86. Bölüm | Zihin Kontrolü

avatar
1245 2

İnsan Tanrı - 86. Bölüm | Zihin Kontrolü


Yuzhou, bir bez parçası bulmuştu ve elindeki kanları ona siliyordu. 

 

"Bu numarayı kullanacaksam yanımda bunlardan bulundurmalıyım..." dedi.

 

Daha sonra yerde oturan ve korkudan titreyen kadına döndü. Kadına dönünce kadının korkusu artmaya başladı. Yuzhou, kadına yaklaştı ve önünde diz çöktü. Yuzhou yaklaştıkça kadının korkusu artıyordu, fakat korkudan ne haraket edebiliyor, ne de ses çıkarabiliyordu. Vücudu tamamen donmuştu.

 

Yuzhou kadının gözlerine baktı. Yuzhou'nun sarı gözleri parlamaya başladı.

 

"Bundan sonra, bu malikane ve bu şehir benim. Bu şehirden gitmek için 24 saatin var. Eğer gitmezsen, kötü şeyler olur." dedi. Kadın bunu duyunca, kafasını salladı. Yuzhou, tekrar kalktı ve kapıdan çıktı. Kapıdan çıktığında, sistemine yeni bir şey eklendiğini gördü.

 

Sistemini incelediğinde, yeni bir yetenek elde etmişti.

 

----------------------------------------------------------------------

Zihin Kontrolü : Kişi, karşısındaki kişiye dediği her şeyi yaptırabilir. Sadece gözlerine bakması ve yaptırmak istediği şeyi söylemesi yeterli. 

Tekniği uygulamak için karşıdaki kişinin beceri statının tekniği uygulayan kişiden az olması gerekir." 

-----------------------------------------------------------------------

 

Yuzhou tekniği okuduğunda gülümsedi. Malikaneden çıkmak için kapıya ilerlerken, kapı açıldı. Kapı açıldığında içeriye kısa siyah saçlı ve siyah gözlü bir erkek girdi.

 

"Ben geldi-" 

 

Lafını bitirmeden karşısındaki adamı gördü. Karşısındaki adama bakarak,

 

"Sen kimsin, annem nerede?" diye sordu.

 

Yuzhou bir şey demedi. Yuzhou'nun arkasındaki, annesinin ev ofisinin açık kapısına bakınca, bir kan kokusu aldı. Hızla oraya koştu ve yerde yatan muhafızları gördü. Fakat dikkatini onlara değil, arkada köşede oturan annesine çevirdi.

 

Hızla annesine koştu.

 

"Anne! İyi misin?" endişeli bir sesle sorarken, annesinin iyi olduğunu gördü. Hızla Yuzhou'nun yanına gidecekti. Fakat annesi onun kolundan tuttu ve

 

"O, bizim gibilerin uğraşabileceği birisi değil. Hemen hazırlan, şehri terk ediyoruz." dedi. Tüm korkusu gitmişti. Yuzhou'nun zihin kontrolü sayesinde sadece onun dediği şeyi yapacaktı.

 

Kadının oğlu hızla elini çekti ve

 

"Kimse, bizim evimize gelip sana saldıramaz." dedi ve hızla Yuzhou'nun yanına koştu. Yuzhou o anda malikanden çıkıp yürüyordu. İstese şuan çoktan uzaklaşabilirdi fakat böyle bir şey olacağını tahmin ettiği için yavaş yürümüştü.

 

Kadının oğlu, Yuzhou'nun arkasından koşarken Yuzhou onu farketmiş ve arkasını dönmüştü.

 

Yuzhou'nun arkasından koşan kişi hızla bir yumruk attı. Fakat Yuzhou yumruğu havada yakaladı ve oğlanın elini sıkmaya başladı.

 

Elini sıkarken, kadının oğlu bağırıyrodu. Yuzhou'nun gücü çok fazlaydı, fakat tüm gücüyle sıkmıyordu. Eğer tüm gücüyle sıkarsa çocuğun eli kırılabilirdi.

 

Yuzhou, çocuğun elini sıkmayı bıraktı. Çocuk rahatlayınca Yuzhou onun gözüne baktı ve

 

"Yaptığın bu hatayı bağışlıyorum. Git, annenin odasındaki ölü muhafızların cesetlerini ve oradaki kanları temizle. Daha sonra annenle birlikte şehri terk edin." dedi.

 

Yuzhou, karşısındaki kişiyi öldürmeyecekti. Cesetlerin kaldırılması gerekiyordu ve Yuzhou bu işi karşısındakine yaptıracaktı.

 

-

 

Yuzhou, şehirde tekrar dolaşırken, akademinin yakınlarından geçiyordu. Akademiden çıkan yüzlerce gence  bakıyordu. Fakat gözü bir arkadaş grubuna takılmıştı. Bu arkadaş grubu 5 kişilikti ve 3 kız 2 erkek vardı.

 

Yuzhou'nun gözü kızlardan birisine takılmıştı. Bu kız uzun kahverengi saçlı ve siyah gözlü oldukça güzel bir kızdı. Fakat, Yuzhou kızın güzelliğine değil, boynundaki kolyeye takılmıştı. Kolye siyahtı ve ortasında büyük kırmızı bir taş vardı. Bu taştan oldukça güçlü bir aura yayılıyordu.

 

Yuzhou'nun bu kolyeyi incelemesi gerekiyordu. Bu kolyeyi istiyordu. İçinde bir şey var gibiydi.

 

Hızla arkadaş grubunun önünde belirdi. Kısa sürede hepsini inceledi. Kızlar sıradan kişilerdi, fakat yanlarındaki erkekler seviye 43 ve 45 di.

 

Ama Yuzhou onlardan daha güçlüydü.

 

Yuzhou, kıza bakarak,

 

"Merhaba, kolyen çok güzelmiş." dedi.

 

Kız gülümseyerek elini kolyesine götürdü ve

 

"Teşekkür ederim." dedi. O anda kızın yanındaki iki erkek Yuzhou'ya garip bir şekilde bakmaya başladılar.

 

Yuzhou onları aldırmadan, kıza,

 

"Bakabilir miyim?" diye sordu. Kız kolyesini çıkarıp Yuzhou'ya uzattı. Yuzhou gülümseyerek kolyeyi aldı. Kolyenin ucundaki taşı incelemeye başladı.

 

Kolyeden gerçekten güçlü bir aura yayılıyordu fakat ne olduğunu anlamamıştı.

 

"Lich, bu kolyenin ne olduğunu biliyor musun?" diye sordu. Lich hemen cevap verdi,

 

"Hayır, fakat içinde... güçlü bir şey var. Onu alabilirsen iyi olur." dedi.

 

Yuzhou, kolyeyi geri uzattı. Kız geri alıp boynuna taktıktan sonra, Yuzhou,

 

"Teşekkür ederim. Kısa süre içerisinde bir parti vereceğim, umarım gelirsiniz." dedi ve uzaklaşmaya başladı.

 

Yuzhou kolyeyi direkt olarak alabilirdi fakat insanlarda kötü bir izlenim bırakmak istemiyordu. Parti verecekti, şehirdeki insanların genel olarak güçlerine bakacaktı ve insanlara kendisinde iyi bir izlenim bırakacaktı. Fakat, gerekirse zor kullanabilirdi.

 

-

 

Aradan bir gün geçmişti. Yuzhou tekrar şehrin yöneticisinin, daha doğrusu kendisinin malikanesine gelmişti. Fakat malikaneyi uzaktan izliyordu. Kadının ve oğlunun elinde çantalarla bir at arabasına bindiğini gördüğünde gülümsedi.

 

Malikaneye girdikten sonra, gülümsedi ve

 

"Yavaş yavaş başlayalım." dedi.

 

-

 

O sırada, şehrin dışında ormanda bir malikane daha vardı. Bu malikane şehre yakındı fakat şehrin dışındaydı. O malikanede iki erkek yaşıyordu. Bu iki erkek, Yuzhou'nun geçen gittiği arkadaş grubundakilerdi. İkisi de elinde bardaklarla bir şeyler içerken, konuşuyorlardı. Birisi uzun siyah saçlı ve mavi gözlü yakışıklı bir erkekti. Diğeri de kahverengi saçlı ve kahverengi gözlü bir erkekti.

 

Siyah saçlı olan,

 

"O herifte garip bir şeyler var. Dikkat etmeliyiz." dedi.

 

Kahverengi saçlı,

 

"Haklısın, kolyedeki şeyin ne olduğunu biliyor olabilir mi?" diye sordu. Siyah saçlı,

 

"Bilmiyorum, fakat o kolyeyi alıp saklamamız gerekiyor. O kişi sadece garip değil, güçlü birine de benziyor." dedi.

 

-

 

Yuzhou, parti ilanlarını çoktan her yere bazı kişiler aracılığı ile yaymıştı. Parti bu akşam olacaktı ve herkes malikaneye davetliydi.

 

Yuzhou malikaneyi gezerken, gizli bir alt katı olduğunu görmüştü. Bu alt katta hapishane odaları gibi bazı çelik kapılı odalar vardı. Ayrıca bir odada içki deposu vardı ve en iyi içkiler saklanmıştı. Yuzhou partide bu içkilerden bazılarını koyacaktı.

 

Yuzhou'nun geçen yanlarına gittiği arkadaş grubu bu ilanları görmüştü ve kendi aralarında konuşuyorlardı. Siyah saçlı erkek,

 

"Geçenki kişinin bahsettiği parti bu mu? O malikanede ne işi var?" diye sordu.

 

Kahverengi saçlı,

 

"Bilmiyorum, gidip bakalım." dedi.

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44234 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr