49.Bölüm Ermy'i kurtarmak

avatar
1831 11

İnatçı Yükselen - 49.Bölüm Ermy'i kurtarmak


Uzuvlarından birini mi vermeliydi? Fakat yeterli olur muydu ki? Ancak hangi soya verecekti ki? Tüm soyları çok soylu kişilerdi. Bir uzvu yeterli miydi? 

  

Belki de ayrıyeten göz gibi bir organını verebilirdi. Bu yeterli olmalıydı değil mi? Sonuçta 1 uzuv + Göz, Bu yeterliydi. İleride güçlendiğinde bunları geri alabilirdi. Ancak Ermy'i bir kere kaybederse geri alamazdı. Arzın yardımı olmadan Ölüm Girdabına giremezdi. 

  

Ne vereceğine karar verdi fakat kime vereceğini çözemedi. Antik İblis olmazdı. Çünkü bunları isteyeceğini zannetmiyordu. Antik İblis katliamdan başka bir şey düşünmüyordu. En azından o böyle düşünüyordu. 

  

Yeraltı Dünyası Yılanı da olmazdı. Çünkü Küçük Beyazdan gördüğü kadarıyla bu tür Ölümden başka bir şey düşünmüyordu. Bekle! Acaba olur mu? 

  

Aslında çok mantıklıydı. Hiçbir uzvunu kaybetmeyecekti. Ayrıyeten şu anlık da bir zararı olmayacaktı. Çünkü bunun için ölmesi gerekiyordu. Şu an ölmeyeceğine göre bu teklif çok cazipti. 

  

Göksel Tilkiyi İkna edebileceğini bile düşünmüyordu. Çünkü bu dünyada onun ilgisini çekebilecek bir şey yoktu. 

  

''Seçtim! Yeraltı Dünyası Yılanı. ''(Erthyo) 

  

[Yeraltı Dünyası Yılanı Soyu teklifinizi bekliyor] 

  

''Senin Ölümden başka bir şey ilgini çekmeyeceğini düşünüyorum ''(Erthyo) 

  

[...] 

  

''Bu yüzden sana ölümümü teklif ediyorum. Antik İblis, Göksel Tilki ve Senin soyuna sahibim, İleride de böyle yüksek seviye soylara sahip olabilirim. Eğer ileride geri dönüşü olmayacak bir şekilde ölürsem Ruhum, Ölüm auram, Bedenim. Her şeyi emebilir ya da istediğin gibi kullanabilirsin.'' 

  

[Yeraltı Dünyası Yılanı teklini düşünüyor.] 

  

O sırada tüm dünya dondu. Ağaçların hareketleri, havanın esintisi, titreyen İreny'nin bedeni her şey dondu. 

  

''Sanırım sahip olduğum soylar sadece soy değil.'' Aklında böyle bir fikir vardı. Sistemle istediği gibi oynayabilen, zamanı yavaşlatabilen, düşünebilen soylardı bunlar. Bu olay çok garipti. 

  

[Haha..Emin misin?] 

  

''Ehmm.. Evet.'' Yeraltı Dünyası Yılanını gülmesi yüzünden Erthyo irkilmişti. Sesi buz gibiydi ve Erthyo'ya ölümün soğuk havasını yaşatıyordu. 

  

[Biraz cüretkâr olduğunu düşünmüyor musun?] 

  

''Sanmıyorum....''Bariz bir teklif vermişti. Bununla nasıl bir cüretkârlık istediğini anlamıyordu. 

  

[Güzel, Seni izlemeye devam edeceğim. İlgimi çekmeye çalış] 

  

Havada siyah bir iplik çıktı ve Erthyo'nun bedeninde döndü. Ruhunu, bedenini bağladı. 

  

[Ruhunuz ve Bedeniniz geri dönüşü olmayan bir ölüm olursa Yeraltı Dünyası Yılanı Soyunuza ait olacak] 

  

[Görev değişti.] 

  

[3.Görev: Ermy'i kurtar] 

  

[Eski alanınıza ışınlanıyorsunuz. Ruhunuz bedeninizle birleşince 2 dakikanız var. 2 Dakika sonra zorla geri gönderileceksiniz.] 

  

Erthyo'nun ruhu çekildi ve eski olduğu çadıra döndü. Hızlıca bir bizon hizmetçisi çağırdı ve bir kağıda not yazdı. Bir de mektup. Bunları sahiplerine göndermesini istedi. 

  

Notta Kendisi için yapılacak çadırı ellerinde tutmalarını, şu anlık başka yere gittiğini geri geldiğinde alacağını yazdı. 

  

Mektupta ise Alex ve Hioriye bir süreliğine olmayacağını, bölgelesin de kalabileceklerini ve Alex gitmek isterse gidebileceğini yazdı. Hiori artık ona aitti, onu kimseye vermeyi düşünmüyordu. Eğer Alex Hioriyi kaçırırsa bir daha ki karşılaşmalarında çok kötü anılar yaşatacaktı. 

  

İşlerini halledince çadırına geri gitti. Çadırın ortasında bir portal vardı. Erthyo fazla düşünmeden portala girdi. 

  

Görüşü dalgalandı. 

  

Ortam değişti ve önünde yerde yatan Ermy'i gördü. Zaman durmuş haldeydi. 

  

[Zaman devam ettiriliyor] 

  

Zaman tekrar hareket etmeye başladı. 

  

''Jenny yardım et Lütfen.''(Erthyo) 

  

Jenny Ruhlar Dünyasından çıktı. 

  

''Önce kanını akıt ve bir daire çiz. Sonra Dairenin içine bu şekli çiz'' Bir kâğıt çıkardı ve Erthyo’ya verdi. Kâğıdın içinde Alevler içinde bir Anka vardı. 

  

Erthyo Dünyadayken hiç arkadaşı yoktu. Bu da onu farklı aktivitelere itti. Resim çizmede onlardan biriydi. Bu şekli çizebileceğini düşünüyordu. 

  

Kolunu kesti ve kanıyla altına devasa bir daire çizdi. Dairenin içine yanan bir Anka şekli çizdi. 

  

''Şimdi Anka öz kanını parmağına yolla ve şeklin tam ortasına koy.''(Jenny) 

  

Erthyo denileni yaptı. İçindeki Anka Öz kanını parmağına yönlendirdi. Parmağını deldi ve kanı çıkardı. Kristal şeklindeki alevlerle kaplanmış kan Erthyo'nun parmağında çıktı. Öz kanı çıkarınca Erthyonun yüzü soldu ve derin nefes almaya başladı. 

  

''Şimdi bunu şeklin ortasına koy ve gerisin bana bırak. Sen Kartalı buraya getir.''(Jenny) 

  

Erthyo kristal şeklindeki kanı ortaya koydu ve Ermy'nin yanına gitti. 

  

''Ermy hadi gel. Büyük Kardeşin seni iyileştirecek.''(Erthyo) 

  

''Büyük Kardeş.. Ne yaptın? ''Ermy gözleri yaşlı bir şekilde Erthyoya bakıyordu. Erthyo'ya bir şey olacak diye çok korkuyordu. Erthyo'nun solmuş yüzünü ve derin nefeslerini duyunca kalbi acıyordu. 

  

''Merak etme. Büyük Kardeşine bir şey olmayacak.''(Erthyo) 

  

Bunları dedikten sonra Ermy'nin gagasını tuttu. 

  

''Ermy, Büyü Kardeşin için şuradaki çembere gidebilir misin? ''(Erthyo) 

  

''Tamam.''Ermy ayakların üstünden biraz kalktı ve daireye yattı. 

  

Jenny yukarı sıçradı ve kan özünü Ermy'nin tepe noktasının 2 metre üstüne koydu. Daire büyüdü ve Ermy'i içine alan bir bariyere dönüştü. 

  

Bariyerde Anka alevleri yanmaya başladı. Ermy'nin tüyleri, derisi, bütün parçaları küle dönüyordu. 

  

Ermy yavaşça parçalanmaya başladı fakat yüzünde acı yoktu. Hatta rahat bir ifade vardı. 

  

Erthyo Ultra değerlendirmeyi kullandı. 

  

Kusur: Mana Ruhu yok olmuş, Küresi kırılmak üzere, Belinde boydan boya bir yara var. Aşırı Büyümenin yan etkilerini taşıyor. 

  

Kusur: Mana Ruhu yok olmuş, Küresi kırılmak üzere, Belinde boydan boya bir yara var. 

  

Kusur: Mana Ruhu yok olmuş, Küresi kırılmak üzere, 

  

Kusur: Mana Ruhu yok olmuş 

  

Kusur: Yok 

  

Bütün kusurları gitti. Hiçbir şeyi kalmadı. Seviye kısmında ise sadece ''Seviye: 99''Yazıyordu. 

  

Küllerden bir tepe oluştu. Tepenin üstündeki kristal gibi olan kan özü, parlaklığını kaybetmiş bir şekilde Erthyo'nun kaşlarının arasına girdi ve kürenin içinde dinlenmeye başladı. 

  

Erthyo kül tepesine gitti ve külleri hava ile temizledi. Temizlenen yerde 2 metre boyunda ve 2 metre genişliğinde bir kartal yatıyordu. 

  

Erthyo yanına geldi ve kafasını okşadı. 

  

''Efendim Katananın içinde dinlenebilir. Eski sahip onun için bir yer ayarlamıştı.''Panter lafa girdi. 

  

''Eski sahip? '' (Erthyo) 

  

''Aslında sistemde yazdığı gibi bu katanayı 1000 yıl önce birisi yapmadı. Bu sadece Arz'ın yaptığı bir aldatmaca. Ben Arzın kişisel silahıyım. Arz seni çağırdığında gözüne kestirdiği 3 canlı için Katanada yer hazırladı. Onları kullanabilesin diye. Bu Yüce Kartal Yayı oluşturacak.'' 

  

''Üzgünüm. Onu silah olarak kullanma niyetinde değilim. Ancak orada uyuyabilir mi? '' 

  

''Bu olmaz. Buraya girmek için sadece silaha dönüşmesi gerekecek.''(Panter) 

  

''O zaman hadi bir şey deneyelim.'' 3 soyundan boşluk bir yer kalmıştı. Orayı Ermy'e verebilirdi. 

  

İnat enerjisi ile Ermyi kapladı ve Küresinin içinde boş olan yere koydu. Soylarda kendi alanlarına girmediği için ona bir şey yapmadı. 

  

''Fiyuvv''Derin bir nefes verdi ve arkasına döndü. İreny hâlâ orada kafasını yerde tutuyordu. 

  

''Artık kalkabilirsin.''Erthyo İreny'nin yanına gitti ve kafasını dürttü. 

  

İreny yavaşça kafasını kaldırdı ve Erthyo'yu gördü. Arkasına doğru baktı fakat Ermy'i göremedi. 

  

''Yüce Ruh nerede? ''(İreny) 

  

Erthyo bu Elflerin Yüce Ruha taptığını biliyordu. O yüzden bir bahane bulmaya karar verdi. 

  

''Gördüğün gibi yarası var. Yarasını düzeltmek için Dünya Ağacının Tepesine gitti.''Erthyo yerdeki kanları gösterdi. 

  

''Öyle mi? O zaman çok iyi.'' 

  

Kalkıp üstündeki tozları silkti. 

  

''Beni kurtardığın için çok teşekkür ederim. Ama bir şey sormam gerekiyor. Neden daha ilk defa gördüğün bir kız için bu kadar ileri gittin?''Kafasını karıştan soru buydu. Erthyo ile daha önce tanışmamıştı. Ama O onu ilk defa görmesine rağmen kendisine yardım etmişti. Minnettardı fakat anlayamıyordu. 

  

''Hmm.. Neden olabilir ki? Ah, Hatırladım.''Sonra İreny'nin yüzüne dokundu.' 'Cidden çok güzelsin. Seni benim yapmak istiyorum. Bu yüzden.'' 

  

''Kendinin yapmak mı? ''(İreny) 

  

''Evet. Benim kadınım olmanı istiyorum.''(Erthyo) 

  

İreny Erthyo'yu baştan aşağı süzdü. Erthyo yakışıklıydı. Kasları ve uzun saçı görünüşünü daha iyi kılıyordu. Yüz hatları da erkeksiydi. İreny Erthyonun kadını olmanın pek kötü olmayacağını düşünüyordu. 

  

''Şu an çok güçsüzsün. Eğer yeteri kadar güçlenirsen senin kadının olmayı kafaya takmam.''İreny hınzır bir gülüşle konuştu. 

  

''Ne kadar mesela?''(Erthyo) 

  

''O gördüğün Altın saçlı elften daha güçlü olursan senin kadının olabilirim.''(İreny) 

  

''Ne kadar güçlü ki? ''(Erthyo) 

  

''Ustalığa ulaşmak üzere.''(İreny) 

  

''Ustalık? ''(Erthyo) 

  

''Bunu bile bilmiyorsun fakat senin kadınım olmamı istiyorsun. Yapacak bir şey yok. Ba-'' 

  

''İreny!''İreny tam konuya girecekken arkada bir ses duyuldu. İreny ve Erthyo arkasını döndüğünde Altın saçlı Elf orada bekliyordu. 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44333 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr