30. Bölüm | Akademi Sınavı

avatar
2166 3

İnsan Tanrı - 30. Bölüm | Akademi Sınavı


Sonunda, sınavın başlayacağı gün gelmişti. Yuzhou, Noyan ve Shan akademinin önünde buluşmuşlardı. Akademinin önünde büyük bir kalabalık vardı. 

 

Bir süre sonra, tüm öğrenciler akademinin içerisine girmeye başladılar. Akademiye girip, merdivenlerden aşağı iniyorlardı. Aşağıda büyük bir arena vardı. Burası, normalde akademideki öğrencilerin eğitim dövüşü yaptığı ya da çalıştığı yerdi. İçerisinde normalde tahtadan kuklalar gibi çalışma aletleri olması gerekirken, bu büyük yuvarlak alan sınav için boşaltılmıştı.

 

Herkes, izleme yerlerine oturuyordu. Yuzhou ve Noyan da öğrencileri takip edip oturdular. Shan, öğrencilerden farklı olarak öğretmenlerin olduğu alana geçti.

 

Bir süre sonra, arenanın ortasında bir adam belirdi. Adam'ın saçları yoktu, yüzünde oldukça fazla yara izleri vardı. Oldukça korkutucu görünüyordu. Oturan öğrencilere baktıktan sonra konuşmaya başladı.

 

"Hepiniz hoş geldiniz. Bu seferki akademi sınavını yönetecek kişi benim. Adım Custil." 

"Bu seferki sınav oldukça basit. İki aşamadan oluşuyor. İlk aşama, birazdan başlayacak. İkinci aşama ise yarın başlayacak."

"Öncelikle, bu sınavı izlemeye gelen oldukça fazla önemli kişi var. Hepsi, genç yetenekleri kendi takımlarına, ya da kendi şehirlerine katmak için sizi izleyecekler. Bu yüzden elinizden gelenin en iyisini yapmalısınız."

"Ayrıca, şehrimizin Kralı'da sizi izleyecek." dedi.

 

Herkes bunu duyunca heyecanlandı. Herkes güçlü bir savaşçı ya da büyücü olmak istediği için, güçlü insanların takımına girerek gelişme fırsatını geri çeviremezlerdi.

 

Custil,

 

"İlk aşama çok basit. Adınız teker teker söylenecek ve arenaya çıkıp dövüşeceksiniz. Haraket edemeyecek duruma gelen ya da pes eden kişi kaybeder." dedi.

 

Ardından elinde bir kağıt belirdi.

 

"Renzo ve Felix, arenaya gelin." dedi.

 

Ardından iki kişi oturdukları yerden kalkarak arenaya indiler. İkisi de karşı karşıya duruyorlardı.

 

Renzo kısa siyah saçlara sahip siyah gözlüydü. Felix ise kısa kahverengi saçlara sahip ela gözlüydü.

 

Renzo, kılıç kullanıyordu.  Felix bir silah kullanmıyor gibi görünüyordu. Custil,

 

"Başlayın!" dedi.

 

Renzo kılıcı ile Felix'e doğru koşmaya başladı. Felix ise rüzgar bıçakları fırlattı. Felix Rüzgar manası ile saldırmıştı.

 

Renzo, ona doğru gelen rüzgar bıçaklarından kaçındı. Fakat tam önüne gelen ve kaçınamadığı bir tane vardı. Onu da kılıcı ile son anda engelledi.

 

Felix geriye doğru kaçındı. Kaçınırken birkaç rüzgar bıçağı daha attı fakat Renzo hepsinden kaçınabiliyordu.  Felix geriye kaça kaça, en son arenanın sonuna geldi. Sırtının duvara doğru değdiğini hisseti. 

 

Bir anlık duvara baktı, daha sonra önüne baktı. Renzo mesafeyi kapatmıştı. Felix, ikinci kullandığı element olan su manasını kullandı.

 

"Su Hapsi!"

 

Bunu kullanmak için rakibine değmesi gerekiyordu. Rüzgar bıçakları ile saldırmaktansa, bir kere bile Renzo'ya değmesi, onun işini bitirmek için yeterliydi. 

 

Renzo, Felix'in önüne gelince kılıcını savurdu. Fakat Felix rüzgar manası ile vücudunu güçlendirerek hız kazanmıştı bu yüzden saldırıdan kaçındı. Daha sonra Renzo'ya doğru atıldı.

 

Renzo, Felix'e doğru kılıcını tekrar savurdu fakat Felix, Renzo'nun kılıcından kaçınarak Renzo'ya bir kere dokunmayı başardı. 

 

Daha sonra yavaşça Renzo'nun etrafını mavi bir yuvarlak kapladı. Bu mavi yuvarlağın içerisi suyla doluydu ve Renzo nefesini tutmuştu. Fakat en fazla kaç dakika nefesini tutabilirdi ki?

 

Bu mavi alanı kontrol eden kişi ise Felixti. Renzo'nun nefesinin bitmesini izleyecekti. İlk başta Renzo kurtulmak için çabalasa da, kurtulamadı. Haraketsiz kaldığında ise Felix su hapsi tekniğini bozdu ve mavi yuvarlak dağıldı. Renzo'nun haraketsiz vücudu yere düştü.

 

-

Dövüşler böyle devam etti. Sıradaki dövüş Yuzhou'nun ilgisini çekti. Çünkü güçlü olduğunu düşündüğü kişilerden ikisi dövüşecekti.

 

Sarı saçlı, yeşil gözlü yakışıklı erkek ile, kırmızı saçlı ve kırmızı gözlü kişi arenaya çıkmıştı.

 

Kırmızı gözlü kişinin yüzünde büyük bir gülümseme vardı. Sarı saçlı, yeşil gözlü kişi ise kendisine oldukça güveniyor gibiydi.

 

İlk saldırıyı yapan yeşil gözlü kişi oldu. Mavi kılıç kılıfından mavi kılıcını çıkardı. Ardından derin bir nefes aldı ve kılıcına üfledi. Kılıcını gri-yeşil bir enerji kapladı. Bu teknik onun kılıcının hızını,gücünü ve keskinliğini arttırıyordu.

 

Hızla kırmızı gözlü kişinin önüne geldi ve kılıcını savurdu. Kırmızı gözlü kişi yüzünde büyük bir gülümseme ile eğilerek kılıçtan kaçtı. Yeşil gözlü kılıcını aşağı doğru savurdu. Kırmızı gözlü kişi ise hızla yana çekildi ve kılıcın zemine vurmasına neden oldu.

 

Kırmızı gözlü kişinin refleksleri çok iyiydi.

 

Yeşil gözlü sinirlendi ve üst üste kılıcı ile saldırmaya başladı. Kırmızı gözlü kişi yüzünde büyük bir gülümseme ile tüm saldırılardan kaçınırken,

 

"Hadi amaaa. Tüm yapabildiğin bu kadar mı? Eğlendir beni biraz." dedi.

 

Yeşil gözlü bunu duyunca daha çok sinirlendi ve bir saldırı daha yaptı. Kırmızı gözlünün yüzündeki gülümseme silindi ve tek eli ile kılıcı tuttu.

 

Yeşil gözlü kişinin gözleri sonuna kadar açıldı. Bu kılıç A seviyeli bir kılıçtı. Tek eliyle bunu tutması imkansızdı! Elinden kan bile akmıyordu! Bu adam kaçıncı seviyeydi? 

 

Kırmızı gözlü kişi elini sıktı ve kılıç kırıldı. Kılıç kırıldıktan sonra kırmızı gözlü kişi, yeşil gözlüye sert bir yumruk attı ve yeşil gözlünün geriye fırlamasına sebep oldu.

 

Fakat sıradan bir geriye fırlama değildi, yeşil gözlü kişi arenanın öbür ucuna kadar fırlamıştı ve duvara çarparak durmuştu. Duvara çarpmasıyla duvarda çatlak oluşturmuştu.

 

Kırmızı gözlü kişi kazanmıştı.

 

-

 

--------------------------

30. Bölüme geldik, okuyan okumayan herkese teşekkürler. Her 10 bölümde yaptığımı yapacağım.

 

Herhangi bir eleştri yorum varsa bu bölümün altına yazabilirsiniz. Okuyacağım hepsini.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr