Bölüm 541

avatar
6331 19

I Shall Seal The Heavens - Bölüm 541


  Bölüm 541: Savaş!

Meng Hao Patrik Huyan’ın sözlerini duyduktan sonra ifadesi her zamanki gibiydi. Onun kişili böyleydi. Birisini ne kadar çok öldürmek istiyorsa o kadar az konuşurdu. Patrik Huyan’ın bu sözlerine bakınca onun gerçekte neler olduğundan haberdar olduğu çok belliydi.


 “Konuşmanın ne anlamı var?” dedi Meng Hao soğukkanlılıkla. “Dövüşmek istiyor musun? O zaman dövüşelim.” Bu sözlerin ardından sağ elini kaldırdı ve bir yakalama hareketi yaptı. Bir anda elinde siyah İblis Mızrağı ortaya çıktı. Onu ileri doğru savurdu ve mızrak inanılmaz bir hızla fırlarken bir gümbürtü sesi çınladı.


  Mızrak havada ilerlerken gürleme sesleri eşliğinde sınırsız siyah sis ortaya çıktı. Sisin içinde sayısız vahşi surat yer alıyordu. Onların kana susamış gülümsemeleri aç gözlülükle doluydu.


  Belirsiz bir şekilde sis aslında devasa bir kafa şekillendiriyordu. Bu kafa… İblis Kurgusuna aitti!


  İblis Mızrağı şuan Şeytan Silahı Yalnızlahit’in İblis Kurgusunun patlayıcı gücünü tamamen serbest bırakmıştı. Havada uğultulu bir sesle ilerliyordu.


  Mızrağın Meng Hao’nun Gelişim merkeziyle bir alakası yoktu. Onun kudreti tamamen kendisiyle bağlantılıydı. Fakat, o yine de gerçek Şeytan Silahı Yalnızlahit’e kıyasla bir İblis Kurgusu ipliğinden daha fazlası değildi.


  Yine de İblis Mızrağı herhangi bir Gelişen Ruh Gelişimcisini öldürebilecek bir güç ile patladı. Ruh Bölmeyi öldürebilir miydi… Meng Hao bundan emin değildi. Bu nedenle onu test etmeye karar vermişti.


  “Alan” Patrik Huyan sakin sesi ve değişmeyen ifadesiyle konuştu. Sağ elini kaldırdı ve ardından ileri doğru bir hareket yaptı. Aniden üç yüz metrelik alanın içindeki her şey onun kendi Alan dünyasına dönüştü!


  Bu kutsal beceri doğa kanunundan biraz farklıydı. Bu Ruh Bölme aşamasına ait olan bir büyülü beceriydi. Alan çok büyük değildi, sadece üç yüz metre genişliğindeydi. Bu üç yüz metre genişlikteki Alan sadece ona ait olan bir dünyaydı. Bu dünyada Patrik Huyan nihai güce sahipti. Hiçbir kutsal beceri yada büyülü teknik Alanı kırarak ona zarar vermek için gelemezdi.


  Bu durum Ruh Bölmeyi Gelişen Ruhun üstüne çıkartan olaydı. Ruh Bölme aşamasında kutsal beceriler doğa kanunları haline geliyordu!


  Üç yüz metrelik Alanın içindeki hiçbir şey anormal görünmüyordu. Fakat o anda Meng Hao Patrik Huyan’In etrafındaki boşluğu tamamen kendi dünyası haline getirdiğini hissetmişti.


  Bir patlama duyuldu. İblis Mızrağı üç yüz metrelik bölgeye girdiği anda yenilgiye uğratıldı ve siyah bir sise dönüştü. Sis sanki bölgeyi etkilemek için yayılmak istiyormuş gibi görünse de Meng Hao aslında onun o dünya ile çatıştığını söyleyebilirdi.  


Böyle bir heybetlilik, böyle bir doğa kanunu kullanımı Meng Hao’nun bizzat Ruh Bölmenin kudretiyle ilgili tecrübe ettiği ilk şey olmuştu. Patrik Reliance yıllar önce savaşmadan kaçmıştı. Kutsal Kar Şehrinde, Öd Ağacı mirası ile bütünleşmişti.


  Karakapı Kalesinin dışında olaya Zhixiang müdahil olmuştu.


  Meng Hao ilk defa bir Ruh Bölme uzmanıyla doğrudan yüzleşiyordu.


  “Çocukça,” dedi Patrik Huyan. İleri doğru hareket ederek baskı hissiyatının daha da şiddetlenmesine neden oldu. Saldırı yapmamıştı; sadece ileri adımlamıştı. Bununla birlikte etrafındaki üç yüz metrelik boşluk da onunla birlikte hareket etmişti. İblis Mızrağının sisi onun etrafındaki dünya tarafından tamamen baskılanmış gibi görünüyordu. İçeride patırtı sesleri duyuldu ve mızrak kendi içine doğru büzüldü. Sayısız surat içeri doğru emilerek İblis Kurgusunun kafasına dönüştü.


  Bu kafanın sahip olduğu yüz ifadesi son derece ciddiydi. Baskılayıcı etkinin altında ulumaya başladı. Ardından gerilemeye başladı ve bu süreçte sanki yok olmanın eşiğine gelmiş gibi dağılıyordu. Patrik Huyan yaklaştı ve tam o anda İblis Kurgusu harekete geçti. Bir anda dört bir yandan Şeytani Qi fırlamaya başlayarak Alan dünyasına karşı koyan ve İblis Kurgusunun kaçışına imkan sağlayan dalgalara dönüştü.


  Kafa, etrafındaki gürleme sesleriyle beraber Meng Hao’ya geri döndü. Siyah sis o anda son derece zayıftı, sanki tamamen dağılmanın eşiğine gelmiş gibiydi. Meng Hao onu vahşice toparladı. Bu noktada Patrik Huyan Meng Hao’dan yaklaşık üç yüz metre uzaktaydı.


  Meng Hao geriye çekildi. Bu üç yüz metrelik mesafeden bile Ruh Bölme uzmanının korkunçluğunu hissedebilmişti.


  “Kızgınlık hissetmene gerek yok,” Patrik Huyan ona bakarak sakince konuştu. “Karmanın nasıl işlediğini iyi biliyorum. Eğer bir şeyi suçlamak istiyorsan, kendi kötü talihini suçla.


  O anda mastif başını kaldırdı e uluyarak çıkarttığı ses her yeri salladı. Aniden güç patlayarak onun Ruh Bölme aurasını gözler önüne serdi.


  Bu aura ortaya çıktığı anda Patrik Huyan’ın göz bebekleri büzüldü. mastife doğru yüzünde ciddi bir ifadeyle baktı.


  Aynı sırada mastifin gözlerinden kanlı bir parıltı yayılmaya başladı. Aniden ileri fırlayarak Patrik Huyan’ın üç yüz metrelik Alanına girdi. İçeri girdiği anda Alan bozulmaya başladı.


  Bir kez daha kükreyerek kırmızı renkli vücudundan kırmızı renkli harelerin yayılmasına neden oldu. Hareler dört bir yana yayılarak Patrik Huyan’ın Alanıyla etkileşime girdi. Patrik Huyan’ın yüzü sanki vücudundaki kan aniden tersten akmaya başlamış gibi solgunlaştı.


  Adamın gözlerinde vahşi bir parıltı ortaya çıktı. Şimdiye kadar hep ileri doğru hareket etse de ama şimdi duraksamıştı.


  Mastife dikkatli bir bakış attıktan sonra yavaşça söylendi, “Bir anlık etkileşimle Kan Özümün yüzde onu gitti. Bu Ölümsüz Canavar fena değil. Belli ki bir Ruh Bölme mirasından aydınlanma kazanmış ama Ruh Bölmenin kendisinden değil. Yine de… böyle bir ecelsizin iradesi gerçekten nadir bulunan bir şey.


  Mastif vücudunu bir titreme alınca aniden bir kaç adım geriledi. Tehditkar bir kükreme kopartırken bakışlarını Patrik Huyan’a dikmişti.


  Kan Mastifinin İhtisası tam olarak Patrik Huyan’ın dediği gibiydi. Onu bir miras yoluyla elde etmişti ve kişisel bir aydınlanmaya kazanmamıştı. Fakat, Kan Ölümsüzünün İhtisas mirası basit bir şey değildi; o bir ecelsizin iradesiydi!


  İlk Bölme bir kan Bölmesi olmuştu! Vücuttaki bütün kan, Bölünmüştü!


  Kan hayatı temsil ediyordu. Bu nedenle kan Bölmesi hayatı bölmeye eş değerdi! Ölüm olmayan bir hayat… ecelsizdi!


  Bu nedenle bu ecelsiz İhtisası doğa kanunların etkileyebilir ve kanın yasaklı olduğu bir dünya yaratabilirdi!


  Patrik Huyan ile Kan Mastifi arasındaki görünmez mücadele ortaya çıktığı anda Meng Hao’nun gözleri pırıldadı. Patrik Huyan’ın gücünü test etmesiyle birlikte artık zihninde bir şeyler şekillenmiş ve kendisiyle Ruh Bölme arasındaki farkları netleştirmişti.


  “Ben… dövüşebilirim!” İki adım ileri attı. Bu iki adımla birlikte vücudu İkinci Animaya girerken gürleme sesiyle doldu. İki büyük döngü Gelişen Ruh gücü vücudunun içinde patlama yarattı.


  Meng Hao’nun aurası bir hortum gibiydi. Vücudu uzadı ve sağlamlaştı. Üçüncü adımını attı ve anında Yedi Animalı Ruh Dönüşümünün Üçüncü Animasına giriş yaptı. Üç Gelişen Ruhun birleşmesiyle birlikte vücudu dört tane büyük döngü Gelişen Ruhun gücüyle patladı. Vücudu daha da uzadı ve daha da sağlamlaştı.  


Gücünü geçici olarak artırabilen bazı büyülere sahip olsan bile,” dedi Patrik Huyan soğukkanlılıkla, “yine de… kendini çok abartıyorsun!” Elbise kolunu sallamasıyla birlikte üç yüz metrelik Alan hareler yaratarak mastife doğru gönderdi. Mastif gürültülü bir kükreme koparttı ve vücudundan kanlı bir ışık fışkırdı. O da karşılık vermek adına bir Alan meydana getirmişti ama onunki 250 metre civarındaydı.


  Ruh Bölme arasındaki savaşlar Gelişen Ruh Gelişimcileri arasındakine göre farklıydı. Bütün Ruh Bölme Gelişimcilerinin Alan dünyaları vardı. Alan dünyasını aşmadan Ruh Bölme Gelişimcisine zarar vermek imkansızdı.


  Mastif ile Patrik Huyan arasında Alan dünyaları birbirleriyle zıtlaştılar. Meng Hao’nun rüzgarı kamçılandı ve Meng Hao’nun aurası yükseldi. Ardından dördüncü adımını attı.


  Dört tane Gelişen Ruh bütünleşmişti. Patırtı sesleri dalgalar halinde çınlarken Meng Hao’nun vücudu yine uzadı ve güçlendi. Bilgin aurası artık gitmiş yerine bir Ölümsüz İblisin habis hissiyatı gelmişti. Artık sekiz tane büyük döngü Gelişen Ruha denk güce sahipti.


  Böyle bir savaş hüneri, böyle bir enerji bölgedeki rüzgarın çığlıklarla Meng Hao’nun etrafında dönmesine neden olmuştu. Meng Hao’nun elbisesi rüzgarla savruluyor ve gözleri canlı bir ışıkla parlıyordu. Bu noktada artık Patrik Huyan’ın ister istemez bu güç karşısında etkilendiği gözle görülür hale gelmişti.


  Patrik Huyan hayatı boyunca Meng Hao kadar güçlü olan başka bir büyük döngü gelişen Ruh uzmanı görmemişti. Böylesine korkunç bir kuvvet onun bütün Gelişen Ruh aşamasını yerle bir etmesine imkan sağlayabilirdi.


  “Gerçekten de harika bir geçici güçlendirme büyüsüne sahipsin….” dedi düşünceli bir şekilde gözlerini kısarak.


  Tam o sırada Meng Hao beşinci adımını attı, gözleri Patrik Huyan’ın üzerine dikilmiş durumdaydı. Bu noktada artık Patrik Huyan’ın üç yüz metrelik Alanına girmişti.


  Oraya girdiği anda Meng Hao Alan dünyasından üzerine çöken inanılmaz bir baskı hissiyatı algıladı. Sanki bir dağ aniden vücudunun üzerine düşmüş, onu ezerek bir posa haline getirmiş gibiydi. Fakat bu inanılmaz baskı üzerine çöktüğü anda vücudunda bir gürleme yayıldı ve beş renk birleşerek onun Beşinci Animaya girmesini sağladı!


  Beşinci Anima, on altı tane büyük döngü Gelişen Ruhun savaş hünerine denkti. Böylesine patlayıcı bir güç üç yüz metrelik Alandan gelen muazzam baskıya karşı koyabiliyor, bozulmadan kaynaklı harelenmelere neden oluyordu.


  Bu sahne Patrik Huyan’ın tam anlamıyla hayrete düşmesine neden olmuştu.


  Bu üç yüz metrelik Alan herhangi bir Gelişen Ruh Gelişimcisinin başını eğmesi iin yeterli olmalıydı. Patrik Huyan’ın tek yapacağı şey karşısındaki kişiyi düşünmek ve tek bir düşünceyle onu paramparça etmek olacaktı.


  Fakat Meng Hao bir çeşit hayret verici teknikle birlikte kendini korkunç bir güçle donatıyor ve onun üç yüz metrelik Alanına meydan okuyordu.


  “Onu sağ bırakmamalıyım,” diye düşündü Patrik Huyan. “O daha büyük döngü Gelişen Ruh aşamasında ve buna rağmen böyle korkunç bir güce sahip. Eğer Ruh Bölerse….”  


Patrik Huyan ilk defa işi ciddiye almış gibi göründü. Öldürme arzusu kabardı ve soğukça homurdandı. Hemen Kan Mastifine direnen üç yüz metrelik Alanının bir kısmını aldı ve Meng Hao’nun üzerine yolladı.


  “Artık sınırlarına ulaşıyor olmalısın değil mi!? Ruh Bölmenin karşısında… Gelişen Ruhun ne kadar güçlü olursa olsun bir böcekten farkın yok!


  Patrik Huyan Alan baskısını üzerine gönderdiği anda Meng Hao dişlerini sıktı. Vücudunu bir titreme aldı ve gözleri soğuk, vahşi bir ışıkla parladı.


  “Altıncı Anima!


  Boom!


  Altı renk bütünleşmişti. Meng Hao daha da uzadı ve tıpkı bir Ölümsüz İblise benzedi. Tarif edilemez bir cesaret aurası gökyüzüne yükseldi. Şuan Gelişim merkezi tam otuz iki tane büyük döngü Gelişen Ruha denk bir savaş hünerine sahipti. Gelişim dünyasında daha önce böyle bir Gelişen Ruh seviyesi hiç görülmemişti!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43989 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr