125. Bölüm | Hediye

avatar
980 0

İnsan Tanrı - 125. Bölüm | Hediye


Yuzhou, Rebekah ve Rowan, Dünya Kralı'nın bulunduğu, Temps'in en güçlü şehrine gelmişlerdi.

 

Bu şehirde küçük bir evi ele geçirmeyi başarmışlardı ve orada duruyorlardı. Yuzhou, Rowan'a döndü ve

 

"Planımız çok basit." dedi.

 

Daha sonra elinde ince uzun gümüş bir hançer belirdi ve

 

"Bu hançeri Kral'a saplayacaksın." dedi.

 

Rowan,

 

"Hançeri saplamak mı? Yüksek Dünya'nın en güçlü kişisinden bahsediyoruz. Ona yaklaşamam bile." dedi.

 

Yuzhou, Rowan'ın önüne geldi ve

 

"Merak etme kardeşim. Ona seni ben yaklaştıracağım. Sen sadece hançeri saplayacaksın." dedi.

 

Rowan, Yuzhou'nun dediklerinden bir şey anlamamıştı. Hançeri ona nasıl saplayabilirdi ki?

 

Yuzhou, Rowan'a

 

"Fırsatın olduğunda bu hançeri sapla kardeşim." dedi.

 

Daha sonra hançeri kaldırdı, birden hançeri Rowan'a sapladı. Rowan'ın vücudu yere düştü.

 

-

 

Yuzhou, hançeri sapladıktan sonra Rebekah'ya bakmış ve Rebekah herhangi bir tepki vermeden önce ona planı anlatmıştı.

 

Rebekah,

 

"Bu kadar basit bir planın işe yarayacağını mı düşünüyorsun, ya yaramazsa? O zaman ne olacak?" dedi.

 

Yuzhou,

 

"Bu plan işe yaramazsa ikinci bir planım da var. Merak etme." dedi.

 

Daha sonra dışarı çıktı. Toprak manasını şekillendirerek tabut oluşturdu. Rowan'ı bu tabutun içine koyduktan sonra yoldan geçen üç kişiye bu tabutu taşımalarını söyledi. Dördüncü kişiye de

 

"Bu tabutu Kral'ın Malikanesine götür. Kral dışında bunu kimsenin açmaması gerektiğini ve bir hediye olduğunu söyle." dedi.

 

Daha sonra o kişi tabutu alıp malikaneye doğru gitmişti. Yuzhou, Zihin Kontrolü yeteneği ile istediklerini yaptırabiliyordu.

 

Yuzhou, Rebekah'ya

 

"Şimdi, bekleyeceğiz." dedi.

 

-

 

O sırada Rowan'ın tabutunu taşıyan dört kişi, Kral'ın Malikanesine gelmişti. Malikanenin önündeki muhafızlar o dört kişiyi durdurmuşlardı.

 

Yuzhou'nun telkin ettiği dördüncü kişi, 

 

"Bunu Kral dışında kimsenin açmaması gerekiyor. Onun için bir hediye." dedi.

 

Fakat muhafızlar onu dinlemedi, eğer bu şey Kral'a gidecekse önce onların bakması gerekiyordu.

 

Beş muhafız bu tabutu açtıklarında, hançerli birini gördüler. Bunun nasıl bir hediye olduğunu anlamadılar fakat Kral'a göstermeye karar verdiler. Muhafızlar bunun anlamını bilmiyorlardı fakat Kral bunu biliyor olabilirdi.

 

-

 

Tabut, Kral'ın odasına geldiğinde, Kral bu tabutu açtı ve baktı. Bu kişiyi tanıyordu. Bu, Yuzhou'yu aldığı gün, yerde hançerli yatan kişiydi. Bunun ne anlamı olabilirdi ki?

 

Kral, arkasını döndü ve odadaki iki kişiye baktı. Odada, Kral dışında iki kişi daha vardı. Bu iki kişi, Kral'ın özel askerlerindendi. Kral onlara,

 

"Gidin ve beyaz saçlı, sarı gözlü birisini bulun. Büyük ihtimal bu şehirde." dedi.

 

O anda Rowan birden gözlerini açtı. Canı acıyordu, hançer onun kalbine değil, biraz daha altına saplanmıştı. Yuzhou bilerek böyle yapmıştı.

 

Rowan nerede olduğunu anlaması kısa sürmedi,hızla hançeri çıkardı, odada bir tek o ve Kral vardı.

 

Yuzhou gerçekten başarmıştı, Rowan yaklaşmayı başarmıştı. Rowan tabutundan kalkıp hançerle Kral'a saldırdı fakat Kral bunu çoktan farketmişti.

 

Rowan tam hançeri Kral'ın sırtından saplayacağı zaman, Kral birden arkasını döndü ve Rowan'ın kolunu tuttu.

 

"Böyle zayıf bir tuzak... Bana karşı işe yarar mı sandınız?" dedi. Daha sonra Rowan'a baktı.

 

"Sana ne yapsam acaba..." dedi.

 

Rowan ne yaparsa yapsın, Kral'ın elinden kurtulamıyordu. Kral'ın fiziksel gücü çok yüksekti.

 

Rowan zorluyordu, iki gözü de açık gri rengine dönmüştü. Fiziksel gücü artıyordu. Fakat yetersizdi. Kral'a karşı gelemiyordu.

