5.Bölüm | SON GÜNÜN MEYVESİ

avatar
501 5

İlahi Dilek - 5.Bölüm | SON GÜNÜN MEYVESİ


Rayomi silahını iyice kavradı ve internetten izlediği "kılıç nasıl kullanılır?" videolarındaki hareketleri denemeye başladı. En azından bunun işe yarayacağını düşünüyordu.

Kısa bir süre sonra yeniden yere yığıldı ve silahı mühre geri döndü. Rayomi kılıcını ne kadar süre kullanabildiğini öğrenmek için telefonunda süre tutuyordu. Yere düştükten sonra sürünerek ilerledi ve telefonuna uzandı.

"İşteee bu be. İşte bu kadar. Bu şekilde adım adım güçleneceğim." 

Silahı tam 4 dakika boyunca aralıksız bir şekilde kullanabilmişti. Önceki seferine göre çok daha uzun bir süreydi. Çok uzun süre dayanamasa da şimdilik ilerleme kaydettiğini görmek onu mutlu etmişti.

Yaklaşık yarım saat daha yerde uzandıktan sonra çok acıktığını fark etti ve ayağa kalkıp yiyecek bir şeyler almaya gitti. Aç karnına antrenman yapacak değildi.

Antrenman yapmak onu çok acıktırmış olmalıydı ki mutfakta bulduğu ne varsa ağzına tıkıştırıyordu. 

"Aaahhh bu iş beni çok yoruyor ve acıktırıyor." 

Ağzı sonuna kadar dolu olduğu için kelimelerin anlaşılması biraz zor oluyordu ama onu dinleyen kimse yoktu.

 "Gücümü sadece 4 dakika kullanabiliyorum ve karşılığında bu kadar eziyet çekiyorum. Hiç adil değil!"

Ağzına bulduğu ne varsa sokmaya devam ederken aklına yeni bir fikir geldi. Belki de bu süreyi daha verimli bir şekilde kullanabilirdi.

 "Eğer sadece 4 dakika kullanıp gücümün tamamını tüketiyorsam, bu süreyi 4 parçaya bölüp her seferinde 1 dakika kullanıp kısa bir mola verirsem... Belki de böyle yaparak silahımı daha verimli kullanabilirim."

Eğer dediği gibi olursa yarın bir tane canavarı avlamaya çıkacaktı, kendine bunu adak olarak adamıştı. Dinlenir dinlenmez bu fikri denemeye karar verdi.

Yarın antrenman günlerinin son günü ve Rayomi oyun başlamadan önce yeterince güçlenmek istiyordu. 

Bu saçma oyundan ayrılma şansı varsa onun için çok iyi olacaktı ama tam tersi bir durumla karşılaşırsa ne yapacaktı? Zor durumda kalmamak için kendisini güçlendirmeliydi. Bu düşünce onun tek motivasyon kaynağı olmuştu.

Ağzındakileri yutup tekrar bahçeye çıktı ve ısınma hareketleri yapmaya başladı. Tamamen hazır olunca kafasını boşaltıp mühür ve kılıcına odaklandı. Kılıcının adını kullansa daha mı etkili olurdu diye düşünüyordu.

Denemeden bilemezdi.

"Curtana!"

Haykırışlarının sonucunda kılıcı elinde belirdi. Saatini ayarladı ve 1 dakika boyunca kılıcı elinde tutarak etrafta koşmaya, zıplamaya başladı. Bir dakika geçtikten sonra silahını tekrar mührüne koyup 2 dakika beklemeye geçti. Bu kısa mola enerjisinin toparlanmasını sağlayacaktı.

Beklemenin ardından bir daha kılıcını çağırdı. Kılıcı tekrar elinde belirdi, Rayomi neredeyse mutluluktan uçacaktı. Bir saat içinde ikinci kez silahını çağırmayı becerebilmişti.

Kılıcını kavradı ve videolardaki hareketleri yapmaya başladı. Bir dakika daha geçtikten sonra yine beklemeye geçti ve sonra yeniden çağırdı. Evet, bu seferde başarılı oldu, antrenmana devam etti ve yine beklemeye geçti. 

"Üç kez çağırdım büyük ihtimalle bu sonuncusu olacak. Eğer gücüm bitmeden hemen önce kılıcımı mühre geri sokarsam yere yığılmadan ayakta kalabilirim."

Kalbi her zamankinden hızlı atıyordu. Kılıcını yeniden çağırdı ve dördüncü seferinde de başarılı oldu. Toplamda dört dakikayı doldurmak üzereydi. Kılıcı çağırdıktan tam 50 saniye sonra yani bir dakika dolmadan kılıcını mühre geri soktu. 

Sonuç tam da beklediği gibi oldu, hala ayaktaydı ve koşacak kadar enerjisi vardı. Kısa bir süre bekleyip yeniden kılıcını çağırmayı deneyecekti.

Yaklaşık üç dakika sonra yeniden çağırdı. Bu seferde başarılı oldu ama 30 saniye olduğu anda bacakları güçsüzleşti ve yere yapıştı. 

Önceden kullanmadığı on saniyenin üstüne üç dakika molada sadece yirmi saniye eklenmişti. Çok az olabilirdi ama bu süre onun için çok gurur vericiydi.

Yarın gece oyun başlayacaktı ve Rayomi oyundan çekilemezse çok zor duruma düşebilirdi. 

Son gecesini verimli geçirmek istiyordu. Sabaha kadar antrenman yapamazdı ama en azından babası gelene kadar yapabilirdi.

Ayağa kalkabilecek kadar kendine gelince eline bir sopa aldı ve onu kılıcı gibi hayal etmeye çalıştı. İnternetten bulduğu kılıç kullanma eğitimlerinin videolarını izleyerek sopa ile denemeye başladı. 

Yaklaşık üç saat sonra babası eve geldi ama Rayomi o kadar çok yorulmuştu ki babası gelmeden 15 dakika önce uzandığı yerde uyuyup kalmıştı. Babası onu bahçede yatarken gördü ve hızlı bir şekilde yanına gitti. Yanına vardığı gibi eğilip yanağına iki tokat yapıştırdı.

"Sana neden yatak aldık budala herif."

"Baba? Ahhh ben burada nasıl uyuyup kaldım?"

"Orasını sana sormalıyız, kalk hemen üstünü değiştir ve yatağına yat."

Rayomi yarı baygın hissederek ayağa kalktı ve yatağına yattı. Sabah her zamanki saatinde uyandı.

 "Iyy ne pis kokuyorum böyle, gece yanlışlıkla gübreye falan mı uzandım?" 

Yataktan kalktığı gibi banyoya ilerledi. Duş alması onun için zorunlu bir hale gelmişti.

Duştan sonra hızlıca hazırlanıp okula gitmek için yola çıktı. Okula gidince ilk işi Oliva ile görüşmek olacaktı.

**

"Üzgünüm, bugünde okula gelmedi"

"Tüh, Oliva bugün de mi yok?" 

Oliva yine okula gelmemişti, Rayomi onun için endişelenmeye başlıyordu.

"Halbuki onu ölmeden önce son kez görmek istiyordum."

"Pardon? Anlayamadım."

"Aahh, yok bir şey kendi kendime bir şey düşünüyordum." 

Rayomi düşüncelere dalmıştı ve Oliva'nın sınıf arkadaşının orada olduğunu unutmuştu. Somurtarak sınıfına döndü ve sıkıcı derslerin başlamasını bekledi.

**

Okul çıkışı dün gece verdiği sözü tutmak için yine ıssız yollardan gidip karşısına canavar çıkmasını bekleyecekti. Korkuyordu ama gücünü kullanmayı da çok istiyordu.

Okul çıkışı geçen sefer canavarla karşılaştığı gölün oraya gitti ama orada hiç canavar bulamadı.

 "Acaba biraz gölün öteki tarafına doğru ilerlesem karşıma geçen ki gibi çok güçlü olmayan bir şeyler çıkar mı?" 

Diğer tarafa doğru yürümeye başladı. Yaklaşık dört dakika yürüdükten sonra aradığı şeyi tam karşısında buldu. Hemen biraz ilerisinde bir canavar oluşmaya başlamıştı bile.

"Sakin ol, sakin ol. İlk önce canavarın yaklaşmasını bekleyeceğim sonra silahımı çağırıp bir dakika içinde verebildiğim zararı verip savunmaya çekileceğim. Böylelikle silahımı mühre geri koyup sonra daha çok kullanabileceğim." 

Kalbi patlayacakmış gibi çok hızlı atıyordu.

Canavar beklediğinden daha iri ve geçen seferkine göre daha değişikti. Teni neredeyse siyah denilecek kadar koyu renkteydi ve vücudunun her yerinden kırmızı şeritler geçiyordu. Rayomi biraz korkmuştu ama kaçamayacağını gayet iyi biliyordu. 

Canavar hızla Rayomi'ye doğru öne atladı. Rayomi keskin reflekslerini kullanarak hemen kenara atladı ve silahını çağırdı.

 "Curtana ortaya çık." 

Canavar silahın ortaya çıkarken yarattığı rüzgardan dolayı biraz geriye sendelemişti ama hemen toparlanıp Rayomi'ye doğru pençesini savurdu.

Rayomi kılıcını kullanarak canavarın pençesini geri püskürttü. Canavar azımsanmayacak kadar hızlı darbeler indiriyordu. 

Canavar diğer elini kullanarak Rayomi'ye sert bir yumruk çaktı. 

Yumruğun etkisiyle geriye doğru sendeleyen Rayomi kendini nedense kötü hissetmiyordu, bu yumruk kendine gelmesini sağlamıştı. 

Canavar bir köpeği andıracak şekilde hırlıyordu. Hızlı hareket ettiğinde ağzından salyalar damlıyordu.

Bir dakika dolmuştu, kılıcını mühre geri sokup arkasına doğru koşmaya başladı. Canavar Rayomi'ye göre daha hızlıydı, kısa sürede ona yetişeceği kesindi.

Rayomi adımlarını atmaya devam ederken bir plan yapmaya çalıştı. Canavar ona yetişirse işler istediği gibi gitmeye bilirdi. 

Rayomi'nin aklına geçen sefer kazandığı taş geldi, mührü kullanarak taşı eline aldı. Taşı nasıl kullanacağını bilmiyordu ama bir tahmini vardı. Taşı avucunun içinde iyice sıktı ve mührün onu aktif ettiğini düşündü. Gerçekten de işe yaramıştı taş ve mühür aynanda parlamaya başlamıştı.

"Bakalım bu küçük şey ne işe yarıyormuş?" diye bağırarak arkasını döndü ve taşı canavara fırlattı. 

Taş canavarın hemen önünde patladı. Patlamanın etkisiyle canavar biraz geriye fırladı. Rayomi bu fırsatı değerlendirmek için kılıcını çağırdı ve canavara doğru koşmaya başladı. 

Taşın etkisi ile serseme dönen canavar, Rayomi'yi tam önünde görünce pençesini ona doğru savurdu. Sersemlediği için hedefe isabet ettiremiyordu.

Rayomi ona doğru gelen pençenin altından kayarak geçti ve canavarın kolunu kılıcı ile kesti. Canavar çok yüksek bir ses çıkartarak geriye sendeledi.

"Ggrrrr!"

Rayomi, canavarın boşluğundan yararlanıp kılıcını canavarın boynuna sapladı. Kılıcın ucu kare olmasına rağmen inceliğinden dolayı çok rahatça saplanmıştı. 

Kılıcın saplandığı yerden kanlar fışkırmaya başladı. Fışkıran kanlar Rayomi'nin yüzüne de gelmişti ama bununla ilgilenecek zamanı yoktu.

Rayomi kılıcını saplandığı yerden geri çekti. Canavarın boynunda açılan ince ama uzun delikten kanlar fışkırmaya devam ediyordu. 

Rayomi kılıcını geri çekince canavar bilincini yitirmiş bir şekilde sırt üstü yere düştü. Çok kısa sürede canavar tozlaşarak yok oldu.

[Seviye atlandı!]

[İstatistikler kilitli. Kilidin açılmasına kalan süre: 8 saat]

"İşte bu!"  Rayomi sevinç çığlıkları atıyordu, tüm emeklerinin karşılığını alıyordu. Hem de bir seviye atlamıştı. Seviyelerinin ne işe yaradığını ve seviyesinin kaç olduğunu bilmiyordu. Sorularının cevabını öğrenmek için mührüne, kılıcını çağırırken yaptığı gibi emretmeyi denedi.

[İstatistikler kilitli. Kilidin açılmasına kalan süre: 8 saat]

Az önce gördüğü yazının aynısı aklında belirdi. Oyun başlayana kadar seviyesini öğrenemeyecek gibi gözüküyordu.

Canavarın bedeni kaybolduktan sonra bedenin kaybolduğu yerde Rayomi'nin canavara fırlattığı taşlardan iki tane daha belirdi. Bunlar önceki taşa göre çok daha büyüktü.

"Zaferimin güzel ödülleri" diyerek taşları mührüne hapsetti.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44372 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr