96. Bölüm | Malikaneye Saldırmak.

avatar
1286 2

İnsan Tanrı - 96. Bölüm | Malikaneye Saldırmak.


Yuzhou, Daren, Rowan ve Rebekah ile birlikte ormanın ortasına inmişlerdi. Ormanın ortasında indikleri gibi, etrafta ondan fazla güçlü aura hissediliyordu.

 

Daren,

 

"Ormanda yaşayan canavarlar Sıradan Dünyalar'a göre çok daha fazla ve genelde sürü halinde yaşarlar. Güçleri de, daha fazladır." bunu dedikten sonra Yuzhou'ya doğru gri bir mana topu fırladı. Yuzhou bunu son anda farketmesine rağmen bu mana topu oldukça hızlıydı ve büyüktü. Ayrıca rüzgar manası ile oluşturulduğu için Yuzhou o hıza tepki veremedi. 

 

Bu mana topu Yuzhou'ya çarptıktan sonra Yuzhou geriye doğru fırladı ve ağaca çarparak durdu. Fakat ağaç yıkıldı ama Yuzhou'ya hiçbir şey olmamıştı. Onun güçlü vucuduna kolay kolay hasar verilemezdi. Üstelik Lucifer'in gücü de vardı.

 

Daren konuşmasına ekledi,

 

"Ayrıca, mana kontrolleri daha güçlüdür." dedi.

 

Yuzhou düştüğü yerden ayağa kalktı ve gülümsedi. Biraz savaşmak istiyordu. 10 Tane farklı hayvan onların etrafını sarmıştı. Birkaç tanesi havada uçuyordu. Yuzhou gülümseyerek hayvanlara doğru yaklaştı, fakat o hayvanlara yaklaştıkça, hayvanlar hızla kaçmaya başlamıştı.

 

Hayvanlar kaçarken, Yuzhou'nun yüzündeki gülümseme kaybolmuştu. Yuzhou istemeden aurasının küçük bir kısmını yaymıştı ve bu aura hayvanları korkutup kaçmalarına neden olmuştu.

 

Yuzhou derin bir nefes alıp verdi ve etrafı inceledi. Gözleri, Daren kadar olmasa da Rowan ve Rebekah'dan daha iyiydi. Etrafa baktı ve bir yön seçti.

 

"Bize en yakın şehir orada, gidelim." dedi ve yola koyuldu.

 

-

 

Yuzhou, ve diğerleri en yakın şehire gelmişlerdi. Etrafa bakarken hayran kalmışlardı. Hayran kalmalarının sebebi ise şehrin büyüklüğü yüzündendi. Eski yaşadığı sıradan dünyadaki şehirler ile kıyaslayınca, tüm şehirleri toplasan bile bu kadar büyük olmazdı. 

 

Bu şehir büyüktü fakat kendi içerisinde 3 kısma ayrılıyordu. Dış şehir, İç şehir ve Çekirdek Şehir diye.

 

Çekirdek şehir en elitlerin, zenginlerin yaşadığı küçük bir alandı. İç şehir, Çekirdek Şehre göre daha az elit ve zenginlerin yaşadığı yerdi. Dış Şehir ise sıradan insanların yaşadığı kısımdı.

 

Yuzhou ve diğerleri Çekirdek Şehre girmişlerdi. Zaten güçlerinden dolayı kimse onları durdurmamıştı. Yuzhou etrafı incelerken, kendisine şehrin ortasındaki bir malikaneyi seçmişti.

 

"Hadi, orayı alalım." dedi ve oraya doğru ilerlemeye başladı. Fakat Daren onu durdurdu ve

 

"Bekle, buradaki insanlar Sıradan Dünyalardaki gibi değiller. Tek başına öyle saçma işler yapma." dedi. Daha sonra Rowan ve Rebekah'ya baktı.

 

"Fakat üçünüz giderseniz bir şeyler yapabilirsiniz, ama yeni geldiniz ve şimdiden kendinize düşman mı edinmek istiyorsunuz? Üstelik en güçlü şehirlerden birisinde. Eğer yapmak istediğin şey buysa seni durdurmayacağım, öleceğini sanmıyorum fakat kendine yüzlerce düşman edineceksin ve yaralanma ihtimalin var.

Ayrıca burada, Çekirdek Şehirde yaşan insanlar klan halinde ayrılmış bir şekildeler. 5 Klan, Çekirdek Şehirde yaşıyor ve iç, dış şehirleri yönetiyor. O malikane de en güçlü Klan'ın malikanesi. Ayrıca sadece o klanı değil, diğer klanlar ile de düşman olacaksın. Benim ve kardeşlerinin yardımıyla pek sorun olacağını sanmıyorum fakat ismin diğer şehirlere de yayılacak. Yani yaptığın bir hamle, senin tüm dünyada kötü bir şekilde tanınmana sebep olucak.

Bazıları senin bunu yaptığını duyunca senden korkacak, bazıları da sana saldıracak. Düşünmeden bir şey yapma." dedi.

 

Yuzhou derin bir nefes alıp verdi ve

 

"Pekâla, o zaman beni küçük şehirlerden birisine götür. Orayı ele geçireyim." dedi. 

 

Daren, Yuzhou'nun içinde yabancı bir aura hissetmişti. Bu aura Luciferdi, Daren bu auranın Lucifer olduğunu bilmese de, güçlü bir şey olduğunu ve Yuzhou'nun buna güvendiğinin farkındaydı. Fakat şimdiden yüzlerce düşman edinmesini istemiyordu. 

 

Daren, Yuzhou ve kardeşlerini kendi enerjisi ile uçurmaya başladı ve en küçük şehirlerden birisine doğru gitti.

 

-

 

Bu dünyanın en küçük şehri bile, Yuzhou'nun yaşadığı Sıradan Dünyadaki en büyük şehirden bile daha büyüktü. Fakat Temps'deki en küçük ve en güçsüz şehirlerden birisiydi. Bu yüzden Yuzhou burada pek sıkıntı yaşamazdı. Daren onu şehrin ortasına getirdi. Yuzhou ve kardeşleri şehri biraz gezdikten sonra Yuzhou gözüne en büyük malikaneyi kestirdi ve oraya doğru ilerledi. Arkasında kardeşleri vardı. Daren ise 

 

"Yuzhou, bir süreliğine ortalıkta olmayacağım. Yüksek Dünyalar'da yapmam gereken bazı işler var, bir şey olduğunda haber verirsen gelirim." diyip ortadan kaybolmuştu.

 

Yuzhou ise önce kapıyı çaldı. Kapıyı hizmetçi birisi açtı.

 

"Nasıl yardımcı olabilirim?" Hizmetçi kız oldukça güzeldi, kibar bir şekilde sormuştu. Fakat Yuzhou onu dinlemeyip evin içini araştırıyordu. Malikanenin içinde ve dışında toplam 30 muhafız bulunuyordu. Yuzhou, hizmetçiye baktı ve bir şey demeden eve girmeye çalıştı. Fakat ev bariyer büyüsü ile korunuyordu ve sadece evdekilerin izni ile içeriye girilebilirdi.

 

Yuzhou içeri giremeyince, hizmetçiye sordu.

 

"İçeriye girebilir miyim?" dedi. Hizmetçi,

 

"Neden geldiniz?" dedi. Sesindeki kibarlık gitmişti ve normal bir ses ile konuşmuştu.

 

Yuzhou bir şey demedi, hizmetçinin onu içeriye almaya niyeti yok gibiydi. Yuzhou karanlık alevleri kullanarak bariyer büyüsünü yaktı ve içeriye bir adım attı. Daha sonra gülümsedi ve sağ eli ile hizmetçinin boynunu tuttu ve bastırarak kırdı.

 

Bunu gören muhafızlar hızla birbirlerine haber verdi ve kısa süre içerisinde evin içerisi 10 muhafızla doldu. 

 

Diğer muhafızlar da dışarıdan geliyordu. Yuzhou, Rowan ve Rebekah'ya

 

"Siz dışarıdakileri halledin. İçerisini bana bırakın." dedi.

 

Sarı gözleri parlarken yüzünde bir gülümseme oluştu. İçerideki tüm muhafızların kanını da güçlenmek için içecekti. Bu yüzden sol gözü kırmızıya döndü, dişleri uzadı ve gözü ve gözünün altındaki damarlar belirginleşti. 

 

Fakat bu sefer aurasını yaymamaya dikkat ediyordu. Sadece dış görünüşü korkutucuydu.AL






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44253 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr