84. Bölüm | Kontrolü Kaybetmek

avatar
1328 2

İnsan Tanrı - 84. Bölüm | Kontrolü Kaybetmek


Yuzhou, kardeşleri ile birlikte yemek yiyordu. Yemeklerinin sonlarına doğru yaklaşmışlardı. Hava tamamen kararmıştı.

 

Yuzhou, Rowan ve Rebekah gülüyorlardı. Sohbet ediyorlardı. Fakat birden, Rowan'ın kalbi sert ve güçlü bir şekilde çarptı.

 

"Arrgh!"

 

Rowan acıyla bağırdı. Elindeki bardak yere düşüp kırıldı. Sağ eli ile göğsünü tuttu. Rebekah birden,

 

"Rowan, ne oldu!" dedi. Bunu dedikten sonra, Rowan sandalyeden düştü. Yerde yatıyordu. Oldukça terlemişti ve yüzünden acı çektiği belliydi.

 

Rebekah hemen onun yanına gitti. Yuzhou'da gidecekken, Rowan bağırdı.

 

"Yuzhou! Uzaklaş!" dedi.

 

Yuzhou neler olduğunu anlamadı. Rowan zorla konuştu.

 

"İçimdeki güç... Beni zorluyor, yanımda olduğun için kontrolü ele geçirmeye çalışıyor, uzaklaş! Şuana kadar hiç bu kadar zorlanmamıştım ve kontrolü kaybedebilirim!" dedi.

 

Rowan o anda kafasında fısıltılar duyuyordu. Bir erkek ve bir kadın sesi duyuyordu. Fakat, birkaç saniye sonra erkek sesi kesildi ve sadece kadın sesi duymaya başladı. O anda gözleri parlamaya başladı. Vücudu yavaşça grileşiyordu, damarları şişiyor ve belli oluyordu. Sanki vücudu kuruyordu!

 

Vücudu kururken, saçları uzuyordu. Saçları çenesine kadar geldiğinde, Yuzhou'nun elinde uzun gümüş bir hançer belirdi ve hızla hançeri Rowan'ın kalbine sapladı.

 

"AAAAAARGH!"

 

Rowan bir kez daha acıyla bağırdı. Gözlerinin parlaklığı geçmişti, Yuzhou ile bir an göz göze geldiler, sağ eli ile Yuzhou'nun boynunu tuttu fakat eli yere düştü ve gözleri kapandı.

 

Rebekah o anda neler olduğunu anlayamadı. Rowan'a bakıyordu, göğsünde bir hançerle yatıyordu ve hançer tutma yerine kadar kalbine sokulmuş durumdaydı.

 

Hızla Yuzhou'ya döndü ve

 

"Ne yaptın sen!" diye bağırdı. Sinirlendiği için aurası git gide artıyordu. Tam bir şeyler yapacaktı ki Yuzhou hemen konuştu.

 

"Sakin ol Rebekah, o ölmedi, sadece hançer onda saplı kaldığı sürece o şekilde kalacak." dedi.

 

Rebekah bunu duyunca, biraz sakinleşti. Fakat sinirli aurası hâlâ duruyordu ama bir şeyler yapmayacak gibiydi. 

 

Rebekah, Rowan'ı inceliyordu.

 

Yuzhou,

 

"Bu büyülü bir hançer. Hançeri çıkardıktan sonra Rowan tekrar canlanacak." dedi.

 

Rebekah, elini hançere götürdü ve hançeri tuttu. Tam çıkartıcaktı ki, Yuzhou onu tuttu ve

 

"Yapma kız kardeşim! Eğer yaparsan içindeki güç tarafından ele geçirilir ve sonu kötü olur." dedi.

 

Rebekah hızla Yuzhou'yu geriye itti. Ağlamaya başlamıştı.

 

"Sürekli ölü mü kalacak bu şekilde?" diye sordu.

 

Yuzhou,

 

"Hayır, ileride çıkaracağız." dedi. Rebekah,

 

"Ne zaman, ne zaman çıkaracağız?" diye sordu. Sesinde bir üzgünlük vardı. Yuzhou'ya sinirli olsa da, Rowan için üzülüyordu. Fakat Yuzhou dediğinde haklıysa ve bu hançeri çıkarınca Rowan geri dirilecekse, çok sinirlenmenin bir anlamı yoktu. 

 

Fakat Yuzhou yalan da söylüyor olabilirdi, sonuçta ikisinin özünde bir düşmanlık vardı ve bu durumu kullanmış olabilirdi.

 

Fakat sonuçta Yuzhou onun kardeşiydi, ona güvenmek istiyordu. Ayrıca Yuzhou yalan söylerse, onu öldürecekti. Sonuçta Yuzhou'dan daha güçlüydü. Kardeş olsalar bile Rowan'a daha çok değer veriyordu. Bu yüzden Yuzhou'ya karşı savaşmaktan çekinmezdi.

 

Yuzhou,

 

"Bilmiyorum. Fakat bir süre bu şekilde kalsın. Eğer vücudundaki değişimler eski haline geri dönerse hançeri çıkaralım. Dönmezse, bir ay sonra çıkaralım." dedi.

 

Rebekah hemen çıkarmak istese de, Rowan'ın içindeki güç tarafından ele geçirilmesini istemiyordu. Bu yüzden Rowan'ın yüzüne bakıyordu ve ağlıyordu.

 

Ağlarken, Yuzhou'da ona bakıyordu. Rebekah bir şey diyecekken, Yuzhou içinden,

 

"Üzgünüm kız kardeşim." dedi. Elinde mavi bir kılıç belirdi ve birden bu kılıcı Rebekah'nın sırtından sapladı. Rebekah tepki veremeden yere düştü.

 

Yuzhou aslında onu öldürmemişti. Rebekah'nın ölmesini istemiyordu ve Rebekah'nın kendisinden güçlü olduğunu biliyordu. Belki bu durumdan kurtulabilirdi. Çoktan Yuzhou gitmiş olacaktı fakat Rebekah yaşayacaktı.

 

Bu yüzden kılıcı ölümcül bir noktaya saplamamıştı. Ama kılıcın gücünden dolayı bu durumdan kurtulması zordu.

 

Yuzhou, zihninden konuştu.

 

"Daren, hançeri saplamayı başardım. Gel ve gidelim." dedi.

 

Bunu dedikten birkaç saniye sonra Daren birden Yuzhou'nun önünde belirdi. Yerde yatan Rowan'a ve Rebekah'ya baktı. Daha sonra Yuzhou'ya baktı ve

 

"Sen... Bunu nasıl yaptın?" diye sordu.

 

Yuzhou,

 

"Küçük bir zayıflıktan faydalandım. Hadi, gidelim." dedi.

 

Daren, enerjisi ile Yuzhou'yu ve Rowan'ı uçurdu. Birkaç saniye içerisinde dağdaki mağarada belirdiler. Daren,

 

"Vücudu denizin dibine atmalıyız. Orada sonsuza kadar kalır ve sen de, amacına ulaşan ilk İnsan Tanrı olursun." dedi.

 

Yuzhou,

 

"Hayır." dedi.

 

Daren, Rowan'a bakarken bunu duyunca kafasını Yuzhou'ya çevirdi.

 

Yuzhou,

 

"Hayır, onu burada saklamak istiyorum. Burada olduğu sürece de kimse bulamaz değil mi? Eğer bir ay içerisinde bir şey olmazsa onu denize atalım." dedi.

 

Daren,

 

"Sen bilirsin. Fakat yanlış bir karar veriyorsun. Ben seni uyardım." dedi.

 

Daha sonra vücudu enerjisi ile uçurdu.

 

"Vücudunu saklayacağım. Sen ne yapmayı düşünüyorsun bundan sonra?" diye sordu.

 

Yuzhou,

 

"Bir şehirde yaşayacağım. Zaten artık Rowan ölü olduğu için endişeye gerek yok. Güçleneceğim ve amacımı gerçekleştireceğim. Fakat, acele etmeye gerek yok." dedi.

 

-----------------------------

Sıkıştım ya bölüm yazamıyom, bir hafta kadar ara vericem, o sırada bölüm depolayıp toplu atmayı planlıyorum 3-4 bölüm falan. Günlük yazamıyorum artık ara sıra oluyor böyle geçmiş bölümlerde de olmuştu tekrar düzeliriz çok geçmeden :D İyi okumalar.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44266 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr