Siyah saçlı ve kırmızı gözlü kişi, tüm hızı ile Yuzhou'ya koşuyordu. Her adımında biraz daha hızlanıyordu. Yuzhou'nun yakınlarına geldiğinde, kılıcını savurdu ve siyah bir dalga Yuzhou'ya fırladı. Yuzhou bu dalgadan kaçtıktan sonra, üzerine doğru gelen bir şey gördü.

Siyah saçlı kişi yukarıya zıplamıştı ve yukarıdan aşağıya oldukça güçlü bir saldırı yapacaktı. Siyah kılıcı, siyah bir enerji ile parlıyordu ve bu enerji kılıcın birkaç katı büyüklüğündeydi.

Yuzhou bu saldırıdan da kaçındı. Siyah saçlı kişinin saldırısı, arenanın yarısında büyük bir iz bırakmıştı.

"Güçlü!"

Yuzhou o anda sadece bunu düşünüyordu. İki saldırıdan kaçınması yeterliydi, artık karşılık verecekti.

Siyah saçlı kişi tekrar koşmaya başladı. Kahkaha atıyordu. Tam bir dövüş manyağıydı.

Yuzhou, onu takip ederken sarı gözleri parladı. Siyah saçlı kişi kılıcı ile bir saldırı yaptığında, Yuzhou o kılıcı eli ile tuttu. Siyah saçlı kişi kılıcı elinden bırakıp hızla bir yumruk attı. Yuzhou bu yumruktan kaçınamadı ve geriye fırladı.

Fakat hızla kendisini toparladı. 

"Alev Topu!"

Yuzhou'ya doğru metrelerce büyüklükte bir alev topu ilerliyordu.

"Toprak Duvarı!"

Yuzhou topraktan bir duvar yaptı. Toprak elementinin gücünü denemek istiyordu. Karşısındaki kişi güçlüydü ve eğer toprak elementi buna dayanabilirse toprak elementinin gücünü anlardı.

Alev topu hızla toprak duvarına çarptığında, duvarın kenarları yok olmuştu fakat hâlâ sağlam duruyordu ve Yuzhou'ya bir şey olmamıştı.

Alev topları dağıldığında, siyah saçlı birden toprak duvarının arkasında belirdi ve kılıcını savurdu. Yuzhou kolunu, yani saldırının geldiği yeri gerçek buz ile kapladı ve saldırıyı engelledi .Hızla ayağa kalktı, siyah saçlı kişi oldukça hızlıydı, bir saldırı daha yaptı fakat Yuzhou eli ile kılıcı tuttuktan sonra, diğer eli ile bir yumruk attı.

Siyah saçlı bu yumruktan sıyrıldı,fakat kılıcı hâlâ tutuyordu. Kılıcı siyah bir enerjiyle parlamaya başladı. Karanlık element ile bir teknik kullanacaktı. Fakat Yuzhou, insan tanrı gücü sayesinde oradaki karanlık elementi özümsemedi. 

Kırmızı saçlı kişi bunu görünce gözleri açıldı. Şaşırmıştı, hızla geriye çekildi. Kılıcını da çekmişti.

Kendi içerisinden birisiyle konuşuyordu.

"Bu çocukta garip bir şeyler var, ne olduğunu anlayabildin mi?"

Güçlü bir erkek sesi konuşmaya başladı, sesin kendi aurası vardı ve bu aura en az Lich kadar güçlüydü.

"Dövüşmeye devam et, ne olduğu hakkında bir fikrim var ama emin olmam lazım." 

Kırmızı gözlü kişinin yanında birden 6 tane figür belirdi. Bu figürler kırmızı gözlü kişinin aynısıydı ve hızla Yuzhou'ya doğru koşmaya başladılar. Anlaşılan bir tür klon tekniğiydi.

Hepsi Yuzhou'nun önüne geldiğinde, savaşmaya başladılar. Yuzhou önündeki klonun yumruğundan kaçındıktan sonra ona bir saldırı yapacaktı, fakat o anda yanından bir saldırı geldi, arkasından, her yerinden bir saldırı geliyordu.

Yuzhou'nun vücudunu karanlık bir enerji kapladı ve 6 tane büyük diken çıktı ve hepsi klonların içinden geçti.

Bu, Yuzhou'nun karanlık alevler ile yapmaya çalıştığı teknikti. Karanlık alevleri istediği gibi kontrol edip şekillendirebiliyordu bu yüzden karşısında kaç kişi varsa o kadar diken çıkarıp onları da öldürebilirdi.

Fakat bu klonların arasında gerçek olanı yoktu. Gerçek olanı kenarda dövüşü izliyordu.

"Kullandığım karanlık elementi özümsedi ve kendisi de karanlık element kullanabiliyor. Ayrıca çok güçlü bir buz ve toprak elementi de kullanıyor. Kim bu böyle?"

Güçlü ses tekrar konuştu, sesinde biraz korku ve şaşkınlık vardı.

"B-bu... Hiç görmediğim fakat bir zamanlar duyduğum bir güç... Senin bu çocuğu yenme ihtimalin yok, bu yüzden yenil, fakat seni öldürmesine de izin verme." dedi.

Siyah saçlı çocuk,

"ASLA! Kendime güçlü bir rakip bulmuşken bırakamam, madem yenemem, bana biraz gücünden ver ve dövüşelim!"  dedi.

Güçlü ses,

"Karşındakinin gücü ne kadar gelişmiş bilmiyorum ama o da gücünü yeni elde etmiş gibi görünüyor. Eğer gelişmişse, benim gücüm bile onu yenemez. Fakat gelişmediğini düşünüyorum." birkaç saniye sonra ses tekrar konuştu,

"Al bakalım. Ne yapacaksın merak ediyorum. Kendini öldürtme velet, ben kendime yeni birisini bulabilirim, fakat sen ölürsen senin için her şey biter." dedi.

Siyah saçlının yüzünde bir gülümseme oluştu. Kırmızı gözleri parlarken, ondan korkutucu bir aura yayılıyordu. Bu aura o kadar fazlaydı ki, arenadaki bazı kişileri öldürmüştü, bazılarını kan kusturmuştu bazılarını da bayıltmıştı.

Yuzhou bu aura karşısında durabiliyordu. Aura, sanki korkunç bir canavarın, bir şeytanın aurası gibiydi. Herkese korku salıyordu.

"Sıkıntı olacak gibi, biraz ciddileşelim." dedi Yuzhou.

Fakat bunu dediği anda, siyah saçlı kişi birden Yuzhou'nun önünde belirdi ve karnına bir yumruk attı.

Yuzhou bu hızdan kaçınamadı, yumruğu yedikten sonra hızla metrelerce geriye fırladı. Arenanın diğer ucuna kadar fırladı, 

Yuzhou'nun vücudu A seviyesinde olmasına rağmen oldukça canı acımıştı. Eğer vücudu C seviye seviye olsaydı, birkaç kemiği kırılabilirdi. Eğer vücudu D seviye olsaydı, haraket edemeyecek hale gelirdi. Eğer normal birisi olsaydı, ölürdü.

Bu kadar güç artışı... Bu da kimdi böyle?