46.Bölüm Soyların Testi

avatar
1941 11

İnatçı Yükselen - 46.Bölüm Soyların Testi


Erthyo evdekilere bir mektup gönderdi ve 1 hafta boyunca olmayacağını söyledi. 

  

Ayrıyeten onlardan yıkanacakları yeri göstermelerini istedi. Su Şeytanı Dalga Yumruğu çalışması için su gerekiyordu. 

  

Bir bizon kadın yıkanacağı şelaleye götürdü. Şelale Erthyo'nun olduğu yerden büyüktü. İçinde birkaç bizon ve Wyrn erkeği banyo yapıyordu. 

  

Erthyo üstünü çıkardı ve banyoya girdi. 

  

En yakındaki adamın yanına gitti. 

  

''Buraya taş koymam mümkün mü? ''Erthyo şelale suyunun indiği yeri gösterdi. 

  

''İstediğin yerde banyo yapman mümkün fakat yaptıktan sonra taşı çıkartman gerekiyor.'' 

  

Erthyo izni alınca bir taş çıkartıp üstünü düzleştirdi. Düzleştirdiği taşı Şelalenin altına koydu. 

  

Taşın üstüne çıktı. Kendini en iyi forma getirdi. Bugün 3. yumruğu atabileceğine güveniyordu. 

  

3.Yumruk Dalga Kıran Yumruk olarak adlandırılıyor. Yumruğu attığında sanki üstüne gelen bir dalgayı kırıyormuşsun gibi önüne geleni kırman gerekiyor. Ancak bunu yaparken kasların 3.dalgası daha şiddetli olacak. 

  

Erthyo ilk yumruğu attı. Kasları dalgalandı ve su fışkırdı. 

  

2 yumruğu attı ve 2. dalgalan kaslar ilkini destekledi ve fışkıran su daha da fazla oldu. 

  

3 Yumruğu attığında 5.santime geldi. Kaslar dalgalandı ve yumruğu kırbaçladı. 

  

Fışş 

  

Kaslarından ve yumruğundan kanlar fışkırmaya başladı. 

  

Erthyo dengesini kaybetti ve taşın üstünden düştü. Kaslarında bulunan su elementi sayesinde kolu anında iyileşmişti. 

  

''Bugün de olmadı.'' Hayal kırıklığıyla üstünü temizledi, taşı sudan çıkardı ve kendisi de sudan çıktı. Kendine ayrılan çadıra gitti. 

  

Çadıra girdiği gibi uyumaya başladı. Bugün daha fazla eğitim yapası yoktu. Sadece uyumak istiyordu. 

  

Uykusunda tekrar uzaysal alana girdi. Uzaysal alanda bu sefer karşısında Antik İblis ve Göksel Tilki, Yeraltı Yılanı vardı. 

  

''Bugün bir testten geçeceksin. Bu test bizim düşünce yapımıza alışmanı sağlayacak.'' Antik İblisin gür sesi Erthyo'nun kulaklarında yankılandı. 

  

''Nasıl bir test acaba? ''(Erthyo) 

  

''Göreceksin.'' İlk kez Göksel Tilkinin konuştuğunu duyuyordu fakat bu asla unutamayacağı bir sesti. Melek Alex’in sesi bu sesin yanında konuşulmaya değmezdi bile. 

  

Erthyo'nun önündeki alan değişti. Bir savaş alanı oldu. 

  

Şu an karşısında yerde diz çöktürülmüş adamlar vardı. Adamlar kalın demir zırhlar giymişti. Onların aralarında cübbeli büyücüler. En önde ise bir adam vardı. Siyah saçlı ve kolu olmayan bir adamdı. Erthyo'ya bakarken gözünü bile kırpmıyordu. 

  

[Toplam 3 Test var] 

  

[İlk Test] 

  

[Senaryo: Rakip komutanı ele geçirdiniz. Sizden bağışlama dilemiyor. Bundan sonrası size bağlı.] 

  

Erthyo adamın yüzüne baktı. Adam kaslarını bile kıpırdatmadan Erthyo'ya bakıyordu. Erthyo ne cevap verirse versin kabul etmeyecek gibiydi. 

  

''Rapor'' Şu an hiçbir şey bilmiyordu. Karşısında lüks giyimli adamlarda vardı. Diz çöktürülmüş ordudan farklı armalar taşıyan adamlarda vardı. Erthyo bu durumda sadece bilgi alarak karar verebilirdi. 

  

Erthyo'nun yanına bir adam geldi. Elinde bir parşömen tutuyordu. 

  

Parşömeni açtı ve okumaya başladı. 

  

''Kont Blader, Düşes Sison. Vikont Endraw ve Baron Cant ülkeye ihanet etmiştir. Komutan Kriyon ve Karısı, Binbaşı Liyo ve İzci Lideri Kriton bize ihanet etmiştir. Astlarıda onlarla beraber ihanet etmiştir. 1487 Kişi ele geçirilmiştir. Komutanları Ziyor ele geçirilmiştir.'' 

  

Erthyo bu sözleri duyunca bakışları soğudu. 

  

''İhanet edenlerin hepsini öldür. Ele geçirilen kişilerin arasına Köle anlaşması yapanları bırakın, yapmayanları öldürün. Komutanlarıyla ben konuşacağım.''(Erthyo) 

  

''Anlaşıldı.'' Asker diğerlerinin yanına gitti ve infaz etmeye başladı. 

  

''Hükümdarım Lütfen bizi affedin.'' 

  

''Hükümdarım bir hata yaptık, Lütfen affedin.'' 

  

Erthyo'nun sözlerini duyan lüks giyimli adam ve kadınlar yalvarmaya başladı. Askerlerde onlarla beraber yalvarmaya başladı. 

  

''Merhamet yok.'' Başka bir şey söylemeden karşısındaki adamın yanına gitti. 

  

''Diğerlerini aksine sana sadece ast anlaşması yapacağım. Kabul ediyor musun? ''(Erthyo) 

  

''Farkı ne? ''Ne kadar belli etmese de bu teklifi cazip bulmuştu. Kimse ölmek istemezdi. 

  

''Onlar benim belirlediğim kişilerden emir alacak ve köle olacak. Sen ise sadece benden emir alacaksın ve onlardan daha iyi muamele göreceksin. Bir daha sormayacağım. Kabul ediyor musun? ''(Erthyo) 

  

''Kabul ediyorum.'' Fazla düşünmeden kabul etti. Diğerlerinden iyi muamele görmek bile kabul etmesine yeterdi. Sonuçta kimse yıkılan bir ülke için ölmek istemezdi. Tek bir canın vardı. 

  

Erthyo memnun olmuş bir biçimde güldü. Ast anlaşmasını yaptı. 

  

[İlk Test başarıla geçildi.] 

  

[İkinci Test başlıyor] 

  

Ortam tekrar değişti. 

  

Bu sefer ormanda geziyordu. Ormanda ilerlerken bir elf karşısına çıktı. Yeşil renginde saçları ormanla bir bütün olmuştu. Mavi gözleri gökyüzünü anımsatıyordu. İnce bel ve bacaklarıyla çok daha çekici gözüküyordu. 

  

[Senaryo: Ormanda bir elf gördün ve senin olmasını istiyorsun. Fakat Elfin bir nişanlısı var. Elf onu sevmiyor ancak Ailesi bu nişanı yapmak istiyor. Evden kaçmış. Bundan sonrası size bağlı] 

  

Erthyo konuyu anladı ve elfe yaklaşmaya başladı. Cidden çok güzel bir Elfti. Erthyo düşündü ''Eğer gerçek hayatta olsa cidden onu kendime almak isterim.'' 

  

Elf ayağını yaralamıştı. Ağacın altında oturuyor ve yarasını iyileştiriyordu. Ayağına saplanmış oktan çıkan zehir yayılıyor, tüm bacağını ele geçiriyordu. 

  

Erthyo kızın yanına geldi. 

  

Kız Erthyo'nun ayak seslerini duymuş gibi kulaklarını oynattı ve eline okunu alıp Erthyo'ya nişan aldı. 

  

''Merhaba Güzel Hanım. Buraya size bir şey yapmaya gelmedim. Sadece size yardım etmek istiyorum.''Erthyo ellerini kaldırdı ve ileri bir adım daha attı. Ancak adımını attığında Kız elindeki oku gerdi. 

  

''Tamam, tamam. Burada duracağım.''Erthyo olduğu yerde oturdu. Bağdaş kurdu ve ellerini ayaklarına geçirerek kıza bakmaya başladı. 

  

Kız Erthyo durunca elini salladı. Havada Rüzgârdan oluşmuş 20 yay belirdi. Hepsi farklı açılardan Erthyo'yu sardı ve gidecek yer bırakmadı. Yaylar çekildi. Erthyo hareket ederse ateş edeceklerdi. 

  

Kız daha fazla Erthyo'ya dikkat etmedi ve ayağındaki ok benzeri şeyi çıkarttı. Yaradan yeşil kan fışkırdı. Zehir çoktan yayılmıştı. 

  

Erthyo Hakikatin gözünü kullandı. 

  

[Zehirli Ok Kurbağası Oku] 

  

Zehir seviyesi: S 

  

Yayılma süresi: 10 dakika 

  

Panzehir: Göğebakan otu, Arındırma Jeli, Kırmızı Arı özü ve Sisi Ağacı özü. Karıştırın ve yaraya basın. Panzehir hızla zehre karşı çıkacaktır. 

  

[Gerekli nesneler size verilecek. Siz Görevinize devam edin] 

  

Erthyo'nun elinde bir yüzük belirdi. Erthyo yüzüğün içine bakınca garip malzemeler gördü. Hepsinin açıklaması panzehir için gereken malzemelerdi. 

  

Erthyo sınav içinde olsa bile bu kızı istiyordu. Bu yüzden sınava kendini vermeye karar verdi. 

  

Sistemin dediklerini yaptı. Göğe Bakan Otu, Kırmızı Arı Özü ve Sisi Ağacı Özünü bir kaba attı ve Karıştırdı. Uygun kıvama gelince Arındırma Jelini karışıma attı ve ortaya Kırmızı/yeşil bir jel çıktı. 

  

[Zehirli Ok Kurbağası Zehri için Panzehir] 

  

[Uygunluk %86] 

  

[Uygulanabilir] 

  

Erthyo kabı aldı ve ileri uzattı. Bu hareketi yapınca yaylar daha da gerildi. 

  

''Bu panzehir. İstersen sür. Sana bir öneride buunaccağım, bunu en yakın zamanda kullan. Eğer kullanmazsan ne kadar olduğunu bilmiyorum fakat zehir bulaştıktan 10 dakika sonra öldürecek.''(Erthyo) 

  

Erthyo bunu dedikten sonra kendini geri attı ve uzanmaya başladı. Kadına istese bile zorla bir şey yaptıramazdı. 

  

Kız bir süre tereddüt etti fakat sonra kabı rüzgâr yardımı ile aldı. Zehir 7 dakika önce bulaşmıştı. Şu an sadece yayılmasını yavaşlatabiliyordu. Bir şeyler yapmaz ise ölecekti. Madem ölecekti en azından bir yabancının sözüne güvenmeyi seçmişti. 

  

''Yaraya sür. Ne kadar fazla o kadar iyi ''Erthyo kıza bakmadan konuştu. 

  

Kız dediğini yaptı. Bir avuç aldı ve yaraya yavaşça sürmeye başladı. 

  

Tsss 

  

Bir yanma sesi geldi. Kız hafif bir inilti attı. Fakat Zehrin gittiğini hissedebiliyordu. 

  

Bacağındaki yeşil kan normale döndü. Yarayı ise kendi başına kapatmayı başardı. 

  

Kız Erthyo'ya baktı. O kendine yardım etmişti fakat Kendisi hâlâ ona ok tutuyordu. Yaptığının biraz kabalık olduğuna karar verdi ve havadaki yayları dağıttı. Ancak her durma karşı bazı ağaçların arkasında yaylar duruyordu. 

  

''Ben İreny. Az önceki yardımların için teşekkürler.''(İreny) 

  

''Haha, Önemli Değil.''(Erthyo) 

  

Sonra kafasını yana yatırdı ve sordu. 

  

''Ormanın bu kısımlarında ne yapıyorsun. Sanki kaçıyormuş gibisin.''Erthyo kırılmış dalları ve bozulmuş çalıları gösterdi. 

  

İreny Erthyo'ya baktı. Yüzünde masum bir merak olduğunu görünce anlatmaya karar verdi. O Elf değildi, yani kendisini Elf köyüne zorla götüremezdi. 

  

''Benim bir Nişanım vardı fakat ben kaçtım. Nişanlım ne kadar iyi biri olsa da ben onu sevmiyorum. Onu sürekli reddederken son gün gerçek yüzünü gösterdi. Beni odaya kapatmaya, ellerimi bağlamaya çalıştı. Ancak ben kaçmayı başardım. Buraya gelirken Zehirli Ok Kurbağası ile karşılaştım. Sonrası ile bu. ''(İreny) 

  

Erthyo kafasını sallamaya başladı. 

  

''Ne kadar iğrenç bir insan. En çok gerçek duygularını saklayanlardan korkacaksın.''(Erthyo) 

  

İkili konuşurken arkalarındaki alandan sesler gelmeye başladı. 

  

''Bu taraftan gitmiş olmalı. Etraf bozulmuş.'' 

  

İreny sesi duyunca irkildi ve aceleyle ayağa kalkmaya çalıştı fakat topalladı ve yere düştü. Tekrar ayağa kalkma çalıştı. 

  

Erthyo yardım etmek için öne yürüdü. 

  

İreny'nin zaten kafası karışıktı. Bir de Erthyo hareket edince paniklemişti. Hızlıca okları ateşledi. 

  

Fiyuv! Fiyuv! Fiyuv! Fiyuv! Fiyuv! Put!! Fşş! 

  

Erthyo üstüne gelen 4 oktan kaçında fakat sonuncu omzuna saplandı. Yaradan kan çıkmaya başladı. 

  

Erthyo yarasını tuttu ve inledi fakat dişlerini sıkıp ayağa kalktı. 

  

''Uzak dur.''İreny korkuyla geri çekildi. Erthyo'yu onlardan biri zannediyordu. 

  

Erthyo zaten kız yüzünden yaralanmıştı. Artık bu kızı kendinin yapacağına %100 karar vermişti. Sinirle ileri adım attı ve kızı kucakladı. 

  

Arkasına dönüp koşmaya başladı. 

  

''Orada!'' 

  

''Koşun! Kartalları yollayın.'' 

  

Arkadan birkaç elf erkek çıktı ve ileri hücum etti. Önlerindeki kişi Altın saçlı bir erkekti fakat bir kadın kadar güzel görünüyordu. 

  

''Hey sen İreny'i bırak.'' Adam bağırdı ve Okunu çekti. 

  

Oku fırlattı. Ok rüzgarla dans ederek Erthyo'ya ulaştı. 

  

Erthyo oku atlattı ve arkasına döndü. 

  

''Üzgünüm. Kim bulduysa onundur.''(Erthyo) 

  

Başka bir şey söylemeden ileri atıldı ve elfleri arkada bıraktı. 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44333 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr