19. Bölüm - Korumasıyım (1) [Düzenlendi]

avatar
2352 21

Ejdertanrı Efsanesi - 19. Bölüm - Korumasıyım (1) [Düzenlendi]


Bu bölümü eklememi istediği karakteri eklediğim için Rance-sama'ya ithaf ediyorum.
***

Satou yeteri kadar çekirdek topladığını düşündükten sonra akademi yolunu tuttu. Yaklaşık iki günde akademiye geri döndü ve döndüğü gibi inzivaya çekilip çekirdekleri tüketmeye başladı.

 

...

 

Aradan geçen bir haftanın ardından Satou tüm çekirdekleri tüketti ve orta kademenin sınırlarına kadar geldi. Ancak Satou nedenini bilmediği bir şekilde bir türlü atılım yapamıyordu. Bir tür darboğaz ile karşılaşmıştı. Bu nedenle hafifçe iç çeken Satou meditasyonu bozdu.

 

"Darboğaz ha? Umarım en kısa sürede darboğazı geçebilirim."

 

Darboğazlar gelişim yolunda sık rastlanan bir şeydi. Darboğazda takılı kalanlar en umulmayacak anda bir aydınlanma yaşar ve hızla o darboğazı aşarlardı. Tabii hayatı boyunca bu aydınlanmayı yakalayamayıp mevcut gelişim seviyesine takılıp kalanlarda vardı.

 

Satou ise ilk defa darboğaza takıldığından biraz endişeli de olsa fazla kafayı takmadan odadan çıktı. Roselia'yla konuşmak için etrafına bakınsa da Roselia'yı bulamadı. Herhalde dışardaydı. Böyle düşünen Satou dışarı çıktı ve etrafta dolanmaya başladı. Akademi baya genişti ve çeşitli alanlar vardı. Mesela silah satın almak için bir demirci, yaraları iyileştirecek veya gelişimde yardımcı olacak hapları satan bir simyacı vb. Satou ileride yardımcı olabileceğini düşünerek simya mağazasına yürümeye başladı.

 

Mağazanın tam önünde bir manzarayla karşılaştı.

 

Dört kişiden oluşan bir grup, birisini aralarına almış dövüyordu. Grubun lideri gibi görünen, uzun kalıplı olan lider kafasını koruyan genç adama baktı ve konuştu.

 

"Bir daha paranı vermemeye cüret edersen bu kadar hafif davranmayacağımız için bizi suçlama."

 

Satou, bu adamı Roselia'dan duymuştu. Bu adam Unet krallığının üçüncü prensiydi. Yeteneği ortalama olmasına rağmen kibri üst safhalarda olan zorbalardan biriydi. Normal şartlarda yeteneği ile F sınıfa bile giremezdi. Ancak tabii ki her yerde olduğu gibi akademinin kuralları da esnetilebiliyordu. Normal şartlarda yetenek öncelik olsa da bu adam gibi parasıyla buraya gelen kibirliler çok vardı. Bu da işte onlardan biriydi. Roselia bu tip durumların çok sık olduğunu söylemişti.

 

Satou adamlar gidince kahverengi saçlı gencin yanına geldi ve elini uzattı.

 

"İyi misin?"

 

Genç adam verilen eli tutup kalktı. Ardından sanki hiç bir şey olmamışçasına üzerini temizledi. Ardından sırıtarak Satou'ya baktı.

 

"Bu kadarcık bir şey bana etki edebilir mi ki?"

 

Satou adamın garip tavrı karşısında şaşırdı. Ardından düşündü.

 

'Niye normal bir insan beni bulmuyor ki?'

 

Kısa bir süreliğine düşüncelere dalan Satou düşüncesinden sıyrılıp oradan ayrılmaya karar verdi.

 

"Her neyse iyi günler."

 

Rance, Satou'nun gittiğini görünce peşinden yürümeye başladı.

 

"Hey, baksana bir dakika! Aurandan güçlü olduğun anlaşılıyor. Neden orada bana yardım etmedin? Ben orda dövülürken izlediğini biliyorum. Hey!"

 

Satou, Rance'nin söylediğini duyunca durdu. Rance'ye baktı. Ardından sakince söyledi.

 

"Ben bir tür melek filan değilim. Kahraman? Güzel bir kızsa belki. Yani yardım etmek için mantıklı bir sebep göremiyorum."

 

Satou arkasını döndü. Ardından yürümeye başladı. Rance kısa süreliğine dondu. Ancak ardından sırıtmaya başladı ve Satou'ya koşarak yetişti.

 

"Haha! Bana benziyorsun tıpkı. O zaman sana bir teklifte bulunmak istiyorum. Bir süreliğine korumam olur musun?"

 

Satou kaşlarını çattı. Daha neredeyse hiç tanımadığı birisini bir insan neden koruması olması için tutardı ki? Satou'nun ne düşündüğünü anlamışçasına Rance konuşmaya başladı.

 

"Neden daha yeni tanıştığım birini koruma olarak almak istediğimi düşünüyorsundur muhtemelen. Nedeni sadece bir his. Ben hislerime güvenen birisiyimdir ve hislerim beni bir kez olsun hayal kırıklığına uğratmamıştır. Senle karşılaştığımda ise hislerim bana seni işe almamı söylüyordu. Bu nedenle korumam olmanı istiyorum."

 

Satou bu salakça neden karşısında gülme isteğini bastırdı. Kısa bir süre düşündü. Ardından konuştu.

 

"Bu salakça nedene inanmamı beklemiyorsundur umarım. Her neyse gene de koruman olabilirim. Ancak şartlarımı kabul edersen. İlk şartım. Eğer önemli bir işim çıkarsa seni orada bırakır. İşime bakarım. İkinci şartım, hafta da elli yüksek kademe vahşi canavar çekirdeği alırım. Üçüncü şartım istediğim zaman mola verebilirim. Bu mola verdiğim zamanlar başına bir olay gelirse ben sorumlu olmam. Son olarak da ben senin ölüm askerin değilim. Yani benden daha güçlü birisi ile tartışırsan anında seni terk ederim. Ne diyorsun kabul mü?"

 

Rance 'hafta da elli yüksek kademe vahşi canavar çekirdeği' lafına şaşırdı. O daha çok para vermeyi düşünüyordu. Ancak böyle onun için çok daha iyiydi. Diğer şartlarına gelince bu açık açık 'Ne zaman istersem korurum ne zaman istemezsem korumam ancak bana gene de para ödemek zorundasın.' demekti. Ancak Rance hislerine güveniyordu. Satou'yu ne olursa olsun kendi adamı yapmalıydı. O nedenle bu şartları da kabul etmeye karar verdi.

 

"Pekala kabul ediyorum."

 

"O zaman işe yarın sabah başlıyorum. Yarın sabahın erken saatlerinde burada buluşalım. Şimdi beni rahat bırak."

 

Satou, Rance'yi başından savdı. Rance de onun peşinden gitmedi. Satou'da etrafta başıboş dolanmaya devam etti. Her ne kadar başıboş dolaşıyor gibi görünse de aslında Satou'nun gezinmesinin nedeni yaşadığı bölgeyi elinden geldiğince bilmek istemesindendi.

 

...

 

Bütün gün gezinen Satou yurda geri döndü ve yukarı çıkıp uyuyakaldı.

 

...

 

Sabahın köründe Satou uyandı ve yataktan fırladı. Bugün işinin ilk günüydü. Bu şekilde düşününce bir an Satou kahkaha atma isteği duydu.

 

"Cidden. Sırf canavar avlamaya üşendiğim için birisinin korumalığını yapacağıma inanamıyorum."

 

Satou o anda kafasını iki yana salladı.

 

"Unut gitsin. Muhtemelen zengin olup gücü olmadığından durmadan eziklenen birisidir. Her neyse her türlü ben kazançlıyım."

 

...

 

Satou yavaşça Rance'yle karşılaştığı alana doğru yürüyordu. Rance'yle karşılaştığı alana baktığında ise yüzünde uğursuz bir gülümseme belirdi. Ardından mırıldandı.

 

"İlk günüm böyle ilginç başladı ha? Umarım diğer günlerde bu kadar sıkıcı olmaz Rance."

 

Satou yavaşça Rance'ye sataşan gruba doğru yürümeye başladı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44251 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr