123. Bölüm | Korku

avatar
1140 0

İnsan Tanrı - 123. Bölüm | Korku


Rowan, Rebekah'yı kucağında tutuyordu. Rebekah'nın göğsündeki parçayı çıkarmıştı ve birkaç saniye sonra yara kendiliğinden iyileşmişti. Lucifer ve kardeşlerinin iyileşme gücü oldukça inanılmazdı.

 

Eğer Rowan orada olmasaydı, parça Rebekah'nın vücudunda kalacaktı ve o yara asla iyileşmeyecekti, ama Rebekah'da ölmeyecekti. Sadece boşu boşuna acı çekecekti. Şeytan ırkının nasıl öldüğünü bilmiyor gibiydi.

 

Rebekah iyileşirken, Rowan ise Rebekah'yı kaldırmış ve malikaneye doğru gidiyordu. Yuzhou'yu farketmemişlerdi.

 

-

 

Yuzhou ve Lucifer ise şatoda konuşuyordu.

 

Lucifer,

 

"Irkın Formu'na bu kadar çabuk girmeni beklemiyordum. Gerçi sadece yüzü kullanabilsen de, iyi bir gelişim göstermişsin." dedi.

 

Yuzhou gülümsüyordu, o anda Yuzhou'nun saçları yoktu. Yüzü tamamen kırmızıydı, göz akı siyahtı ve sol gözü kırmızı, sağ gözü ise sarıydı. 

 

Yuzhou'nun yüzü daha sonra kendi şekline döndü. Lucifer,

 

"Sıradaki aşama göğsün ve kolların olacak. Fakat üst vücudunun Irkın Formuna girmesini bu kadar çabuk bekleme. Biz güçlü olsak da, formumuza girince daha da güçleniyoruz. Fakat her zaman formu kullanmanı tavsiye etmem. Bu ırkın, daha doğrusu gücün kendi özelliği var. Ne kadar çok kullanırsan kendini o kadar çabuk kaptırırsın.

Eminim ki, şehrin yarısını katlettiğini bilmiyorsundur. Sen birkaç kişi diye başlarken, neredeyse şehrin yarısından fazlasını öldürdün." dedi.

 

Bunu diyince Yuzhou şaşırdı.

 

"Şehrin... yarısını mı?"

 

Lucifer,

 

"Evet. Yarısını. Bu yüzden kendini kontrol etmeyi öğrenmelisin. Fakat bu senin gibi güç manyağı için oldukça zor. Fakat bunu şimdi öğrenmene gerek yok. Ne kadar çabuk güçlenirsen o kadar iyi. Ama yine de, dikkatli ol." dedi.

 

-

 

Rebekah, Rowan ile malikaneye geldiğinde aklına bir şey gelmişti ve bir şeyler söylemişti. 

 

"Yuzhou... Valerie onun kalbini çıkarmıştı! Yuzhou!..." 

 

Rebekah önce endişeli bir ses ile konuşmuştu. Fakat daha sonra sesinden üzüldüğü belliydi. Valerie'nin neler söylediğini tam olarak duyamasa da, neler yaptığını görmüştü. 

 

Rowan bunu duyduğu anda, Rebekah'yı bırakıp ortadan kayboldu. Tüm hızıyla Yuzhou'nun olduğu yere gidiyordu. Büyük ihtimal Rebekah'nın olduğu yerdeydi. 

 

Rowan'ın kendi hızına, Azazel'in gücü de eklenince inanılmaz derecede hızlı olmuştu. Koşarken bir bulanıklık olarak görünüyordu. Bu da sadece güçlü kişiler tarafından. Normal insanlar onu gözleri ile takip edemiyorlardı.

 

Rowan kısa sürede Rebekah'yı bulduğu yere geldiğinde, Yuzhou'nun bir yerde, göğsünde kan lekesiyle yattığını gördü.

 

Hızla Yuzhou'ya baktı, Yuzhou ölmüştü. Fakat, kalbinin çıkarıldığı yerde, göğsünde herhangi bir yara yoktu. Yarası iyileşmişti.

 

Azazel konuştu.

 

"Birkaç saate geri canlanır. Onu götür." dedi.

 

Rowan bunu duyunca Yuzhou'yu kaldırdı ve malikaneye doğru ilerledi.

 

-

 

Rowan, Yuzhou'yu malikaneye getirdikten sonra, onu koltuğa koymuştu. Rowan kapıdan girdiğinde Rebekah hemen onun önüne gelmişti fakat Rowan, Rebekah'nın bir şey demesine izin vermeden 

 

"Birkaç saate geri canlanacak. Endişelenme kız kardeşim." dedi.

 

Yuzhou'yu bıraktıktan sonra, Rebekah'ya baktı ve

 

"Kendini öldürmeyi denerken ne düşünüyordun?" dedi. Sinirliydi.

 

Rebekah,

 

"Valerie, size çok sorun çıkaracak, onu durduramazsınız. Ondan kurtulmanın tek yolu benim ölm-"

 

Rowan onun konuşmasını bitirmesini beklemeyip,

 

"Hayır, kendini öldürmeyeceksin. Bunu denemeyecek, düşünmeyeceksin bile. Buna bir çözüm bulacağız. " dedi.

 

-

 

Aradan birkaç saat geçmişti. Rebekah ve Rowan hiçbir şey demeden koltuklarda oturuyorlardı. Rowan o anda sinirliydi. Bu birkaç saat boyunca Rebekah için bir çözüm arasa da aklına hiçbir şey gelmiyordu.

 

Yuzhou birden olduğu yerden doğruldu ve gözünü açtı. İlk önce direkt olarak göğsüne baktı. Yarası iyileşmişti. Daha sonra etrafına bakındığında malikanede olduğunu, etrafında kardeşlerinin olduğunu gördü.

 

"Kardeşim!"

 

"Yuzhou!"

 

Rowan ve Rebekah, birden Yuzhou'nun yanına gitmişlerdi. Yuzhou, onlara baktı, bir şey demeden ayağa kalktı ve 

 

"Birileri var, dikkatli olun." dedi.

 

Yuzhou uyandığı anda evin etrafında olan yirmi kişinin aurasını hissetmişti. Her birinin nefes alış verişlerini, kalp atışlarını duyuyordu.

 

Daha sonra birden kapı açıldı ve bir kişi içeriye girdi. Bu kişi kaşlarına kadar gelen kahverengi saçlı bir erkekti. Diğer on dokuz kişi dışarıdaydı. 

 

"Kralımız artık gitmenizi istemiyor. Yok olmanızı istiyor." dedi.

 

Daha sonra birden iki elini yere koydu. Birkaç saniye o şekilde durdu. Yuzhou tam bir şey yapacakken, ev sallanmaya başladı. Yuzhou neler olduğunu anlamak için etrafına bakındı, tekrar önüne baktığında adam yoktu.

 

Adam toprak manası ile bu evi yıkıp kaçmıştı!

 

Ev yıkılıyordu, fakat oldukça hızlıydı. Yuzhou'ların kaçacak zamanı yoktu. 

 

"Toprak Duvarı!"

 

Yuzhou yuvarlak bir toprak duvarı yapmıştı. Bu duvar küçük bir kahverengi iglo ya benziyordu. Ev yıkıldığı için bu duvar dışarıdan görünmüyordu. Kahverengi saçlı adam, eve baktıktan sonra kafasını sağa çevirdi ve yanındaki adama,

 

"Yak orayı." dedi.

 

Yanındaki adam kafasını salladı, Daha sonra birden arkasında üç tane alev topu oluştu ve hepsi yıkık evi yaktı.

 

Fakat bu alev manası, Yuzhou'nun duvarına hasar veremiyordu.

 

"Parti zamanı!"

 

Yuzhou tek yumruk ile oluşturduğu duvarı kırdı, duvarla birlikte duvarın önündeki yıkılmış ev parçaları da havaya uçtu.

 

Oldukça güçlü bir yumruk atmıştı. Daha sonra üçü de oradan çıktı ve Yuzhou,

 

"Bu zayıf saldırılarla beni yenebileceğinizi mi sandınız?" dedi.

 

Daha sonra gülümsedi. Birden yirmi kişinin içine daldı. Rowan da onu takip etti. Rebekah'da onlara katılacaktı fakat birden gözleri tamamen siyaha döndü. 

 

Yuzhou, bir kişiyi öldürmüştü. Rowan kılıcıyla üç kişiyi öldürmüştü. Geri kalan on altı kişiden on beşini de Rebekah, daha doğrusu Valerie öldürmüştü! Geriye Yuzhou'ların evini yıkan kahverengi saçlı adam kalmıştı. Adam da hızla kaçıyordu.

 

Yuzhou ve Rowan, Rebekah'nın vücudunu kaybettiğini anlamışlardı. Yuzhou,

 

"Rebekah ile ilgilen! Ben şu adamı yakalayacağım." dedi. Daha sonra hızla adamın peşinden koştu.

 

Rowan, Valerie'nin önüne geçmişti. Fakat Valerie onun bir şey demesine izin vermeden, elinde bir hançer belirmişti ve

 

"Sen kenara çekil. Üzgünüm Azazel. Geçici bir süreliğine." dedi ve hançeri Rowan'a sapladı.

(Yeter da, hep bu çocuk hançerleniyor.)

 

Rowan'ın cansız vücudu yere düşerken, Rebekah, Yuzhou'nun peşinden gidiyordu.

 

Yuzhou, kaçan kahverengi saçlının önüne gelmişti ve

 

"Nereye, seninle olan işim bitmedi." dedi.

 

Bunu dedikten sonra adam Yuzhou'ya saldırsa da, Yuzhou önce adamı korkutmak istemişti. Bu yüzden onun boğazından tutup, Irk Formu'na girmişti.

(Kafalar karışmasın, Lucifer'in gücünün belirli bir adı yok. Buj yüzden Irk Formu olarak yazıyorum direkt.)

 

Fakat sadece yüzü değişmişti. Tüm yüzü birden kırmızı olmuştu, saçları gitmişti. Göz akı siyahtı ve göz bebeğinden biri kırmızı, diğeri sarıydı. Oldukça korkutucu görünüyordu.

 

Bu sadece bir saniyeliğine sürdü. Daha sonra Yuzhou'nun yüzü eski haline döndü.

 

Yuzhou adamı bıraktıktan sonra, adam kaçmaya başladı, fakat korkudan doğru düzgün koşamıyordu bile. Çok yavaştı.

 

Yuzhou adamın arkasından yürüyerek gidiyordu. Yürüyerek onu yakalayabilirdi.

 

"Omurgandan yukarıya çıkan o karıncalanma hissi, Çaresizlik. Biraz da bacağına iniyor mu? Korku."

 

Yuzhou adamı kovalarken bunları söylemişti. 


-

Destekçilerime teşekkürler.

-Kaiden

-------------------

------------------------------------------

Kendi kurduğum bir discord var, içinde okuyucular ve ben sohbet ediyoruz, sadece benim serim değil, başka seriler ve genel sohbet olarak güzel bir ortam discordu kurduk. Gelip sohbet edebilirsiniz, soru sorup seriler hakkında tartışabilirsiniz.

DC Link : https://discord.gg/KPBTkTe

 

 

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44329 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr