Bölüm 632: Samanyolu Denizi

avatar
6551 15

I Shall Seal The Heavens - Bölüm 632: Samanyolu Denizi


Bölüm 632: Samanyolu Denizi   Samanyolu Denizi Güney Gök topraklarının ortasında yer alan ve bir tarafta Kuzey Menzili ve Doğu Toprakları diğer tarafta Güney Diyarı ve Batı Çölü olmak üzere iki kıtaya ayıran bir denizdi.   Samanyolu Denizinin kapladığı alan çok büyüktü, iki kıtadan da çok daha genişti. Güney Diyarıyla kıyaslarsak Samanyolu Denizi oranın aşağı yukarı beş katı büyüklüğündeydi.   Bu nedenle bu deniz Halkalar adı verilen dört kısma ayrılmıştı. Dört Halkanın dışındaki kısım Dış Denizdi.   Sonsuz deniz sık sık devasa kasırgalarla çalkalanır ve büyük dalgaların ortaya çıkmasına neden olurdu. Ama yine de irili ufaklı adalarla kaşılşamka mümkündü ve bu adalarda da Gelişimciler yaşıyordu.   Tabii ki denizde deniz canavarları da dolanıyordu. Onların et ve kanı sık sık Gelişimciler tarafından değer verilirdi, bu durum özellikle Gelişimcilere benzeyen ve Deniz Şeytanları adı verilen canavarlar için geçerliydi. Onların Şeytan kalpleri son derece değerliydi. Sadece tek bir Şeytan kalbi bir orta seviye Ruh Taşı enerjisine denk bir ruhsal enerji yayabilirdi.   Bu ve çeşitli sebeplerden dolayı Samanyolu Denizi Gelişimciler için yıllardır hedef haline gelmişti. İnsanlar buraya yerleşmiş, çoğalmış, genişlemiş ve kısa süre içinde burada güç dengeleri kurmuşlardı.   Samanyolu Denizinde güçlü ve zayıf güçler vardı ve onlar deniz yüzeyindeki çeşitli adalar arasında dağılmışlardı. Bu güçlerin çoğu Dördüncü Halkada yer alıyordu. Sadece bazı çok güçlü Tarikat ve Klanlar Üçüncü Halkada oturmaya hak kazanmıştı.   Tabii ki Samanyolu Denizinde kulaktan kulağa geçmiş olan bir çok efsane bulunuyordu. Bir çok kişinin aksine onların gerçek olduğuna inananlar da vardı. Samanyolu Denizinde bir şeyler değiştiğinde daima bunu bazı garip şeylere bağlayan insanlar olurdu.   Burası asla huzurlu ve sakin olmayan, daima kasırgalarla dövülen engin bir denizdi. Burası... Samanyolu Deniziydi.   Samanyolu Denizinin Dış Deniz bölgesinde aşağı yukarı üç yüz metre büyüklüğünde bir gemi hızla ilerliyordu.   Geminin uç kısmında orta yaşlı bir adam etrafına toplanmış olan gençlere Samanyolu Deniziyle ilgili yaygın efsaneleri anlatıyordu.   "Efsaneye göre Samanyolu Denizinde görülen bir kadim gemi vardır. O gemiyi görenler büyük lütuf alacaklardır.... Dediklerine göre o geminin ucunda yaşlı bir adam oturuyordur.   "Üzerinde harap olmuş bir zırh vardır ve gözleri kapalıdır. O asla hareket etmez...."   Gençler oldukça heyecanlanmış gibiydi. Belli ki bu onların yüzlerce kez duydukları bir hikayeydi ama yine de ondan bıkmamışlardı.   Su denizin yüzeyinde yayıldı ve geminin ütünde ipek bir bayrak tuzlu meltemle dalgalandı. Bu bayrağın üzerinde "Zhang (张)" karakteriyle birlikte bir uçan kılıç işlemesi vardı. Bu, geminin Samanyolu Denizindeki bir Gelişimci Klanı olan Zhang Klanına ait olduğunu gösteriyordu.   Gemide aşağı yukarı elli kişi vardı ve çoğu zinde ve güçlü olsa da ölümlüydü. İçlerinde az sayıda Gelişimci vardı ve hepsi de meditasyon pozisyonunda oturuyorlardı. Buna tek istisna geminin ucunda oturan orta yaşlı adamdı. Bu adam geç Temel Kurulum aşamasındaydı. O Klanın genç nesil üyelerine hikayeler anlatıyordu.   "Bizim Zhang Klanımızın Patriği o gemiyi bir kaç yüz yıl önce görmüştü," diye düşük bir ses tonuyla devam etti, bu fırsatı değerlendirerek klanın genç neslini içten içe etkilemeyi hedefledi. "Tıpkı efsanede söylendiği gibi bir lütuf kazandı; bir Gelişim merkezi ilerlemesi elde etmiş ve bir Nüve Formasyonu uzmanı olmuştu.   "Bu sayede Dış Denizden bir ada elde edebilmiş ve yerel bir güç olan Zhang Klanını kurmuştu. Sizin tek yapmanız gereken şey bunu daima hatırlamak!"   Gençlerin arasındaki iri yarı bir çocuk aniden konuşmaya başladı. "Bu hikayeyi biliyoruz, Hai Xin Amca!" dedi. Rica eder bir tonla konuştu, "Bize Azizin adasını anlat!"   Bu sözler ağzından çıktığı anda bazı diğer çocuklar da aynı şey için yalvarmaya başladılar.   Orta yaşlı adam sessizce güldü, ne diyeceğini bilmiyordu. Tam konuşmaya başlayacakken aniden bir şey hissetti. Kafasını çevirip geminin arka tarafına baktığında dışarı çıkmakta olan güzel bir genç kadın gördü.   Elinde altı yada yedi yaşında bir oğlan vardı. Oğlanın yanakları tombuldu ve oldukça tatlı görünüyordu. Genç kadının ise Gelişim merkezi Gelişim merkezi büyük döngü Temel Kurulum aşamasındaydı.   "Selamlar, Klan Lideri!" dedi orta yaşlı adam saygılı bir tonla. Ellerini kenetleyerek baş selamı verdi.   Etrafındaki gençler de onun yaptığını yaptılar.   "Hepimiz aynı Klanın üyeleriyiz, böyle nezakete gerek yok," dedi genç kadın gülerek. "Nan'er güneşin okyanusun ötesinde batışını izlemek istedi, o yüzden onu dışarı çıkarttım."   Kadının yanındaki oğlan orta yaşlı adama şaşkın gözlerle baktı ve konuştu: "Hai Xin Amca, biraz önce sanki Azizin adasından bahsedildiğini mi duydum?"   Orta yaşlı adam güldü ve gözlerinde sevecen bir parıltı belirdi. Ona göre Klanın gelecekteki bütün umudu bu oğlanın üzerindeydi.   "Ah, Azizin adası," dedi adam gülümseyerek. "Orası Dördüncü Halkanın bir numaralı adasıdır ve tüm Dördüncü Halkanın bir numaralı Tarikatı olan Özgür Tarikatın evidir!   "Azizin adası öylesine büyüktür ki tıpkı bir kıta gibidir! O bizim adamızdan çok çok daha büyüktür. Hatta orada Xiao Eyaleti adı verilen bir ölümlü ulusu bile yaşamaktadır.   "Özgür Tarikat bir Ruh Bölme Gelişimcisine sahip olduğu için Dördüncü Halkadaki diğer bütün güçlerin kalbine korku salmışlardır. Onlar bir çok Gelişimciye sahiptir; Qi Yoğunlaştırma ve Temel Kurulum Gelişimcileriyle doludur. Hatta düzinelerce Nüve Formasyonu Gelişimcisine bile sahiplerdir! Ve Gelişen Ruh uzmanlarının sayısı ise... yedi tanedir!   "Tüm Dördüncü Halka genelinde onların bu gücü karşısında durabilecek tek bir Klan yada Tarikat yoktur. Özgür Tarikat Dördüncü Halkanın yöneticisi olmayı tamamen hak ediyor.   "Hepiniz oraya gitme sebebimizi biliyorsunuz. Bu nedenle oraya vardığımızda hepiniz saygılı olmalısınız. Genç Efendi Nan'er son yıllarda doğanlar arasında en iyi gizli yeteneğe sahip kişi.   "Özgür Tarikatın öğrenci aldığını düşününce bu bizim Klanımız için inanılmaz bir fırsat gibi görünüyor!" Bu noktada adamın gözleri beklentiyle parladı.   "Eğer Genç Efendi Nan'er Özgür Tarikata girebilirse sahip olduğu gizli yetenekle kesinlikle Temel Kurulum aşamasına ulaşacaktır. Hatta ilerde Nüve Formasyonuna ulaşma ihitmali bir olacaktır! O zaman geldiğinde Genç Efendi Nan'er yıllar önceki Klan Patriği gibi kahraman olacaktır!   "Bu olduğunda bizim Zhang Klanımız Dış Denizde bir kez daha şöhret basamaklarını tırmanacaktır!" Orta yaşlı adamın sesi hırsla doluydu. Etrafındaki gençler genç kadının yanında duran oğlana hayranlık ve kıskançlıkla baktılar.   Genç kadın onun saçlarını okşadı ve tam bir şey söylemek üzereyken aniden yüz ifadesi titreşti. O kafasını kaldırdığı sırada aynı şeyi orta yaşlı adam da yapmıştı.   Geminin ortasından bir kadın ve bir erkek aniden hava uçtular. İkisi de elli yaşlarında görünüyordu ve geç Temel Kurulum aşaması Gelişim merkezine sahiplerdi. Uçan kılıçların üzerinde duruyorlardı ve kafalarını havaya kaldırdıklarında yüzlerinde şaşkınlık ifadesi vardı.   Her yer sessizdi ve gemideki herkes adeta afallamıştı.   Gördükleri şey havada devasa bir yarığın sessizce açılmasıydı. Bu yarık hızla simsiyah bir burgaca dönüştü ve burgaç hızla dönerek bir kara delik halini aldı.   Kara delikten ağzından kanlar sızan bir adam dışarı doğru sendeledi.   Uzun gri saçlara sahipti ve üzerinde kanla ıslanmış beyaz bir cübbe vardı. Aurası dengesizdi ve yüzü bembeyazdı. Bu kişi tabii ki Meng Hao idi.   Papağan onun omuzuna tünemişti ve küçümseyici bakışlarıyla etrafı kolaçan etti.   Meng Hao ortaya çıktığı anda içsel yaraları hiç beklemediği bir şekilde tekrar dışarı doğru patladı. İkinci ışınlanma eski yaralarını tekrar açmış ve yaraların daha da kötüye gitmesine neden olmuştu.   Meng Hao havada durarak aşağıdaki gemide bulunan şaşkın insanlara baktı. Şuan yaralı olmasının bir önemi yoktu, bakışlarıyla onları süzdüğü anda onların kalplerinin titremeye ve güm güm atmaya başlamasına neden olmuştu. İnsanlar sanki kadim ve vahşi bir canavara bakıyormuş gibi hissediyorlardı.   "Yaralarım çok ağır," diye düşündü gözlerini çevirerek. "Hemen iyileşmeye başlayacak bir yer bulmalıyım." Aşağıdaki gemide bulunan insanları görmezden gelerek derin bir nefes aldı ve uzaklara doğru harekete geçebilmek için Gelişim merkezini deveran etmeye zorlamak üzereydi.   Gemide herkes kışta kalmış ağustos böceği gibi sessizce kalakalmıştı. Buna genç kadın dahil değildi.   "Kıdemli, ayrılmanıza gerek yok!" Bu sözler ağzından döküldüğü anda pişman oldu. Meng Hao tekrar ona baktığında titredi ama ardından kendini ellerini kenetlemeye ve saygıyla selam vermeye zorladı.   "Kıdemli," diyerek devam etti titreyerek, Ciddi yaralar almışsınız ”Eğer dinlenmek ve iyileşmek için bir yer arıyorsanız gemimizde birinci sınıf kabinler ve bazı tıbbi haplar var. Eğer isterseniz yaralarınızla burada ilgilenebilirsiniz." Kadın dişlerini sıktı ve kalbi gerginlikle güm güm atmaya başladı.   Kadının sözlerini duyunca orta yaşlı adam da dahil çevredeki bütün Temel Kurulum Gelişimcilerinin yüzleri düşmüştü. Klan Liderinin neden böyle bir şey yaptığını anlayamamışlardı. Onu durdurmak için bir şey yapmak isteseler de ağızlarını açmaya cüret edemiyorlardı.   Meng Hao her zamanki yüz ifadesiyle havada durarak genç kadını izledi.   Onun gözlerine baktığında genç kadın sanki Gök ve Yer kükrüyormuş gibi hissetti ve daha da şiddetle titremeye başladı.   “Siz nereye gidiyorsunuz?" dedi Meng Hao bakışlarını çekerek.   "Bizim mütevazi Klanımız Dördüncü Halkadaki Azizin adasına gidiyor, amacımız oğlumun Özgür Tarikata katılmasını sağlamak." Genç kadın herhangi bir şey saklamaya cüret edememişti ve ayrıca saygıyla konuşmuştu. Bu noktada diğer üç Temel Kurulum Gelişimcisi onun amacının ne olduğunu tahmin etmişlerdi. İçten içe titremeye devam etseler de onlar da bir beklenti içine girmişlerdi.   Meng Hao bu Azizin adasının nerede olduğunu yada Samanyolu Denizindeki çeşitli bölgelerde bulunan güç dengesini bilmiyordu. Bir an düşündükten sonra başını aşağı yukarı salladı ve ardından gemiye doğru alçaldı. Genç kadın saygıyla onu bir büyü formasyonuyla korunan özel bir kabine götürdü.   Meng Hao başını salladı, ardından bacaklarını çaprazlayarak oturdu. Gözlerini kapattığında genç kadın da saygıyla oradan ayrıldı.   Kadın ayrıldığı anda papağan onaylamaz bir tonla konuştu, "Neden burayı seçtin? Sakın bana o genç bayandan hoşlandığını söyleme? Onun çok fazla tüyü yok. Aslında daha önce onu bir kaç kez kontrol ettim...."   “Samanyolu Denizinde nereye saklandığımın bir önemi yok, her yer aynı," diye cevapladı Meng Hao sakince. "Eğer denizin dibinde bile olsam, Wang Klanının 10. Patriği auramı tespit ettiğinde beni bulabilecek. Durum böyle olduğunda burada saklanmamda bir mahsur yok. Kim bilir belki beklenmedik kazançlar bile elde edebilirim." Bununla birlikte Gelişim merkezini deveran etmeye başladı. Göz kapaklarının altından mor ışık parlarken yaralarını iyileştirmeye başladı.   Zaman hızla geçti. İkinci günün sabahında genç kadın yerli Samanyolu Denizi ürünlerinden oluşan yiyecekler getirdi. Ayrıca ona Azizin adası ile ilgili bilgi ve çevredeki bölgelerin deniz haritasını içeren bir yeşim kayış verdi.   Harita Meng Hao için en değerli olanıydı. Bu harita basit görünse de aslında Zhang Klanının arka arkaya gelen nesilleri boyunca toplanan bilgileri içeriyordu.   Genç kadın Meng Hao kökeninden emin değildi ama sadece güvende olmak için bir iyi niyet göstergesi olarak haritayı ona vermişti.   Meng Hao yeşim kayışı aldı, şöyle bir göz gezdirdi ve ardından gülümsedi. Genç kadın o anda hemen biraz rahatlamış göründü. Elini kaldırarak kulağının arkasına bir saç tutamını kavradı. Dış görünüşü doğal bir güzelliğe sahipti ama kaygı ve rahatlama karışımı onun daha da çekici görünmesine neden oluyordu. Kadın heyecanını bastırarak saygıyla oradan ayrıldı.   Meng Hao onun gidişini izledi. Tecrübelerine göre, kadının ona buradan kalmasını söylemesinin sebebi onun geçmişte büyük bir tehlike tecrübe etmiş olmasıydı. Bu nedenle onu çağırmakla risk almıştı.   Meng Hao daha sonra dikkatini yeşim kayışa verdi. "Demek Samanyolu Denizi dört Halkaya ayrılıyor.... Dördüncü Halka adı verilen dış bölge Dış Deniz.   "Azizin adası. Xiao Eyaleti. Özgür Tarikat." Biraz sonra yeşim kayışı bir kenara koydu ve ardından yaralarıyla ilgilenmeye devam etti.   Zaman yavaşça aktı....






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44264 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr