62.Bölüm Kutsal Ruhluktan İstifa

avatar
1817 11

İnatçı Yükselen - 62.Bölüm Kutsal Ruhluktan İstifa


İreny Erthyo odadan ayrıldıktan 2 saat sonra uyanmıştı. Çok iyi bir uyku çekmişti. 


''Hm, Erthyo nereye gitti?'' Etrafa baktığında Erthyo çoktan gitmişti. 


''Bu mana akışı da ne? ''Ermy'de o zaman uyanmıştı. 


İki kızda camın kenarına doğru koştu ve dışarı baktı. 


''Baba'' 


Erthyo, Kabile Liderinin önünde duruyordu. Kabile Liderinin etrafında Rüzgarlar çıldırmış gibi esiyordu. 


Erthyodan ise Kırmızı, Şeytani bir aura çıkıyordu. İki auranın kaybedeni Erthyo idi fakat tek bir adım geri atmıyordu. 


İreny hızlıca üstünü düzeltti ve merdivenlerden aşağı koşmaya başladı. 


Ermy ise direkt camdan atladı ve hava akımını kullanarak Erthyo'nun yanına uçmaya başladı. 


Erthyo sabit bir şekilde karşısına ki adama bakıyordu. Kaşlarını bile oynatmıyor, kaslarını kıpırdatmıyordu. 


Kabile Lideri şu an şaşkındı. Karşısındaki kişinin seviyesini görebiliyordu. Çırak-üst seviyesindeydi fakat yaydığı baskıya dayanabiliyordu. 


''Biraz yeteneklisin. Fakat bu seni benim elimden kurtaramaz. 'Arkasında bir hortum oluştu ve Erthyo'yu içine almak için büküldü. 


[Üst Seviye Bilge. Hiçbir yeteneğin ona karşı çalışmaz. Atlatamazsın] 


O sırada altın bir parıltı geldi ve Erthyo'yu içine aldı. Altın kalkanın içinde bir tılsım vardı.Üstünde altın bir elf olan tılsım sadece Elflerin anlayabileceği bir parıltı yayıyordu. 


''Bu..Kutsal Tılsım.'' Kabile Lideri bu tılsımı görünce diz çöktü ve kafasını eğdi 


Bom 


Yetenek kalkana çarptı. 


Puu 


Yeteneğin artçı kuvveti Erthyo'ya kan tükürtmüştü. Erthyo dengesini kaybetti ve yere düşmeye başladı 


''Büyük Kardeş İyi misin? ''Ermy hızlıca bariyerin içine girdi ve Erthyo'nun kolundan destekledi. 


Erthyo mana ile kendini iyileştirirken etrafa baktı. 


''İyiyim fakat bu ne? '' Kalkanın ortasındaki Tılsımı gösterdi. 


''Bu Altın Tılsım. Elfler için kutsal bir eşya ve bu eşya sadece Kutsal Ruhta bulunur.''(Ermy) 


''Demek öyle. ''(Erthyo) 


Erthyo kendini yavaşça eski haline getirdi. 


O sırada Kabile Lideri kendine geldi. Hızlıca Ermy'e döndü. Kafasındaki taca bakınca yüzü soldu. 


''Sen kimsin? Bu Altın Tılsım sadece Kutsal Ruhta bulunur.Sen..''Kabile Lideri olarak Kutsal Ruhla en çok görüşen kişi oydu .Ermy'nin kafasındaki taç Kartal Formunda da vardı. Üstüne yaydıkları aura birebir aynıydı. ''Sen Kutsal Ruh musun? '' 


''Biraz geç fark ettin. ''(Ermy) 


''Elf kabilesinin 17. Lideri Vesstan Kutsal Ruhu selamlıyor.''(Vesstan) 


''Seni başarılı bir Lider zannederdim fakat size zararı olmayan hatta damadın olacak adamı öldürmeye çalışman, üstelik bu adam benim Büyük Kardeşim olunca. Haah, Gel Büyük Kardeş gidelim.'.(Ermy) 


''Sayın Kutsal Ruh bekleyin. Bu insan sizin için o kadar önemlimi? Sadece önemsiz bir insan.'' Tanrılarının bir insanı bu kadar önemsemesini kaldıramıyordu. 


''Sana söylemekte zarar görmüyorum. Bu insan benim ve vatanımın kurtarıcısı. Çocukluğumdan beri yanımdaydı. Eğer bu dediklerini vatanımda söylemiş olsaydın. Avam tabaka bile senle ölümüne savaşırdı. Ayrıca, bu insan benim erkeğim olur.''Daha fazla önemsemedi ve Erthyo'yu alıp gitmeye başladı. 


''Fakat o insan sizin özenle eğittiğiniz Rody'i öldürdü. Bunun için bir şey yapmayacak mısınız? ''Kutsal Ruh özellikle Rody'e dikkat edip, onu eğitiyordu. Vesstan bununla beraber Kutsal Ruhun Erthyo'yu öldüreceğini düşünüyordu. 


''Rody..Rody...Hatırladım. Eğittiğim bir Elf vardı. Sanırım onu diyorsun. Onu Büyük Kardeşe hizmetçi olsun diye eğitiyordum fakat onu öldürmeye kalkıştı. Ölmeyi hak etti.'' Vesstanın beklemediği bir şekilde Rody için boş zamanlarında oynadığı bir oyuncağı kenara atmış gibi konuşuyordu. 


Altın Tılsımı aldı ve bariyeri dağıttı. Sonra Altın Tılsımı Vesstana attı. 


''Kutsal Ruhluktan İstifa ediyorum. Artık kendinize başka bir Kutsal Ruh bulun.''(Ermy) 


Daha fazla Vesstan ile ilgilenmedi ve Erthyo'yu destekleyip arenadan alandan ayrıldı. 


'' ''Benim Erkeğim olur'' Ha. Böyle seslenilmek güzel hissettiriyor ''(Erthyo) 


''Ben onu... Sadece kafamızdan atmak için söyledim.'' Kafasını başka tarafa çevirdi fakat kızarıklığı kulaklarına kadar ulaşmıştı. 


Kafasını çevirince orda üzgün bir suratla duran İreny'i gördü. Kendisinin ona baktığını görünce saygıyla eğildi ve arkasını dönüp gitmeye hazırlandı. 


İreny konuşmanın başında gelmişti fakat Ermy'nin Kutsal Ruh olduğunu ve Altın Tılsımı görünce Erthyo'nun kadını olmakta şansının kalmadığını düşünüyordu. Bu yüzden sessizce kenarda durmuştu. 


''Gelmiyor musun? ''(Ermy) 


''Sayın Kutsal Ruhun yanında durmaya layık değilim.''(İreny) 


Erthyo sesini  İreny'nin kulaklarına iletti. 


''Neden öyle bir surat yapıyorsun? Hadi gel.''(Erthyo) 


''Üzgünüm. Kutsal Ruhun erkeğinin yanında duramam.''(İreny) 


''Bu mu Kutsal Ruh? Bu da senin gibi bir kadın.'' Bir eliyle Ermy'nin yanağını çimdikledi. 


''Gördüğün gibi az önce Altın Tılsımı attı. Artık sizin Kutsal Ruhunuz değil. Bu yüzden ona tanrıymış gibi davranmana gerek yok.'' Yanağını çimdiklemeyi bıraktı ve ciddi bir yüz ifadesi ile konuştu.'' Ayrıca burada senin layık olup, olmaman önemli değil. Ne istediğin önemli. Benim kadınım olmak istiyor musun? İstemiyor musun? '' 


''Ben...'' 


''Hm, İstersen benim kadınım olmamayı isteyebilirsin fakat evlenmeye çalıştığın ya da sevdiğin tüm erkekleri öldürebilirim. Boş zamanım çok. ''(Erthyo) 


''Sen..Üff Tamam.'' Sitem etmeye çalıştı fakat dudakları yukarı doğru kıvrılarak ona ihanet etti. Güzel yüzündeki bu gülücükle çiçek bahçesi açmış gibiydi. 


Erthyo'nun yanına geldi ve onu destekledi. 


''Dün kaldığımız otele gidelim.''(Erthyo) 


Aynı zamanda katana ile konuşmaya başladı. Artık burada daha fazla kalamazdı. Yoksa Kabile Lideri onlara rahat vermezdi ve şu an çok güçsüzdü. Ne kadar akademiye girmiş, orada soy değiştirmiş, sonra orman girmiş, ardından ceza yıldırımına uğramış ve en sonunda Soy sınavlarına katılmış olsa da çok güçsüzdü. 


En kötü tarafı da Rody ile savaşırken birkaç saniyelerini soylarını engellenince düştüğü o güçsüz durumdu. O durumu hiç sevmemişti, hatta o kadar güçsüz olmaktan bir an nefret etmişti. Çünkü Rody'nin yeteneğinin baskısından bile ölebilecek bir duruma girmişti. 


Bu yüzden aklına bir fikir geldi. 


''Hey Panter. Ermy gibi diğerlerinin yerini hissedebiliyor musun?''(Erthyo) 


''Evet. Arz onların yerini bulabilmek için ruhlarına bir işaret koydu. Daha önce sezemiyordum fakat Ermy yakınlarda olunca bir tanesini sezebiliyorum.''(Panter) 


''Neden? ''(Erthyo) 

 


''Önceden dediğim gibi. Arz onu bu silahın bir parçası yapmak istedi. O silah için tamamlayıcı bir canlı. Benim yakınımda olunca diğerlerini sezmem kolaylaşıyor.''(Panter) 


''Pekâlâ yarın yola çıkacağız. Şeytan Akını gelmeden güçlenmem gerekiyor. 'Bu sözleri dışından söylemişti. 


Sözleri duyunca İreny durdu ve Erthyo'ya sordu. 


''Şeytan akını mı?  Ne zaman olacakmış? Kaynağın güvenli mi? ''Art Arda soruları yapıştırıyordu. Elflerin Şeytan akınından ne kadar korktukları art arda sorulardan belli oluyordu. 


''Kaynağım kesinlikle güvenilir. 10 Ay kaldı.'' 


''Bunu babama bildirmeliyim. 'Ayrılmak için döndü fakat Erthyo kolunu tuttu ve kulağına bir şeyler fısıldadı. 


İreny sözleri duyunca ikilemde kaldı. 


''Yarına kadar düşüneceğim.'' 

 


Arkasını döndü ve koşmaya başladı ve 1 saniye sonra gözden kayboldu. 


Ermy Erthyo'yu destekleyerek otel odasına götürdü. 


Erthyo yatağa oturdu ve manası ile Yok edilemez bedeni destekledi. 


Patlayan dalak ve böbrekleri tekrar oluştu. Çöken Mide düzeldi ve tekrar çalışmaya başladı. Geri kalan yaraları gece yarısına kadar düzeldi. 


Erthyo bütün yaraları düzeltince kendini yatağa attı. 


Tak, Tak, Tak 


Kapısı çaldı. Erthyo esneyerek kapıya gitti ve kapıyı açtı. 


Kapının arkasında yorgun bir yüzle duran İreny vardı. 


''Seninle gelmeye karar verdim.''(İreny) 


''Emin misin? Bu tehlikeli ve uzun bir yolculuk olacak.''(Erthyo) 


''Evet '' Kararlı bir biçimde kafasını salladı. 


''Pekala, biraz bekle. Şimdi gitmemiz gerekiyor.''(Erthyo) 

 


Ermy'i uyandırdı ve 3'lü tüccar loncasına gitti. 


İreny'nin yanlarında olması yüzünden pek engelle karşılaşmadan bir araç aldılar. 


''Nereye gidiyoruz? 'Araç Kıtadaki her yere gidebilirdi. Ancak parasını verdikleri sürece. 


''Parmağını alnına yerleştir.''(Panter) 


Erthyo denileni yaptı. 


Sürücü karşı koymadan ne yapmak istiyorsa yapmasına izin verdi. Yanlarında prenses vardı. Eğer kendisini öldürmek istese gıkını çıkartmazdı. 


Erthyo'dan bir bilgi akışı adamın alnından girdi. 


Adam birkaç saniye gözlerini kapattı ve bilgileri gözden geçirdi. 


''Yarım aylık bir yolculuk olacak.'' 


''Tamam. Gidelim. Gitmeden önce Dünya ağacına uğrayalım.''Erthyo gitmeden önce kendisine yardım eden Dünya Ağacına teşekkür etmeyi ihmal edemezdi. 


  


  


 


 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44264 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr