7. Bölüm - Zorbaya Zorbalık Yapmak [DÜZENLENDİ]

avatar
2793 24

Ejdertanrı Efsanesi - 7. Bölüm - Zorbaya Zorbalık Yapmak [DÜZENLENDİ]


Satou bütün vaktini Rose ayırdığı keyifli güzel bir gün geçirdi. Sonraki gününü de Rose’a ayırmayı düşünürken, klan varisleri arasında, samimi sayılabildiği tek kişi, ona davet mektubu atınca, bir ona uğramaya karar verdi ve yola koyuldu.

 

Birkaç saat sonra Ay & Güneş şehri Sward klanının önünde:

 

On üç, on dört yaşlarında; bir yetmiş beş boyunda, ela rengi gözlere, siyaha yakın koyu yeşil saçlarla aynı vücudu gibi tombik bir yüze sahip bir genç bekliyordu. Bu genç adam Sward klanının ikinci genç efendisi Lemac Sward idi.

 

"Nerede kaldı bu! Kaç ay oldu bir mektup bile yollamadı! Şimdide davetimi kabul edip geç mi kalıyor lan!"

 

Daha söylenirken birden önünde bir ses duydu.

 

"Sanki keyfimizden mektup atmadık! İnsan ne oldu, iyi mi? Diye sorar. Arkadaşa bak!"

 

Sanki öfkeliymişçesine çıkan sese bakan Lemac, gülümseyen Satou'yu gördü.

 

"Arkadaş dediğin ne olursa olsun haber verir!"

 

Satou kahkaha attı. Lemac'ı özlemişti. Lamec, Satou'nun en yakın arkadaşlarından biriydi. Şu taştan gelen histen dolayı son bir kaç ay boyunca kimseyle konuşmamıştı.

 

Satou ve Lemac birbirlerine kısa süreliğine sarıldılar.

 

"Ee ne halt ettin de bir ay boyunca da cevap yazmaya bile yeltenmedin. Anlat bakalım?"

 

Satou sesinden hala arkadaşının kırgınlığının geçmediğini fark etti. Bu yüzden iç çekti.

 

"İçeride anlatsam?"

 

Kısa sürede içeri geçtiler ve ziyaretçiler için ayrılan odada Satou, ailesine anlattıklarının benzerini ama biraz daha detaylısını anlattı. Lemac bir kaç soru daha sorduktan sonra soru sormayı bırakmıştı. İnanmışa benziyordu. Hemen ardından Satou soru sormaya başladı.

 

"Ee sen ne yaptın görüşmeyeli?"

 

"İyi işte. En son eğitim yapmak yerine fazla kızlarla eğlendiğim gerekçesiyle ceza maliyetinde babam beni klana kapattı. Bende bittiği gibi sana mektup yollayayım dedim. Cevap vermen oldukça hoş bir sürpriz oldu.”

Satou, “klana kapattı” sözleriyle bir an şaşırsa da, hemen ardından gözlerinde öldürme arzusu belirdi. Açıkça böyle bir sebeple saygın bir klan liderinin klana kapatması olanaksızdı. Neler olduğunu tahmin etmesi oldukça kolaydı.

 

"O yine sana zorbalık mı etti?"

 

Satou'nun öfkesini hisseden Lemac şaşırdı.

 

"Satou... Biliyorsun değil mi? Abim orta kademe bir savaşçı başlangıcı aleminde. Ne senin ne de benim gücümüz yeter."

 

Satou istemsizce öfkelendi. Lemac'ın abi dediği kişi babasının o doğmadan önce evlat edindiği oğlu olan Makato Sward'dı. Makato, Lemac'a şu zamana kadar hep zorbalık yapmıştı. Bu nedenle Satou'da, Lemac'da Makato'dan nefret ediyordu.

 

Lemac'ın dediğini duyan Satou yalandan öksürdü.

 

"Öhöm öhöm. Evet senin gücün yetmeye bilir ama benim yeter."

 

Satou'nun şaka yaptığını düşünen Lemac laf sokma fırsatını kaçırmadı.

 

"Tabii canım. 'Seninle konuşmadığım süre boyunca her gün başka kızla yattım' desen daha çok inanırım."

 

Bir süre daha konuştuktan sonra Satou tam ayrılacakken birisinin buraya doğru gülümseyerek geldiğini gördü. Bu adamın siyaha yakın koyu mor renkli, kirpi gibi saçları, siyah gözleri ile ortalama bir yüz ile ortalama bir vücuda sahipti. Bu adam demin bahsettikleri Makato’ydu.

 

"Ooo genç efendilerde teşrif etmişler. Kaç aydır borcunu ödemiyordun Satou. Ne oldu ödemeye mi geldin yoksa?"

 

Bu 'borç' tabi ki de Makato'nun Satou ve Lemac'tan aldığı haraçttı. Bu birkaç kez daha yaşanmış ve Satou istemeden de olsa vermişti. Evet, babasına şikayet edip, onu perişan etmek gibi bir seçeneği vardı. Fakat o zaman sadece bu pislik değil, tüm klanı da onunla birlikte darbe yerdi. Bu yüzden önceden olsa Satou, arkadaşı hatrına dişini sıkarak da olsa verirdi. Ancak...

 

Satou ona orta parmağını gösterdi. Ardından alaysı bir ifade ile konuştu.

 

"Alabiliyorsan al."

 

Lemac ve Makato afalladı. İkili anlamsızca Satou’ya bakarken gözlerini kırpıştırdılar. Satou neyine güveniyor da böyle konuşuyordu? Makato kendine geldiğinde öfkelendi.

 

"Sen kendini kim sanıyorsun lan?! Şu an kimin köşkünde olduğunu hatırlatırım. Borcun var diyorsam borcun vardır VE VERECEKSİN DİYORSAM VERECEKSİN!"

 

Satou, Makato'nun öfkeli kükremelerine aldırış etmeden, kalktığı yere geri oturup Lemac'ın daha önce konuşurken yemesi için getirdiği kurabiyeden bir ısırık aldı. Ardından Lemac'a bakarak gayet normal bir şeymişçesine sordu.

 

"Onu öldürsem bir problem olur mu?"

 

Öyle gelişigüzel bir şekilde demişti ki sanki ne tür kurabiye seversin der gibiydi. Hala şokta olan Lemac, Satou'nun söyledikleriyle kendine gelse de cevap veremedi ama başını onaylar anlamda salladı.

 

O sırada Makato'da öfkeden kuduruyordu.

 

"Sen beni öldürebilecek güçte misin lan!? Sen sadece zayıf bir oluşturma da olan bir veletsin!"

 

Makato'yu görmezden gelen Satou, Lemac'ın cevabı üzerine ne yapması gerektiğini düşündü. Ardından

 

"Hmm. Pekala o zaman madem onu öldüremiyorum. O zaman onu öldürmekten beter etmem yeterli olur."

 

Satou koltuktan ayağa kalkıp Makato'ya doğru gelişigüzel bir yumruk attı. Yumruk o kadar yavaş gidiyordu ki, sanki hiç gücü olmayan sıradan bir yumrukmuş gibi. Bunu gören Makato'nun suratı küçümsemeyle doldu.

 

"O ufacık temel oluşturma alemindeyken bana böyle saldırmaya nasıl cür-"

 

Pat!

 

Daha cümlesini tamamlayamadan Satou'nun yumruğu göğsüne gelmiş onu odadan dışarı fırlatmıştı. İyi ki kapı açık duruyordu da kapı kırılmamıştı. Fırlayan Makato'yu gören Satou yüzündeki sırıtmayla alakasız bir şekilde kendi kendine konuşurmuşçasına seslice mırıldandı.

 

"Sanırım biraz fazla güç uyguladım ha?"

 

Lemac şaşkınca Satou'ya bakıyordu. Ne ara bu kadar güçlenmişti. Daha bir kaç ay önce temel oluşturma alemindeydi. Lemac şaşkınca Satou'ya bakarken, Satou'da o sırada Makato'nun aldığı hasarı inceliyordu. Hemen ardından istemsizce bağırarak konuştu.

 

"Oha! Bu kadar güçsüz müydü lan bu!? Bir yumruk attım bildiğin bütün kemikleri kırılmış!"

 

Gerçekten şaşırmıştı. Güçlü olduğunu biliyordu. Hatta Dong ile olan savaşında sırf o yüzden gücünü olabildiğince kısıtlamıştı. Ancak bu kadar güçlü olmayı da beklemiyordu.

 

'Neyse bayadır yapmak istediğimi yaptım sonunda.'

 

Satou gülümserken korkutucu bir şekilde Makato'ya seslendi.

 

"Bana borcun olan 100 altın vardı sanki ha? Bu hafta içinde ödemezsen bir dahakine sadece kemiklerinin kırılmayacağına emin olabilirsin."

 

Satou konuşmasını bitirdiği an Lemac'a baktı. Lemac hala hayal görüp görmediğini düşünür gibi bir hali vardı.

 

"Tanrım eğer bu bir rüyaysa, Makato'nun biraz daha dayak yemesini isterdim."

 

Lemac'ın dediğini duyan Satou istemsizce sırıttı. Ardından psikopatça Makato'ya bakarak Lemac'a sordu.

 

"Emin misin Lemac? Tek yumruğumla bu hale geldi. Eğer daha fazla vurursam ölebilme ihtimali var."

 

Satou'nun sesinden onun bu işi yaparken zevk alacağını anlayan Lemac bir anlık dehşete düştü. O sadece bir anlığına dalgınlığından öyle demişti. Ama Satou şu an gerçekten de yapmak istiyor gibi geliyordu. O nedenle Lemac kafasını reddeder bir biçimde salladı.

 

"Ne yazık ki hayır. Her ne kadar bir pislik gibi olsa da hala benim abim o."

 

Bunu duyan Satou bir anlık duygulansa da duygularını baskıladı.

 

"Pekala o zaman. Sonra görüşürüz."

 

Lemac'ın daha bir şey demesine fırsat vermeden oradan ayrıldı. Lemac ise Satou ayrıldıktan sonra oraya boş boş baktı. Ardından Satou'ya karşı derin bir hayranlık oluştu. Aynı zamanda da merak etmeden edemedi.

 

'Ne ara bu kadar güçlendin Satou?'






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44301 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr