Daren, Yuzhou ve Liecia havada uçuyorlardı. Şuan ki oldukları bölge, Yuzhou'nun ve Gnomes'lerin göreve geldiği alandı. Gerçek Buz ile kaplı olan alan!

Yuzhou,

"Daren, buraya inelim." dedi.

Daren bir şey demedi ve hemen aşağı indi. Yuzhou'nun vücudunu saran enerji kaybolduğunda, Yuzhou Gerçek Buz ile kaplı alanın yanına geldi ve gözlerini kapadı.

Oradaki manayı hissetti ve vücuduna çekmeye başladı.

Bu alan yavaşça küçülüyordu. Birkaç dakika içerisinde tamamen kayboldu ve bir çukur göründü. Çukurun içinde mavi bir taş vardı.

Yuzhou çukura atladı. Fakat bu şey mavi bir taş değildi.

Vodius'un savaştığı kişinin bedeniydi. Bu vücut ayrı olarak buzla kaplanmıştı. Yuzhou tam o buzları da çözecekti ki, gözlerinin önüne anılar geldi.

Bu anılar Vodius'un anılarıydı. Kendi yarattığı Gerçek Buz'un, tekniklerini gösteriyordu. Apayrı, güçlü bir element yaratmasına rağmen, bu element ile yapılabilecek yüzlerce teknik de yaratmıştı!

Bu tekniklerin hepsi Yuzhou'nun kafasına girdi. Bu tekniklerin herbiri bir diğerinden daha güçlüydü. Yuzhou o anda hepsini yapamayacak olsa da, Bu buzdan alanı özümsediği için Gerçek Buz'un gücü artmış ve bu teknikleri öğrenmeye hak kazanmıştı.

O anda Yüzlerce teknikten sadece birkaç tanesini kullanabilrdi. Fakat güçlendikçe diğerlerini de kullanabilecekti.

Kendisine geldiğinde, o bedendeki buzu da özümsedi. Buz yavaşça kaybolduktan sonra, kahverengi saçlı birisi vardı. Gözleri kapalı ve haraketsiz bir şekilde duruyordu. Birkaç saniye sonra gözleri hızla açıldı ve etrafa oldukça kuvvetli bir aura yayıldı. 

O anda, orada kimse yoktu. Çünkü herkes havadan birilerinin indiğini görünce kaçmıştı. Uçmak için oldukça güçlenmek gerekiyordu. Bu yüzden herkes korktu ve kaçtı.

Eğer birileri orada olsaydı, o kahverengi saçlı kişiden yayılan aura onları öldürecekti. Gözlerini açtığındaki ortaya yayılan aura çok güçlüydü! Yuzhou'dan daha güçlüydü. Liecia'dan da. Gücü Daren ile eşit sayılır, belki biraz daha fazla.

Kahverengi saçlı kişinin gözleri yeşildi ve parladı. Yeşil gözleri ile Yuzhou'yu inceledikten sonra,

"Demek beni sen kurtardın... Onunla aynı gücü paylaşıyorsun demek." daha sonra,

"Fakat benim düşmanım değilsin. Beni kurtardığın için sana bir ödül vereceğim." dedi.

Daha sonra eli ile Yuzhou'ya dokundu. Yuzhou vücudunda farklı bir mana türü girdiğini hisseti. Kahverengi saçlı adam,

"Bu, beni kurtardığın için sana verdiğim güç. Toprak elementini istediğin gibi kontrol edebilirsin. Aynı zamanda alt elementlerini de kontrol edebilme yeteneğin var fakat onları kendin öğrenmelisin."

Daha sonra gökyüzüne baktı ve yeşil gözleri parladı. 

"Güçlen. Eğer yeterince güçlenebilirsen, bir Yüksek Dünya olan Temps'e gel. Umarım orada karşılaşırız." dedi ve hızla gökyüzüne yükseldi.

Fakat çok hızlıydı, birkaç saniye içerisinde gözle görülmeyecek kadar yüksekliğe gitti ve kayboldu.

Yuzhou vücuduna giren manayı incelediğinde toprak manası olduğunu farketti. Fakat, normal bir toprak manasından çok daha güçlüydü. Gerçek Buz, nasıl normal buzdan farklıysa, bu toprak manası da normal toprak manasından daha farklıydı ve güçlüydü.

Artık toprak tekniklerini de kullanabilecekti. Birkaç dakika içerisinde 2 tane gücünü oldukça arttıracak şeyler öğrenmişti!

Yuzhou, Daren ve Liecia tam gidecekti ki, bir kişi onların önüne geldi ve

"Hey! Burası bizim çalışma alanımızdı! Burayı nasıl tamamen özümsedin bilmiyorum ama çoğu kişinin gelişimini engelliyorsun! Geri yap şu alanı!" dedi yüksek tonla. Bu adam, çoğu kişinin yapmak istediğini fakat korkularından dolayı yapamadıkları şeyi yapmıştı.

Yuzhou, onların önüne gelen kişiye bir bakış attı. Sarı gözleri parladı. Bir şeyler diyecekti ki, onların önüne gelen kişi birden kaçmaya başladı.

Bu sarı gözler ona oldukça korkutucu bir his vermişti. Bu sarı gözlere baktığında, kendisinden çok daha güçlü bir şeyi görmüştü. Bu gücün yanında oldukça aciz hissetmişti. Korkmuştu! 

O gözlere baktığı anda içinde bir kaçma hissi oluşmuştu. 

Yuzhou bir şey demedi. Daren havalandı ve Yuzhou'nun vücudunu bir enerji sardı. Daha sonra uçup gitmeye başladılar.

-

Daren havadayken,

"Yuzhou, bir ay sonra, gideceğimiz şehirde büyük bir turnuva olacak. Bu turnuvaya, neredeyse tüm şehirlerden farklı farklı insanlar katılmaya geliyor. Ayrıca krallar ve başka kişiler de izleyecek turnuvayı. Oldukça güçlü kişiler katılacak. Katılmak ister misin?" dedi.

Yuzhou,

"İsterim, güçlü kişilerle dövüşmek de iyi olur." dedi.

Çünkü uzun zamandır Daren dışında birisiyle dövüşmemişti.

Daren hızlandı ve yaklaşık 5 dakika içerisinde bir şehrin üzerine geldi. Havada uçarken, elinde siyah bir rozet belirdi. Bu rozetin üzerinde sarı bir güneş vardı.

"Bu rozete mananı göndererek benimle konuşabilirsin. Ayrıca aynı uzay yüzüğü gibi kullanılıyor bu yüzden sana bazen teknik de vereceğim. Eğer özellikle istediğin bir teknik varsa söylersin, veririm.

Turnuva bitene kadar yalnız başına kalacaksın. Liecia'da olacak fakat olağanüstü bir durum olmadıkça onu kullanma. Kendini geliştirmeni istiyorum. Kendin antrenman yapacaksın. İstersen yapmayabilirsin fakat o turnuvayı kazanman gerek. Turnuvayı izleyeceğim." dedi.

Daha sonra birden şehrin ortasında belirdi. İnsanlar yürürken birden şaşırdılar. Bu üç kişi nereden gelmişti böyle? Birden yolun ortasında belirmişlerdi.

Daren, birden gözden kayboldu. Yuzhou zihninde bir ses duydu.

"Turnuvanı izleyeceğim Yuzhou."

Herkesin şaşkınlığı birkaç saniye içerisinde geçmişti. Çünkü herkes Liecia'ya bakıyordu. Sadece erkekler değil, kadınlar bile onun güzelliğine hayran kalmışlardı. Kimse gözünü onun üzerinden alamıyordu.

Daha sonra Yuzhou ilerlemeye başladı. Tek başına kalması iyi bir şeydi. Kendisinin neler yapabileceğini görmek istiyordu. 

Öncelikle, şehri biraz gezecekti.