Yuzhou ve Daren, bir gün boyunca uçmuştu. Bir gün sonra güneş yeni doğarken, bir mağaraya girmişlerdi. Bu mağara oldukça büyüktü. Fel Gnomes'in Yuzhou için ayarladığı evden daha büyüktü. Fakat içeride hiçbir şey yoktu. 

Yuzhou ve Daren mağarada yürüyorlardı. Birkaç dakika yürüdükten sonra, bir kapı göründü. Daren, Yuzhou'ya döndü. Bir anlığına Yuzhou ile göz göze geldiler ve Daren'in yeşil gözleri parladı. Daha sonra Yuzhou yere düştü.

Yuzhou yerde haraketsiz bir şekilde yatarken, Daren gri renkli kapıyı açtı ve içeriye girdi. Onun arkasından Yuzhou'da uçarak içeriye girdi. Daren, Yuzhou'yu uçuruyordu. Yuzhou'da içeriye girdikten sonra kapı kapandı. 

İçerisi olağanüstü büyüklükteydi. Fakat içeride olan tek şey odanın tam ortasında olan bir masa, sağda ve solda olan metrelerce büyüklükte ve uzunlukta gri renkli raflar vardı. Ve raflarda aynı şekilde yüzlerce, hatta binlerce cam kaplar vardı. Bu cam kapların rengi açık maviydi fakat içlerini görmek için dikkatli bakılması gerekiyordu.

Daren, Yuzhou'yu odanın ortasındaki masaya yatırdı. Daha sonra Yuzhou'nun üzerindeki kıyafetleri çıkardı. Yuzhou'nun pantalonu ve ayakkabısı dışında tüm kıyafetlerini çıkarmıştı. Yuzhou'nun vücudu kaslıydı.

Daren daha sonra sağ elini havaya kaldırdı. Elini havaya kaldırdıktan sonra sağdaki raftan binlerce cam kaptan birisi hızla Daren'in sağ eline fırladı.

Daren cam kabı havada tuttu. Cam kabın içerisinde 10 cm büyüklüğünde bir siyah böcek vardı.

Bu böceğin 10 cm büyüklüğünde olmasına rağmen binlerce bacağı vardı. Bu böceği Yuzhou'nun koluna koydu. Böcek direk Yuzhou'nun kolundan içeriye girdi ve derisinin altında hızla ilerlemeye başladı. Yuzhou'nun vücudunda dolaşarak onun kalbine geldi.

Daha sonra bir süre haraketsiz durdu. Bu böcek türü, özel bir türdü ve normal böceklerden farklı olarak karanlık mana özümseyebiliyordu. Bu böcek Yuzhou'ların yaşadığı dünyada bulunmuyordu. Fakat yine de Daren'de bu böceklerden vardı.

Bu böcekler normalde karanlık mana olan yerlerde yaşarlardı. O karanlık manayı özümserlerdi ve büyürlerdi. Ne kadar mana özümserlerse o kadar büyüyorlardı. Büyümelerinin bir sınırı yoktu. Fakat karanlık manayı özümsemelerine rağmen, kullanamıyorlardı. Ama aşırı güçlü oluyorlardı.

Kılıçlar ya da diğer silahlar bu böceklere zarar veremiyordu. Büyüler de aynı şekilde. Bu yüzden durdurulmaları zordu. Ayrıca bulunmaları da zordu.  Yeteri kadar karanlık mana özümseyebilirse bir şehri tek başına yıkabilirdi.

Daren o sırada yeşil gözleri Yuzhou'nun kalbindeydi. Eğer Yuzhou karanlık manayı kullanabiliyorsa, özümseyebiliyorsa bu böcek Yuzhou'nun vücudundaki karanlık manayı özümseyebilirdi.

Fakat, ne kadar zaman geçerse geçsin. Böcek büyümüyordu. Bunun sebebi ise Yuzhou'nun vücudundaki karanlık manayı özümseyemiyordu.

Hatta, o böceğin içinde bulunan küçük bir miktarda manayı, Yuzhou istemsizce özümsemişti!

Daren bunu görebiliyordu. Sağ eli ile cam kabı havaya kaldırdığında böcek hızla Yuzhou'nun vücudundan çıkmış kaba girmişti. Daren daha sonra kabı bıraktı ve kap geri yerine gitti.

Daren'in burada test etmek istediği şey, Yuzhou'nun gücüydü. Yuzhou'da bir şeyler vardı. Daren bu gücün sebebini bilse de, emin olamıyordu. Bu yüzden bazı testler yapıyordu.

Daren içinden,

"Düşündüğüm gibi. Kendisi baygın olsa da vücudu durmadan etrafındaki manayı emiyor. Ne tür olursa olsun. Ayrıca bu böcekteki manayı özümsemesi bile onun gücünün kanıtı. O zaman, emin olmam için geriye son bir şey kalıyor." dedi.

Daha sonra mağaradan dışarıya çıktı. Yuzhou uyanmıştı. Fakat Yuzhou'yu uyandırmadan önce kıyafetlerini giydirmişti.

Yuzhou'nun başında bir ağrı vardı fakat bunu düşünecek zaman değildi. Çünkü havada duruyordu. Fakat altına baktığında siyah bir boşluk görüyordu. Önünde ise Daren mağaranın önünde duruyordu.

Burası normal bir mağara değildi. Bu yüzden mağaranın olduğu yer de normal bir dağ değildi. Etrafta başka dağlar da vardı. Ve Yuzhou ile Daren'in bulunduğu dağın karşısındaki dağ ile aralarında büyük bir boşluk vardı ve aşağısı görünmüyordu.

Yuzhou neler olduğunu anlamaya çalışırken, Yuzhou'nun vücudunu saran enerji birden kayboldu.

Yuzhou hızla yere düşmeye başladı. O yere düşerken, Daren onu izliyordu. Daren içinden,

"Eğer bu testi başarırsan, emin olacağım." dedi.

-

Yuzhou o anda vücudunu haraket ettiremiyordu. Düşüyordu fakat daha farklı hissediyordu. Sanki aşağıdaki bir şey onu çekiyor gibiydi.

Birkaç dakika olağanüstü bir hızla aşağı düştükten sonra sarı gözleri parlamaya başladı.

Daha sonra birden havada asılı kaldı. Fakat yine de vücudunu haraket ettiremiyordu.

Birkaç saniye sonra, bir ses duyuldu. Bir hayvanın sesi gibiydi. Daha sonra sarı bi renk göründü. Göze benziyorlardı.

İki altın rengi göz. Aynı Yuzhou'nun gözüne benziyordu. Daha sonra bir şey belirdi. Siyahların arasında bir ışık gibiydi. Bembeyazdı. Bir kurt gelmişti Yuzhou'nun önüne!

Kurt, altın rengi gözleriyle Yuzhou'yu inceliyordu. Beyaz renginde altın rengi gözlere sahip bir kurt.. 

Bu kurtun boyutu, normal bir kurtun iki katı kadardı.

Daha Kurt Yuzhou'nun dibine geldikten sonra Yuzhou vücudunu haraket ettirebilmeyi başardı. Kurt haraketsiz bir şekilde duruyordu.

Daha sonra bir kız sesi duyuldu. Sesi çok güzeldi.

"Üstüme bin."

Yuzhou şaşırdı. Etrafına bakındı. Fakat ses kurttan geliyordu!

Yuzhou bunu anladığında kurta doğru ilerledi. Kurtun üstüne bindiğinde gördüğü tek şey bir bulanıklıktı. Birkaç saniye içerisinde, geri mağaranın önüne çıkmışlardı!

Onların önünde ise Daren vardı. Ve gülümsüyordu.

---------------------------------

10.000 Okunma oldu seri. Okuyan okumayan herkese teşekkürler.