Bölüm 224

avatar
8715 15

I Shall Seal The Heavens - Bölüm 224


Bölüm 224: Tıbbi Haplar Hayatı Besler, Zehir ise Onu Yok Eder!



Bai Yunlai geri dönüş yolu boyunca dilini tuttu. Ama en sonunda Ölümsüzler mağarasının kapısına geldiklerinde artık daha fazla kendini tutamadı. “Fang Mu, senin planın…



Ruh Taşlarına ihtiyacım var.” dedi gülerek. “Altı takım tıbbi bitki istememin nedeni ise bir tane de sana Bariyer Kırma Hapı vermek istememden dolayıydı. Yıllardır Qi Yoğunlaştırma sekizinci seviyede bir dar boğazda takılıp kaldığını görebiliyorum.” Elini Bai Yunlai’nin omuzuna koydu, arkasını döndü ve Ölümsüzler Mağarasına girdi.



Kapı kapandıktan sonra Bai Yunlai orada bir süre tek başına durdu. En sonunda ellerini kenetledi ve içten bir selam verdikten sonra oradan ayrıldı. Meng Hao’ya duyduğu minneti sözlerle ifade etmese de bu duygu kalbine kazınmıştı.



Zaman hızla geçerken yedi gün geride kaldı. Meng Hao Ölümsüzler Mağarasında oturmuş önünde duran üç Bariyer Kırma Hapına bakıyordu. Onlardan birini aldı ve dikkatlice inceledi.



Tıbbi haplar ile zehir hapları arasındaki fark bir irade meselesidir. Eğer zihnimde canilik varsa bu Bariyer Kırma Hapına kolayca zehirli bileşenler katabilirdim ve ardından onu tüketen kişi ölüp gidebilirdi. Eğer bu kişi son derece tedbirli biriyse ve hapı ilk önce başka birinde test edecekse, bir yolunu bulup hapın kendini değiştirebilen bir yapıya sahip olmasını sağlayabilirdim. Tespit edilemez ölüm….



Meng Hao orada sessizce otururken yıllar boyunca tükettiği tıbbi hapları düşündü. O zamanlar simya Tao’su ile ilgili hiçbir şey bilmiyordu. Bunu düşününce bütün tüyleri diken diken olmuştu. Simyayı öğrendikçe içini yavaş yavaş bir korku hissi doldurmaya başlamıştı.



Bugünden itibaren sadece kendi ürettiğim hapları kullanmalıyım.” diye mırıldandı. “Yabancıların haplarını ise kullanmadan önce bütün simya Tao’su bilgilerimi kullanarak incelemeliyim. Simya Tao’su ile zehir Tao’su arasındaki fark sadece irade meselesi. Tıbbi haplar hayatı beslerken zehir hapları onu yok eder. Gerçek bir simya Tao’su Büyük Ustası aslında aynı zamanda gerçek bir zehir Tao’su Büyük Ustasıdır.” Meng Hao gözlerini kapattı ve zihninde tıbbi bitkilerin görüntüleri belirdi. Zehirli unsurlara sahip sayısız çeşitte bitki vardı. Onlardan bazılarını birleştirerek ölümcül bir zehir yaratılabilirdi.



Gelişim Merkezi seviyesine göre hapların zehirli tozları farklı tesirlerle yapılabilirdi. Meng Hao uzun bir süre düşündükten sonra yavaşça gözlerini açtı. Gözleri aydınlanmayla parlıyordu. Meng Hao için bu Bariyer Kırma Haplarını yapmak bir çeşit tecrübe olmuştu. Artık simya Tao’suyla ilgili kavrayışı çok daha engindi.



Belki bir gün simya Tao’su yeteneğim Büyük Usta Hap Şeytanının seviyesine gelir ve Diriliş Zambağının zehrini kendim giderebilirim!” Gözleri ışıl ışıl parladı.



Bu parıltı yavaş yavaş yok oldu. Meng Hao’nun zihni giderek sakinleşti. Şu an hala Temel Kurulum aşamasında olsa da beş Tao Sütununun üstüne simya Tao’sundaki kavrayışını da ekleyince savaş hünerlerinin öncekine göre çok daha yüksek olduğunu hissediyordu.



Aslına bakılırsa eğer şimdi bir zehir hapı yapsa Zhou Jie ile bir dahaki karşılaşmalarında, rakibi ne kadar teknik kullanırsa kullansın onu kolayca öldürebilirdi.



Meng Hao biraz daha düşündükten sonra et peltesinin attığı döküntü derinin parçalarını çıkarttı. Onları dikkatlice incelemeye başladı. Son günlerini sadece hap yapımıyla geçirmemişti. Aynı zamanda et peltesinin derisini nasıl kullanabileceği konusunda da kafa yormuştu.



Bu deri son derece sertti. Ona hasar vermek için bir çok yol denemişti ama hiçbirinde de başarılı olamamıştı. Hatta onu hap ocağında arıtmayı bile denemiş ama sonuç alamamıştı. Neyse ki derinin çoğu parçalar hainde dursa da birazı patlamayla toza dönüşmüştü ve Meng Hao onları toplamıştı.



Meng Hao gözlerini kapatarak düşünmeye başladı. “Gelecekte bunu kullanmak için bir yol bulmalıyım. Ayrıca sadece Simya Tao’sunda gelişmeye odaklanamam. Tao Sütunlarımı da güçlendirmeliyim. Mor Felek Tarikatı dışında açığa çıkartacağım Gelişim Merkezi seviyemi yavaş yavaş yükseltmem gerek.” Meng Hao kaşlarını çattı. “Orta Temel Kurulum aşaması için kullanışlı olan tıbbi hap formülleri bulmalıyım.



Bununla birlikte ayağa kalktı ve Ölümsüzler Mağarasından çıkarak Li Tao’nun yanına gitti. Geri döndüğünde hava kararıyordu. Bariyer Kırma Hapının formülü karşılığında Orta Temel Kurulum aşaması için uygun olan Ruh Platformu Hapının formülünü almıştı.



Şimdi artık formül elinde olduğuna göre Meng Hao kendi başına bu hapı yapabilirdi. Sadece tek bir tanesine ihtiyacı vardı, fazlasına gerek yoktu. Gerekli tıbbi bitkileri ise Doğu Hap Bölümünün bir usta simyacısı olarak kolayca krediyle almıştı.



Zaman hızla geçti ve yedi gün geride kaldı. O sırada Meng Hao’nun gözleri aniden hızla açıldı. Bir kaç gün önce yaptığı Ruh Platformu Hapını özümsemeyi daha yeni bitirmişti. Fakat maalesef bu hapı arıtmak için bir çok bileşen takımı harcamıştı ve en sonunda ortaya çıkan hapın tıbbi kuvveti de ideal değildi.



Sanırım şu an başka seçeneğim yok, çünkü elimde Ruh Platformu Hapının farklı formülleri mevcut değil.” diye mırıldandı. “Bu formül için gereken nadir tıbbi bitkiler krediyle alınamıyor, onları doğrudan satın almam gerekiyor. Şu an tek yapmam gereken şöhretimi artırmak. Böylece benimle iş yapmak isteyen İç Tarikat öğrencilerinin sayısı artacak. Ardından kazancım ve hap yapım yeteneğim yükselecek. Bunun ardından da daha fazla tıbbi bitki elde ederek onları kendim için tıbbi hap yapımında kullanabileceğim.” Bununla birlikte sağ elini sallayarak önündeki bütün tıbbi hapları topladı, ardından Ölümsüzler Mağarasından çıktı. O sırada havanın kararma zamanıydı.



Meng Hao Mıntıka Bir Vadi Birden ayrıldığı anda Bai Yunlai ile karşılaştı. Bugün Ding Yong ile buluşma günüydü. Önceden kararlaştırılan buluşma yerine giderken ikili muhabbet etti.



Ding Yong erken gelmişti. Gergin olsa da bunu yüzüne yansıtmıyordu. Ayakta beklerken Meng Hao’nun geldiğini görünce gözleri pırıldadı.



Meng Hao her zamanki gibi sakindi. Oraya geldiğinde depolama çantasına vurarak bir hap şişesi çıkarttı ve Ding Yong’a doğru attı.



Bu hapı ay ışığı altında kullanmamalısın.” dedi kayıtsız bir şekilde. “Bu hapı güneşin en tepede olduğu öğlen vaktinde kullanmalısın. O zaman tıbbi kuvveti zirvede olacaktır.” Bununla birlikte arkasını döndü ve Ding Yong ile daha fazla ilgilenmeyerek oradan uzaklaşmaya başladı.



Hap şişesini alan Ding Yong bir an Meng Hao’ya derin bir bakış attı. Hiçbir şey söylemeden arkasını dönerek oradan uzaklaştı.



Sonraki günün öğle vaktinde, güneş tam tepedeyken Ding Dong kendi Ölümsüzler Mağarasında geniş bir taş platformun üzerinde bacaklarını çaprazlayarak oturdu. Etrafına çeşitli kısıtlayıcı büyüler yerleştirilmişti. Derin bir nefes alarak Meng Hao’nun çok yüksek bir bedele yaptığı tıbbi hapı çıkarttı. Ding Yong hapa bakarken gözlerinde bir parça tereddüt belirdi. Fakat bu tereddüt hızlıca kararlılığa dönüştü.



Fang Mu, eğer beni kazıkladıysan aramızdaki mesele böyle unutulup gitmez!” Dişlerini sıktı, ardından hapı hızlıca ağzına attı. Aniden zihnini bir gürültü doldurdu ve tüm vücudu titremeye başladı. Öfkeli ruhsal enerji dalgaları içinde patladı.



Zaman hızla geçerken üç gün geride kaldı. Ding Yong’un vücudu sarsılmaya devam ediyordu. Üçüncü günün akşamında gözlerini açtı ve bunun ardından Geç Temel Kurulum aşamasının gücü Gelişim Merkezinde dalgalandı ve tüm alanı doldurdu. Ding Yong’un gözleri heyecanla parladı ve titreyerek ayağa kalktı. Gelişim Merkezini incelediğinde kalbi keyifle dolup taştı. Kafasını kaldırdı ve mutlu bir şekilde kahkahalar atmaya başladı.



Bu kahkahalar çevredeki İç Tarikat öğrencilerinin bile dikkatini çekmişti. Kısa süre sonra bu öğrencilerin yüzlerinde şaşkın ifadeler belirdi.



Ding Yong sonunda ilerleme elde etmiş!



Yıllardır Orta Temel Kurulum aşamasında takılıp kalmıştı. En sonunda ilerlemeyi başardı!”



Ding Yong ile ilgili bu haber Mor Qi Bölümünün İç Tarikatında büyük bir sükse yaratmıştı. O artık Geç Temel Kuruluma ulaşmıştı, Oturum öğrenciliğine terfi edilme şansı vardı. Orta Temel Kurulum aşamasında kaldığı onca sene göz önüne alınınca onun bu ilerlemesi aynı zamanda diğer bir çok öğrenci için aniden bir rekabet olarak görülmeye başlanmıştı.



Eğer konu sadece basit bir ilerleme elde etmekse, bunun üzerine bütün gözler Ding Yong’un üzerine dönecekti. Ne de olsa geç kazanılmış bir ilerleme de sonuçta bir ilerlemeydi. Fakat, Bai Yunlai bir gözünü Ding Yong’un Ölümsüzler Mağarasında tutmaya devam etmişti. Onun elde ettiği ilerlemeyi görünce hemen bütün yeteneklerini ve kaynaklarını kullanarak bu haberin yayılmasını sağlamış ve Fang Mu’ya hap yaptırdığını duyurmuştu.



Ding Yong’un ilerleme elde etmesini kullanarak Fang Mu’nun simya yeteneklerini de tüm aleme duyurmuştu. Bu haber İç Tarikat öğrencileri arasında hızla yayılmıştı. Bir kaç gün içinde Mor Qi Bölümü İç Tarikat öğrencileri Ding Yong ve Fang Mu hakkında konuşur hale gelmişti.



İç Tarikat öğrencileri usta simyacılardan hap yapımı hizmeti alacağı zaman bazen ün, simya yeteneklerinden daha önemli hale geliyordu. Bir usta simyacının ünü ne kadar yüksekse o kadar fazla insan onunla iş yapmak istiyordu. Bai Yunlai’nin tanıtımları ve Ding Yong’un ilerleme elde etmesi sayesinde Fang Mu’nun reklamı hemen tüm İç Tarikatta duyulmuştu.



Ding Yong’un bu konuda bir çekincesi yoktu. Aslında Fang Mu’nun onun ismini kullanarak kendini yükseltmesinden mutlu olmakla kalmamıştı, ayrıca insanlar ona ilerleme elde etmesiyle ilgili sorular sorduğundan direk Fang Mu’nun yaptığı tıbbi hap sayesinde bunu başardığını söylüyordu.



Bunun nedeni oldukça basitti. Onun tarafından söylenen bir kaç kelime Fang Mu’nun tıbbi haplarının ne kadar harika olduğunu destekliyordu. Bu durum Fang Mu tarafından iyi karşılanacak ve bir daha hap yaptırması gerektiğinde aralarında iyi bir ilişki olacaktı.



Böylece Fang Mu’nun İç Tarikattaki şöhreti yavaş yavaş yükselmeye başladı. Kısa bir süre sonra artık herkes Doğu Hap Bölümünün bin usta simyacısından biri olan Simyacı Fang’ın ismi öğrenmişti. Fakat bütün İç Tarikat öğrencilerinin kişisel olarak onayladıkları kendi usta simyacıları vardı. Ding Yong’un ilerleme elde etmesi ve bir kaç söylenti, onların hap yaptırmak için usta simyacılarını değiştirmeleri için yeterli olmayacaktı. Bir çok kişi hala tereddüt içindeydi.



Kısa süre sonra bu haber Mor Qi Bölümünün Dış Tarikatına da yayıldı ve tabii ki hap inceleme görevlisi olan Su Zhonglun’un da kulağına gitti. Gözleri parlamaya başladı. Bir aydır bu Fang soy isimli usta simyacıyı merak ediyordu. İç Tarikatın Hap İşleri Köşküne giderek bilgi almaya çalışmıştı ama elleri boş bir şekilde geri dönmüştü. O günden sonra Dış Tarikata gelen bütün tıbbi hapları çok dikkatli bir şekilde incelemeye başlamıştı. Fakat, bu Fang soy isimli kişinin haplarına rastlamamıştı. Bu durum onun canını oldukça sıkmıştı.



Su Zhonglun orijinal hap şişesini saklamıştı ve sık sık bu haplara çalışmıştı. Bu çalışmalar sonucunda kalbide beslediği hayranlık giderek artmış ve Simyacı Fang’ı daha fazla merak etmeye başlamıştı. Fang Mu ve Ding Yong ile ilgili haber kulağına geldiğinde hemen bu Fang Mu’nun aradığı kişi olduğu konusunda yüzde seksen emin olmuştu.



Bu haberi aldığı anda Dış Tarikattan aceleyle çıktı ve Doğu Hap Bölümüne doğru yola koyuldu. Bai Yunlai’yi buldu ve onu Fang Mu ile görüştürmesi için yalvardı.



Bu günlerde Meng Hao Bai Yunlai’nin onun ismini yaymakla meşgul olduğunun farkındaydı. Sabırlı bir şekilde oturarak tekliflerin gelmesini beklemiş olsa da hiçbir teklif gelmeyince kaşları çatılmıştı.



Tam o sırada Su Zhonglun’un hap teklifi ona ulaştı. Bunun üzerine hemen canlanan Meng Hao cevabını iletti.



Bir kaç gün sonra Su Zhonglun istediği tıbbi hapları teslim alarak hemen odasına döndü. Biraz nefes egzersizi yaptıktan sonra hapları etraflıca incelemeye koyuldu. Bu süreçte gözlerindeki parıltı giderek güçlenmiş ve en sonunda nefes nefese kalmıştı.



Ona verdiğim tıbbi bitkilerin kuvveti yüzde elliydi ve bu hapların kuvveti de yüzde elli. Sadece Ocak Lordları çeşitli tıbbi bitkileri karıştırarak böyle bir tıbbi hap yaratabilir. Sıradan usta simyacılar bunu kesinlikle yapamaz. En fazla yapabilecekleri yüzde otuz tıbbi kuvvet olur. Bu inanılmaz! Bu Fang Mu… O sadece bir usta simyacı olmasına rağmen bir Ocak Lordu seviyesinde tıbbi haplar yapabiliyor!” Su Zhonglun heyecandan yerinde duramıyordu, yüzde elli tıbbi kuvvete sahip hapını tuttu ve ardından ağzına koydu. Bir kaç saat sonra gözlerini açtı.










Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr