44. Bölüm | Siyah Maskeliler

avatar
1758 3

İnsan Tanrı - 44. Bölüm | Siyah Maskeliler


İki siyah maskeli kişi, on beyaz maskelinin yenilişini izlemişlerdi. Siyah maskelilerden bir tanesi, ciddi bir ses tonu ile konuştu.

 

"Ahh, o aptallar nasıl bu kadar çabuk yenildiler? Hem de bu kadar basit bir tekniğe." dedi.

 

Diğer maskeli,

 

"Ne yapacağız, saldıracak mıyız yoksa geri mi döneceğiz?"  diye sordu.

 

"Geri dönelim." 

 

cevabı aldıktan sonra ikisi de geri Kral'ın yanına dönmek için harakete geçeceklerdi. Fakat birden durdular.

 

"Nereye... Gidiyorsunuz?"

 

Shan onların önünde belirmişti. İki siyah maskeli bunu görünce çok şaşırdılar! Uzaktan ve fark edilmeyecek şekilde izliyorlardı. Shan onları nasıl farketmişti? 

 

Artık savaşmaktan başka çareleri yoktu.

 

"Boom!"

 

Bir patlama oldu. İki ağaç patlamadan dolayı tamamen yanmıştı. Shan geriye doğru zıplayarak saldırıdan kaçınmıştı ve yere inmişti. İki siyah maskeli kişi ise Shan'ın önündelerdi.

 

"Patlayıcı Kağıt..." Shan birkaç yıldırım elementi ile güçlendirilmiş shuriken fırlattı ve eline Kunaisini alarak koşmaya başladı.

 

Fakat onun Kunaileri siyah maskeli kişiler tarafından engellenmişlerdi. İkisi de kılıç kullanıyordu. 

 

Shan, siyah maskeli kişilerin önüne gelmişti. İlk saldırıyı onun yapması gerekirken siyah maskeliler ilk saldırıyı yapmıştı. 

 

Soldaki siyah maskeli kılıcı ile saldırıyordu fakat bu saldırı kolayca savuşturulabilirdi ve karşı saldırı yapılabilirdi. Ama diğer siyah maskeli ise o saldırının açığını kapatıp savuşturulamayacak bir hale getiriyordu. 

 

Bu ikisinin savaştaki uyumu iyiydi. 

 

-

 

"Shan nereye gitti?"

 

Noyan bunu sormuştu. Kimse Shan'ın gittiğini farketmemişti bile. Yuzhou sarı gözleriyle etrafı inceliyordu. Fakat Shan'ı kimse bulamıyordu.

 

Daha sonra bir patlama sesi duyuldu ve dumanlar görünmeye başladı. Hızla oraya doğru koşmaya başladılar.

 

-

 

Shan, siyah maskelilerin saldırısından geriye doğru sıçrayarak kaçmıştı. Tekrar saldıracaktı fakat ona doğru bir rüzgar bıçağı fırladı. Shan yana doğru çekilerek saldırıdan kaçındı.  Yana doğru çekildiğinde ise üzerine doğru gelen bir ateş saldırısı vardı.

 

Shan yukarıya doğru zıplayarak bu saldırıdan da kaçındı. Ateş saldırısının boyutu çok fazla değildi. 

 

Shan'a doğru bir siyah maskeli koşmaya başladı. Diğer maskeli ise onun arkasından koşuyordu. Shan'ın saldırmaktan başka şansı yoktu. Karşısındaki kişiler yüksek seviyeliydi ve sonsuza kadar saldırılardan kaçamazdı.

 

Kunaisi ile koşmaya başladı. Koşarken kunaisini yıldırım elementi ile güçlendirdi ve fırlattı. Ardından birkaç tane de yıldırım elementi ile güçlendirilmiş shuriken fırlattı. Siyah maskeli kişiler saldırıları kendi kılıçları ile savuşturuyordu. 

 

Kılıçları yıldırım elementi ile güçlendirilmiş shuriken ve kunaiye dayandığına göre iyi bir maddeden yapılmış olmalılardı. 

 

Shan, siyah maskeli kişiler shurikenleri savuşturmaya uğraşırken,

 

"Toprak Tuzağı!"

 

bir toprak elementi tekniği kullandı. 

 

Daha sonra yer yavaşça sallanmaya başladı. Siyah maskelilerin olduğu yerin sağından ve solundan birer toprak duvarları çıktı. Daha sonra bu toprak duvarları hızla birleşmeye başladı.

 

Bir siyah maskeli kişi bu topraktan son anda kaçınsa da, diğeri bu toprak duvarının içinde kalmıştı. İki toprak duvarı birleşiyordu ve bu kişi duvarların arasında ezilmiş olmalıydı.

 

Fakat öyle olmamıştı! Duvarların arasında kalan kişi elleri ile duvarları tutuyordu! 

 

Shan bunu görünce gözleri sonuna kadar açıldı. Kendi elleri ile bu duvarlara karşı koymasının bir yolu yoktu!

 

Duvarlar zorla birleşmeye çalışırken ortalarındaki adam tarafından engelleniyorlardı. Adam birden vücudunu sıktı ve bir kuvvet topraktan duvarları parçalarına ayırdı. 

 

Adam iki elini de hızla yere vurdu ve duvarın küçük parçaları hızla havaya kalktı. İkinci adam ise rüzgar elementini kullanarak parçaları Shan'a doğru hızla uçrudu.

 

Onlarca toprak parçası Shan'a doğru hızla ilerliyordu.

 

Shan'ın bu saldırıdan kaçınması neredeyse imkansızdı.

 

Onlarca küçük torpak parçası Shan'ı vurdu ve onu geriye fırlattı. Shan'ın vücudunda onlarca yara olmuştu fakat bu darbe onun savaşmasını engellemezdi.

 

Shan bu dövüşü bitirmek istiyordu. Vücudunu yıldırım elementi ile güçlendirmişti. Dışarıdan vücudunu mavi bir ışık kaplıyor gibi gözükse de, yakından bakınca vücudunu küçük yıldırımlar kaplamıştı. Elinde de bir yıldırım topu oluşmuştu.

 

Anlaşılan sonunda kendisini kısıtlamak yerine, gücünü harcamaya karar vermişti.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar siyah maskeli kişilerin önünde belirdi. Ardından yıldırım topu ile önündeki siyah maskelinin göğsünü hedef aldı.

 

(Siyah maskeliler karışacak gibi bu yüzden birisine "Bir" numara diğerine "İki" numara diyeceğim)

 

Shan'ın hedef aldığı kişi bir numaraydı. Herhangi bir kişinin bu saldırıya ve bu hıza tepki vermesi çok zordu. Bir numara tepki veremedi. Fakat iki numara verebilirdi ve bir numarayı ileriye doğru itti. Bu sayede bir numara Shan'ın saldırısından kaçtı.

 

Fakat Shan bunu farketti ve hızla iki numaraya saldırdı. İki numara eğildi ve Shan'ın saldırısından kaçındıktan sonra onun karnına bir yumruk attı ve onu metrelerce geriye fırlattı.

 

Shan, bir ağaca çarparak durdu. Eğer vücudunu yıldırım zırhı ile kaplamasaydı bu saldırının sonucu ağır olabilirdi.

 

Fakat sadece biraz kan öksürerek kurtuldu.

 

İki numaranın tepkileri, gücü ve hızı bir insanın üstündeydi.

 

Yuzhou, Noyan ve Dae, Shan'ın yanına gelmişti. Bir savaş olduğu anlaşılıyordu. Shan'ın yediği yumruğa Yuzhou'lar da şahit olmuştu.

 

İki numara gerçekten güçlüydü.

 

Dae durmadı ve saldırıya geçti.  Hançerini tutarak saldırdı. Saldırdığı kişi bir numaraydı. Hançerini savurdu fakat bir numara hançerden kaçınarak kılıcını Dae'nin göğsünden sokup sırtından çıkardı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr