Bölüm 842:####

avatar
4345 15

I Shall Seal The Heavens - Bölüm 842:####


Bölüm 842:####   

Bir rüzgara dönüştü. Bir hortuma!   Şiddetli hortum uzay boşluğunda yıldırım çatırtılarıyla birlikte dört bir yana yayıldı. Sekiz gelişimciye doğru fırlarken adeta bir kasırga gibi her yeri sardı.   Kasırga onları vurduğunda kutsal becerileri sarsıldı ve yüzleri şaşkınlıkla doldu. Kalpleri hayretle titredi. Bu insanların hepsi kendi bulundukları alanlarda herkesi silmiş insanlardı ve kendi bölgelerinin en güçlüleriydi. Dış dünyada tüm Ruh Aleminde birbirlerine karşı üstün gelemeyecek seviyede baskın figürlerdi.   Aralarından sıyrılabilen yada diğerlerine güç anlamında üstün gelebilen birisi yoktu. Ama Meng Hao'nun tek yumruğuyla kendileri adeta bir kasırganın içinde bulmuşlardı.   Bu onların direnç gösteremeyecekleri bir kasırgaydı. Bu kasırga... Gök ve Yerin kudretini, onları adeta birer kuru ot gibi ezip geçecek sınırsız yıkım gücünü içinde barındırıyordu.   Bu tam anlamıyla ezici bir güçtü!   Şiddetli gürültü yükseldi ve hortum uğuldadı, sonu gelmez yıldırımlarla dolu bir halde hızla sekiz gelişimciye doğru ilerledi. Gelişimcilerin zihinleri gürleme sesiyle ve şiddetli ışıkla doldu. Bu inanılmaz sahne hemen savaş alanındaki diğer insanların da dikkatini çekmişti.   O anda Dokuzuncu Dağ ve Denizde zorlu sınavı izleyen herkes dikkat kesilmiş haldeydi.   Gelişen Ruh Antik Yolunda muazzam bir katliam görülüyordu. Ruh Bölme Antik Yolunda da benzer bir sahne yaşanıyordu. Orada kanlar içinde kalmış şişko görünüyordu, ileri doğru atılarak dişlerini bir düşmanının boynuna geçirmişti. Gözleri kan çanağına dönmüş haldeydi ve dişleri ışıl ışıl parladı. Kükreyerek rakibinin mumunu söndürmek için ilerledi.   Şişko bile o anda kendisinin ne kadar acımasız ve hatta vahşi göründüğünden haberdar değildi. Çoktan bir çok tarikatın dikkatini üzerine çekmişti.   Ayrıca Güney Gök topraklarından Meng Hao'nun tanıdığı Chen Fan, Wang Youcai, Li Shiqi ve diğerleri de vardı. Onların hepsi Gelişen Ruh Antik Yolundaydı. Bazıları ölmüş, bazıları elenmiş bazıları ise hala savaşıyordu!   Chen Fan'ın elinde bir kılıç vardı. Yüzünde sanki en ufak bir hayat belirtisi kalmamış gibi görünen kasvetli bir ifade vardı. Tamamen boş ve karanlık görünüyordu ve saldırıları da bundan etkilenmiş gibi benzer bir kasvetle doluydu. Fakat kılıcının etrafında siyah bir aura dolandı ve karşısına çıkan herkesin duygularının aniden etki altına girmesine neden oldu. Bu nedenle görünüşü değiştirmiş olan Chen Fan da bir çok kişinin dikkatini üstüne çekmiş durumdaydı.   Şişko ve Chen Fan gibi bir çok kişi şimdiden insanların dikkatini çekmeyi başarmıştı. Daha yarışma yeni başlamıştı ve eğer şaşırtıcı performanslarını devam ettirirler yada Gelişen Ruh Antik Yolunda birinciliği elde ederlerse kesinlikle bir iyi talih şansı elde edeceklerdi.   Tabii ki en çok dikkat çeken yer Tao Arayışı Antik Yoluydu. Orada dönen savaşlar kanlı bir yağmura ve pis bir rüzgara sebep oluyordu. En kritik anlara gelindiğinde kesinlikle kalabalıkların en çok ilgi gösterdiği yer konumundaydı.   Ruh Bölme ve Gelişen Ruh Antik Yollarının kaosuyla tezat görülebiliyordu. Tao Arayışı Antik Yolu şok edici bir cani aura ile doluydu. Önceki on bin civarı alandan herbiri şuan tek bir güçlü uzman tarafından kontrol ediliyordu ve hepsi de rakiplerinin mumlarını söndürmek için vahşi bir savaş veriyordu.   Böylesine savaşlarda kazanan ve kaybeden bir kaç nefeslik sürede belli olmuştu ve kısa süre sonra görülebilen savaş alanında büyük değişimler yaşandı.   "93 mum söndürdü! Kim o? Daha önce böyle bir şey görmedim!!"   "Şu maskeli herife bakın! O neredeyse diğer herkesten daha fazla söndürdü. 100'ün üzerine çıkan ilk kişi oldu!"   "Bakın, Li Klanı Seçilmişi de 100'ü geçti!"   Herkes bir gürültülü şekilde bağırıyordu.   “200! Birinci 200 mum söndürdü!!"   "Her şey çok hızlı olup bitiyor! Meraktan öleceğim! Maskeli herif, o... o gerçekten de 300'e ulaştı!!"   "O 300'ü geçen ilk kişi oldu. Onun arkasındaki dört kişi 200 civarında. Bu beş kişi kesinlikle bu aşamadaki en güçlüler!"   "Zaman neredeyse bitti!"   Gürültü havayı doldurdu.   Tao Arayışı Antik Yolunda diğer gelişimcilerin dikkatini çekmiş olan beş kişi mevcuttu. Üç Tarikat ve Altı Kilise, Beş Büyük Kutsal Topraklar ve Üç Büyük Taoist Toplumu gelişimcileri gözlerinde garip parıltılarla ekranları izliyordu. Bu beş kişinin ortak bir özelliği vardı....   Etrafları tamamen bomboş bir halde kendi bölgelerini tamamen silip süpürmüşlerdi!   Bu beşliden en ünlüsü simsiyah maske giymiş olan genç adamdı. Siyah saçları etrafında dalgalanıyordu ve üzerinde siyah bir cübbe vardı. Adam adeta bir gölge gibiydi ve soğuk, ıssız ve ölümcül bir aura yayıyordu.   Saldırıları keskindi ve hatta herhangi bir kutsa beceri bile kullanmıyor gibiydi. Parmağını basitçe sallayarak diğer zirve Tao Arayışı gelişimcilerinin kutsal iradelerinin yok olmasına ve Gelişen Mabutlarının parçalanarak ölmelerine neden oluyordu.   Bu beşlinin arasında genç bir kadın vardı. Üzerindeki mor elbise onu adeta bir menekşe gibi gösteriyordu. Yüzü bilinmeyen bir teknikle gölgelenmişti ve onun tam olarak kim olduğunu söylemek imkansızdı. Çekici ve narin görünüyordu ama saldırıları tamamen acımasızdı. Etrafı sayısız mor çiçek yapraklarıyla sarılıydı ve bunların her birinde bir damla kan görünüyordu. Bu hayret verici bir sahneydi.   Üçüncü kişi bir oğlandı. Cılız ve neredeyse keldi ama şaşırtıcı bir hıza sahipti. Dahası vücudu mühürleme izlerine benzeyen sayısız mavi renkli süs desenleriyle kaplıydı ve sanki sonradan eklenmenin aksine doğal olarak oluşmuş gibilerdi.   Oğlan ne kadar gizlemeye çalışsa da vahşi ve barbarca bir auraya sahipti. Kanı damarlarından akarken aurası dışarı sızıyordu ve onu sanki bir gelişimci değil yabandan gelmiş bir çeşit vahşi canavar gibi gösteriyordu.   Dördüncü kişi orta yaşlı bir adamdı. Yüzünden soğuk ve kibirli bir ifade vardı ve beyaz bir cübbe giymişti. Etrafı her biri bir yumruk büyüklüğünde olan kahverengi sivrisinek bulutuyla kaplıydı. Sivrisineklerin ağzı kısımları uzun ve sivriydi, ve onun etrafında dönerken vızıltı sesleri çıkartıyorlardı. Bu sahne insanın tüylerini diken diken edecek cinstendi.   Sivrisineklerin kıpkırmızı gözleri ve kana susamış görünüşleri insanın ister istemez korkuyla titremesine neden oluyordu.   Beşinci kişi ise oldukça alışılmışın dışındaydı. Bazen yaşlı görünüyor, bazen orta yaşlı ve bazen de ergenlik çağındaki bir oğlan gibi görünüyordu. Sanki yaşı sürekli değişkenlik gösteriyor gibiydi. Her değişimde savaş hüneri tırmanıyordu. Belli ki bir çeşit garip ve tuhaf Taoist büyüsü geliştirmişti.   Bu beş kişi şuan Tao Arayışı Antik Yolunda en dikkat çeken bireylerdi. Her biri 200'den fazla mum söndürmüştü ve hatta maskeli genç 300'ü geçmişti.   Onların arkasında kalan diğer Seçilmişler bu kadar ilgi odağında değildi. Fakat bu daha ilk aşamaydı, bu yüzden işlerin en sonunda nasıl olacağını tahmin etmek imkansızdı.   "Otuz nefeslik süre kaldı!!"   "Bu insanlar en kudretlilerin arasındaki en kudretliler! Sadece otuz nefeslik süre kaldı bundan sonra çok büyük değişimler yaşanmaz. İlk aşama neredeyse tamamlandı! Sonuçlar belli!" Çoğu insan böyle düşünüyordu. Hatta büyük tarikatlardaki insanların da görüşü bu yöndeydi.   İlk aşamanın süresi bitmek üzereyken Meng Hao'nun yumruğunun yarattığı hortum ona saldıran sekiz kişinin üzerine doğru esti.   "İmkansız!" diye bağırdı kadın. Gözleri inanamaz bir ifadeye büründü ve buna karşı koymak için çift elli büyü hareketi uyguladı. Bütün gücünü kasırgayı engellemek amacıyla bir sise dönüştürdü. Fakat sis anında parçalandı ve kadın çığlıklar içinde ilk önce titremeye başladı ve ardından kasırga tarafından hem ruh hem de vücut olarak yok edildi.   Kasırga kadının feryatlarıyla birlikte yayıldı. Üç kişi daha gelişim merkezi güçlerinin tamamını kullandı ama onun ezici gücüne karşı koyamadı. Patırtı sesleriyle birlikte imha edildiler.   Geriye kalan dört kişi adeta akıllarını yitirmişlerdi ve kaçmak isteseler de başaramadılar. Kasırga onları sardı ve ölümün gölgesi üzerlerine çöktü. İlk başta niyetleri Meng Hao'yu öldürmekti ama bu ölümcül karşı saldırı onların zihinlerinin korkuyla titremesine neden olmuştu.   Tam merhamet dilemek istedikleri sırada kasırga onları ezdi. İkisinin konuşmak için fırsatı olmadı ve paramparça oldular. Mumları söndü.   "Bunun kabul edemem!" diye bağırdı karıncayiyen formundaki canavar gelişimci. Onun dünyevi vücudu grubun içinde en güçlüsüydü ama ancak bir nefeslik süre fazladan dayanabildikten sonra pulları yırtıldı ve dünyevi vücudu kasırga tarafından parçalandı. O anda ondan geriye sadece iskeleti kalmıştı.   Sekiz gelişimcinin hepsi de ölmüştü!   Bununla birlikte Meng Hao'nun söndürdüğü mum sayısı 100'ü geçmiş ve 200'e doğru tırmanmaya başlamıştı!   Kasırga durmadı. Meng Hao merkezde kaldı ve sakin bir ifadeyle yumruğunu aşağı doğru üç kez daha savurdu. Ardından derin bir nefes aldı ve üç kez daha savurdu.   Kasırganın boyutu üç kat artarken hava gümbürtüyle doldu. Muazzam miktarda yıldırım çatırdadı sağır edici gök gürültüleri duyuldu. Devasa kasırga dört bir yana yayıldı ve on nefeslik süre içinde 3,000 metrelik boyuta ulaştı.   O sırada dışarıdaki insanlar bile burgaç ekranlarındaki devasa, yıldırımla dolu kasırgayı fark etmişlerdi.   "Bu da ne!?!?"   "Onu daha önce fark etmemiştim! Bu devasa kasırga nereden geldi!?"   "Tanrım! Kasırga giderek büyüyor!!"   Kasırgayı fark eden sadece dışarıdaki kalabalıklar değildi. Dokuz Deniz Tanrısı Dünyasından Ling Yunzi de onu izliyordu. O sırada birinci aşamanın bitmesine sadece üç nefeslik süre kalmıştı!   Üç. İki! Bir!!   Güm! GÜÜM!! GÜÜÜÜMMMM!!   Aşama bittiği anda Meng Hao'nun kasırgası tam 30,000 metrelik alana yayılmıştı! Eş zamanlı olarak patlamasıyla birlikte sayısız feryat kopmuş ve isyankar kükremeler duyulmuştu.   Dahası Meng Hao'nun hanesine yazılan mum sayısı giderek artmıştı!   200!   300!   400!   500!!   30,000 metrelik devasa kasırganın içinde kalan bütün gelişimciler tam anlamıyla süpürülmüştü. Göz açıp kapayıncaya kadar kasırganın alanındaki her şey adeta temizlenmişti. Geriye kalan tek kişi... Meng Hao idi. Kasırganın içinde dururken saçları dalgalanıyordu ve yüzünde sakin bir ifade vardı. Fakat dışarıdaki kalabalıklar bile onun gözlerindeki bu sakinliğin derinliklerinde vahşi bir acımasızlığın olduğunu görebiliyordu.   O anda tüm Tao Arayışı Antik Yolu tamamen sessizleşti. Burgaç ekranlarına bakan dışarıdaki kalabalıklar etrafı tamamen boşlukla sarılı olan Meng Hao'ya şaşkınlıkla bakıyordu.   Son saniyelerde en sondan gelerek birinci aşamayı birinci sırada tamamlamıştı!   Bölüm İsmi: Birinci Aşamanın Birincisi!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44293 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr