46. Bölüm | Karanlık Alevler

avatar
2010 3

İnsan Tanrı - 46. Bölüm | Karanlık Alevler


Shan Takımı, olayları rapor vermek üzere kendi şehirlerine doğru yola çıkıyorlardı. Yürüyerek gidecekleri için yol uzun sürecekti.

 

Tarafsız bölgeye geldiklerinde, bu sefer önlerine kimse çıkmamıştı. Bu yüzden hızla şehire gittiler.

 

-

 

Şehre geldiklerinde, Kral'ın malikanesine geldiler. Shan,

 

"Siz burada bekleyin." dedi ve içeriye girdi.

 

Kral'ın odasına girdi. Önce eğildi, daha sonra Kral ona yanına gelmesini söyledi ve Kral'ın yanına gitti.

 

Kral,

 

"Ne oldu? Niye bu kadar çabuk geldiniz?" diye sordu.

 

Shan,

 

"Düşman Krallığın sınırlarına girdiğimizde, bizim sınırlarımıza doğru ilerleyen düşman birlikleri vardı. Beyaz maskeli 10 kişi. Onları kolayca halletik." dedi.

 

"10 Beyaz maskeliden sonra, iki yüksek seviyeli kişi geldi. Siyah maskeli kişiler. Birini kolayca öldürsek de, ikincisinde siyah dövmeler vardı." dedi.

 

Kral'ın gözleri sonuna kadar açıldı.

 

"Siyah dövmeler mi?"

 

Shan kafasını salladı.  Konuşmaya devam etti.

 

"İnanılmaz derecede güç sağlamasına rağmen, onu yenmeyi başardık. Fakat ölmeye yakınken, o dövmeler sayesinde neredeyse bizi de öldürüyordu."

 

Kral bunu duyunca meraklı gözlerle Shan'a baktı. Ölmek üzereyken nasıl onları da öldürebilirdi?

 

Shan,

 

"Kara Mühür Patlaması." dedi.

 

"5 Metrelik bir alanı bir dakikalık bir süre içerisinde patlattı. Ayrıca sadece patlatmakla kalmadı, 5 metrelik alan karanlık mana tarafından zehirlendi. Şuan o bölge durmadan karanlık mana yayıyor." dedi.

 

Kral,

 

"Durmadan karanlık mana yayıyor... Karanlık mana etrafındaki her şeyi zehirler ve hayat enerjisini emer. Bir insan olmasa bile. O 5 metrelik alanın da git gide yayılacağını düşünüyorum." dedi.

 

Aradan birkaç saniye geçtikten sonra Kral,

 

"Bekle." dedi ve elinde birden bir eşya belirdi. Bu eşyayı eli ile sıkıca tuttu. Birkaç saniye sonra ise eşya geri kayboldu.

 

Birkaç dakika sonra ise Kral'ın odasının kapısı açıldı. Odaya gelen kişi Kral'dan daha güçlü olan kişiydi.

 

Kral,

 

"O bölgeye tekrar gidin. O bölgenin incelenmesini istiyorum. O bölge incelendikten sonra Shan, takımınla görevine sen devam et. Biz bu konuyla ilgileneceğiz." dedi.

 

Shan kafasını salladı ve odadan çıktı. Kraldan daha güçlü olan kişi ise onu takip etti.

 

-

 

Shan, dışarıya Yuzhou'ların yanına geldi. Herkes onun kim olduğunu merak etse de, kimse bir şey diyemedi.

 

Çünkü adamdan yayılan o güçlü aura... Herkes üzerinde büyük bir baskı hissediyordu. Bu aura, adamın kendisini kısıtlamasına rağmen böylesine büyük bir güç taşıyordu.

 

Şuanki hallerinden birkaç seviye aşağıda olsalardı eğer, o auraya karşı ayakta duramazlardı. Fakat Kral'dan daha güçlü olan adam bunu görünce gülümsedi. Kendisini kısıtlamasına rağmen, bu aurasına dayanabilen kişiler diğerlerinden daha güçlü oluyorlardı.

 

Ve yola çıktılar.

 

-

 

Patlamanın olduğu bölgeye geldiklerinde, herkes şaşırmıştı. Çünkü siyah bölge 10 metrelik bir alana yayılmıştı! 

 

Hepsi siyah bölgenin dışında, hatta biraz daha uzağında duruyorlardı. Çünkü o siyah bölgenin yanına yaklaşmak bile, karanlık mana tarafından zehirlenmek, hatta ele geçirilme tehlikesi taşıyordu.

 

Fakat Yuzhou bunu bilmiyordu. Bu yüzden ilerlemeye devam etti.

 

Shan,

 

"Yuzhou, DUR!" dese bile, Yuzhou karanlık manaya ayak basmıştı.

 

Karanlık manaya yaklaşırken, yavaşça yorgun düşmeye başlamıştı. Bir yandan da vücudu hafifçe yanıyor gibi hissediyordu. 

 

Karanlık mana taraıfından ele geçirilmiş bölgeye ayak bastığında ise, bir anlığına duraksadı. Karanlık Mana, Yuzhou'nun vücuduna olağanüstü bir hızla giriyordu. Bu kadar karanlık mana ile vücudunu güçlendirse, tek bir hamlesi ile bir tane şehri yok edebilirdi. Fakat bunun sonucunda hayatını kaybederdi.

 

Ama, karanlık manayı bu yönde kullanamazdı. Çünkü karanlık manayı kontrol etmeyi bilmiyordu. Dışarıdaki bir kaynaktan vücuduna karanlık mana giriyordu.

 

Ve zaten, kimse bir şehri yok etmek için ölmek istemezdi.

 

 

-

 

Yuzhou, Karanlık Mana'ya adım attığında duraksadı. Birkaç saniye içerisinde vücudu karanlık mana tarafından ele geçirilmişti bile. Yavaşça hayat enerjisi karanlık mana tarafından emiliyordu.

 

Yaklaşık 10 saniye daha geçti. Yuzhou bu sefer dizlerinin üzerine çöktü, daha sonra da yere yığıldı.

 

 

Kimse Yuzhou'ya yardım edemiyordu. Kimse karanlık mana tarafından ele geçirilmek istemiyordu.

 

Kral'dan daha güçlü olan adam aslında bu konuda bir şeyler yapabilirdi. Fakat yapmamayı tercih ediyordu. Çünkü bu sayede karanlık manayı daha rahat inceleyebilirdi.  Fakat, yüzünde olmaması gereken bir gülümseme de belirmişti.

 

Yuzhou yere düştüğünde, Shan onu toprak elementini kullanarak geriye çekmeyi başarmıştı. Fakat kimse yine de Yuzhou ya dokunamıyordu. Korkuyorlardı.

 

-

 

Yuzhou o sırada birisinin anılarını görüyordu. Gördüğü kişi uzun siyah saçlara sahipti. Gözleri de simsiyahtı. Tırnakları bile siyahtı! 

 

Ve ondan korkutucu bir aura yayılıyordu. Ve önünde büyük bir şehir vardı. Bu şehrin üzerinde havada asılı duruyordu. Uçuyordu!

 

Ardından ellerini iki yana açtı.

 

"Karanlık Alevler!"

 

Ağzından bu sözler çıktığında, şehrin küçük bir bölmesi alev almaya başladı. Fakat normal bir alev değildi. Siyah alevlerdi!

 

Birkaç saniye içinde, bu alevler büyümeye ve hızla yayılmaya başladı. O kadar hızlıydı ki, birkaç dakika içerisinde tüm şehri kapladı ve yaktı.

 

Şehirdeki kimse, bu alevlerden kaçamamıştı. Hepsi yanarak ölmüştü. Fakat normal bir alev tarafından yanmamışlardı. Kara Alevler tarafından yanmışlardı. Bu alevlerin gücü normal alevden çok daha fazlaydı. Bu yüzden daha çok canları acımıştı.

 

Ayrıca, bu alevler sönmüyordu. Aradan kaç yıl geçerse geçsin, o alevler hiç sönmemişti. O şehrin sınırlarını da geçmemişlerdi. O şehri, yıllar boyunca yakıyordu. Kim bilir aradan kaç yıl geçmişti. Acaba şuan hala yanıyorlar mıdır?

 

O alevler sönmediği için, yanan kişilerin vücutları kül olmuştu. Fakat yanmaya devam ediyorlardı. Vücutları yok olsa da, o alevler orada kalıp sanki bir şeyi yakıyorlarmış gibi yanmaya devam ediyorlardı.

 

Her şeyi yakabilecek güce sahip bir ateş, diğer dünyaların ateşlerini bile yakabilecek güce sahip. Sadece kullanan kişi tarafından söndürülebilir ve şekillendirilebilir. 

 

-

 

Şehir yanarken, havada asılı siyah saçlı kişi yüzünde bir gülümseme ile o yanan şehri bırakıyordu. Ve bir şeyler söyledi.

 

"Bu alevleri, karanlık mana ile temasa geçen bir sonraki insan tanrıya bırakıyorum. O, hem alevlerimi istediği gibi kontrol edebilecek, şekillendirebilecek. Hem de, karanlık manaya bağışıklık kazanacak ve karanlık manayı kontrol edebilecek." dedi.

 

Ardından Yuzhou uyandı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr