22. Bölüm | Savaşın Sonu

avatar
2367 3

İnsan Tanrı - 22. Bölüm | Savaşın Sonu


Marc'ın cansız vücudu yerde yatarken. Fel Gnomes, Marc'ın vücudunun üzerinde ağlıyordu. 

 

O sırada, sis yavaşça dağılmıştı. Shan, bir şeyler yapmalıydı. Warei'yi durdurmalıydı. Shan hızla Ralph'ın yanına gitti ve

 

"En fazla kaç kapıyı kullanabiliyorsun?" diye sordu.

 

Ralph, 

 

"3" diye cevap verdi. Shan,

 

"Sonuçları biraz ağır olacak olsa da, senden üç kapıyı da kullanabildiğin kadar kullanmanı istiyorum. Daha sonra senin için bulabildiğim en iyi iyileştirme haplarını ya da çeşitli şeyleri bulacağım. Ama yardımın lazım. Onu biraz oyalaman lazım." dedi.

 

Ralph kafasını salladı. Shan'a karşı gelemezdi. Ayrıca üç kapıyı kullanırsa yenileceğini asla düşünmüyordu.

 

Shan,

 

"Onu haraketsiz hale getirmen lazım. Daha sonra işini bitireceğim." dedi.

 

Ralph kafasını salladı.

 

Hızla Warei'ye doğru koştu. Warei bunu farketti ve o da aynı şekilde koşmaya başladı. Sağ elini sırtındaki uzun ve kalın kılıcına götürdü.

 

Ralph koşarken,

 

"Mana'nın 1. Kapısı! Başlangıç Kapısı!" diye bağırdı ve hızı olağanüstü derecede arttı. Warei oldukça şaşırdı. Fakat bu hız onun seviyesindeki birine göre pek hızlı sayılmazdı. Shan'ın normal hali daha hızlıydı ve Warei, Shan ile dövüşebiliyordu.

 

Ralph, hızla Warei'nin önüne geldi ve tek elini yere koyarak Warei'ye tekme attı. Warei tekmeden kaçınamadı ve hızla havaya doğru uçtu.

 

Ralph elinden destek alarak kendisini havaya fırlattı ve aynı Noyan'a yaptığı gibi havada bir süre boyunca Warei'ye yumruk atmaya devam etti. İkisi birlikte on saniye sonra yere düştü. Warei, havadayken karşılık verememişti ve tüm darbeleri almıştı.

 

Fakat bu darbeler onu pek etkilememişti. Evet Ralph güçlüydü, ama Warei için yetersizdi.

 

Ralph, durmadı ve tekrar koştu. Fakat bu sefer Warei'nin önüne değil, etrafında döndü. Etrafında dönüyordu fakat Warei onu görebiliyordu. Kılıcı ile Ralph'ın olduğu yere dönerek saldırı yaptı fakat Ralph saldırıdan havaya doğru zıplayarak kaçındı.

 

Ardından havadayken bir takla attı ve ayakları ile Warei'ye tekme attı. Warei kılıcıyla bu tekmeleri engelledi.

 

Ralph, Warei'nin kılıcından destek alarak kendisini geriye zıplattı ve yere düştü.

 

Ardından,

 

"Mana'nın 2. Kapısı! Enerji Kapısı!" diye bağırdı.

 

Hızı ve gücü yine olağanüstü seviyede artmıştı. Bu hız, Warei'için fazla olsa da, Warei yine dövüşebilirdi. Fakat bu hızın biraz daha üstü, Warei'yi oldukça zorlardı.

 

Ralph'ın vücudundan yavaşça yeşil bir aura göründü. Bu aura Ralph'ın vücudunu kaplamıştı. Ralph'ın iyileşme gücünü de arttırmıştı. Ralph, birinci kapıda vücuduna bayağı bir zarar vermişti. Fakat İkinci kapıyı kullanarak vücudunu biraz iyileştirmeyi başarmıştı ama ikinci kapı ona daha çok zarar verecekti.

 

Tekrar Warei'ye doğru koştu. Warei bu hıza karşı gerçekten şaşırdı ve bir şey yapamadı. Ralph, Warei'nin önünde belirdi ve ona üst üste yumruklar atmaya başladı. Yumruklar o kadar hızlıydı ve güçlüydü ki, Ralph şuan Shan'ın seviyesinde gibiydi. 

 

Warei'nin canı oldukça acısa ve yaralansa da, yumrukların gücünden dolayı ağzından kan gelse de, Ralph'n hızına yavaşça alışmıştı. Tam tepki verip kılıcını savuracaktı ki, Ralph gözden kayboldu.

 

O anda, Warei, Ralph'ı göremese de, sürekli bir yerden yumruk ya da tekme yiyordu. Önüne baksa arkasından, arkasına baksa sağından, solundan, yukardan, her yerden darbe yiyordu.

 

Fakat, Ralph kendini zorlayarak en fazla 15 saniye bu şekilde ilerleyebiliydi. Shan, o sırada dövüşü izliyordu. Aslında izlese de, bir yandan, vücudundaki tüm manayı kullanıyordu. Vücudunu güçlendiriyordu ve bir yandan da elinde yıldırım manasını topluyordu.

 

Elinde bir yıldırım topu oluşmuştu ve yavaşça tiz bir ses çıkarmaya başlamıştı. Yıldırım topu ara sıra etrafa yıldırım saçıp zarar veriyordu.

 

Ayrıca, Shan'ın boyu kadar elektrik arkı oluşmuştu.

 

Ralph aynı şekilde Warei ile arasına mesafe koydu ve, derin bir nefes alıp verdi. O anda oldukça acı çektiği belliydi.

 

Warei içinden,

 

"Daha ne kadar devam edecek! Kendisine zarar verdiği çok belli! Beni yenmek için kendisini öldürmeyi mi planlıyor!" diye düşünüyordu.

 

Warei o anda gerçekten yaralıydı. Kanlar içindeydi fakat bu onun savaşmasını engellemezdi.

 

"Mana'nın 3. Kapısı! Yaşam Kapısı!"

 

Ralph, tekrar olağanüstü hız ve güç artışı kazanmıştı. Yine iyileştirme özelliğ artmıştı ve vücudu biraz rahatlamıştı. Biraz daha bu gücü kullanabilirdi. En fazla 10 saniye.

 

Bu kapının diğerlerinden farkı olarak, aynı yeşil aura biraz daha artmıştı ve Ralph'ın kan akışı oldukça hızlanmıştı. Bu yüzden Ralph'ın ten rengi hafif kırmızı rengini almıştı.

 

Ralph, bir saniyede Warei ile arasındaki mesafeyi kapattı ve Warei ye bir yumruk attı. Warei bunu hiç beklemiyordu. Yumruğu yiyince kemik kırılma sesi duyuldu. Fakat bu kemik Warei'nin değil, Ralph'ındı.

 

Warei yumruğu yemesiyle birlikte birkaç metre geriye doğru fırladı.

 

Ralph onun yere düşmesine izin vermeden arkasında belirdi. Ralph'ın her haraketinde bir kırılma sesi duyuluyordu. Vücudu iflas ediyordu. Vücudu kanlar içinde kalmıştı. Her kemiği teker teker kırılıyordu. O anda çok acı çekse de, birkaç saniye sonra bu acı sona erecekti.

 

Warei'nin yere düşmesine izin vermedi ve bir yumruk daha attı. Warei tekrar metrelerce geriye uçtu. Her yumruk yediğinde ağzından kanlar çıkıyordu. Ralph, Warei'nin yine yere düşmesine izin vermedi ve önünde belirdi.

 

Hızla boğazından tutup sıktı. Warei hiçbir şey yapamıyordu bu gücün karşısında. Ralph, yavaşça gücünü kaybettiğini hisseti. O yüzden hızla Warei'yi kendisine çekti ve tüm gücü ile tutmaya başladı.  Bağırdı,

 

"SHANN! ŞİMDİ!!"

 

Shan'ın vücudu hafif yıldırımlarla kaplanmışken, sağ elinde tuttuğu yıldırım topundan çıkan elektrik arkları boyunun iki katı kadardı. Hızla Warei'ye doğru koştu. Hızı neredeyse Ralph'ın ikinci kapısı kadardı.

 

Shan içinden,

 

"Üzgünüm Ralph..." dedi.

 

-

 

Arora birden yanlış bir şeyler olduğunu anladı. Yuzhou o süre içerisinde Arora'nın sadece iki kolunu ve vücudunun üst kısmının birazını buzla kaplayabilmişti. Arora o dondurucu soğua karşı bir şey yapamasa da, tüm gücü ile Yuzhou'yu üzerinden ittirdi.

 

Kollarını kullanamasa da, tüm hızı ile koştu. Shan, Arora'dan daha uzaktaydı. Çünkü eğer Warei onun güç topladığını görse ona göre saldırabilirdi. Bu yüzden uzaklaşmıştı. 

 

Arora, Shan'ın Warei'yi öldüreceğini görünce hızla Warei'nin önüne geçti. Shan, Arora'dan hemen sonra geldi ve elini hızla Arora'nın göğsüne sapladı. 

 

Saldırısını Warei'ye yaptığını düşünüyordu. Fakat aslında Arora'ya yapmıştı. 

 

Saldırı bittiğinde, yıldırımlar yavaşça kaybolurken, Arora, Shan'ın önünde göğsünde büyük bir delikle duruyordu. Ağzından kanlar akıyordu. Ve yüzünde büyük bir gülümseme ile cansız vücudu yere düştü.

 

Warei gülümsedi. Kahkaha atmaya başladı.

 

Arora, sevdiği kişiyi korurken ölmüştü. Fakat Warei bunu gördüğünde kahkaha atmaya başlamıştı.

 

Ralph'ın gücü bitmişti. Ten rengi yavaşça eski haline dönerken yeşil aura kaybolmuştu. Ralph'ın vücudu haraketsiz şekilde duruyordu. 

 

Warei hızla kılıcını Shan'a savurdu. Savururken kahkaya atmaya devam ediyordu. Shan, Arora'nın vücudunu aldı ve hızla geriye kaçtı. Arora'nın cansız vücudunu yavaşça yere yatırdı.

 

Warei, o anda kahkaha atmasını bitirdi. Warei, bir süre sonra kötü şeyler olacağını biliyordu. Shan'ın saldırısı Warei'ye, hatta Ralph'a bile hasar vermişti.

 

O anda, Arora, Warei'nin önüne geçmese Warei ile birlikte Ralph da ölecekti. Fakat Ralph sadece biraz hasar aldı.

 

Warei, oldukça fazla hasar alsa da, Shan'ın gücünün bittiğini biliyor ve ayakta kalmaya çalışıyordu. Shan'ı yenme ihtimali vardı. Shan tüm gücünü bu saldırıya harcamıştı.

 

Shan ile Warei birbirine bakarken, o anda birden Fel Gnomes, elinde kılıcı ile Warei'nin arkasına geldi ve kılıcı göğsünden sapladı.

 

Kılıç, Warei'nin içinden geçti. Warei'nin ağzından bir anda kanlar akmaya başladı. Warei yavaşça kafasını aşağı eğdi ve göğsüne giren kılıca baktı.

 

O anda, Fel Gnomes bağırıyordu.

 

Marc için bir yandan ağlıyordu, bir yandan bağırarak saldırıyordu.

 

Kılıcı Warei'nin göğsüne saplamakla durmadı. Hızla Kılıcı havaya doğru kaldırdı ve Warei'nin vücudunun üst kısmını ikiye böldü.

 

Warei'nin cansız vücudu yere düşerken, alt kısmı sağlamdı. Üst kısmı yerde iki farklı kenara düşmüştü.

 

İkiye bölünen üst kısmın birisi sağa, birisi sola düşmüştü.

 

Bu iki kısmın arasında, oldukça fazla kan durmadan akıyordu ve Warei'nin ikiye bölünen beyni yere düşmüştü. 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44332 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr