85. Bölüm | Yanlış Karar

avatar
1322 2

İnsan Tanrı - 85. Bölüm | Yanlış Karar


Yuzhou, çok küçük bir şehire gitmişti. Daren'den çok kalabalık olmayan ve en küçük şehirlerden birisine gitmek istediğini söylemişti. Adını yaymaya küçük şehirlerden başlamak istiyordu. 

 

Daren'de Yuzhou'ya uygun güzel bir şehir bulmuştu ve onu oraya getirmişti.

 

Şehrin tam ortasında duruyordu. Yuzhou'nun bulunduğu şehir, gittiği diğer şehirlerin yarısı kadardı. Fakat amacı için başlaması gereken güzel bir yerdi.

 

Şehir küçük olduğu için kısa bir sürede her yeri gezmişti. Artık o şehrin her yerini biliyordu. Ayrıca şehirde bir Kral yoktu. Orayı yöneten küçük bir aile vardı. Fakat bu aile iki kişilikti ve bir kadın tüm şehri yönetiyordu. Ailenin iki kişi olmasının sebebi diğer tüm aile üyelerinin öldürülmüş olmalarıydı.

 

Şehir muhafızları da çok kalabalık değildi. Ve o muhafızların başındaki kişi de bir kadındı. Zaten şehir küçük olduğu için, çok fazla muhafıza gerek yoktu. Ayrıca çok fazla suç işlenmiyordu. Kendi halinde barış içinde takılan bir şehirdi.

 

Yuzhou, şehirde dolaşırken, şehrin ortasındaki malikanenin kapısının önüne gelmişti. Burası, şehri yöneten kadının yaşadığı malikaneydi. Bu kadının bir oğlu vardı, fakat o şuan şehirdeki akademide ders görüyordu.

 

Şehirdeki kişiler çok güçlü değildi. Bu yüzden Yuzhou burada adını yaymak için çok fazla zorlanmayacaktı.

 

Yuzhou malikanenin kapısını çaldığında, malikanenin kapısını bir kadın açtı. Bu kadır uzun siyah saçlara sahip mavi gözlü güzel bir kadındı. Fakat yaşı 40 ya da daha fazlaydı.

 

Yuzhou hızla kadını incelediğinde seviyesinin 4 olduğunu gördü. Sisteminde yaşı 42 olarak geçiyordu. Her 10 yılda bir seviye almak oldukça kötüydü. Fakat sadece bu küçük şehirde yaşadığını, bu şehirde savaşlar olmadığını hesaba katarsak ve bu kadın sadece şehri yöneten birisi olduğu için seviyenin pek önemi yoktu.

 

Bu güçsüzlüğü yüzünden Yuzhou kolayca planlarını gerçekleştirebilirdi.

 

Kadın kapıyı açtıktan sonra,

 

"Nasıl yardımcı olabilirim?" diye sordu.

 

Yuzhou kadını duyunca gülümsedi.

 

-

 

O sırada, bir malikanenin içerisinde, yemek masasının yanında yerde yatan olağanüstü güzellikte bir kız vardı. Bu kızın sırtında mavi bir kılıç saplıydı. Kız kendisine geliyor gibiydi, gözleri yavaşça açıldı. Fakat sırtında büyük bir acı hissediyordu bu yüzden haraket edemiyordu.

 

Fakat kılıç omzuna yakın bir yerdeydi. Eli oraya yetişiyordu ve hızla kılıcı çıkardı. Kılıcı çıkardığında hafif acılı bir şekilde bağırdı.

 

Yarası yavaş yavaş iyleşiyordu. İyileşme hızı normal bir insana göre olağanüstü bir seviyedeydi.

 

Yarası iyileşirken, kız yavaşça oturdu. Elindeki kılıca bakıyordu. Kılıcın acemi birisi tarafından yapıldığı çok belliydi. Şekli çok benzetilememişti fakat yapıldığı madde oldukça sağlamdı. Hatta o kadar sağlamdı ki, kız olağanüstü gücüne rağmen bu kılıcı kıramıyordu.

 

Fakat aklına birden neler olduğu geldi. Rowan yere düşmüştü, Yuzhou onun kalbine bir hançer saplamıştı ve daha sonra kendisi sırtında büyük bir acı hissedip gözleri kapanmıştı. Bu kılıç büyük ihtimal Yuzhou'nun olmalıydı.

 

Kız bunları hatırlayınca sinirlendi. Yuzhou'nun peşine düşecekti. Onu kolayca bulabilecekti, çünkü bir teknik biliyordu.

 

-

 

Yuzhou, kapının önünde duruyordu. Karşısında şehri yöneten mavi gözlü kadın vardı. Yuzhou gülümsedi ve

 

"Sizinle bir şey konuşmak istiyorum. İçeriye gelebilir miyim?" diye sordu. Kadın,

 

"Gelebilirsin." dedi ve kapıyı iyice açtı. Yuzhou gülümseyerek içeriye girdi. Kadın kapıyı kapattıktan sonra, kapının karşısındaki üst kata çıkan merdivenlerin yanındaki kapıya girdi. Bu kapı ofis gibi bir yere açıldı. İçeride kitaplık ve bir masa vardı. Kadın masaya oturduktan sonra, Yuzhou'da onun karşısına oturdu.

 

Kadın,

 

"Ne hakkında konuşmak istemiştiniz?" diye sordu.

 

Yuzhou'nun yüzündeki gülümseme büyüdü.

 

"Şehrinizi çok beğendim, oldukça iyi bir iş çıkarıyor gibisiniz." dedi. Kadın bunu duyunca gülümsedi ve, teşekkür edecekken Yuzhou,

 

"Fakat, artık bu şehrin yöneticisi siz değilsiniz." dedi.

 

Kadın bunu duyunca şaşırdı ve

 

"Ne demek istiyorsun?" diye sordu. Sesindeki kibarlık gitmişti.

 

Yuzhou,

 

"Çok basit bir şey söyledim. Artık burayı siz yönetmiyorsunuz." dedi.

 

Daha sonra ayağa kalktı. Kadın niyeyse korkmaya başladı. Bu yüzden muhafızlarıyla bir rozet üzerinden iletişime geçti. Malikanenin yanındaki muhafızlar hızla buraya koşmaya başladı. Yuzhou gelişmiş duyma yetisi sayesinde onların adım seslerini duydu ve

 

"Sadece konuşuyorduk, yanlış bir karar verdiniz. Bu kadar kişiye yazık olacak..." dedi. Bunu dedikten sonra kapı açıldı ve içeriye 10 kişi girdi. BU 10 kişinin üzerinde gümüş renginde zırhlar vardı ve hepsinin elinde kılıç vardı.

 

Hepsi aynı anda Yuzhou'yu yakalamak için harakete geçse de, Yuzhou gülümsedi ve önündeki kişiye doğru saldırdı. Hızla elini göğsünden geçirdi. Elini göğsünden geçirdiği şehir muhafızı acıyla bağırdı. Bunu gören diğer muhafızlar birden durdu, saldırmakta tereddüt ettiler. Bu zırhlar çok sağlamdı ve tek bir kişinin eli ile bu zırhı delmesi imkansızdı.

 

Yuzhou, adamın kalbini eli ile kavramıştı. Konuşmaya başladı.

 

"Bu... birinden gördüğüm bir numara ve oldukça hoşuma gitti. Tek bir haraketimle, ölürsün. Aynısı sizler içinde geçerli. Sizleri öldürmek istemiyorum, eğer şimdi giderseniz yaptığınız bu hatayı bağışlayacağım, canınızı da." dedi.

 

Fakat muhafızlar kişi olarak fazlaydılar ve kendilerine güveniyorlardı. Rozetlerinden kendi aralarında konuştukları için Yuzhou onları duymuyordu.

 

Birkaç saniye sonra, Yuzhou,

 

"Gitmiyor musunuz? Yanlış karar." dedi ve hızla elini çekti. Elini çektiğinde önündeki şehir muhafızı göğsünde bir delik ile yere düştü. Yuzhou şehir muhafızının kalbini bıraktı ve hızla diğerlerine saldırdı.

 

Birkaç saniye sonra, yerde on tane şehir muhafızı cansız bir şekilde yatıyordu. Çoğunun göğsü delikti ve kalpleri sökülmüştü. İki-üç kişinin de kafaları tek darbede koparılmıştı. Yuzhou,

 

"Bu numara gerçekten de iyiymiş."dedi. Daha sonra, korkudan tir tir titreyen kadına döndü. Kadın o kadar korkmuştu ki çığlık bile atamıyordu.

 

Yuzhou, kadına döndü. Daha sonra eline baktı ve

 

"Buralarda herhangi bir peçete ya da elimi silmem için bir şey var mı?" diye sordu.

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44330 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr