Bölüm 764: Büyük Düğün! 

Altın Işık Kilisesi geldi! 

Öğrenciler etraflarındaki pus formasyonunun içinde düğün yerine yaklaştılar. 

Altın Karga Kabilesi geldi! 

Bütün tarikat ve klanlar Güney Diyarı'nda yıllardır gerçekleşen ilk büyük düğün törenine şahit olmak için üyelerini göndermişlerdi. 

Bu benzersiz ve tekrarsız bir olaydı. 

Düğün konukları büyük gölün etrafını çevrelemişlerdi. Oraya gelen yüzbinlerce gelişimci belki de Güney Diyarı nüfusunun yüzde seksenini oluşturuyordu. 

Hepsini tek bir bakışlık kareye sığdırmak imkansızdı. Her baktığın yerde insan kalabalığı mevcuttu ve teslim

edilen düğün hediyelerine bakılınca Güney Diyarı'nın inanılmaz zenginliğini anlamak mümkündü. 

Büyükusta Ouyang ile He Luohua da geldiler. Çok yaklaşamadıkları için kalabalığın içinde kalmışlardı. Fakat uzaklardaki Meng Hao ve Xu Qing ile birlikte şişko ve Chen Fan'ı görebiliyorlardı. İki yaşlı adamın yüzlerinde müşfik gülümsemeler belirmişti. 

Hem mutlulardı aynı zamanda da kendileriyle gurur duyar bir haldeydiler. Bu Güney

Diyarı Şeçilmişlerinin hepsinin bir zamanlar Reliance Tarikatı öğrencileri olduklarını biliyorlardı! 

Batı Çölünden de Kabileler gelmişti ve çoğu Meng Hao'ya tanıdık yada tam tersiydi. Bölgede yüzbinlerce insan olsa da herhangi bir kaos söz konusu değildi. Şişko ve Kan Şeytanı Tarikatı öğrencileri işleri yürütüyorlardı ama aynı zamanda hararetli ve heyecanlılardı. 

Ortam neşeli ve mutlulukla doluydu; kahkaha ve muhabbet sesleri havayı dolduruyordu. 

Güçlü uzmanlar toplanmıştı. Bu düğün kesinlikle Güney Diyarı tarihinde gerçekleşen en önemli ve en büyük olaydı. 

Xu Qing ortaya çıktığında son derece güzel göründü. Üzerinde kırmızı bir elbise vardı ve yanında da Meng Hao duruyordu. Hemen bütün izleyiciler alkışlamaya ve güzel sözlerle eşlik etmeye başlamışlardı. 

"Yüce Meng Hao'yu ve tanrıça Xu Qing'i evliliklerinden ötürü tebrik ediyorum!" 

"Tebrikler! Umarım birlikte nice uzun ömürler geçirirsiniz!" 

"Tebrikler...." 

Bu sözler dört bir yana dalga dalga yayıldı. Meng Hao'nun kalbi güm güm atıyordu; hatta gerginliğine hakim olamıyordu. Onun da üzerinde uzun kırmızı bir elbise vardı ve yakışıklı yüzü mutlulukla doluydu. 

Bütün bu bakışların altında Xu Qing ile el ele havada durdular. 

Meng Hao derin bir nefes aldı ve Xu Qing'in elini sıktı. "Bayanlar ve baylar. Yoldaş Taoistler. Qing'er ile evlilik törenimize geldiğiniz için çok teşekkürler." 

Bununla birlikte Meng Hao ile Xu Qing kalabalığa doğru ellerini kenetlediler. 

Xu Qing'in yüzü kızardı ve kalbi hızla atmaya başladı. Böyle bir anda herhangi bir kadın aynı şeyleri

hissedecekti. Böyle anlar kadınların en güzel oldukları, en gergin ve en heyecanlı oldukları andı. 

Meng Hao ile Xu Qing'in hayatlarını birleştirme törenine tüm Güney Diyarı şahitlik etmek için gelmişti. 

Güüümm! 

Aniden havaya on tane Ruh Bölme uzmanının yükselmesiyle birlikte hava inanılmaz bir gürültüyle doldu. Bu gelişimciler muhteşem kutsal becerilerini serbest bırakarak uzaklarda on tane harika alev toplarının çıkmasına neden oldular. 

Gökyüzünün rengi aniden değişti ve aşağıdaki bütün gelişimciler bu güzel manzaraya bakmak için kafalarını kaldırdılar. 

Ruh Bölme uzmanlarının gelişim merkezlerinin patlamasıyla birlikte canlı, rengarenk kutsal becerilerin güç ile taşmasına neden oldular. Sonsuz ışık parladı ve adeta gökyüzünde on tane güneş doğmuş gibi bir sahne yarattılar. 

Sonu gelmez gümbürtü yankılanırken on Ruh Bölme uzmanı kutsal becerilerini beslemeye devam ederek büyü dalgalanmalarının kalabalığın üzerinde durmaksızın akmasını sağladılar. 

Hemen bu muhteşem manzara karşısında kalpleri titreyen kalabalıktan konuşma uğultuları yükselmeye başladı. 

"Tanrım! O gerçekten de Kan Şeytanı Tarikatının Kan Prensi olmayı hak ediyor. Statülerine rağmen on tane Ruh Bölme uzmanı alev topu çağırma gösterisi sunmaya gönüllü olmuş!" 

"Tüm Güney Diyarı'nda sadece Meng Hao böyle bir şeyi halledebilir!" 

"Benim de evleneceğim gün geldiğinde... eğer buna benzer bir şey yapacak Nüve Formasyonu gelişimcileri bulabilirsem bu muhtemelen hayatımdaki en inanılmaz şey olur!" 

Gösteriyi dikkatlice izleyen herkes bunun daha başlangıç olduğunu görebiliyordu. 

Ruh Bölme uzmanlarının kutsal becerileri aniden değişti. Şaşırtıcı şekilde ateş topları birbirine bağlanarak uzun bir ejderha ve rengarenk bir anka şekillendirmeye başladılar. 

Ejderha ve anka iyi talih ve refah getireceği düşünülen uğurlu sembollerdi. İkisi gökyüzünde inanılmaz bir şekilde dönerken son derece canlı gibi görünüyorlardı. 

Daha sonra bin tane Gelişen Ruh gelişimcisi havalandıktan sonra bir noktada duraksadılar, ardından gözlerini kapattılar ve hayat kuvvetlerini kullanarak bin tane titrek mum ateşlediler. 

Mum ışıkları Gök ve Yeri aydınlatarak görkemli ve tarifsiz bir güzellikte hava yarattı. 

Gösteri henüz bitmemişti. Bin tane Gelişen Ruh gelişimcisinin ardından on bin tane Nüve Formasyonu gelişimcisi havalandı. Havada daire şekline geldiler, büyülü tekniklerini serbest bırakarak gökyüzüne doğru uzanan bir merdivenin dış hatlarını oluşturdular. 

Merdiven bir büyülü hazine gibi pırıldadı ve tamamen hayret vericiydi. Mumların pırıltılı ışığı onu sanki Gökler bile düğün törenine katılıyormuş gibi gösteriyordu. Ejderha ve anka havada çapraz şekilde uçuyor ve ara sıra keskin çığlıklar kopartıyorlardı. Düğün törenindeki atmosfer artık zirveye ulaşmış gibiydi. 

Tam bir çok kişi gösterinin sona erdiğini düşünürken havaya iki tane rengarenk ışık ışını fırladı. Bunlar yüzlerinde boş ifadeler bulunan iki yaşlı adamdı, hemen kalabalığın dikkatini üzerlerine toplamışlardı. 

Onlar... Altın Ayaz Tarikatı patriği ve Li Klanı 3. Patriğiydi. 

Kan Şeytanı Tarikatının sağ ve sol zirve Tao Arayışı Dharma Koruyucuları. Onlar havada ortaya çıktıkları anda büyü hareketleri uyguladılar ve ardından elbise kollarını salladılar. Hemen adeta sonu görünmeyen merdivenin tepesinde tepesinde hava çarpıklaşmaya başladı ve orada bir Ölümsüzün tapınak sarayı ortaya çıktı. 

Ölümsüzün tapınak sarayı devasa ve görkemliydi. Yüzeyini oluşturan her bir kiremit bir büyülü eşya gibi parlıyordu. Bu gelişim merkezleri zirve Tao Arayışı aşamasında olan iki uzman tarafından çağrılan gücün illüzyonuydu. 

Sadece bununla da kalmadı. Tapınak sarayı ortaya çıktığı anda sarayın üzerinden bir gökkuşağı indi ve güzelliğin çarpıcı şekilde artmasını sağladı. 

Bunun ardından turnalarla birlikte sayısız diğer uğurlu yaratık ortaya çıktı. Havada zarifçe uçarken iyi niyetli dileklerini haykırıyorlardı. Tüm bu sahne adeta bir rüya gibiydi. 

Aşağıdaki gelişimcilerin ağızları açık kalmıştı. İlk defa böyle bir gösteriye şahit oluyorlardı, böylesine abartılı bir şey daha önce Güney Diyarı hiç görülmemişti. 

Bu sırada Patrik Song güldü ve ardından konuştu, "Genç dostum Meng Hao, lütfen büyük düğününe biraz neşe katmama izin ver!" 

Adam kolunu kaldırdı ve gökyüzüne doğru işaret etti, hemen bir enerji dalgası taştı. 

Yukarıda canlı bir parıltı dört bir yana fırladı. Sayısız ışık zerresi ortaya çıkmıştı ve bunların her biri birer Ölümsüz tanrıça görüntüsüne dönüştü. Göz açıp kapayıncaya kadar tapınak sarayında, gökkuşağında, merdivende ve mum alevlerinin üstünde ortaya çıktılar. Hep birlikte ellerini kenetlediler ve Meng Hao ile Xu Qing'e doğru baş selamı verdiler. 

Adeta nedime gibi davranıyorlardı ve o anda gökyüzündeki illüzyon daha da gerçekçi hale gelmişti. Bunun nedeni her bir Ölümsüz tanrıçanın ellerinde görülen birer ruh meyvesiydi. Tüm bu ruh meyveleri... gerçekti! 

Bu Song Klanının düğün hediyesiydi. 

Mor Felek Tarikatı grubunun içindeki zirve Tao Arayışı uzmanı Sun Tao güldü. Bir anda sesi dört bir yanda çınladı. 

"Genç Lord, benim de düğününe biraz neşe katmama izin ver!" Bununla birlikte tükürdüğü bir ağız dolusu qi şaşırtıcı şekilde gidip tapınak sarayının dışında duran devasa bir hap kazanına dönüştü. Tıbbi duman zerreleri ocaktan yükselmeye başladı ve bölgede girdap gibi döndü. Tıbbi duman zerrelerinin içinde altın zırhlı sayısız imparatorluk koruması vardı. 

Toplamda bölgeye tamamen yayılmış olan ve şok edici bir enerji yayan 10,000 koruma vardı. Hepsi de Meng Hao'ya doğru döndüler, kılıçlarını önlerine sapladılar ve ardından dizlerinin üstüne çöktüler. 

Aşağıdaki gelişimciler adeta delirmiş gibilerdi. 

On tane Ruh Bölme uzmanının büyülü görüntülerinin, bin tane Gelişen Ruh gelişimcisinin mum yakmasının ve on bin Nüve Formasyonu öğrencisinin hazine merdiveni oluşturmasının yanında dört tane de zirve Tao Arayışı uzmanı gösteriye katkıda bulunmuştu. Bu aşağıdaki tüm gelişimcileri tam anlamıyla şok eden bir sahneydi. 

"Bu duyulmamış bir şey! Tamamen benzersiz!" 

"Nedime olarak Ölümsüz tanrıçalar, sağdıç olarak Ölümsüz askerler, tapınak olarak bir Ölümsüz sarayı,

tebrikler sunan bir gökkuşağı, Ruh Bölme gelişimcileri tarafından çağırılan uğurlu ejderha ve anka, Gelişen Ruh gelişimcileri tarafından yaratılan düğün mumları. Her şey gelişimciler tarafından sağlandı...." 

"Bu evlilik törenini ölene kadar unutmayacağım!" 

"Böylesine bir şeyi görebilmek ne kadar inanılmaz!" 

Herkes adeta sarsılmıştı! 

Ölümsüz tapınağının yanında yüzünde nazik bir gülümsemeyle duran Hap Şeytanı aşağıdaki Meng Hao ile Xu Qing'e baktı. 

"Törenler başlasın! Formalitelere takılmaya çok gerek yok. Ama yine de değerli merdivene tırmanmalı, yanan mumları geçmeli ve Ölümsüz sarayına ulaşmalısınız." 

Meng Hao derin bir nefes aldı ve Xu Qing'in elini sıktı. Eli titriyordu ve biraz terlemişti. Birbirlerine baktılar ve gözlerindeki gerginlikle birlikte sıcaklığı gördüler. 

İkisi de gülümsediler ve ardından merdivenlerden ilerlemeye başladılar. Onlar geçerken Ölümsüz tanrıçalar başlarını eğdiler ve Ölümsüz askerler diz çöktüler. Merdivenden yürüyerek mumları ve dönen ejderha ile ankayı geçtiler. En sonunda... gökkuşağına adım attılar. Turnalar ve uğurlu canavarlar onlar Ölümsüz saray tapınağının önünde dururken etraflarına toplandılar. 

Meng Hao ile Xu Qing döndüler, ve bulundukları noktadan Samanyolu Denizini ve aşağıdaki alkış tutan ve bağıran yüzbinlerce insanı görebiliyorlardı. Bu sesler dört bir yanda yankılanarak Gök ve Yer sallıyordu. 

Bu ses hatta... Samanyolu Denizine kadar ulaşmayı başarıyordu! 

Bu noktada evlilik töreni yarı yarıya tamamlanmış olarak sayılabilirdi. Sonraki kısım en kritik noktaydı, Hap Şeytanı'nın olayı resmileştireceği kısımdı! 

Hap Şeytanı çifte baktı ve ardından sesi gök gürültüsü gibi yankılandı, "Büyük bir memnuniyetle ilan ediyorum ki..." 

Aşağıda kalabalık delice alkış tutuyordu. 

Fakat Hap Şeytanı daha cümlesini bitiremeden önce kalabalık hala alkış tutarken Meng Hao'nun ifadesi aniden titreşti. Samanyolu Denizi'ne doğru bakarken gözlerinde keskin bir ışık belirdi. 

Deniz normal gibi görünse de aniden bir şey onun korkuyla sarsılmasına neden olmuştu. Sanki Samanyolu Denizi'nde şok edici bir tehlike gizleniyor ve dişlerle dolu devasa bir ağız yaklaşıyor gibiydi. 

Meng Hao'nun Samanyolu Denizi'ne doğru baktığı esnada bütün zirve Tao Arayışı uzmanları benzer hislerle kalplerinin titrediğini hissettiler. Onlar da denize doğru baktılar. 

Her şey normal görünse de Meng Hao sağ gözünü dokuz kez kırptı ve Ölümsüz Yol Gösterir'in qisini deveran etti. Dünyayı görüşü bulanıklaştı ve ardından tekrar netleşti. Şuan iki farklı dünyayı görebiliyordu. 

İlk dünya normal Samanyolu Denizi'ydi. İkinci dünya ise... öfkeyle kuduran ve kükreyerek dalgalanan denizdi. Bir Diriliş Zambağı'ndan şekillenmiş olan devasa ve şok edici bir köprü görünüyordu! 

Köprünün üzerinde yüzbinlerce Kuzey Menzili gelişimcisi canice arzularla akın ediyorlardı! 

Kuzey Menzili gelişimcilerinin arasında on binlerce gelişimci tarafından desteklenen devasa bir taş kazan bulunuyordu. Kazan antik bir görünüme sahipti ve içi simsiyah toprakla doluydu. Şaşırtıcı şekilde toprağın içine saplanmış olan tek bir tütsü görülüyordu! 

Tütsü çubuğu küçüktü, devasa kazandan o kadar küçüktü ki onu gözden kaçırmak kolaydı. 

Fakat onun verdiği hissiyat tam bir dehşet ve habislikle doluydu. Kuzey Menzili zirve Tao Arayışı uzmanları bile ondan korkuyor görünüyordu. 

Kuzey Menzili güçleri giderek yaklaşıyorlardı. O anda... neredeyse Güney Diyarı topraklarına varmışlardı! 

--------