayadı.

 

"Hançeri sapla." dedi.

 

Rowan, elini çekmek istedi fakat Rebekah izin vermedi ve daha sıkı tutmaya başladı. Rowan,

 

"Hayır." dedi.

 

Rebekah,

 

"Yapabileceğimiz başka bir şey yok şuan. Biraz daha fazla vakit geçerse sonsuza kadar kontrolü kaybedebilirim. Bu yüzden siz bir çözüm bulana kadar hançerli kalmam en doğrusu." dedi.

 

Rowan,

 

"Olmaz!" dedi.

 

Rebekah,

 

"Rowan, yap şunu!" dedi.

 

Rowan üzülmüş bir şekilde kafasını hayır anlamında salladı. Rebekah sesini biraz yükselterek,

 

"YAP ŞUNU!" dedi.

 

Onu demesiyle birlikte Rowan birden elini ittirdi ve hançer Rebekah'nın kalbine saplandı. Rowan hızla Rebekah'nın cansız vücudunu tutarken, gözünden bir damla yaş gelmişti.

 

Yuzhou,

 

"Yapılacak en doğru şey buydu kardeşim." dedi. Daha sonra bir elini Rowan'ın omuzuna koydu ve

 

"Merak etme, bir çare bulacağız." dedi.

 

-

Destekçilerime teşekkürler.

-Kaiden

-Tomris

-------------------

Her 10 bölümde yaptığımız kutsal işi yine yapalım. Tüm eleştirilerinizi ve yorumlarınızı bu bölümün altına yazabilirsiniz. Disquis hesabım olmadığı için cevap veremesem de okuyacağım hepsini. Ayrıca benimle ve diğer okuyucularla da buluşmak için aşağıdaki linke tıklayıp discorda gelebilirsiniz.

Bu bölüme kadar okuyan herkese teşekkürler.

------------------------------------------

Kendi kurduğum bir discord var, içinde okuyucular ve ben sohbet ediyoruz, sadece benim serim değil, başka seriler ve genel sohbet olarak güzel bir ortam discordu kurduk. Gelip sohbet edebilirsiniz, soru sorup seriler hakkında tartışabilirsiniz.

DC Link : https://discord.gg/KPBTkTe

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr