''Nerede?''

''Dikkatli olun bu kedi çok sinsi.''

Ormanın içinde 7 kişilik bir grup yürüyordu. Aynı zamanda etraflarına bakarak birbirlerine yapışmışlardı. Liderleri gibi görünen adam bir adım önlerindeydi.

Sarı bir cübbe giyiyordu ve göğsünde yükselen bir ejderha arması taşıyordu. Arkasındaki kişilere bir bakış attıktan sonra önüne döndü.

''Biraz hızlanmanız gerekli bir kedi için bu kadar tedirgin olmayın. Alt tarafı bir köle.''

''Mira Erthyo gittiğinden beri sadece akademiye odaklanmış durumda, şu an yalnız. Bu köle işinden elde edeceğim parayla aylık görevden önce birkaç kere onunla karşılaşmam gerekiyor. Görev zamanı ise onunla tanışmak için ilk adımı atacağım.''

Bunları düşünürken yanından geçtiği çalılarda 2 parlak sarı göz belirdi. Bir anda ileri atıldı. Diğerlerinden bir adım uzakta olan bir adamın son gördüğü şey üstüne gelen beyaz bir ışıktı.

''Liye!'

İçlerinden biri ileri çıkıp Liye'yi kesen siyahlığa doğru atıldı ve elindeki çekici yatay bir şekilde geçirdi.

Crack

Kemik kırılma sesi ile siyahlık arkadaki ağaca çarptı. Kırmızı bir parıltı gölgelerde belirdi.

6 kişi etraf yarım daire şeklinde çevirdi. Sarı cübbeli Lider siyah gölgenin önüne geldi.

''Cidden bizden kaçabileceğini mi sandın? Üstelik kaçtıktan sonra arkadaşını kurtarmaya çalıştın. Cidden senin gibi köleler nasıl buna cüret edebilir bilmiyorum. ''

Elini kaldırdı ve siyah gölgeyi tutmaya çalıştı.

Gölgenin olduğu yerden toprak sesleri geliyordu. Parmaklarını toprağa geçirmişti.

Roarrrrr

Arğhhh

Screeee

2 Kükreme ve 1 Kuş çığlığı havayı doldurdu.

Alandaki herkes seslerin geldiği yere bakınca görüntü akıllarına kazındı.

Havada Yıldırımdan oluşmuş Ejder, Kaplan ve Anka ortak düşmana saldırıyormuş gibi gökten aşağı hücum ediyordu.

BOMMMMM!

Devasa bir patlama sesi ve şok dalgası etrafa yayıldı. Ağaçlar,Kayalar ezildi ve uçtu.

Şok dalgası 7 kişiye vurdu ve onları geri uçurdu. Gölge ağacın dibinde durduğu için sabit yerindeydi. Üstündeki ağaç kopmuştu fakat kendisine bir şey olmamıştı.

Gözlerinde umut kırıntıları parlayan gölge zorlukla ayağa kalktı ve sendeleyerek şok dalgasının olduğu yere doğru gitti. Bu onun son şansıydı.

...........

Erthyo yerde oturmuş kendini duruma hazırlıyordu. Bizon ve Jenny Erthyo'dan uzaklaşmış kenardan olacaklara bakıyorlardı.

Yokedilemez bedeni aktif etmişti. Şimdi sadece oturup Cezanın gelmesini beklemeliydi.

4 dakika geçti ve Ceza yıldırım zamanı geldi.

Bulutlar daha fazla karardı ve küçük yıldırımlar gözükmeye başladı. Yıldırımlar giderek büyüdü ve boyu 5 metreyi buldu. Yılan gibi bulutların içinde dolaşıyordu.

Erthyo Ruhunu ve Bilincini koruması için Göksel Tilki, Yeraltı Dünyası Yılanı ve Antik İblis'i kullandı.

Etraftaki Yıldırım elementini alabilmek içinde Göksel Tilki Soyunu hazır tutuyordu.

Bir dakika sonra gökteki Bulutlarda değişikliler oluşmaya başladı.

Yıldırımlar bir araya gelmeye başlıyordu. Bir süre sonra yıldırımlar 3 canavar ortaya çıkardı.

Ejder, Kaplan ve Anka Silüetleri Yıldırımlar içinde dolaşıyordu. Erthyo'ya küçümseyici bakışlar atıyor ve onu kışkırtmaya çalışıyorlardı.

Erthyo'nun küresinin içi hareketlendi.

Bir anda Erthyo'nun arkasında 3 Silüet belirdi. Göksel Tilki, Yeraltı Yılanı ve Antik İblis görkemli bir biçimde Erthyo'nun arkasında duruyordu.

3'lünün bir anda çıkması Erthyo'ya yük bindirmişti. 3 soyuda aktifleşmiş ve 3 Yokedilemez bedeni tutmaya zorlanıyormuş gibiydi.

Antik İblis Cehennem Kılıcını çekti, Göksel Tilkinin Kuyrukları dikeldi ve Yeraltı Yılanı havaya karşı tısladı.

Karşısındaki rakiplere meydan okuyorlardı.

Ejder, Anka, Kaplan üçlüsü hareketlerini görünce aşağı hücum ettiler.

İblis, Tilki, Yılan üçlüsü de yukarı hücum etti. Ruhtan oluşan canlılar birbirlerine hücum ede dursun. Yıldırım ise Erthyo'ya geliyordu.

İblis kılıcın kaldırdı ve Koyu-kırmızı bir aura yayarak Ejdere saldırdı.

Tilki'nin kuyruğu hareketlendi ve farklı elementlerden ışınlar yolladı. Işınlar bir noktada bütünleşti ve rengârenk dev bir ışınla yukarı yöneldi.

Yılan Gri-Beyaz bir gaz yaydı ve gazı bedenine geçirip devasa bir kılıç şeklini aldırdı.

BOOM!BOOM!BOOM

BOOOOOMM

3 Koca patlama oluştu gökyüzünde ayrıyeten diğer patlamaları aşan ve yeri, göğü titreten bir patlama daha oluştu.

Erthyo bedenine çarpan yıldırımın çok güçlü bir baskısı olduğunu görünce İyileştiricin Anka Alevlerini tüm manasını harlayarak oluşturdu. Mor alevler Erthyo'nun bedenini kapladı.

Derisi kopup parçalandı ve anında yeniden oluştu, Kemikleri kırılıp un ufak oldu, sağlam bir şekilde birleştiler, Damaları koptu, havaya kan sıçradı, tüm kan bir anda geri gelip damarları yeniledi.

Crack

Küre kırıldı ve kırık anında düzeldi. Çok tehlikeli bir an olsa da hiçbir yan etkisi olmamıştı.

Bedeni parçalanıyor ve tekrar oluşuyordu. Aynı zamanda arkasından yeni bir kuyruk çıktı, Kuyruk beyaz-mavi rengindeydi ve Yıldırım parçaları kuyruktan çıkıyordu.

4.Kuyruk hiç durmadan havadaki yumruk boyutundaki Yıldırım toplarını yakalayıp özümsüyordu.

Üstündeki savaş alevlenmeye başlamıştı.

Ejderha İblis'e Yıldırımdan oluşmuş ejder nefesi yolluyor . İblis sadece kılıcını kullanarak ikiye kesiyordu.

Hmmp

Küçümseyici bir sesle Cehennem kılıcını aldı ve Ejdere atıldı. Üstüne gelen Ejder nefesini ikiye kesti ve Ejdere ulaştı. Kılıcı yan çevirdi ve Ejdere bir tokat attı.

Ejderhanın altında bulutlar oluştu ve düşüşünü yavaşlattı. İblis Ejderhanın yanına geldi ve kafasına bastı. Ejderha ne kadar uğraşırsa uğraşsın kafasını kaldıramadı.

Shing

Ejderhanın kafasını kestiği gibi küreye geri döndü.

Tilki kuyruklarını kullanarak Kaplana saldırıyordu. Kaplan kuyruk saldırılarından dolayı bir adım dahi atamıyordu.

Tilki uzunca esnedi ve ileri atıldı. Kuyruklarından 5 tanesini birbirine doladı ve Kaplanın kalbini deşti.

Yılan ileri atıldı ve Ankayı sardı. Hızlıca kafasına atıldı ve boynunu kırdı.

İkili küreye geri döndü.

Erthyo bedenini Yıldırımla güçlendirmişti. Şimdi sadece etraftaki Yıldırım Partiküllerini özümsüyordu.

Şrrr! Pat!

Hışırdama sesi geldi ve bir şey yere düştü.

Erthyo ona dönünce gözleri buluştu.

Siyah bir kedi-insandı. 1.60 boyundaydı, 16 yaşında görünüyordu. Yüzü yuvarlaktı, Gözlerinde adeta yıldız var gibi parlıyordu. Yüzü lekeler içinde ve kirliydi, üstü başı kan içindeydi. Göğsü içine göçmüştü ve kan akıyordu. Yere tutunarak kendini ileri atıyordu.

Erthyo üstünü giyindi ve ilerledi. Kedi-Kızın yanına geldiğinde aşağı uzandı ve kızı kucakladı. İyileştirici Anka Alevleriyle kızı iyileştirmeye başladı.

Etraftaki Yıldırım partikülleri sadece yıldırım elementi içermiyordu. Ayrıyeten manada içeriyordu. Erthyo onlarca yumruk büyüklüğünde partikül özümsediği için manası dolmuştu.

''Sıcak'' Kedi-Kız yüzünde bir gülümseme ile Erthyo'ya bakıyordu.

Şrrr

Bir ses daha çıktı ve 7 kişi çalıların ardından çıktı.

''Kardeş elindeki o köle kız bize ait. Lütfen geri ver.''Uzun boylu ince bir adam ileri çıkarak konuştu.

Erthyo daha yeni sınavdan çıkmıştı ve bunlarla uğraşmak istemiyordu.

Yüzüğünün içinden 100 altın çıkardı ve karşısındakilere attı. Şu an altınla hiçbir işi yoktu ve olmayacaktı da. Bu onun depolama yüzüğünde kalan paralarındandı.

''Bunu satın alıyorum o zaman.'' Arkasını döndü ve gitmek için adımını attı. Ancak yürüyüşünü bir ses böldü.

''Satılık değil.'' Konuşan sarı giysili herifti. İleri çıkarak elinde bir yelpaze ile duruyordu.

''Senden geri vermeni isteyeceğim. Zor yolu seçmeden.'' Yelpazeyi katladı ve Erthyo'yu gösterdi.

''Satılık Değil.''(Erthyo)

''Senden satın alacağımı söylemedim. Sana geri ver dedim.''

''Fakat ben parasını çoktan verdim. Yani bu köle artık benim. Ben de bu köleyi satmıyorum.''(Erthyo)

Hmpgg

Sarı giysili adam Yelpazesine manayı toplayıp Ateşle sardı ve Erthyo'ya saldırdı.

Erthyo kızı sol eline aldı ve Sağ elinde katanayla saldırıya karşılık verdi.

6 Kişi Erthyo'nun etrafını sardı.

''Bir grup Çöp ''