 

"Ne kadar denersen dene, gücünü son damlasına kadar kullan. Sizin gibi kişiler bana karşı gelemez." Kral böyle dedikten sonra tek hamlede Rowan'ın elinden hançeri aldı ve onu geriye fırlattı.

 

Rowan odanın duvarına çarptı. Kral, Rowan yere düşmeden hançeri fırlattı. Hançer Rowan'ın göğsüne saplandı.

 

Daha sonra Kral onun önünde belirdi ve hançeri çıkarıp,

 

"Nedense seni öldürmek istemiyorum. İçindeki gücü hissedebiliyorum. Eğer kendini geliştirebilirsen oldukça güçlü bir savaşçı olabilirsin. Bana katılmaya ne dersin?" dedi.

 

Rowan bir şey demedi. Bu kişiyi öldürmek istiyordu. Fakat gücünün yetmeyeceğini biliyordu. Rowan bir şey demeyince, Kral ona baktı ve

 

"Pekâlâ, sanırım seni öldüreceğim." dedi.

 

Hançeri kaldırdı ve Rowan'ın boğazını kesti. Daha sonra hançeri yere attı. O anda içeriye Yuzhou girdi. Yanında, onun kollarından tutan iki kişi vardı. İçeriye girip Kral'ı gördüğünde sinirlenmişti.

 

Daha sonra yerde yatan Rowan'ı gördü. Boğazında bir kesik vardı ve hançer onun önündeydi. Yuzhou bunu görünce daha da sinirlenmişti. Rowan'ın ölmediğini biliyordu. Fakat yine de sinirlenmişti.

 

Birden iki kolu da karanlık alevler ile kaplanmıştı. Onun kolundan tutan iki kişi buna zamanında tepki verememişlerdi bu yüzden tüm vücutları karanlık alev tarafından küle dönüştürülmüştü.

 

Yuzhou, Kral'a baktı. Ona saldıracaktı fakat Kral bir şeyler söyledi.

 

"Sana son kez soruyorum. İçinizdeki güç şu dünyada yaşadığım zaman boyunca gördüğüm en iyi güç. Eğer gelişirseniz gerçekten iyi bir asker olursunuz. Bana katılın." dedi.

 

Kral gerçekten de böyle güçlerin boşa gitmesini istemiyordu. Eğer Yuzhou teklifi reddederse, başka bir yönteme başvuracaktı.

 

Yuzhou bir şey demeden Kral'a saldırdı. Kral'a bir karanlık alev topu ilerliyordu. O karanlık alevin yanında da gri bir enerji gidiyordu.

 

Rowan'da ayağa kalkmıştı, boynundaki yara iyileşmişti ve Kral'a birlikte saldırıyorlardı.

 

Kral derin bir nefes alıp verdi ve elini uzattı. Karanlık alevler ve gri enerji birden Kral'ın elinin içine çekildi.

 

Yuzhou neler olduğunu anlamadı fakat şuan ona ayırıcak vakit yoktu. Yüksek Dünya Temps'in en güçlü adamıyla savaşıyordu.

 

Kral birden onların önünde belirdi ve ikisinin de boğazından tutup havaya kaldırdı. Fakat Yuzhou birden Kral'ın elini karanlık alevler ile yaktı.

 

Alevler Kral'ın vücuduna hızla yayılmıştı. Kral bu acıyı bir anlık tatmıştı ve Yuzhou ile Rowan'ı bırakmıştı. Alevler birden Kral'ın vücudunun içerisine girdi. Kral alevleri kolayca özümseyebiliyordu.

 

Rowan o sırada hızla hançeri alıp Kral'a saldırsa da, Kral bir tek bir darbe ile Rowan'ı geriye fırlattı. Rowan düştüğü yerden kalkamadı. Bir süre de kalkamayacak gibiydi.

 

Kral daha sonra Yuzhou'yu tuttu. Yuzhou ne kadar her şeyi denese de, Kral tüm teknikleri özümsüyordu. Vücuduna hiçbir zarar gelmiyordu.

 

Kral, Yuzhou'yu tek bir hamlede bayılttı. Daha sonra Yuzhou'yu yatırdı ve elini Yuzhou'nun göğsüne koydu.

 

Gözlerini kapattı. Birkaç dakika sonra elini yavaşça yukarıya doğru kaldırmaya başladı. Elini kaldırdığı anda siyah, açık mavi, kahverengi ve saydam mavi bir enerji de Kral'ın eli ile birlikte havaya yükselmişti.

 

Kral elini çektiğinde, bu dört renkte olan enerji havada kalmaya devam etti. Daha sonra hepsi birden Kral'ın içine girdi. Kral daha sonra sağ elini kaldırdı.

 

Eli karanlık alevler ile yanmaya başladı. 

 

Daha sonra sol elini kaldırdı. Eli Gerçek Buz ile kaplandı. 

 

Kral gülümsedi ve Yuzhou'ya baktı.

 

"Bu güçlerin boşa gitmesine izin veremezdim..." dedi.

 

-

Destekçilerime teşekkürler.

-Kaiden

-Tomris

-------------------

------------------------------------------

Kendi kurduğum bir discord var, içinde okuyucular ve ben sohbet ediyoruz, sadece benim serim değil, başka seriler ve genel sohbet olarak güzel bir ortam discordu kurduk. Gelip sohbet edebilirsiniz, soru sorup seriler hakkında tartışabilirsiniz.

DC Link : https://discord.gg/KPBTkTe

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44308 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr