Bölüm 234

avatar
8487 18

I Shall Seal The Heavens - Bölüm 234


Bölüm 234: Büyük Usta Hap Kazanı



Mor Felek Tarikatı Hap Açık Artırması tarihinde daha önce yüzde yüz tıbbi kuvvete sahip bir hap hiç görülmemişti. Daha doğrusu bir Mor Ocak Lordu tarafından yapılan yüzde seksenlik bir hap bile üstün seviye hap olarak görülüyordu. Böylesi bile daha önce hiç görülmemişti.



Bitki bileşenlerinin kuvvetinin yüzde seksenden fazlasını içinde barındıran tıbbi haplar üstün olarak görülüyordu! Yüzde doksan ve fazlası ise eksiksiz haplar olarak anılıyordu.



Yüzde doksanlık bir hap eksizsiz olarak görülürdü; fakat genelde eksiksiz olarak anılan yüzde yüzlük haplar aslında alt-gök olarak düşünülebilirdi!



Mor Felek Tarikatı Doğu Hap Bölümünün on binlerce yıllık tarihi boyunca çok az sayıda insan üstün haplar yapabilmişti. Onlardan her biri Mor Ocak Lordlarıydı ve her birinin ismi zamanında Güney Diyarını sallamıştı. Yüzde yüzlük eksiksiz haplar ise….



On bin yıllık tarih boyunca sadece iki kişi böyle haplar yapabilmişti. Onlardan biri Mor Felek Tarikatının kurucusu Mor Doğu Muhtereminin kendisiydi. Diğeri ise tabii ki Büyük Usta Hap Şeytanıydı.



Sadece bu iki isim eksiksiz haplar yapabilmişti. Eksiksiz haplar sadece bir Göklere karşı geliş değil, aynı zamanda simya Tao’sunun sınır noktasıydı. Bu sınır noktası Büyük Ustalığa terfi sınırıydı!



Sadece eksiksiz haplar yapabilen kişiler Büyük Usta unvanını alabilirdi! Bütün Güney Diyarında Büyük Usta Hap Şeytanının dışında eksiksiz hap yapabilecek beceriye sahip sadece iki kişi vardı. Fakat onların eksiksiz hapları yüzde yüzlük değil sadece yüzde doksanlıktı.



Bütün Güney Diyarında sadece Büyük Usta Hap Şeytanı yüzde yüzlük alt-gök eksiksiz haplar yapabiliyordu!



Bu nedenle, Delirtme Hapının değerinin ne olduğu ve neden Hap Açık Artırmasında bir çılgınlığa sebep olduğu çok açıktı.



Yüz bin Gelişimcinin hepsi de kıpkırmızı gözlerle sahneye bakıyorlardı. Temel Kurulum Günü bir heyecan yaratmıştı ama bu bambaşka bir şeydi. Yüz bin insan, yüz bin çift göz. Hepsinin zihni yüzde yüzlük eksiksiz hap ile doluydu!



Şişko nefes nefese kalmış bir şekilde hapa bakakalmıştı, bu durum herkes için geçerliydi. Açık artırma stadyumunun üst kısmındaki köşkte açık artırmayı izlemeye gelen Doğu Hap Bölümü usta simyacıları sarsılmış bir haldeydi, yüzleri şok ve inanamaz bir ifadeyle doluydu.



Bu sadece onlar için değil, bir hengame içinde olan çırak simyacılar içinde geçerliydi. Mor Qi Bölümü öğrencileri bile muazzam bir şaşkınlık dalgasına boğulmuş haldeydi.



Tüm açık artırma stadyumu büyük bir karmaşa içindeydi.



Mezatçı olduğu yerde titriyordu, zihni uğulduyordu, nefesi hızlanmış ve gözleri kan çanağına dönmüştü. Yüzde yüzlük bir eksiksiz hapa dokunma fırsatı bulabileceğini daha önce hiç hayal etmemişti.



Bu hapı bizzat kendisinin tıraşlayarak toz aldığını düşününce kalbi yoğun bir pişmanlıkla doldu. Onun düşüncesine göre böyle bir hareket sanki tanrıya küfür etmek gibi bir şeydi.



Yüzde yüzlük bir eksiksiz hap herhangi bir simyacı için kutsal bir nesne ve gerçek değerli hazine olarak görülebilirdi. Onun tepkisi, çılgınlığı, yabancı biri için anlaşılması zor olabilirdi. Ama bir simyacı için hayattaki en büyük hayal bir gün eksiksiz hap yapabilmektir.



On Ocak Lordu önlerinde süzülen Delirtme Hapına boş gözlerle bakıyorlardı. Gözleri saygılı bir hararetle parlıyordu ve solunumları düzensiz bir haldeydi. Sanki bu hap dışındaki her şeyi unutmuş gibilerdi.



Tüm bu olanları izleyen Meng Hao’nun kalbi güm güm atıyordu. Bir anda, bunun aslında iyi bir gelişme olmadığına dair bir hisse kapıldı…. Delirtme Hapının böylesine çılgınca bir kaosa neden olacağını hiç düşünmemişti.



Bu hap…” diye mırıldandı Bai Yunlai. O sırada donup kalmıştı. Yavaşça bakışlarını Meng Hao’Ya döndürdü ve sanki ruhunu kaybetmiş gibiydi.



Daha mezatçı başlangıç fiyatını bile koymadan çılgın kalabalık teklifler vermeye başladı. “5,000,000 Ruh Taşı!” diye kükredi biri. “Yoksulluk çekecek olsam bile bu yüzde yüzlük eksiksiz hapa sahip olacağım!



10,000,000 Ruh Taşı! Ben Tao Dağı Tarikatındanım ve bu hapı satın almak için Tarikatımın bütün kaynaklarını harcayacağım!



İnsanlar bağırarak teklifler vermeye başlayınca açık artırma stadyumundaki atmosfer bir anda ateşlendi. Doğal olarak katılımcıların çoğu simya Tao’su ile ilgili az da olsa bir şeyler biliyordu. Çeşitli bitki ve yeşilliklerin etkileşimlerine sahip yüzde kırk beşlik bir hap olan Temel Kurulum Gününe bir değer biçmek kolay olmuştu. Ama yüzde yüzlük eksiksiz hap için….



Bu haptaki gizemli bitki etkileşimleri onun değerini anlamayı çok zor bir hale getiriyordu. Buraya gelen bütün Gelişimciler hangi Tarikattan olursa olsun tabii ki bunu biliyorlardı. Bu hapın sırlarından ufak bir kısmını çözmek bile onların simya Tao’sunda büyük bir gelişim ve ilerleme sağlayacaktı.



Bu sıradan bir hap değil yüzde yüzlük bir eksiksiz haptı ve Güney Diyarında böyle bir hapı Büyük Usta Hap Şeytanından başkası yapamazdı.



Burada bulunan Gelişimciler şunun farkındaydı; bu hapı alan ve ona günlük olarak çalışan birisi tamamen bir aydınlanma kazanacaktı ve hatta kendi simya Tarikatını bile kurabilecek duruma gelecekti!



Bu hap modern dünyadaki nadir nesnelerden biriydi!



Bir Tarikat bu hapı tamamen kavrayamasa da ona değerli bir hazine gözüyle bakacaktı!



Açık artırma stadyumundaki patlayıcı atmosfer yükselmeye devam etti. Her an bir kaos patlak verebilirdi; bazı kişiler hap için dövüşmeye hazırlanıyor gibiydi. Maalesef hapın ortaya çıkışı insanların çılgınlık potansiyelini kışkırtmıştı.



Mezatçı durumu kontrol altına tutmakta zorlanıyordu. Eğer bu hapın satılık olmadığını söylemeye cüret etse kesinlikle açık artırma salonu öldürme arzusuyla dolacaktı.



Hap Açık Artırma tarihi boyunca böyle bir şey hiç yaşanmamıştı. Yüzü kireç gibi olan mezatçı etraftaki yüz bin çılgına dönmüş Gelişimciye baktı. Konuşmaya bile cesareti yoktu.



Bu hapı kim yaptı?” Birisi aniden bağırdı. Görünüşe göre çoğu Gelişimci bu hapı alabilme umutlarının çok az olduğunu fark etmişti ve bu yüzden ilgileri bu hapın yaratıcısına dönmüştü.



Bu soru gök gürültüsü gibi çınlayarak yüz bin Gelişimcinin aniden ölümcül bir sessizliğe bürünmesine neden oldu.



Gelişimciler hala çıldırmış haldeydi ama biraz kendilerine gelmiş gibilerdi. Bunun ardında herkes bu sorunun cevabını merak etmeye başlamıştı.



Yanlış hatırlamıyorsam bir usta simyacı denilmişti.



Usta simyacı mı? Ne? Bu hap… Bir usta simyacı tarafından mı yapıldı?



O… Kesinlikle Büyük Usta Hap Şeytanı tarafından yapılmış olmalı. Bir usta simyacı bunu nasıl yapabilir? Tüm Güney Diyarında yüzde yüzlük bir eksiksiz hapı sadece Büyük Usta Hap Şeytanı yapabilir!



Konuşma uğultuları havayı doldurdu ve herkes hapa daha fazla odaklanmaya başladı. Mezatçının yüzü soluktu, ama hızlıca konuştu: “Bu hap Doğu Hap Bölümünden ismini gizleyen bir usta simyacı tarafından yapıldı.” Adamın solunumu düzensizdi ve o bile bu sözleri söylerken şaşkınlığa uğramış gibiydi.



Eğer o bile böyle bir tepki veriyorsa diğer yüz bin Gelişimcinin tepkisi nasıl olabilirdi? Hapın bir usta simyacı tarafından yapıldığını duyunca yüz bin Gelişimcinin solunumu hemen hızlandı. Hepsi de afallamış bir haldeydi ve yüzleri şaşkınlık ve hayretle doluydu.



Bir anlık sessizliğin ardından Gelişimciler öncekinden daha gürültülü bir konuşma uğultusuna sebep oldu.



Bir usta simyacı… O gerçekten de bir usta simyacı tarafından yapılmış!!!



Bir Ocak Lordu değil, bir Mor Ocak Lordu değil ve hatta Büyük Usta Hap Şeytanı da değil. Bu hap sadece bir usta simyacı tarafından yapıldıysa… Yani bu yüzde yüzlük bir eksiksiz hap! Bu usta simyacı… O…



Böylesi bir yetenek. Böyle bir simya Tao’su yeteneği! Yüzde yüzlük bir eksiksiz hap yapabilmiş! Kim bu adam? Kim bu Büyük Usta!?!?



Mor Felek Tarikatında böyle sarsıcı bir usta simyacı mı var!? Acaba o… Büyük Usta Hap Şeytanının kişisel çırağı olabilir mi?



Bir yüzde yüzlük eksiksiz hap iyiydi. Bitki ve yeşilliklerin etkileşimleri önemliydi. Tüm bunlara bir değer biçmek çok zordu. Ama bu hapı bir usta simyacının yaptığını düşünmek, birisi Yeryüzüyken diğeri Gökyüzüydü!



Böyle bir simyacının herhangi bir Tarikat için ne kadar değerli olacağını tarif etmek imkansızdı. Aslında çok az sayıda Tarikat böyle bir simyacıyı kazanmak için herhangi bir bedel ödemek konusunda tedirginlik yaşardı. Şu an bu açık artırma stadyumunda üç büyük Klan ve diğer dört büyük Tarikattan temsilciler vardı. Hepsi de bu olaydan etkilenmiş gibiydi ve hepsi de yeşim kayışlar çıkartarak kendi Tarikatlarına durum ile ilgili bir rapor göndermişlerdi.



Kim bu usta simyacı!!



Eğer o simyacı bir Ocak Lordu ya da bir Mor Ocak Lordu olursa yapacağı haplar da kesinlikle Göklere meydan okuyan cinsten olacaktır!”



Bu usta simyacı ile tanışmak istiyoruz!!



Açık artırma stadyumundaki çılgınlık yükselirken Meng Hao derin bir nefes aldı. O sırada panik halinde olan Bai Yunlai’ye bir bakış attı. Bai Yunlai sanki bir şey söyleyecek gibi oldu ama Meng Hao’nun bakışları üstüne yönelince kalbi sakinleşti.



Fakat Meng Hao’nun kalbi delice atıyordu. Yaptığı bu hapın şiddetli bir tepki fırtınasına neden olacağını hiç tahmin etmemişti. Aslında biraz pişmandı. Neyse ki ismini gizli tutmuştu, sadece hapın bir kenarındaki kazan damgası vardı.



Belki de usta simyacı kendini açık etmedi ama şu kazana bakın. Bu onun imzası!



Kazan… Kazan…. Yoksa bu o simyacının ismi mi? Hap Kazanı!!



Büyük Usta Hap Kazanı!” Bunu ilk söyleyen kişinin kim olduğunu tespit etmek güçtü. Fakat bütün Gelişimcilerin bu Hap Kazanı ismini dillendirmesi çok uzun sürmemişti. Bu yüzden bu isim stadyumda yükselmeye başlamıştı.



Meng Hao tüm bu olanları boş gözlerle izliyordu. Hala biraz tedirgindi ama aynı zamanda içini özgüvenli bir gurur duygusu doldurmaya başladı. Yaptığı bir hapın bu kadar övgü toplaması bir simyacı için yüce bir gururdu.



Tam o sırada aniden stadyumun ortasındaki ışıltılı portaldan mor bir parlaklık yayıldı. Bu parlaklık tüm stadyumu doldurdu ve beraberinde hemen kargaşayı bastıran muazzam bir baskı getirdi.



Açık artırma stadyumu bir kez daha sessizliğe bürünürken portalın mor parlaklığı büyüdü ve ardından portaldan iki tane figür çıktı.



Önde yürüyen kişi mor cübbeliydi ve elbise kollarına altın hap ocakları işlenmişti. Uzun, siyah saçları sırtına doğru uzanıyordu ve yüz ifadesi öfkeyle değil güç ile doluydu. Görünüş olarak yaşı ellinin biraz üzerindeydi fakat kadim bir auraya sahipti. Bu kişinin çok çok tecrübeli biri olduğunu söylemeye bile gerek yoktu çünkü bu çok belliydi.



Adam yavaşça yürüdü ve bu sırada stadyumdaki yüz bin Gelişimci onu izliyordu.



Onun ortaya çıkışı on Ocak Lordunun ifadesinin anında değişmesine neden oldu. Hemen ayağa fırladılar ve yüzlerinde saygı dolu ifadelerle ellerini kenetlediler.



Selamlar, Mor Ocak Lordu An.” dediler hep birlikte.



Bu sözlerin ardından yüz bin Gelişimcinin aniden nefesi kesildi.



Bu şokun nedeni “Mor Ocak Lordu” kelimeleriydi.



Meng Hao’nun bakışları mor cübbeli adamın üzerine geldiğinde gözleri pırıldadı ve ondan yayılan inanılmaz tıbbi aurayı hemen fark etti.










Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr