I Shall Seal The Heavens - Bölüm 845: Yetenek. Gelişim. Yaş.

---

Bölüm 845: Yetenek. Gelişim. Yaş.

Dokuzuncu Dağ ve Denizin dört bir yanında herkes burgaç ekranlarını izliyordu. Fakat konumu fark etmeksizin bütün herkesin gözleri aniden şaşkınlıkla kocaman açıldı.   Tao Arayışı Antik Yolunda Fang Mu'nun isminin yanında biraz önce herhangi bir sayı yoktu. Göz açıp kapayıncaya kadar aniden bir sayı belirmişti: 1,006!   Bu sayı çok ani ortaya çıkmıştı ve insanlar daha onu mental olarak teyit bile edemeden önce hem isim hem de sayı ortadan kaybolmuştu.   Meng Hao'nun bulunduğu sunağı kaplayan ışık yavaş yavaş ortadan kalkarken orada oturmuş olan Meng Hao ortaya çıktı.   O bu aşamayı geçen...   İlk kişiydi!!   "Bu... bu imkansız!!"   "Ne oldu öyle? Biraz önce Fang Mu'nun isminin yanında herhangi bir sayı görünmediğini hatırlıyorum. Yani daha hiç düşman öldürememişti. Ama göz açıp kapayıncaya kadar aşamayı anında geçti mi?"   "Aniden bir sayı belirdi ve ardından ortadan kayboldu ve Fang Mu bu aşamayı tamamladı. Yoksa... yoksa bütün düşmanları öldürmek için tek bir hamle mi yaptı!?!?"   "Tanrım! İkinci aşamada da birinci oldu! Daha verilen sürenin de çoğu duruyordu!!"   "Birinci aşamada birinci oldu ve şimdi ikinci aşamada da birinciliği kaptı!!" Dokuzuncu Dağ ve Denizdeki herkes şok olmuştu. İzleyicilerin bulundukları yerlerden hayret bağırışları yükseldi ve hemen konuşma uğultuları patladı.   Engin Doğu Topraklarında Fang Xiufeng ve Meng Li bu olanları izlerken şaşkınlardı. Onlar bile Meng Hao'nun ne yaptığını tam olarak kestirememişlerdi.   Hap Şeytanı ve Chu Yuyan da hayretler içinde ekrandaki Meng Hao'ya bakıyorlardı.   Dışarıdaki Dokuzuncu Dağ ve Denizdeki kalabalıklar karmaşayla doldu.   "Bu Fang Mu kesinlikle zorlu sınavın yıldızı!"   "Onun gücünün tam sınırı ne? O gerçekten de bütün düşmanlarını tek bir hamlede alt etti!"   "Onun tam olarak  ne yaptığını görmek istiyorum. Bu nefes kesici olmalı!!"   Bu sırada, Doğu Zaferi Gezegeninin yakınlarında sırtında koca bir kıta taşıyan devasa bir kaplumbağa uçuyordu. Doğu Zaferinin üzerindeki üç burgaç ekranına şok olmuş bir halde bakakalmıştı.   "Lanet olsun. Bu o olmalı! O kendini toza bile dönüştürse Patrik yine de  o küçük piçi tanır!!   "Ama... o tam olarak ne yaptı? Göz açıp kapayıncaya kadar birinciliği elde etti!" Bu devasa kaplumbağa tabii ki Patrik Reliance idi.   Aynı esnada yıldızlı gökyüzünün başka bir yerinde bir göktaşının üstünde bacaklarını çaprazlayarak oturmuş, saçı başı dağınık halde olan bir figür yukarıdaki üç burgaç ekranına bakıyordu. Yüz ifadesi ketumdu ama gözlerinde canlı bir ışık pırıldadı.   "Ölmeyeceğimi hiç düşünmemiştim.... Meng Hao, Güney Gök Gezegeni benim ömrümün sadece yarısıydı. Bu kadarını anlamama yardım ettiğin için sana teşekkür etmem gerek. Geriye kalan yıllarda kesinlikle bunun karşılığını sana vereceğim."   Dokuzuncu Dağ ve Denizde herkes sarsılmışken yıldızların içindeki saraya sessizlik hakimdi. Çeşitli tarikat ve klanların Patrikleri, hatta Üç Büyük Taoist Toplumundan temsilciler şaşkın bir şekilde olanları izliyordu.   Uzun bir an sonra yaşlı adamlardan biri acı acı güldü ve konuştu, "Hile!!"   Bu insanlar yarışmacıların kendi dünyalarında olup bitenleri görebilen kişilerdi.   "Onun zaferi böyle bir yolla ele geçirmesi hile olarak düşünülebilir ama yine de harikaydı!!"   "Düşmanıyla birlikte kendini öldürmekten çekinmedi! Zaferi perçinleyen şey bu tutkuydu!"   "Bu Fang Mu'ya nazaran diğer yarışmacıların yaptıkları sıra dışı bile sayılmaz. Onun yöntemleri gerçekten heyecan verici. Böylesine bir kararlılıkla kendini patlatması ve dahası bunu ustalıkla kontrol etmesine bakarak ikinci aşamanın bir illüzyon dünyası olduğunu fark eden ilk kişinin Fang Mu olduğundan emin olabiliriz!"   "Yine de o diskalifiye edilmeli! Böyle hileli yöntemler tam bir rezillik!"   "Hadi ama, onu diskalifiye etmek istemenin nedeni hemen gizlice gidip onu tarikatına almak istemen! Bu hile değildi. Diğer yarışmacılar sadece bu fikri düşünemediler yada bunun üstesinden gelemediler. Bu onların adına sadece bir zayıflıktır. Bu Fang Mu kesinlikle bu aşamayı temiz geçti!"   Sarayda konuşmalar sürerken grubun önünde oturan Üç Büyük Taoist Toplumundan olan üç Kıdemliden biri aniden gözlerini açarak sarayı sonsuz ışıkla doldurdu.   "Fang Mu. Aşama geçildi!" Bu dört kelime saraydan yıldızlı gökyüzüne aktı ve ardından özel bir teknik yoluyla tüm Antik Yolda yankılandı ve daha sonra Dokuzuncu Dağ ve Denizin geri kalanına ulaştı.   Aniden Tao Arayışı Antik Yolunda bir sıralama listesi belirdi ve listenin başında Fang Mu ismi duruyordu. Onun altındaki bütün sıralar boştu.   Dokuzuncu Dağ ve Deniz uğultuyla doluydu ve sarayda oturan Patriklerin bir çoğu yeşim kayışlarla kendi tarikatlarına bilgiler ilettiler ve onlara Fang Mu'yu alma girişiminde bulunma emri verdiler.   Tam bu noktada Meng Hao gözlerini açtı. İlk başta gözleri boş gibi dursa da aniden canlandı. Yüzünde sakin ifadesiyle hareketsiz oturmaya devam etti.   İkinci aşama tamamen bir illüzyondu ve yarışmacılara söylenen hayati risk tamamen sahteydi. Fakat birinci aşamadaki vahşilikten sonra diğer yarışmacılar istemsizce ikinci aşamanın da tıpkı öyle olacağını düşünmüşlerdi.   Şuan verilen sürenin aşağı yukarı yarısı geçmişti. Şaşırtıcı şekilde 3,000 adım mesafesinde bulunan gruptan mavi cübbeli genç bir kadın aniden ışıkların içinden ortaya çıktı. Sıralama listesine gözlerinde ışıltıyla baktı ve ardından gözleri şaşkınlıkla açıldı.   "O cidden benden daha hızlı çıktı!" diye düşündü. "Sahip olduğum ruhlar Tao'su bana kuklaları kontrol etme olanağı sağladı. Yine de Fang Mu bundan daha güçlü kutsal becerilere mi sahipti? Tam olarak neye sahipti!?"   Genç kadından sonra aşamayı tamamlayanların sayısı yavaş yavaş artmaya başladı. Bir tütsülük süre kısa sürede dolacaktı. Yarışmacıların aşağı yukarı üçte biri bu aşamayı geçmeyi başaramamıştı. Başarılı olanlar ise bu yolda çeşitli yöntemlere başvurmuşlardı. Gerçek Ölümsüz karşılarına geldiğinde çoğu onu tek darbeyle yok etmek için pitonu kullanmıştı.   Hiç kimse Meng Hao'nun yöntemini kullanmamıştı.   Aşamayı tamamlayan yarışmacılar ışıkların içinden göründüğünde hemen sıralama listesine bakıp şok olmuşlardı.   "Fang Mu birinci aşamada birinci olmuştu ve şimdi ikinci aşamada da birinci olmuş!"   "Lanet olsun!!" Maskeli genç adam ikinci aşamadan çıkan son kişilerden biriydi. Maskesinin ardındaki suratı son derece çirkin bir ifadeye bürünmüştü. Onun daha önceki büyük arzuları ağır bir darbe almıştı. Yaş dönüşümüne sahip yaşlı adamın da yüzü soluktu ve kaşları çatıktı.   Birinci aşamada kendini gösteren gelişimcilerin çoğu ikinci aşamada iyi iş çıkartamamıştı.   Bu sırada Ruh Bölme ve Gelişen Ruh Antik Yollarında da ikinci aşama tamamlanmıştı. Şişko, Chen Fan ve Wang Youcai'nin üçü de başarılı olmuştu. Chen Fan en hayret verici performansı ortaya koymuş ve birinciliği alamasa da büyük bir başarı olan ilk yüzün içine girmişti!   Şişko ve Wang Youcai ise ilk binde aşamayı tamamlamışlardı.   Li Shiqi'nin sıralaması en diplerdeydi ve aşamayı zar zor geçebilmişti.   Daha ikinci aşama tamamlanmış olsa da önceki büyük yarışmacı topluluğunun şimdiden yarısı gitmişti.   Tabii ki Meng Hao'nun performansı Dokuzuncu Dağ ve Denizde hareketliliğe neden olmuş ve Fang Mu ise herkesin zihnine kazınmıştı. Herkes yine birinci olup olamayacağını görmek için üçüncü aşamanın başlamasını iple çekiyordu!   Tao Arayışı Antik Yolunda Dokuz Deniz Tanrısı Dünyasından Ling Yunzi orada hayali formuyla durarak kalabalığa baktı. Bu sefer bakışları Meng Hao'nun üzerinde bir öncekinden biraz daha fazla duraksadı.   Hiçbir şey söylemeden elini salladı ve herkesin ortadan kaybolmasını sağladı. Herkes tekrar ortaya çıktığında artık Antik Yolda daha ileri bir konumda olduklarını fark etmişlerdi. Hala  sunakların üstünde duruyorlardı ama sadece pozisyonları değişmişti. Daha önce önde olan bazı kişiler şuan daha geriye düşmüş ve bazıları ise daha önlere gelmişti.   Sadece en ilerde Meng Hao kendi sunağında tek başınaydı. Onun arkasındaki diğer Tao Arayışı gelişimcileri yüzlerinde savaşma arzusuyla ona bakıyorlardı.   "İlk iki aşama sizin savaş hünerlerinizi test etti," dedi Ling Yunzi soğuk bir sesle. "Şimdi üçüncü, dördüncü ve beşinci aşamaları eş zamanlı olarak geçeceksiniz. Bu aşamalarda gizli yeteneğiniz, gelişim merkezinizin derinlikleri ve ayrıca... gerçek yaşınız test edilecek!   "Gizli yeteneğiniz ve gelişim merkezi derinliğiniz ne kadar yüksekse ve yaşınız ne kadar gençse elde edeceğiniz sonuç o kadar görkemli olacak!   "Bu muhtelif bir test. İlk iki aşamada iyi performans gösteremeseniz bile eğer üçüncü aşamada iyi işler çıkartırsanız yine de diğer yarışmacıların önüne geçme şansınız olabilir." Bununla birlikte elini sallayarak her yerin parlak renklerle parlamasına ve bir rüzgarın esmesine neden oldu. Aniden her yarışmacının önündeki sunaklardan üç tane devasa dikili taş yükseldi.   Her dikili taşta tek bir karakter kazılıydı.   Yetenek! Gelişim! Yaş!   "Elinizi dikili taşa yerleştirmeniz onun gücünün sizin içinize girmesine olanak sağlayacak. Test başlasın!"   Tao Arayışı Antik Yolundaki gelişimcilerin büyük çoğunluğu ileri adım attı ve ellerini "yetenek" dikili taşına yerleştirdi. Göz açıp kapayıncaya kadar dikili yaşlardan ışık sütunları yükselmeye başladı ve her biri farklı yüksekliklere erişti. En yükseği 30 metreydi. Fakat daha sonra aniden 60 metreye yükselen başka bir ışık sütunu herkesin dikkatini çekti.   Bütün tarikatlar için bir gelişimcinin gizli yeteneği aslında savaş hünerinden çok daha önemli bir etkendi.   Daha sonra 90 metrelik, ardından 150 metrelik, 180 metrelik ve hatta 300 metrelik bir sütun yükseldi!   Bu 300 metrelik ikinci aşamada Meng Hao'nun ardından ikinci olan genç kadına aitti. Kadın ışık sütununa baktı, yüzü her zamanki gibi sakindi.   Onun ardından başka 300 metrelik sütunlar da ortaya çıktı. 300 metrelik sütuna sahip yarışmacılar arasında maskeli genç adam ve sivrisinekli gelişimci de vardı. Bu ikisiyle birlikte genç kadın şuan izleyiciler tarafından tanınmış kişilerdi. Diğer 300 metre sütun çıkartanlar ilk iki aşamada fazla öne çıkamayan kişilerdi ama şuan sahneye görkemli bir giriş yapmışlardı.   "300 metrelik bir sütun inanılmaz seviyede bir gizli yetenek anlamına geliyor. Zorlu sınavın Tao Arayışı bölümünde yedi kişinin böyle gizli yeteneğe sahip olacağını hiç düşünmemiştim!"   "Ruh Bölme bölümünde dokuz tane var!"   "Gelişen Ruh bölümünde ise daha da çok var! Toplamda on yedi tane 300 metrelik sütun!"   "Acaba Fang Mu'nun sonucu ne gösterecek...." Dışarıdaki izleyiciler sonuçları tartışırken saraydaki çeşitli klan ve tarikatları temsil eden Patrikler pırıldayan gözlerle izliyorlardı. Dikkatleri sıra dışı gizli yeteneğe sahip gelişimcilerin ve tabii ki Meng Hao'nun üzerindeydi.   Meng Hao bir an tereddüt etti. Kendi gizli yeteneğine daha önce gerçek anlamda dikkat etmemişti, ama elini kaldırdı ve ardından dikili taşa koydu.   Ona dokunduğu anda dikili taştan vücuduna zarif bir güç yayıldı. Güç hemen qi ve kan geçitlerine aktı ve en sonunda tüm vücudundan dolandı. Fakat tam o anda bronz lamba tarafından yaratılan hayali Ölümsüz meridyeni aniden titredi. Ardından bir çekimsel kuvvet yaymaya başladı ve aniden dikili taşın zarif gücünü emmeye başladı.   Meng Hao'nun gözleri şaşkınlıkla kocaman açıldı.