10. Bölüm - Anlaşma [DÜZENLENDİ]

avatar
2572 22

Ejdertanrı Efsanesi - 10. Bölüm - Anlaşma [DÜZENLENDİ]


Satou'nun korkutucu iradesi Rias'ı şok etti. Nasıl bir inada sahip birisi bayılmışken bile dik durmayı başarabilirdi ki? Satou’nun en başından beri yeni edindiği soy yüzüne böyle davrandığını bilmediğinden ister istemez hayran oldu.

 

Satou'nun bayılmasının hemen ardından daha fazla ayakta kalamayıp düşmeye başladı. Tam o anda Rias yıldırım gibi fırladı ve Satou'yu yakaladı. O anda düşünüyordu.

 

'Bu çocukta kimin nesi böyle? Böyle bir potansiyelle bu krallık boyunca tanınması gerekirdi?'

 

Rias düşüncülere dalmışken gür bir ses onu kendine getirdi.

 

"Oğlumun yaptığı kabalığı lütfen affedin."

 

Bu gür ses Satou'nun babası Jun'dan başkası değildi. Jun'un sesini duyuan Rias şaşırdı.

 

"Sen bu çocuğun babası mısın?"

 

Jun saygıyla cevap verdi.

 

"Evet. Lütfen oğlumu kabalığını bağışlayın."

 

Jun oğlunun bu davranışına anlam verememişti. Ancak ne olursa olsun oğlunu koruması gerekiyordu. Bu nedenle yüksek statüden birisine af dilenmekten hoşlanmasa da bunu oğlu için yapmalıydı.

 

Rias, Jun'a kısa süreliğine baktı. Ancak bu kısa sürelik bakış Jun'a sanki çırılçıplakmışta herşeyi görünüyormuş gibi hissetti. İstemsizce daha da korktu. White klanı dışında herkes endişeli bir yüz ifadesiyle beklerken Rias kimsenin beklemediği bir söz söyledi.

 

"İyi bir çocuk yetiştirmişsin."

 

Herkes şaşırmıştı. Satou bu temsilciye karşı böyle cürretkarca konuştuğu halde bu temsilcinin Satou'ya ceza vermemesi hatta onun yerine Satou'yu övmesi herkesi afallatmıştı.

 

Ancak Rias daha herkesi şaşkınlıktan konuşamayacak duruma getirecek o sözleri söylememişti bile.

 

"Bu çocuğu, benim, Rias Dread'ın öğrencisi ilan ediyorum. Bu nedenle de elimdeki rozetin sahibi de bu çocuktur."

 

Rias'ın dedikleri ortamda bomba etkisi yaratmıştı. Black klanındaki herkes şaşkınlıktan konuşamasalar da hem şaşkın hem de mutlu, White klanındakilerin ise yüzleri solmuş, sanki en korkulu rüyaları gerçekleşmiş gibiydi. Şehir lordunun klanı ise sadece saf bir şaşkınlık yaşıyorlardı. Ancak herkesin aklında bir soru vardı. Satou da ne görmüştü de bu temsilci onu öğrencisi olarak almaya karar vermişti?

 

Tabii bu durumda en çok yüzü solan kişi Dong'tan başkası değildi. Adeta tüm kanı çekilmişte boş bir kabuk kalmış gibiydi. Gözleri bile ölmüş insanlar gibi soldu.

 

Jun ise karşısındaki temsilcinin böyle bir şey demesini hiç ama hiç beklemiyordu. Satou'nun o cüretkarca konuşması yüzüne Satou'yu ceza olarak sakat bırakmasından korkuyordu. Ancak korkularının aksine hem ceza vermemiş hem de Satou'yu öğrencisi olarak almıştı. Jun'un mutluluk ve şaşkınlıktan adeta dili tutulmuştu.

 

Tüm bunlar olurken Hasai ise karşısındaki kadının mevkisini unutup bağırarak Rias'a karşı çıktı.

 

"Bu tamamen olanaksız! Sizin en uygun potansiyeli olanı seçmeniz gerek! O velet daha temel oluşturma alemin de!"

 

Hasai'nin söylediklerinden sonra ortam sessizleşti. Rias'ın ise yüz ifadesi değişmese de öfkeden midir bilinmez aurası patladı birden.

 

Ardından soğukça konuştu.

 

"Bak böcek. İstediğim kişiyi seçebilirim ve bu seni hiç ilgilendirmez. Ancak senin gibi bir kaç böceğin daha sorun çıkarabileceğini bildiğimden nedenini sadece bir kere cevaplayacağım. Bu temel oluşturma aleminde dediğiniz çocuk, bilge alemindeki birisine diz çöktürecek aurama karşı ayakta kalmayı başarabildi. Böylesine sağlam iradeye sahip bu çocuk eğer akademimize katılmayı hak etmiyorsa buradaki kimse hak etmiyordur. Umarım anlamışsındır bö-cek."

 

Hasai yöneltilen baskıdan dolayı bırak karşı çıkmayı hareket etmeye dahi cüret edemiyordu. Sonunda Rias aurasını geri çekti ve Jun'a sordu.

 

"Öğrencim, uyanana kadar sizin klanınızda kalmayı düşünüyorum. Boş yeriniz vardır umarım?"

 

...

 

Tüm bunlar olurken Satou baygınmış gibi gözükse de aslında kısa süre önce ayılmış ve tüm olanları duymuştu. Özellikle o güzel kadının, kendisini öğrenci olarak seçtiğini duyduğunda az daha gülümseyecekti.

 

Satou şu an baskıdan gelen hasarları Ejder'in Yükselişi tekniği ile iyileştirmeye çalışıyordu. Bir çok kemiği kırılmıştı. Ancak Ejder’in Yükselişinin dehşetengiz özelliği sayesinde dört saat sonra neredeyse tüm kemikleri iyileşmişti.

 

Yeterince iyileştiğini hisseden Satou gözlerini açtı.

 

Etrafına kısa bir göz attığında fark etti ki odasına getirilmişti. Yanında güzelleri güzelli hizmetçisi Rose gördü. Getirildiğinden beri onu beklemişti muhtemelen. Rose görünce Satou'nun kalbi ısındı. Rose ise Satou'nun uyandığı hızla sordu.

 

"İyi misiniz genç efendi? Bir yeriniz acıyor mu?"

 

Endişesi Satou'nun kalbini sıcak bir hisle doldururken, istemsizce gülümsetti.

 

"İyiyim, iyiyim. Hem ayrıca bana Satou dememiş miydin daha önce? Ne ara genç efendiye döndük?"

 

Satou'nun sorusu nedeniyle Rose'un suratı kıpkırmızı oldu. Ardından utançtan hafif kekelese de endişeli bir şekilde Satou'ya tekrar sordu.

 

"S-Satou iyi olduğuna emin misin?"

 

"İyiyim dedim ya merak etme. Sandığından daha güçlüyüm hehe"

 

Ardından Satou, Rose o baygınken neler olduğunu sordu. Bir saat kadar Rose ile konuştuktan sonra Satou ayağa kalkıp yeni 'usta'sının odasına yürümeye başladı.



Kısa sürede odaya varan Satou kapıyı çaldı.

 

Tak Tak!

 

İçeriden güzel bir ses duydu.

 

"Gir!"

 

Bu ses tabi ki Rias'ındı. Satou içeri girip kapıyı kapadı. Rias koltuğa oturmuş, üzerinde Büyü Oluşumları isimli bir kitabı okuyordu. Satou bir köşeye oturup Rias'la konuşmaya başladı.

 

"Abla beni öğrencin olarak seçmişsin."

 

"Evet, bir problemin mi var?"

 

"Yoo ne problemim olacak canım. Tanımadığım bir kadın birden ustam olduğunu ilan ediyor. Ne gibi bir sorunum olabilir ki? Ancak sana usta demem bilesin."

 

"Neden peki?"

 

Rias kitaba fazla odaklandığından herhalde Satou'nun dediklerine fazla dikkat etmeyip umursamazca cevaplıyordu. Satou'da bunu fark etmiş hafifte olsa sinirlenmişti. Ancak aniden yüzünde muzip bir ifade belirdi.

 

"Çünkü ileride kadınım olacak birisine usta demem garip olur. Öyle değil mi?"

 

Rias okuduğu kitaba odaklanmış olsa da Satou'nun dediğini duyduğu an istemsizce kahkaha attı.

 

"Hahaha senin kadının olmak mı? Daha benim auramın baskısına dayanamıyorsun velet. Neyine güveniyorsun da kadının olacağımı sanıyorsun?"

 

Rias tam Satou'nun zayıf noktasına vurmuştu. Bu kadar zayıfken ne yapabilirdi ki? Bunları düşününce Satou bir anlık düşüncelere daldı.

 

Bu kısa an kitabından kafasını kaldıran Rias’ın gözlerinden kaçmadı ve hafifçe şaşırdı.

 

Satou'nun yüzü bir anda eskisinden daha da kararlı bir hal aldı.

 

"Abla madem öyle bir anlaşmaya ne dersin?"

 

Satou'nun kararlı ifadesi Rias'ı daha da şaşırttı. O nedenle kitabı kapatıp ilgiyle sordu.

 

"Ne anlaşması?"

 

Satou ise yüzünde sırıtmayla yanıtladı.

 

"Bir yıl! Tam bir yıl sonra seni güç olarak geçersem benimle olur musun?"

 

Rias, Satou'nun dediğine kahkaha atarak güldü. Bir yılda Usta olmak mı? Ne sanıyordu bu çocuk Usta alemini?

 

"Hahahaha bir yılda Usta alemine ulaşabilirsen neden olmasın? Hahahahaha."

 

Rias'ın tatlı kahkahalarını duyarken yüzündeki gülümseme yayıldı. Eğer kendisinin alem darboğazlarını yaşayamacağı bir çekirdeğe sahip olduğunu bilse ne düşünürdü acaba?

 

Bir süre daha birbiri ile konuşan Rias ve Satou en sonunda konuyu akademiye getirdiler.

 

"Eee peki abla ne zaman akademiye gideceğiz?"

 

"Yarın gideceğiz."

 

"Anladım. Peki abla anladığım kadarı ile oradaki bir öğretmensin. Kaç öğrencin var benim dışında?"

 

Satou'nun sorusunu duyduğu an Rias'ın yüzündeki gülümseme dondu. Bu detayı kaçırmayan Satou, hemen Rias'ı sıkıştırmaya başladı.

 

"Sakın hiç öğrencim yok deme abla? Öyle bir şey mümkün mü? Normalde en az bir öğrencin olması gerek. Yoksa benim sayemde resmen öğretmen mi olacaksın?"

 

Sorduğu sorular öyle bir noktadan vurdu ki Rias suratı öfkeden mi utançtan mı bilinmez domates gibi oldu ve istemsizce saldığı aurasıyla bağırdı.

 

"Evet tek öğrencim sensin!? Ne o! Bir problemin mi var!? Eğer o orospular olmasaydı şimdiye çoktan 40'ı geçkin öğrencim olmuştu! Onlar yüzünden hiç öğrenci edinemedim! Bununla ilgili bir sorunun varsa öğrencim olmazsın olur biter!"

 

Ardından biraz daha bağırındıktan sonra ortam sessizleşti. Satou sadece sataşmak amaçlı konuşmuştu ama böyle aşırı bir tepki görmeyi beklemiyordu. İstemsizce düşündü.

 

'Acaba fazla mı yüklendim? Hmm… Şey, belki biraz olabilir. Ama bu tepki, biraz aşırı değil mi?'

 

Kısa süren bir sessizliğin ardından sıkılan, Satou ayağa kalkıp odasının kapısına yürüdü. Çıkmadan önce de Rias'ın duyabileceği bir şekilde mırıldandı.

 

"Abla, bugünden itibaren senin öğrencinim. Başka bir element ile ilgilensem, hatta tanrıçalardan bile güzel bir kız bile başka bir öğretmene yönlendirse seni seçeceğimden emin olabilirsin."

 

Mırıldanması bitince nazikçe kapıyı kapadı.

 

***

Yaygın Bilgiler: Ateş büyücülerinin çoğunluğu duygularını yoğun yaşayan tuhaf insanlardır.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44333 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr