İnsan Tanrı - 105. Bölüm | Üç Gelişim Arenası

---

Adia ölünce, tüm arenayı tekrar bir sessizlik kaplamıştı. Kral bile Adia'nın bu kadar çabuk yenileceğini anlamamıştı. Adia'nın üzerinde bir teknik kullanılmıştı fakat bir saniyede o kadar güçlü birisinin yenilmesini kimse kabul edemiyordu.

 

Kral sinirlenmişti. Yuzhou'nun Adia tarafından öldürüleceğine kesinlikle emindi. Fakat Adia başarısız olmuştu. Yuzhou kendisinden güçlü birisinin kanını içtiği için biraz daha güçlenmişti.

 

Kral, birden Yuzhou'nun yanında belirdi, o anda Kral'ın sesi Yuzhou'nun zihninde yankılandı. Kimse Kral'ın konuştuğunu duyamıyordu, Yuzhou dışında.

 

"Serbest kalmış olabilirsin, fakat seninle işim hâlâ bitmedi." dedi.

 

Daha sonra gülümseyerek Yuzhou'ya baktı ve

 

"Uzun bir süreden sonra, iki infazcıyı yenmeyi başaran ikinci kişisin. Bu ortaya çıkardığın güzel gösteri tüm seyircilerimizin eğlenmesini sağladı. Şimd-"

 

Kral sözünü bitiremeden birden göğsüne sert bir yumruk yedi ve arenanın diğer ucuna kadar olağanüstü bir hızla fırladı. O kadar hızlı fırlamıştı ki, Yuzhou bile Kral'ı gözüyle takip edememişti.

 

"Yeter."

 

O anda birisi sakince konuşmuştu. Fakat sakince konuşmasına rağmen, sanki tüm gücüyle bağırıyormuş gibi bu ses herkesin kulağında yankılandı. 

 

Yuzhou'nun önünde birisi vardı.

 

Beyaz saçlı ve beyaz sakallı birisi. Aynı Kral'a benziyordu. Ayrıca yeşil gözleri vardı.

 

Yuzhou'nun önündeki kişiden olağanüstü bir aura yayılmaya başlamıştı. Bu yayılan aura Yuzhou'dan, Rowan'dan, Pars'dan bile daha güçlüydü. Neredeyse Kral'ın aurasını bile geçecekti.

 

Fakat kısa bir süre sonra o aura gibi olağanüstü bir aura daha yayıldı. İki aura birbiri ile savaşıyordu. Bu yüksek auraların savaşı sonucunda çoğu kişi kaçmaya çalışsa da, arenadaki seyircilerin yarısından fazlası ölmüştü.

 

Yuzhou'nun önündeki kişi konuştu. Yuzhou bu sesi tanıyordu.

 

"Öğrencimi alıyorsun, onu kendi eğlencen için kullanıyorsun ve işin bitince de onu tehdit ediyorsun. Sana bu seferlik bir şey yapmayacağım. Faka-"

 

Yuzhou'nun önündeki kişi Daren'di. Daren sözünü bitiremeden, etrafı yaklaşık 10 kişi ile kaplanmıştı. Bu on kişinin arasında Beş Güç olarak görülen özel kişiler de vardı.

 

Daren derin bir nefes alıp verdi ve

 

"Siz kaşındınız..." dedi.

 

Hepsi aynı anda Daren'e saldırmaya başladı. Fakat, hepsi bir anda geriye doğru fırladılar. Hepsi bir darbe almıştı ve geriye doğru fırlamışlardı.

 

Arenanın duvarlarına çarpıp düştükten sonra, yerlerinden kalkamıyorlardı. Fakat ölmemişlerdi de. Kral bunu farkedince o da saldırdı. Daren'in önünde bir saniyede belirmişti ve hızla gerilmişti. Eli sarı bir enerji ile kaplanırken oldukça hızlı bir yumruk attı. 

 

Fakat Daren tek eli ile o yumruğu havada tuttu ve Daren diğer elini kaldırdı.

 

Daren bir yumruk attı. Bu yumruğunda Kral'ın kaburgaları kırılmıştı. 

 

Daren bir yumruk daha attı. Bu yumruğunda Kral'ın kaburgaları daha da parçalanmıştı ve başka kemikleri de kırılmıştı. Ayrıca iç organları zarar görmüştü.

 

Daren üçüncü ve son yumruğunu attı. Bu yumruk Kral'ın göğsüne atılmasına rağmen omurgalarını kırmıştı ve Kral'ı arenanın öbür ucuna kadar kırılmıştı. Bunlar iyileşmeyecek yaralar olmasa da, bir süre beklemeleri gerekecekti.

 

Daren, Kral'a bakarak,

 

"Bir daha öğrencimle uğraşmayın." dedi. Daha sonra Yuzhou'ya baktı ve

 

"Gidelim." dedi.

 

Yuzhou,

 

"Bir saniye, denemek istediğim bir teknik var." dedi.

 

Daha sonra Yuzhou iki elinin avuçları ile yere bastırmaya başladı ve

 

"Yıkım!" dedi.

 

Bunu demesiyle birlikte, Arena oldukça şiddetle sallanmaya başladı. Arena sallanırken, yıkılıyordu da.

 

Daren bunu farkedince hızla Yuzhou'yu kendi enerjisi ile kapladı ve uçurdu. Daha sonra havaya doğru yükseldiler ve arenanın yıkılışını izlediler. 

 

 Yuzhou'nun bugün kullandığı üç toprak tekniği, en beğendiği üç teknikti ve bunları geliştirmeyi düşünüyordu.

 

Yuzhou ve Daren, Yuzhou'nun Kral olduğu küçük şehre doğru uçarken, Daren derin bir nefes alıp verdi ve

 

"O krala karşı çıkmak... Gerçekten korktum." dedi.

 

Yuzhou bunu duyunca Daren'e baktı. Daren gülümsüyordu. Daren boynundaki küçük kolyeyi kıyafetlerinin içinden çıkardı. Küçük kolye kıyafetlerin içinde olduğu için görünmüyordu. 

 

Daren kolyeyi çıkardı ve kolyeyi havaya fırlattı. Fakat kolye yere düşmek yerine havada asılı kaldı. Kolye beyaz bir ışıkla parlarken, Yuzhou'nun gözleri kamaşmıştı. O güçlü gözlerle bile göremiyordu. 

 

Birkaç saniye sonra ışık kayboldu ve kolye de ortalıkta yoktu. Onların yerine, 1.85 boylarında, kel ve sakalsız bir adam vardı. Bu adamın üzerinde kıyafet yoktu. Sadece siyah bir pantalonu vardı.

 

Daren, Yuzhou'ya baktı ve

 

"Karşındaki kişi beni çocukluğumdan beri yetiştiren birisi. Yüce Dünyalar'a gidebilecek kadar güçlü. Seni biraz eğitmesi için onu çağırdım. Kral'a karşı çıkarken de onun gücünü kullandım." dedi.

 

Yuzhou daha sonra üstü çıplak olan saçsız ve sakalsız adama baktı. Adamın vücudu oldukça yapılıydı. Hatta oldukça değil, adamın vücudu tamamen yapılıydı. Her yeri kaslıydı ve kasları normal insanlara, hatta diğer ırklara göre çok daha sağlamdı. 

 

Fiziksel güç olarak Lucifer'e yakın bir seviyedeydi. Üstelik Lucifer gücünü bir kara büyüyle aldı, bu adam tamamen çalışarak bu seviyeye gelmişti.

 

Çoktan küçük şehre gelmişlerdi. Yuzhou, ele geçirdiği ikinci malikaneye, o şehrin en büyük malikanesine gitti. 

 

-

 

Rowan ve Rebekah o sırada şehirden çıkmış, şehre yakın bir ormanın içerisindeydi. Rowan kendi enerjisi ile Yuzhou'yu bulmaya çalışıyordu. Fakat, şuan Yüksek Dünyalar'daydı, bu yüzden arama menzili çok fazla değildi.

 

Fakat Yuzhou küçük şehre inince, Rowan onu buldu, hızla Rebekah'ya

 

"Buldum onu!" dedi ve Rebekah'yı alıp hızla fırladı.

 

-

 

Kel adam, Yere inince Yuzhou'ya baktı ve

 

"Ben Zoich, memnun oldum Yuzhou." dedi ve elini Yuzhou'ya doğru uzattı.

 

Yuzhou da kendi elini uzattı. O da bir şey diyecekti ki, birden acıyla bağırdı.

 

Çünkü Zoich, Yuzhou'nun elini sıkmıştı. Fakat "biraz" fazla sıkmıştı. Çünkü Yuzhou'nun elindeki tüm kemikler, Zoich'in en ufak bir kuvveti ile karşılaşınca tuzla buza dönmüştü. Yuzhou elini geri çekmek istese de, Zoich onu tutuyordu ve elini çekmesine izin vermiyordu.

 

Yuzhou'ya,

 

"Daren bana biraz bahsetti senden. İnsan Tanrı gücünün yeni vücudu. Miras toplamışsın. Ayrıca sadece kendi gücün değil, Daren'in kaynakları ve vücudundaki yabancı güç seni buraya kadar taşımış." dedi.

 

Daha sonra gözlerini kısarak Yuzhou'ya baktı ve konuştu.

 

"Daren, şimdi başlıyorum." dedi.

 

Daren kafasını salladı. 

 

Zoich konuştu.

 

"Üç Gelişim Arenası!"

 

Yer yavaşça titremeye başladı. Daha sonra Yuzhou'nun 100 metrelik çevresi yıkıldı ve yerden yavaşça koyu kahverengi  duvarlara sahip büyük bir arena oluştu. Arena 7 köşeliydi. 

 

Fakat bu yedi köşeden üç tanesi, diğerlerinden biraz daha yüksekteydi ve yukardan bakıldığında bir üçgen şekli oluşturuyorlardı.

 

Üç köşeden bir tanesinde, büyük bir yumruk heykeli vardı. Bu yumruğa dikkatli bakıldığında, bir elin içindeki tüm kaslar görünüyordu. Ve bu kasların üzerinden sayılamayacak kadar çok kırmızı çizgi elin her yerini kaplamıştı. Fakat bu çok dikkatli bakıldığında görünüyordu. Dışarıdan göründüğü şey sadece taş bir heykeldi.

 

Ayrıca yeterince güçlü birisi bu ele baktığında, ondan yayılan bir enerjiyi hissedebilirdi.

 

"Fiziksel Enerji."

 

Bu elden bir güç, bir enerji yayılıyordu.

 

Başka bir köşede, 6 tane yuvarlak vardı. Bu yuvarlakların rengi şöyleydi.

 

Kırmızı, mavi, kahverengi, gri, sarı ve siyah.

 

Bu renklerin her biri, bir elementi temsil ediyordu.

 

Ateş, su, toprak, hava, ışık ve karanlık.

 

Bu 6 yuvarlak ta her elementten güçlü bir mana yayıyordu.

 

Diğer köşede ise, sadece büyük, mavi saydam bir enerji vardı. Bu enerjinin belirli bir şekli yoktu, sanki bir kapta akan su gibi, rüzgar nereden eserse ona göre şekil alıyordu. Sürekli şekli değişiyordu.

 

Bu ise, Saf manaydı.

 

Yuzhou'nun eli iyileştikten ve arena tamamen oluştuktan sonra, Yuzhou etrafa bakınca bunları görmüştü.

 

-------------------------------------------------

Kendi kurduğum bir discord var, içinde okuyucular ve ben sohbet ediyoruz, sadece benim serim değil, başka seriler ve genel sohbet olarak güzel bir ortam discordu kurduk. Gelip sohbet edebilirsiniz, soru sorup seriler hakkında tartışabilirsiniz.

DC Link : https://discord.gg/KPBTkTe