Yuzhou koşarken, önünü büyük bir canavar kesmişti. Bu canavar, 3 metre boyunda çift başlı bir kobraydı. Gözleri alacakaranlık misalı simsiyahtı. Baktıkça içinde kayboluyordunuz. Vücudu ise ağaç kabuğu gibi kahverengiydi. 

Yuzhou, boyutundan Gerçek Buz'dan yapmaya çalışıtığı kılıcı çıkarmıştı. Koşarken kobranın iki başını da inceliyordu. Lich'e içinden sordu.

"Lich, önümdeki canavar hakkında bilgi ver." dedi.

Lich,

"Çift Başlı Kobra.

Çift Başlı Kobra'ların en küçüğü 2, en büyüğü 15 metre olur. Önündekinin boyutu 3 metre. Çift Başlı Kobralar toprak elementi kullanır ve toprak elementi ile vücutlarına oldukça sağlam zırh yaparlar. Fakat, kendi vücutları yaptıkları zırhdan daha sağlamdır.

Saldırılarında zehir bulunur, zehir seni birkaç saat içerisinde öldürür.

Çift Başlı Kobra'yı kolayca öldürmek için iki başının ortasındaki kalbi hedef almalısın." dedi.

Lich, kobra hakkında bilgileri vermişti. Yuzhou, bunu dinledikten sonra kobranın önüne gelmişti.

Yapacağı şeyler basitti. Kobra'nın tüm saldırılarından kaçınacak ve kobranın üstüne çıkıp, zırhını delmeye çalışacaktı. S seviye silahı ile kolayca Kobra'nın zırhını delebileceğini düşünüyordu. Daha sonra kobranın kalbini hedef alacaktı.

Kobra, Yuzhou'yu farkettiği gibi hızla saldırı yaptı. İki başı ile olağanüstü bir hızla Yuzhou'ya saldırdı. Yuzhou, bu hızı hiç beklemiyordu. En azından Kobra'nın dişlerinin ona değmesini engelledi fakat Kobra'nın saldırısından dolayı geriye savruldu.

Hızla kendi dengesini topladı. Kobra'nın hızına karşı daha dikkatli olacaktı.

Yuzhou tekrar koşmaya başladı. Bu sefer görünmezlik yeteneğini kullandı. Kobra onu göremiyordu. Yuzhou hızla kobranın arkasına geçti ve üstüne çıkmayı başardı.

Yuzhou görünmez olsa da, Kobra, Yuzhou'yu hissedebiliyordu. Arkasına herhangi bir müdahale yapamadığı için de, tüm gücüyle haraket edip sallanarak Yuzhou'yu üzerinden atmaya çalışıyordu.

Yuzhou, bir süre daha böyle devam ederse düşeceğini anladı bu yüzden, Kobra'nın sırtına buzdan oluşturduğu kılıcı saplayıp durdu.

Kobra'nın tüm vücudunu donduracak kadar mana üretebilir miydi bilmiyordu ama bu onu çok yorardı ve diğer canavarlarla dövüşemezdi. Bu yüzden kendisine bir tane daha buzdan kılıç yapmaya çalıştı ve onu da kobra'nın sırtına sapladı.

"Tısssssssssssssssssss"

Yuzhou, buzdan kılıçlarını kobraya sapladıktan sonra kobra acılı bir ses çıkardı. Ardından Yuzhou, bu kılıçları tekrar tekrar saplayarak kobranın kafasına çıkmayı başardı.

Yuzhou, her yukarı çıkmaya çalıştığında, kobra daha hızlı ve daha güçlü sallanıyordu. Bu yüzden, Yuzhou bazen aşağı düşüyordu. Fakat kılıçlardan tuttuğu için Yuzhou aşağı doğru düşerken Kılıç da kobranın vücudunu kesiyordu.

Ama Yuzhou, yukarı çıkmayı başarmıştı. Kobra'nın başının olduğu kısma geldi. İki başının ortasını buldu ve bir kılıcı oraya sapladı.

Kobra'nın toprak elementi ile yaptığı zırh hemen kırıldı. Kobra'nın normal derisi de biraz delinmişti. Fakat kalbe ulaşması için Yuzhou'nun bir daha delmesi lazımdı.

Yuzhou, kılıcını çıkardı ve bir kez daha sapladı. Bu sefer sapladığı kılıç önceki bıraktığı yaranın tam üstüne gelerek kobranın derisinden kolayca geçti ve kalbine ulaştı.

Kobra, ses çıkaramadan yere düştü.

Yuzhou, Kobra'nın cansız bedenine bakarken, yukarıdan gelen yüksek bir ses duydu.

"Screeee!"

Kafasını kaldırıp baktığında, bembeyaz, 3 metrelik bir şahin gördü. O şahinin 3 gözü vardı fakat Yuzhou bunu farkedemiyordu. Ayrıca şahin çok hızlı uçuyordu.

Şahin kısa sürede kayboldu. Yuzhou, şahini bulmaya çalışırken, Lich'e sordu.

"Lich, az önceki şahin hakkında bilgi ver." dedi.

Lich,

"3 Gözlü Rüzgar Şahini.

Şahin türleri arasında en hızlılarından bir tanesidir. 3 Gözü vardır. Rüzgar elementi kullanarak saldırırlar.

Kanatlarındaki tüyler oldukça keskindir, tek bir hamlede seni birkaç parçaya bölebilir."

Aşırı hızlardır fakat defansları kötüdür. Birkaç güçlü saldırıya ölürler." dedi.

Yuzhou, etrafına bakınırken arkasından şahin sesi duyuldu.

"Screee!"

Yuzhou, şahinin ona doğru geldiğini görmüştü. Şahin kanatları ile saldırı yapacaktı. Fakat şahinden kaçamazdı. Bu yüzden iki buzdan kılıcı ile kendisini korumaya çalışacaktı.

Şahinin kanatları ile buzlar çarpışınca, Yuzhou, şahinin hızı yüründen istemsizce geriye doğru savruldu. Şahin'in kanatları, buz ile çarpışınca sanki bir duvara çarpmış gibi oldu. Şahin tekrar yukarıya uçup kaçtı.

Yuzhou, bu saldırıdan zarar almamıştı. Şahin'in sesi tekrar duyuldu.

"Screee!"

Şahin bu sefer Yuzhou'nun önünde, havada olduğu yerde kanat çırpıyordu.

Birkaç normal kanat çırpışından sonra, kanatlarını oldukça sert çırptı.

Bu kanatlarını çırpmasıyla birlikte, 20 den fazla, Rüzgar Bıçakları Yuzhou'ya ilerledi. Bu rüzgar bıçaklarının boyu 10-15 cm arasındaydı.

Yuzhou, bu bıçakların ona doğru hızla geldiğini gördü. Geriye kaçarak saldırılardan kaçınmaya çalıştı.

Fakat saldırıların hepsinden kaçamamıştı.

Göğsüne, sağ omzuna ve bacaklarına toplam 6 tane Rüzgar Bıçağı saplanmıştı.

Fakat bu bıçaklar çok derine gidememişti, ama Yuzhou'nun haraket etmesini engelleyecek kadar hasar vermişti de. Bu yüzden Yuzhou yere düşmüştü. bacaklarındaki yaralar yüzünden haraket edemiyordu.

Yuzhou, yaralarına bakarken, şahin kanatlarını birkez daha çırptı. Aynı şekilde yaklaşık 20 tane Rüzgar Bıçağı Yuzhou'ya ilerledi.

Yuzhou, yerde sürünerek kaçmaya çalışsa da, kaçamayacağını kendisi de biliyordu.

Saldırılar ona ulaşmak üzereyken, Shan, Yuzhou'ya gelen saldırıları engelledi ve Kunai'sini yıldırım manasıyla güçlendirerek tek bir salırıda Şahin'i öldürdü.

Şahin'in cansız bedeni yere düşerken, Shan, Yuzhou'ya bir tane iyileştirici hap verdi. Yuzhou, hapı yuttuktan birkaç saniye sonra yaraları hemen iyileşti.