"Bu da sonuncusuydu."

Yuzhou tüm cesetleri karanlık alevler ile yaktıktan sonra, rahat bir nefes aldı ve Daren'e

"Yüksek Dünyalar'da pek farklı değilmiş." dedi.

Daren,

"Kendini çok yüksekte görme Yuzhou. Daha hiçbir şey görmedin. Ayrıca sen normal birisi değilsin, içinde sahip olduğun güçleri unutma." dedi.

Yuzhou bir şey demedi, üstünü biraz temizledikten sonra,

"Ben biraz dolaşmaya çıkıyorum." dedi.

Malikanenin kapısından çıktı ve küçük şehrin sokaklarında ilerlemeye başladı. Onu herkes tanıyordu, onu görenler korkuyordu, bazıları ise onun gücü yüzünden ona büyük gözlerle bakıyordu.

Yuzhou şehirde dolaşırken, gözüne birisini kestirdi. Bu kişi sıradan birisiydi, Yuzhou yine birilerinin kanını içicekti.

Yuzhou gördüğü kadının yanına gitti ve kadının gözlerine baktı. Yuzhou'nun sarı gözleri hafifçe parladı ve

"Benimle biraz dolaş." dedi.

Kadın, hiçbir şey demedi, yüzünde bir gülümseme vardı. Yuzhou zihin kontrolü yeteneği ile insanlara dediğini yaptırabiliyordu. Kadın Yuzhou'yu takip etmeye başladı.

Yuzhou kadını kimsenin olmadığı bir yere götürdü. Orada kadının kanını içicekti. Yuzhou, kadına baktı ve

"Sakın korkma, ses çıkarma." dedi.

Daha sonra tek gözü kırmızıya döndü, kırmızıya dönen gözü ve gözünün altındaki damarlar belirginleştikten sonra dişleri uzadı. 

Tam kadının boynundan kan içmeye başlayacaktı ki, arkasından bir el onu tuttu ve hızla geriye fırlattı. Geride şehrin küçük surları vardı. Yuzhou o surlara çarpıp durdu ve onu fırlatan kişiye baktı.

Bu kişi Rowan'dı. Rowan kadına,

"Git buradan." dedi.

Rowan aurasının birazı kadını korkutup kaçırmak için salınmıştı. Kadın bu auradan dolayı hızla oradan uzaklaştı.

Yuzhou düştüğü yerden kalkarken,

"Ne yapıyorsun?" diye sordu.

Rowan, Yuzhou'ya sinirli bir şekilde baktı ve

"Daha fazla masum insanı öldürmene izin vermeyeceğim." dedi.

Yuzhou,

"Bana ne yapacağımı söyleme demiştim. Bu ikinci oluyor kardeşim, üçüncü olmasın. Şimdi, git buradan." dedi.

Rowan,

"Hayır, masum kişileri öldürmene izin vermeyeceğim." dedi.

Yuzhou,

"Yani yolumdan çekilmiyorsun..." dedi. Derin bir nefes alıp verdi ve hızla Rowan'a atıldı. Rowan da aynı şekilde Yuzhou'ya atıldı. İkisi birbirine saldıracakken, Daren aralarında belirdi ve Rowan'ı bir kenara, Yuzhou'yu da bir kenara fırlattı.

Gri-beyaz ile İnsan Tanrı savaşsa da, onlar şuan kardeşti. Ayrıca Yuzhou'nun gri beyaz gücü tarafından yaralanmasını istemiyordu.

Daren,

"Ne yapıyorsunuz?" dedi. Sesi onun sinirli olduğunu belli ediyordu. Daren,

"Yuzhou, güçlenmen gerek fakat masum insanları da öldürmemelisin." dedi.

Yuzhou,

"Ne yapacağımı söyle o zaman? Yüksek Dünyalar'da hiçbir şey görmediğimi söylüyorsun. Madem bu kadar güçsüzüm, neden yoluma çıkıyorsunuz? Güçlenmenin bu kadar basit bir yolu varsa, üstelik karşımızda bu dünyanın en güçlü kişisi varsa, neden beni engelliyorsunuz?" dedi.

Daren,

"Biz sadece masum insanları öldürmeni engelliyoruz Yuzhou." dedi.

Yuzhou,

"Pekâlâ, masum insanları öldürmeyeceğim. Onlara güç vereceğim. Kendime öyle büyük bir ordu kuracağım ki kimse bana karışamayacak." dedi.

Daha sonra oradan uzaklaştı.

-

Yuzhou, yirmi dört kişiyi şehirden uzağa çekmişti. Bu yirmi dört kişinin yarısına, yani on iki kişiye kendi kanından verip öldürmüştü. Onları askeri olarak kullanmayı düşünüyordu. Diğer on iki kişiyi de zihin kontrolü ile oldukları yerde durmalarını söylemişti. 

Bu öldürdüğü kişiler uyandıktan sonra o kişilerin kanını içip güçlenecekti ve Yuzhou'nun askeri olacaklardı.

Yuzhou on iki kişiyi öldürdükten birkaç saat sonra hepsi aynı anda uyandı. Yuzhou bunu görünce gülümsedi ve

"Güzel, beklemekten sıkılmıştım." dedi.

Uyanan kişiler bir baş ağrısıyla uyanmışlardı. 

"Neler oluyor?"

"Çok açım..."

"Bu güç..."

Bir kesim neler olduğunu anlamaya çalışıyordu, diğer kesim açlığını dile getiriyordu. Diğer kesim ise gücünün farkındaydılar.

Yuzhou,

"Bu hissetiğiniz açlık, beslendikten sonra geçecek. Bu hissetiğiniz güç, benim tarafımdan size verilen bir hediye. Sizi bu zavallı hayatınızdan kurtarıp size bir amaç ve güç verdim. Bu yüzden bana hizmet edeceksiniz. Ben de zamanla hizmetleriniz için sizi ödüllendireceğim." dedi.

"Önünüzde, ayakta duran on iki kişiyi görüyorsunuz." dedi.

Daha sonra elinde on iki tane ince gerçek buz belirdi. Oldukça inceydi ve uzun bir iğne halindeydi. Yuzhou bu gerçek buz iğnelerini hızla on iki kişinin de boynuna fırlattı. Kimse sesini çıkaramıyordu, Yuzhou onlara seslerini çıkarmamalarını da söylemişti.

Onların boyunlarından yavaşça kan akarken, diğer on iki kişinin de gözleri kırmızılaşmıştı. Göz ve göz altı damarları belirginleşmişti ve dişleri uzamıştı.

"Doyurun karınlarınızı, gücünüzün arttığını hissedeceksiniz." dedi.

Yuzhou daha sonra kendi gözü de kırmızılaştı. Göz ve göz altı damarları belirdi. Dişleri uzadı. Kendisine de bir kişi ayırmıştı.

Yuzhou kendisine ayırdığı kişinin kanını içerken, o anda farketmemişti fakat kırmızı olan gözünün rengi, daha parlak bir kırmızıya dönüşmüştü. Çok küçük bir fark vardı, şuanki gözleri parlasa da, dikkatli bakmayan bir kişi eskisi ile yenisindeki farkı anlayamazdı.

Yuzhou ve diğerleri önlerindeki kişilerin kanlarını içtikten sonra, Yuzhou, yerde ölü olan cesetleri karanlık alevler ile yaktıktan sonra gülümsedi ve

"Kendimize yeni bir ev bulmalıyız." dedi gülümseyerek.

-

Yuzhou, kardeşleri, Daren ve Liecia ile yaşadığı şehirden yürüme mesafesi ile on dakika uzaklıkta bir yere gitmişti. Bu yer ile şehirin arasında bir nehir vardı fakat o nehiri geçmek çok zor değildi.

Yuzhou ve arkasındaki on iki kişi nehri geçtikten sonra, nehrin karşısında büyük bir ev vardı. Yuzhou evin kapısına geldi. Arkasında on iki kişi vardı. Yuzhou arkasındaki kişilere

"Kapı açıldığı anda kapıyı açan kişiye ve içeride başka kişiler varsa onlardan beslenip öldüreceksiniz." dedi.

Daha sonra kapıyı çaldı. Fakat kapıyı kimse açmadı. Birkaç saniye sonra Yuzhou tekrar çaldı fakat kimse açmadı. Birkaç dakika böyle devam ettikten sonra, Yuzhou kapıya bir tekme attı ve kapı fırladı.

Yuzhou evin içerisine girdikten sonra, evi inceledi ve

"İlginç, kimse yok." dedi. Daha sonra arkasındaki on iki kişiye döndü ve

"Benim ismim Yuzhou Kami. Bundan sonra benim askerlerim olacaksınız ve bana hizmet edeceksiniz. Yeni Evinize hoş geldiniz." dedi.

------------------------------------------

Kendi kurduğum bir discord var, içinde okuyucular ve ben sohbet ediyoruz, sadece benim serim değil, başka seriler ve genel sohbet olarak güzel bir ortam discordu kurduk. Gelip sohbet edebilirsiniz, soru sorup seriler hakkında tartışabilirsiniz.

DC Link : https://discord.gg/KPBTkTe