13. Bölüm - [Dolunay Kurtları] [Düzenlendi]

avatar
2566 25

Ejdertanrı Efsanesi - 13. Bölüm - [Dolunay Kurtları] [Düzenlendi]


Sabah daha yeni aydınlanmış iken Satou ve Rias atlarıyla birlikte Kan şehrinden ayrılıp Kanlı ormana doğru yola koyuldular. Kanlı ormana kanlı denmesinin nedeni ağaçlardaki yaprakların renginin nedeni bilinmeyen bir sebepten ötürü kan kırmızı olmasıydı. Aynı zamanda Kanlı ormanda güçlü cavanarlar vardı. Bu nedenle avcılar dışında çok az insan kanlı ormana gelirdi.

 

Satou ve Rias'ın Kanlı ormandan geçmesinin nedeni ise eğer kanlı ormanın etrafından dolanırlarsa iki, üç hafta gecikmeleriydi.

 

İlk iki hafta sorunsuz geçti. Karşılarına sadece Başlangıç kademe Vahşi Canavarlar çıktı. Onları da kovalamak basit işti.

 

Gece vaktiydi. Bu sefer nöbette Rias vardı.

 

Her zamanki gibi sessiz bir gece geçeceğini düşünen Rias sessizce kitap okuyordu. Tabii ki tetikteliğini de koruyordu. Aurasını her yere yaymış en ufak bir hareketi hissedebiliyordu. Sakince kitabını okuyan Rias birden duyduğu ses karşısında anında ayağa fırladı.

 

AUU!

 

Bu bir kurt ulumasıydı ve bu ses baya yakından geliyordu. Tam Rias Satou'ya uyanması için seslenicekken seslenmesine gerek kalmadan Satou direkt çadırdan fırladı.

 

"Bu bir kurt ulumasıydı değil mi?"

 

"Aynen öyle. Derhal buradan ayrılmamız lazım."

 

Kanlı ormandaki kurtlar genelde sürüler halinde dolaşır ve en güçsüz sürünün lideri bile Başlangıç kademe Savaş Canavarı oluyordu. Bu nedenle hızla toparlanan Satou ve Rias bağladıkları atları çözüp koştura koştura uzaklaşmaya çalıştılar. Atların çözmelerinin nedeniyse gayet basitti. Kurtlar atları takip ederken ikili rahatlıkla uzaklaşabilirdi.

 

Bir, bir buçuk saat boyunca koşturan ikili sonunda kurt sürüsünden uzaklaştığını düşünürken duydukları sesle yanıldıklarını anladılar.

 

Hrrr!

 

Satou ve Rias arkalarını döndü.

 

Karşılarında beyaz renkte kürklere ve korkutucu kırmızı gözlere sahip sekiz kurt ve sekiz kurdun lideri gibi görünen üst tarafı kırmızı, alt tarafı beyaz bir kürke sahip, aynı diğerleri gibi kırmızı gözlü bir kurt vardı. Beyaz kürke sahip olanlar [Dolunay Kurdu] olarak biliniyordu. Bu [Dolunay Kurtlarının] en güçsüzü başlangıç kademe vahşi canavardı. Kırmızı-Beyaz kürke sahip olan ise [Kanlı Dolunay Kurdu]'ydu. Bu [Kanlı Dolunay Kurdu] ise vahşi canavar orta kademesindeydi.

 

Kırmızı renkte kürke sahip olan kurt öne doğru çıktı. Ardından sesinde sinirli olduğunu belli eden bir tonda hırlayarak konuştu.

 

"...İnsanlar ...bölgemizde ...ne ...arıyorsunuz?"

 


Bunu duyan Satou şaşırdı. Yanındaki Rias'a baktığında Rias'ın hala tetikte olduğunu fark etti. Muhtemelen kurdun dediklerini duyamıyordu. Bunun ejder kanından dolayı olduğunu düşünen Satou kendini sakinleştirerek öne doğru adım attı. Adımı gören Rias şokla sordu.

 

"Satou ne yaptığını sa-"

 

Satou, Rias'ın lafını kesti.

 

"Ne yaptığımı biliyorum."

 

Sessizce öne çıktı Satou. Etrafına bir göz attığında kurtların tetikte beklediğini fark etti. En ufak yanlış harekette Satou'nun üzerine atlayacak gibilerdi.

 

Satou kırmızı renkli kurdun gözlerinin içine bakarak konuştu.

 

"İsteyerek sizin bölgenize girmedik. Sadece bu ormandan geçerek en yakındaki şehre ulaşmaya çalışırken kazara sizin bölgenizi işgal etmişiz. Ben ve kız arkadaşım sizden özür dileriz."

 

Satou'nun konuşmasını duyan kurt biraz şaşırdı.

 

"...İnsan ...anlayabilmene ...şaşırdım."

 

"Neden anlayamayacakmışım ki? Bende tıpkı sizin gibiyim ne de olsa."

 

Satou'nun cevabı üzerine kurdun bakışı değişti.

 

"...Ne?"

 

Satou cevap vermek yerine aurasını kurda yönlendirdi. Aurasını hisseden kurdun bakışları korkuyla doldu.

 

Bu kurt sıradan bir kurt değildi. Aşırı nadir bulunan [Alfa Kanlı Dolunay Kurdu]'ydu. Alfalar genelde genç nesillere bildiklerinin bir kısmını aktarırlardı. Bu nedenle bu kurtta tabii ki bu auranın hangi canlıdan geldiğini biliyordu. Sesi her zamanki gibi hırıldayarak çıksa da korku dolu bir tonla konuştu [Kanlı Dolunay Kurdu].

 

"...B-bu ...ama nasıl ...m-mümkün? ...E-ejderhaların ...nesli ...tükendi!"

 

"Bu konuda ben istisnayım. Bunu açıklamaya gerek görmüyorum. Şimdi bizi rahat bırakır mısın?"

 

"...T-tabii ki ...Ejderha kızdıracak kadar ...aptal değilim."

 

Alfa arkasını dönüp diğer kurtlara geri dönme emri verdi. Ardından oradan koşarak uzaklaştılar. Tüm bu olanları seyreden Rias şaşkınlıktan neredeyse bayılacaktı. Satou, savaş canavarı alemindeki bir canavarı konuşarak kaçırmayı başarmıştı. Satou arkasını döndüğünde şaşkınca bakan Rias'ı gördü.
Satou normal bir şekilde sordu.

 

"Ne oldu?"

 

Rias, Satou'nun yaptığı sanki çok normal bir şeymişte kendisinin şaşırmasını tuhaf bulmuş gibi hissetti. Bu nedenle biraz sinirlice cevapladı.

 

"Ne mi oldu? Vahşi canavar orta kademesinde bir canavarı korkutup kaçırmayı başardın. Daha ne olsun?"

 

Satou muzipçe gülümseyerek yanıtladı.

 

"Sevgilim olursan belki nasıl başardığımı söyleyebilirim abla."

 

"Hmph! Söylemek istemiyorsan söyleme."

 

Rias'ın yanıtından ardından tekrardan kamp kurdular ve bu olaylı gecenin geri kalanı sessizce geçti. Sabah vakti Satou ve Rias yolculuklarına atsız bir şekilde devam etti. Atlar olmadığından biraz yavaşlasalarda zaten ormanda atları yavaş sürdüklerinden hızlarında gözle görülür bir azalma olmadı. Yürürlerken Rias, Satou'yu sıkıştırıyordu.

 

"Gece neden o [Kanlı Dolunay Kurdu] kaçtı? Bir şeyler sakladığını biliyorum Satou."

 

"Gece de dedimdi ya. Sevgilim olursan söylerim. Cidden."

 

Bu tip muhabbetlerle yürümeye devam ettiler.

 

...

 

Aradan geçen bir kaç günün ardından Rias ve Satou bir çatışmayla karşılaştılar.

 

Daha önce karşılaştıkları kurt sürüsü ile siyah renkte kürklere sahip, masmavi gözler ve uzun sivri dişlerle korkutucu bir tipe sahip kaplanlar savaşıyordu. Bu kaplanlar [Mavi Gözlü Gece Kaplanı]'ydı. [Dolunay Kurtları], [Mavi Gözlü Gece Kaplanları]'nın doğal düşmanlarıydı.

 

En önde ise ise kurt sürüsünün lideri olan [Kanlı Dolunay Kurdu] ile üstü mavi, altı siyah renk kürke, masmavi gözler ve uzun dişlere sahip bir kaplan savaşıyordu. Bu mavi-siyah kürke sahip kaplan ise [Mavi Gözlü Gece Kaplanları]'nın lideri [Alfa Parlak Gece Kaplanı]'ydı.

 

Kurt sürüsünün yarısı ölmüştü. Kaplanların da neredeyse yarısı ölmüştü. Ancak kaplanların açık ara sayı üstünlüğü vardı. 10 kaplana karşı 5 kurttu. Sonuç açık ara belli duruyordu.

 

Bunu gören Satou ne yapması gerektiğini bilemedi. Normal şartlarda olsa buradan anında uzaklaşırdı. Ancak o kurt onda iyi bir izlenim bırakmıştı. Diğer hayvanlar gibi saldırmak yerine her ne kadar insanların dediğini anlamayacağını bilse de neden burada olduklarını sormak gibi bir incelik göstermişti. Bu nedenle Satou nasıl bir karar vermesi gerektiğinden emin değildi.

 

"Kaplanlar, kurtlarla kavga ederken yandan yandan kaçalım."

 

Kısa bir tereddüdün ardından Satou konuştu.

 

"Hayır olmaz. O kurtları kurtarmamız gerek."

 

Rias şaşırdı.

 

"Ne? Neden?"

 

Ardından acı acı gülümseyerek kafasını iki yana salladı.

 

"Gerçi sorsamda söylemeyeceksin değil mi? Peki yapalım o zaman."

 

Satou, Rias'ın söylediğiyle istemsizce utansa da bir şey söylemedi.

 

"Peki planımız ne?"

 

"Planımız şu..."






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr