33.Bölüm 3.Kesiş ''Sonik Kesiş ''

avatar
1988 13

İnatçı Yükselen - 33.Bölüm 3.Kesiş ''Sonik Kesiş ''


Ölüm ateşini açtı ve 1 canavarın üstüne fırlattı. Ateş kürküne değdi ve beyazlaşmaya ve sonra tozlaşmaya başladı. Ateşe yanmaya devam etti ve 20 dakika sonra küle döndü. ''Test 1: Tozlaşma 20 dakika.'' Diğer canavara ateşi fırlattı ve bu sefer sadece yaşlanarak ölmesini sağladı. ''Test 2: Yaşlanarak ölme 1 saat.'' 3 Canavarda sadece ateşle öldürmeyi denedi. Tüm deneyleri bitirdiğinde şu kanıya vardı. Tozlaşması için 20 dakika gerekiyor, Yaşlanarak ölmesi için 1 saat, sadece ateş ile ise yarım saatte 60 seviye bir canavarı öldürebiliyordu. Ölüm aurası ile zehirlemek 20 dakikasını alıyordu. Hiçbir fenomeni hesaba katmazsa ve kuyruğunu kullanıp Ateşi rakibine atar 5 dakika ölüyordu. Karanlık elementi ile desteklerse 8 dakikaya çıkıyordu. Bunlar ise en temel mana gereksinimi ile hesaplanıyordu. Daha fazla mana daha hızlı bir ölüm. İblis alevini kullandığında 2 dakika içinde 65 seviye bir yaratık yok oluyordu. Şeytan Aurasını güçlendirirse canavarın sistemi dayanamayıp ölüyor, dayananlar Şeytan canavara dönüşüp itaat ediyordu. Erthyo ise şu anda evcil bir canavara ihtiyacı olmadığı için hepsini öldürüyordu. İblis alevi Ölüm alevinden daha güçlü fakat Ölüm alevide aşağıda kalır yanı yoktu. Eğer ikisinin de geliştirebilirse çok güçlü olabilirdi. 15 saat geçtiğinde odadan çıktı. 60. seviyeye ulaşmıştı çoktan. Zekaya 10 karizmaya 10 vermişti. Turnuvadaki Cezbetmeye yakalandığından beri Karizmaya daha çok dikkat ediyordu. Her zaman gözü kullanamazdı. ''Ne kadar güçlendiğim görmek istiyorum. Eminim birazdan birisi gelir ve bana meydan okur.''(Erthyo) ''Erthyo nerede?'' Bir ses dışarıdaki savaş alanından gelmişti. ''Ciddi misin? ''(Erthyo) ''Erthyo nerede? Kunly'i yaralamasının cezasını çekecek. ''Sahanın üstünde iri yarı bir herif bağırıyordu. Yanında ise 1 hafta önceki turnuvada neredeyse öldürdüğü sakallı adam vardı. Yanındaki adam ise o adam kadar iri bir adam vardı. Yüzünde sakal yoktu ve keldi. Sağ gözünün üstünde devasa bir yara vardı. Erthyo sahaya çıktı. ''Benim. '' ''Erthyo sen misin? Kardeşimi yaraladığın için bana hesa-'' ''Nasıl müsabaka istiyorsun? ''(Erthyo) ''Nasıl mı? Ölüm-kalım maçı yapacağız. Kontratı getirin.'' Önlerine bir kontrat kondu. Kontratın üstünde kuru kafa vardı. Simsiyah bir kâğıttan yapılmıştı. Erthyo kontratı okudu. Kontratta bir taraf ölürse diğer taraf intikam almayacak olarak geçiyordu. Altta birkaç madde daha vardı fakat önemsizlerdi. Erthyo hemen imzaladı. Adamda imzalayınca Erthyo duruşunu alıp sahanın bir kenarına geçti. ''Dediğim gibi-'' ''Haahhhh... Artık boş yapmayı bırakın. Sadece bana gel.''(Erthyo) ''Güzel sana şans vermedim diyemezsin.'' Kasları ve boyu büyüdü. Damarları şişti ve yarası Kan kırmızıya döndü. Etrafında ise koyu-kırmızı bir aura vardı. ''Şeytan elementli bir dönüşüm.'' Antik İblisle birleştiği için şeytani elemente duyarlılığı artmıştı. Karşısındaki adam yarayı katalizör olarak kullanarak bir dönüşüm ya da berzerk moduna giriyordu. (Çılgınlı, anlık büyük güç artışı. Boy ve cüsse büyür.) Katanayı İblis alevleri ile alevlendirdi. Kılıç niyeti ile kaplayıp adama atıldı. Kafasına gelen yumruktan kaçınmadı ve Katanayı adamın yumruğuna dik bir şekilde sapladı. Ding Erthyo'nun kolu uyuştu. Ancak Kılıç adamın yumruğuna 3 santim saplanmıştı. İblis alevi adamın koluna atıldı. Adam kolunu mana ile kaplayıp alevi durdurmaya çalıştı fakat alevler durmayıp manayı bile yok etmeye başladı. Adam dişlerini sıkıp manayı arttırdı. Alevler kolunu yakmaya devam etti fakat ilerlemeyi kesti. ''Bu nasıl alevler?'' Alevler elini yok etmeye çalışıyordu fakat manası ile engellemeye devam ediyordu. Erthyo kılıcı çıkardı ve adamın kafasına doğru kesti. Adam elini açtı ve kılıcı engelledi. Çifte kesiş Kafasının diğer tarafından Koyu-kırmızı ve siyah alevlerle kaplı bir kesiş geldi. Diğer elini o kesişi durdurdu fakat kemiklerini gösterecek kadar kadar yara açıldı ve İblis alevi yanmaya devam etti. ''Seni İblis! Benimle düzgünce çarpış. Bu iblis alevlerini kullanma. '' ''HA! Bana iblis alevlerini kullanmamam gerektiğini söylüyorsun fakat İblis dönüşümün hâlâ duruyor.''(Erthyo) Daha fazla söz söylemeden ileri atıldı. Alevlerin gücünü arttırdı. Ölüm alevlerini de katanasına kattı. Katana Gri-Beyaz, Koyu-kırmızı-siyah alevlerle dans ediyordu. Adam Erthyo'yu daha fazla küçümsemedi ve silahını çıkardı. Silahı dövüş eldivenleriydi. Elindeki eldivenleri toprak elementi ile güçlendirdi ve Erthyo'nun kafasına yumruk attı. Erthyo kafasını eğerek saldırıdan kaçındı. Ancak başka bir yumruk suratına çarptı ve kendisini sahanın kenarına gönderdi. Gözleri kararmış, dengesi bozulmuştu. ''Puu''Kan tükürdü. Aynı anda 2 yumruk atmıştı. Bu bir boks becerisiydi. ''Çılgın boks.'' Erthyo'ya art arda yumruklar geliyordu. Çoğundan sıyrılıyor bazılar çarpıyordu. Çarpanlar yüzünden bir süre sonra kan kustu. Kollarını ve beynini hızlandırmak için Yıldırım kullandı. Destekleyici rüzgâr ile de destekledi. Bir anda tüm yumrukları görebilir olmuştu. Çın! Çın! Çın Eldiven ve Kılıç çarpışmaya başladı. 10 vuruş... 50 vuruş.. 100 vuruş Erthyo saldırılara alışmaya başlıyordu. Saldırılardan daha kolay sıyrılıyordu. Olay hız ve anlık yumrukta yatıyordu. 2 yumruğunu da aynı anda kullanıp hızı sonuna kadar zorluyordun. ''Hızı sonuna kadar kullan, hızın kılıca işle, hızın o kadar fazla olsun ki rakibin saldırını göremesin, ivmeni hasar dönüştür. Hızınla havayı bile kes '' Erthyo bir aydınlanma yaşadı ve kılıcı kınına soktu. Üstüne gelen saldıralı görmezden geldi. ''Bitti aynı anda 15 vuruş yiyor.'' ''Kesinlikle öldü.'' ''Erthyo!!''Mira bir anda sahaya atlamaya kalktı fakat sonra olanları gördüğünde herkes dondu. Erthyo kılıcın kabzasına elini koydu. ''Fiyuvv...'' Derin bir nefes verdi. Alnından deli gibi ter akıyordu. Yavaş adımlarla sahadan indi. ''Mira hadi gidelim.''(Erthyo) Şaşkın bir şekilde kafasını salladı. Etraf ölüm sessizliği ile kaplanmıştı. ''Kıdemli Kardeş!! '' Kunly bir anda atıldı ve adamın cesedini aldı. Herkes sessizdi çünkü Erthyo kabzasına dokunduğu anda önündeki hava kesilmişti. Hava akışı kesiğin atıldığı yerde yoktu. Sonraki anda ise rakibin başı yere düştü. Bu kadardı. Kabzaya dokundu ve rakibi öldü. Kimse ne olduğunu görmemişti fakat Erthyo kazanmıştı. Erthyo ve Mira Erthyo'nun odasına gittiler. Odaya girdikleri anda Mira sonunda konuşabilmişti. ''Erthyo orada ne yaptın?''(Mira) ''Kılıç tekniğimin 3. aşamasıydı. Tüm hızını kılıca işleyip, ,en hızlı saldırını yapıyorsun. Aynı zamanda hızın ivmesini hasara çevirip saldırını güçlendiriyorsun. Eğer bunu yaparsan havayı bile kesebilirsin.''(Erthyo) Boyut Kesen Sonik Kesiş 3.Kesişi. Sonik Kesiş. ''Kızlar neredesiniz?''(Erthyo) Amy ortaya çıktı fakat Küçük Beyaz yoktu. ''Küçük Beyaz Nerede? ''(Erthyo) ''Dullahan Kralını yenmeye gitti.''(Amy) ''Oh, Tamam. Ben yatağa gidiyorum.''(Erthyo) Erthyo kendini yatağa attı ve direkt uykuya daldı. Ertesi gün uyandığında direkt kılıç eğitimine geçti. 3.Kesişe hâlâ alışması gerekiyordu. 5.günde Küçük Beyaz geldi. ''Nasıl gitti? '' ''Heh, O Dullahan Kralı bana karşı koyamadı. Uzun bir savaştı fakat kazandım. Son 2 kişi kaldı.'' ''Sevindim.'' Kafasını okşadıktan sonra sordu. ''Bana Ölüm Ateşini Kullanmayı öğretir misin?'' ''Ölüm Ateşimi! Usta sen o ateşi kullanabiliyor musun? ''Gözleri tutkuyla parladı. ''Sen kullanamıyor musun? ''(Erthyo) ''Atalarımdan bir parça almıştım fakat istediğim gibi kullanamıyorum.''(Küçük Beyaz) ''Ölüm ateşi Sadece en saf Yeraltı Dünyası Yılanı Soyu olanlarda vardır. Soyun en güçlü özelliğidir. Ben 2.nesilim, yani o kadar saf soyum yok. Alevleri istediğim gibi kullanamıyorum.'' ''O zaman şu ana kadar bana yaptığın yardımlar için sana bir teşekkür hediyesi vermeme izin ver. ''(Erthyo) Küresinin içindeki Ölüm Ateşinin özünün %75'ini aldı. Şu an Ölüm ateşini kullanamıyordu, kullansa da Ölüm elementi olmadığı için destekleyemiyordu yani çoğunu ona verip özünü yenilenmesini zamana bırakabilirdi. Kendisinden daha iyi kullanacak bir tanıdığına bırakması daha iyiydi. Küçük Gri -Beyaz bir alev küresi ortaya çıktı. Erthyo küreyi Küçük Beyaza uzattı. Yüzü solgunlaşmış, alnında ter birikmişti. ''Al bakalım.''(Erthyo) ''Sahip..''(Küçük Beyaz) ''Ne yani hâlâ sözümü ikiletme niyetinde misin?''(Erthyo) ''Hayır, Hayır. Alacağım.'' Narin beyaz ışık Küreyi kapladı ve Küçük Beyazın alnının ortasında kayboldu. ''Teşekkürler Sahip.'' Erthyo kılıç eğitimine geri döndü. 5 gün daha yeni kesişe alıştıktan sonra bıraktı. Şu anda kesişi 2 kere istediği gibi kullanabilirdi fakat daha fazlası bedenine çok yük bindirirdi. Kapısı çalındı. Kapıyı açtığında bir çocuk gördü. Çocuk 1.60 boyundaydı. Siyah saçları ve siyah gözleri vardı. Küçük bir burun vardı. Fazla sportif bir tipe benzemiyordu fakat üstü başı kir içindeydi ve suratında morluklar vardı. Ayakkabı izleri de vardı. ''Kimsin? ''(Erthyo) ''B-B-Ben sizinle aynı sene girdim. İsmim Cozn. Size bir şey söylemeye geldim.'' Sonra yere kapandı. ''Sevgiliniz benim yüzümden yaralandı.'' ''Sevgilim mi? '' ''Evet Bayan Şeytan Tanrıçası sizin sevgiliniz değil mi? '' Erthyo bir anda irkildi. Çocuğun boynuna yapıştı. ''Ne oldu? '' ''Bana zorbalık yapıyorlardı ve Bayan Tanrıça araya girdi. Sonra meydan okundu ve Küresi Kırıldı.'' Ertho sıkışını şiddetlendirmeye başladı. Sonra çocuğu bırakıp konuştu. ''Beni oraya götürdü.'' 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr