Bölüm 710: Antik Tao Gölleri

Bir yıl.

Meng Hao'nun tarikata gelişinin üzerinden bir yıl geçmişti. Bu süreçte vadiden bir kez bile dışarı adım atmamış veya hiç kimse onu rahatsız etmemişti. Sahip olduğu ütopik vadide Xu Qing ile birlikte güneşin doğuşunu ve batışını izlediler. Her şey sessiz ve huzurluydu, ve zamanlarını beraber geçirdikleri anların sıcaklığı ve tatlığıyla harcıyorlardı.

Bu yıl boyunca Xu Qing herhangi bir gelişim pratiği yapmamıştı. Normal bir ölümlü kadın gibi Meng Hao'ya eşlik etmişti. Ara sıra vadiden kahkaha sesleri yükseliyor ve dışarıda nöbet tutan öğrenciler gülümseyip vadiye doğru bakıyorlardı.

Burası Kan Prensi'nin ve onun sevgilisinin bulunduğu yerdi.

Bu yıl boyunca Meng Hao'nun tarikat içindeki şöhreti biraz olsun azalma göstermemişti. Dahası Siyah Elek Tarikatında yaşananların hikayesi dışarı yayılarak tüm Güney Diyarına dağılmıştı. Kısa süre sonra Meng Hao ismi daha da görkemli bir hal almıştı.

O bir Ruh Bölme uzmanıydı, Büyükusta Hap Kazanıydı, Kan Şeytanı Tarikatının Kan Prensiydi, ve Siyah Elek Tarikatına karşı bir savaş vermişti. Hikayeler yayılınca kısa sürede Meng Hao ismi Güney Diyarı'ndaki herkesin zihninde yer etmeye başlamıştı.

Meng Hao Wang Klanının trajik kaderini ve Ölümsüzlüğe Yükseliş için deliren, her şeyini kaybeden kişiyi duymuştu...

O yıl boyunca Meng Hao Kan Şeytanı Yüce Büyüsü'ne çalışmayı bırakmamıştı. Fakat ara sıra tekrarlanan durumla birlikte üçüncü seviyeye ulaşmaktan aciz olduğunu hissetmişti. Bir şeyi kaçırıyordu.

Bir darboğaza gelmişti, bu çok açıktı. Patrik Kan Şeytanı ona herhangi bir nasihat yada ipucu vermiyordu. Aslında o yıl boyunca Meng Hao ile hiç konuşmamıştı bile. Sanki tüm tarikatı Meng Hao'nun eline bırakmış gibiydi. Meng Hao artık tarikattaki bütün hayat ve ölümleri elinde tutuyordu.

Kan Şeytanı Yüce Büyüsü'nde herhangi bir lerleme kaydedemese de Dokuz Göğün Değerli Vücut Mührü gelişimine dair aydınlanma elde etmişti.

Sanat basit ve kabaydı ama dünyevi vücudu inanılmaz derecede kuvvetlendiriyordu. Ne yazık ki et ile kaynaştırmak için muazzam miktarda büyülü eşya istiyordu. Esasen... o kişinin vücudunu bir değerli büyülü eşyaya arıtan kutsal beceriydi.

Çoğu insan aydınlanama kazansa bile onu geliştirmeyi zor bulacaktı. Ne de olsa büyük miktarda büyülü eşya gerektiriyordu. Sadece birinci seviyeyi geliştirmek için 10,000 tane Ruh Bölme seviyesinde büyülü eşya lazımdı.

Neyse ki gereksinim Ruh Bölme hayat-özü hazineleri değildi; durum bu olsa Meng Hao hemen vazgeçerdi. Basitçe böyle bir şeyi geliştiremezdi.

Fakat, eğer birinci seviyeyi tamamen bitirebilirse dünyevi vücudu Ruh Bölmeyi aşacak ve Tao Arayışı aşamasına ulaşacaktı. Dünyevi vücudu o aşamaya geçtiğinde qi ve kan Gök ve Yerin doğal kanununu içerecekti.

Böylesine bir vücut değerli bir hazine gibiydi.

Eğer ikinci seviyeyi geliştirebilirse dünyevi vücudu Tao Arayışı'nı aşacak ve ardından Dünyevi Vücut Ölümsüz Felaketini tecrübe edecekti. Eğer bu felaketi aşarsa... qi ve kan Ölümsüzlüğe Yükseliş'e ulaşacaktı.

"Bu sanatın toplamda dört seviyesi var. Eğer en yüksek seviyeye kadar geliştirebilirsem..." gözleri bir an canlı bir parıltıyla yandı. Ama hemen yok oldu. Dördüncü seviyeyi geliştirmek için gereken eşyalar daha önce hiç duyulmamış cinstendi.

"Ve bir de Çürüyen Alev Şeytanı Büyüsü Gerçek Benlik Tao'su var!" diye düşündü, gözlerinde garip bir ışık parladı. O yıl boyunca en büyük başarısı Dokuz Göğün Değerli Vücut Mührü ile ilgili değil Çürüyen Alev Şeytanı Büyüsü Gerçek Benlik Tao'su ile ilgiliydi!

Çokça düşündükten sonra nihayet bir nebze kavrayış elde edebilmişti. O aslında bir klon yaratmak için kulanılabilen bir sanattı. Klon büyüsü Güney Diyarında ne çok yaygın ne de nadirdi, ve çoğu Ruh Bölme gelişimcisi klon yaratmanın bir yolunu buluyordu.

Ne de olsa bir klon ölürse gerçek benlik hayatına devam edebiliyordu. Öte yandan eğer gerçek benlik ölürse de klon hayatına devam edebiliyordu. Ekstradan bir klon yaratmak fazladan bir hayat yaratmak gibiydi.

Klonları geliştirmek için kullanılabilen birçok büyü vardı ve hepsinin de kendine özgü özellikleri vardı. Çürüyen Alev Şeytanı Büyüsü Gerçek Benlik Tao'su ise antik Şeytan Ölümsüzü Tarikatındaki en yüksek seviye Taoist büyülerinden biriydi. Dahası, o Çürüyen Alev Şeytanının hayat-özü Taoist büyüsüydü, bu şeytan Lord Li'nin direk altındaki en yüksek rütbeli üç Şeytan Paragondan biriydi.

Onun ne kadar güçlü olduğu konusuna gelince Dokuzuncu Dağ ve Denizde daha görkemli bir şey bulunamazdı.

"Diğer klon büyülerinde kişinin ruhundan bir iplik çıkartma gereksinimi var, ardından onu bir etten ve kandan vücuda yada belki bir ruh vücuduna aktarmak gerekiyor. Başka bir seçenek ise bir çeşit büyülü eşya ile bir vücut yaratmak ve ardından gerçek benliği ona bağlamak."

"Bunlar en güvenli yöntemler ve klonun baş kaldırması riskine karşı etkili."

"Fakat, Çürüyen Alev Şeytanı Büyüsü Gerçek Benlik Tao'su türdeş bir klon vücudu yaratabiliyor. Klon vücudu da bir ruh ipliği gerektiriyor, ama kişinin ruhundan değil bir yabancının ruhundan."

"Daha güçlü bir ruh daha güçlü klon demek! Aslında birden fazla ruhu onunla kaynaştırmak klonun daha da güçlü olmasına yol açacaktır!"

"Bu ruh ile vücudu kontrol etme değil ruhu vücut ile kontrol etme meselesi. Ruh kuruyarak klonu besleyen bir aleve dönüşür. Bu bir Taoist sanatı değil aksine bir Şeytani büyü. Klon yaratıldığında fiziksel vücudun iradesi onu klonun ruhunu bastıran ve Gerçek Benlik Tao'su olan bir gerçek benliğe dönüştürür."

"Vücut bir kın gibidir ve ruh ise bir bıçak. Keskin bir bıçağı kontrol eden bir anahtara benzerler!"

"Bu sanat inanılmaz etkili!"

"Çürüyen Alev Şeytanı Büyüsü Gerçek Benlik Tao'su!"

"Bu sanatın geliştirdiği şey aslında bir klon değil ikinci bir gerçek benlik! İnanılmaz güçlü bir gerçek benlik!"

**

O yıl boyunca dış dünyada birçok şey olup bitmişti. En şok edici olaylardan birisi Meng Hao'nun tekrar ortaya çıkışı değil, Güney Diyarındaki üç Tehlikeli Bölgeden biri olan Antik Tao Göllerinin tekrar püskürmesiydi.

Dahası püskürme artan bir sıklıkla gerçekleşiyordu. İlk başta bu Tao Göllerinin dış kısmındaki Tao Gayzerleriyle sınırlı kalmıştı ama en sonunda Tao Göllerinin kendileri bile püskürmeye başlamıştı.

"Antik Tao Gölleri tekrar püskürüyor!"

"Duyduğuma göre geçen ay küçük Tao Göllerinden birisi püskürmüş ve bir Ruh Bölme büyülü eşyası ortaya çıkmış!"

"Tao Göllerinden bahsetmeye bile gerek yok. Tao Gayzerleri de püskürüyor. Gelişimciler toplanıyor ve duyduğuma göre birçok insan aydınlanma elde ediyor."

Böylesine sesler son zamanlarda Kan Şeytanı Tarikatında sıkça duyulmaya başlanmıştı. Birçok öğrenci tarikattan ayrılmış ve iyi şans ve talih aramak için Tao Göllerine doğru yola koyulmuştu.

Zaman geçtikte Tao Gölleri tarafından ilgisi çekilen öğrencilerin sayısı artmıştı. Tabii ki ilk başta sadece Nüve Formasyonu ve orta Gelişen Ruh aşamasına kadar olan kişilerin dikkatini çekiyordu.

Fakat bir ay sonra Tek Kılıç Tarikatından bir tane büyük döngü Gelişen Ruh gelişimcisi aydınlanma elde etmiş ve Ruh Bölme aşamasına girmişti. Bu olay tüm Güney Diyarı'nı sarsmış ve adeta Ruh Bölme aşamasının altında sıkışıp kalmış olan bütün büyük döngü Gelişen Ruh aşama gelişimcilerin hemen iyi talih aramak için Tao Göllerine akın etmesine neden olmuştu.

Kısa süre sonra şahitler Antik Tao Göllerinin içinde bir püskürmenin meydana geldiğini rapor etmişlerdi. Görünüşe göre bu püskürmeyle Ruh Bölme gelişimcilerinin bir büyük Tao'ya dair aydınlanma elde etme olanağı sağlayan inanılmaz dalgalar meydana gelmişti.

Bu haber anında tüm Güney Diyarı'nda adeta fırtına etkisi yaratmıştı. Bütün tarikatlardan ve klanlardan Ruh Bölme Patrikleri büyük bir hevese kapılmışlardı.

Kan Şeytanı Tarikatı da bu dalgaya dahildi.

Meng Hao'dan izin aldıktan sonra iki Demirkan Patiği, Patrik Karagök ve üç Şeytanateşi Patriği vadiye girmiş ve ahşap kulübesinde önünde bir alkol sürahisiyle oturan Meng Hao'ya yaklaşmışlardı.

"Kan Prensi, Tao Gölleri püskürüyor. Patrik kapalı meditasyonda ve tarikat işleriyle ilgilenmiyor. Kan Şeytanı Tarikatı bu iyi talih fırsatına katılacak mı?"

"Bu doğru, Kan Prensi. Diğer tarikat ve klanlar hareketlenmeye başladı. Gerçek şu ki, birkaç gün önce Tek Kılıç Tarikatı bir Ruh Bölme Patriği liderliğinde Antik Tao Göllerine büyük bir gelişimci grubu göndermiş."

"Antik Tao Göllerinin sınır bölgesindeki Tao Gayzerleri herhangi bir düzene göre püskürmüyor. Fakat iç bölgedeki küçük göller her iki bin yılda bir püskürürler. Baş Göl ise sadece her on bin yılda bir harekete geçer."

"Hesaplamalara göre, şuan bütün Antik Tao Göllerinin püsküreceği zaman!"

Xu Qing kenarda sessizce dinliyordu. Ruh Bölme Patriklerinin ona karşı tavırları gayet nazikti. Ne de olsa Meng Hao'nun uğruna Siyah Elek Tarikatı ile tek başına savaştığını ve ona kalbinde büyük bir sevgi beslediği açıktı.

Meng Hao gözlerini açtı ve içinde derin bir ışıkla birlikte gizlemesi zor olan ve dağıtılamayacak kadar yoğun olan bir acımasızlık göründü. Gözlerini açtığı anda altı Ruh Bölme Patriği'nin kalpleri titredi ve saygıyla başlarını eğdiler.

"Antik Tao Gölleri...." diye mırıldandı Meng Hao. Gelişim merkezi o sırada bir darboğaza saplanmış durumdaydı. Bazı fikirleri olsa da Üçüncü Bölmesine dair hala emin değildi. Dahası, kapalı meditasyon süresini uzatmak Kan Şeytanı Yüce Büyüsü'nde ilerlemesine yardım etmeyecekti.

Başını çevirerek Xu Qing'e baktı.

"Sorun yok," dedi gülümseyerek. "Seni burada bekleyeceğim.... Biraz iyi talih elde etmek senin için en iyisi olacaktır değil mi?" Meng Hao'ya bakan gözleri içtenlik ve sıcaklıkla doluydu. Geçen bir yılda çok mutlu anlar yaşamıştı. Gelişim konusunda endişe yaşamamamış ya da hayatın sıkıntılarını görmemişti. Meng Hao ile birlikteydi ve bu tıpkı Reliance Tarikatındaki basit hayat gibiydi.

Ruh Bölme Patriklerinin hepsi beklenti dolu gözlerle Meng Hao'nun cevabını bekliyorlardı.

Bu noktada üç Şeytanateşi Patriğinden İkinci Bölme uzmanı olan Yao Ming aniden bir şey fark etmiş gibi göründü. Depolama çantasına doğru baktı ve ardından parlak bir yeşim kayış çıkarttı. Ona bir an derince baktı, yüz ifadesi titreşiyordu.

"Kan Prensi, çok uzun süre tereddüt edemeyiz. Şuan Tek Kılıç Tarikatı harekete geçti, Altın Ayaz Tarikatı, Mor Felek Tarikatı, Siyah Elek Tarikatı, Song Klanı ve Li Klanı da bunu takip etti. Hepsi de Ruh Bölme uzmanları tarafından yönetilen gruplarını Antik Tao Göllerine gönderdiler." Bununla birlikte yeşim kayışı Meng Hao'ya doğru uzattı.

Meng Hao ‘Siyah Elek Tarikatı,’ kelimelerini duyunca Xu Qing'in ifadesinin karardığını gördü. Yeşim kayışı kabul ederken gözleri öldürme arzusuyla titreşti. Onu inceledikten sonra kafasını kaldırdı ve gözleri kararlılıkla parladı.

"Gidelim!" dedi ve ayağa kalkarak yürümeye başladı. Altı Kan Şeytanı Tarikatı Ruh Bölme Patriğinin hepsinin de ifadeleri parladı. Meng Hao'nun gelişim merkezini düşününce onun liderliğinde Kan Şeytanı Tarikatı kesinlikle en iyi sonucu elde edecekti.

Meng Hao peşinde altı Patrikle beraber vadiden dışarı çıktı. Dışarı çoktan on binlerce öğrenci toplanmıştı ve yüzleri beklentiyle doluydu.

Meng Hao onları süzdü.

"Her dağ zirvesi benimle Antik Tao Göllerine gelecek 10,000 öğrenci seçebilir!"

"Tamam, Kan Prensi!"

"Tamam, Kan Prensi!" Heyecanlı bağırışlar tüm Kan Şeytanı Tarikatı boyunca çınladı. Altı Ruh Bölme Patriğinin yönetimiyle ayarlamalar yapıldı ve kısa süre sonra on binlerce ışık ışınından oluşan bir kalabalık Meng Hao'nun peşinden havalandı.

Li Shiqi de aralarındaydı ama Wang Youcai Meng Hao'nun vadisinin dışında koruma görevi için kalmıştı.

Meng Hao'nun öğrencilerle birlikte havalanmasıyla aynı sırada Patrik Kan Şeytanı dağındaki Kan Göletinde oturuyordu. Yavaşça gözlerini açtı.

"İblisi bölmek için kişi önce iblisliği kabul etmeli. Onun iblisliği daha henüz derin değil...."