Bölüm 524

avatar
6921 18

I Shall Seal The Heavens - Bölüm 524


Bölüm 524:xxxx




O anda Mor Denizin üstündeki bulutlar çalkalanıyordu. Mor yağmur artık dinmiş olsa da gökyüzü hala kapalı ve karanlıktı. Aniden uzaklardan yıldırımların yaklaştığı görüldü.



Yıldırım yaklaştığında sayısız Felaket Bulutu da bir araya toplanmaya başlamıştı. Ortaya çıkan Felaket Bulutları toplanmaya devam ederken Mor Denizin de kudurmasına neden oluyordu. Denizden muazzam bir ölüm aurası saçılmaya başladı.



Aura sanki Felaket Yıldırımına karşı koymaya hazırlanıyormuş gibiydi. Sanki bir anda kadim bir çılgınlık kendini göstermişti!



Yıllar boyunca Mor Denizin üzerine inşa edilen on farklı ileri karakoldaki gelişimciler gözlerini hayretle gökyüzüne dikmişlerdi.



Bu… Felaket Yıldırımı mı?



Yoksa birisi Felaketi mi aşıyor? Bu nasıl mümkün olabilir? Sadece Ölümsüzler Felaketi aşabilirler. Batı Çölünden Felaketi aşabilen biri nasıl olabilir?



Bu birisinin Felaket aşması değil. Belli ki dünyada değerli bir hazine ortaya çıkıyor!!



Böyle konuşmalar on karakolun hepsinde de yaşanmıştı. Fakat Mor Denizin üstündeki Felaket Yıldırımı aslında sadece Mor Deniz bölgesindeki insanlar tarafından tespit edilebilir durumdaydı. Siyah Topraklardaki Ruh Bölme gelişimcileri bile sanki arada bir perde varmış gibi onu tespit edememişlerdi.



O sırada ikinci ileri karakoldaki görkemli bir binanın içinde, üstü çıplak orta yaşlı bir adam kollarını güzel bir kadın gelişimciye dolamış durumdaydı. İkili konulup gülüşürken adam ara sıra kadının vücudunu elleriyle okşuyordu. Kadının cilveli hali adamın arzusunu daha da kamçılıyordu.



Adamın arkasında yedi tane yaşlı adam bacaklarını çaprazlayarak oturmuş durumdaydı. Hepsinin de gözleri kapalıydı ve odadaki müstehcen seslerin farkında değilmiş gibi hiç konuşmuyorlardı. Bu yedi yaşlı adamın gelişim merkezleri inanılmazdı. Dört tanesi Orta Gelişen Ruh Aşamasında, iki tanesi Geç Gelişen Ruh Aşamasında ve bir tanesi de büyük döngüdeydi!



Böyle gelişimciler Ruh Bölme aşamasının altında bulabileceğin en güçlü kişilerdi. Özellikle Ruh Bölme aşamasına ulaşmanın basit olmadığı bir çağda Gelişen Ruh aşamasının büyük döngüsündeki gelişimciler tamamen dünyayı sarsabilecek kişilerdi.



Fakat şu an bu yedi yaşlı adamın sadece bir heyet oldukları çok belliydi!



Gelişen Ruh aşamasının büyük döngüsündeki insanları eşlikçi olarak alabilecek tek kişiler Ruh Bölme Patrikleri olabilirdi! Orta yaşlı adamın gelişim merkezi Ruh Bölme aşamasında değil, Erken Gelişen Ruh Aşamasındaydı. Bunun anlamı bu adamın statüsünün son derece yüksek olduğuydu!



Bu adam Göksel Saltanat Birliğinin üç gücünden biri olan Göksel Takip Kabilesinin Ruh Bölme Patriği Huyan Yunming’in oğluydu! Üç ay önce on ileri karakolu gezmek ve kadınların peşine düşmek için Siyah Topraklardan ayrılmıştı.



Huyan Qing tam kendini kadın gelişimcinin üstüne atacakken bir anda kırmızı bir yıldırım havada fırladı ve ardından uzaklara doğru yola devam etti. Yıldırım ortadan kaybolmadan önce muazzam, şiddetli bir baskı hissettirmişti. Aniden yedi yaşlı adamın gözleri açıldı. Gelişen Ruh aşamasının büyük döngüsünde olan kırmızı cübbeli yaşlı adam yavaşça başını kaldırdı ve kaşlarını çatarak uzaklara doğru baktı.



Huyan Qing’in vücudundan bir titreme geçti ve aniden kafasını kaldırdı.



Mucize Yıldırımı mı? Yoksa değerli bir hazine mi ortaya çıktı? Ya da bir şeytansı dönüşümü mü?” Huyan Qing içten bir kahkaha attı. Aniden bir kolunda şaşkın kadınla birlikte havaya fırlarken diğeriyle elbise kolunu fiskeledi. Aniden omuzlarında süslü bir tahtırevan taşıyan dört tane siyah cübbeli koruma ortaya çıktı.



Huyan Qing hemen kadınla birlikte tahtırevana girdi.



Bay Wu, gidip bir baksak fena olmaz değil mi?” Adamın kahkahası tahtırevanın içinin gösterişi karşısında nefesi kesilen kadının sesine karıştı.



Huyan Qing isimli adamın Bay Wu diye bahsettiği kişi Gelişen Ruhun büyük döngüsünde olan yaşlı adamdı. Adam kaşlarını çattı ve sessizce iç geçirdi. Diğer altısıyla birlikte yavaşça ayağa kalkarak tahtırevana eşlik etmeye başladılar.



Huyan Qing’in yıldırımı takip ettiği yön tabii ki Meng Hao’nun bulunduğu yere gidiyordu. O sırada, kafasının etrafında uçan altı Gelişen Ruha bakan Meng Hao’nun ifadesi sertti. Kaşlarını çattı.



Yüz yıllık ömür… İki yüz bile değil. Pekala, zaten Geç Gelişen Ruh Aşamasının zirvesindeyim. Sanırım yüz yıl içinde Ruh Bölmeye geçebilirim!



Şimdi, şu Diriliş Zambağına gelirsek…” Aniden dudaklarında soğuk bir gülümseme kıvrıldı. Meng Hao gelişim pratiğinin böyle kritik bir anında Diriliş Zambağının hamle yapacağını zaten tahmin etmişti.



Onun ortaya çıkacağını biliyordu!



En başta onun kendisini ele geçirmek için Göksel Felaket vurduğunda girişimde bulunacağını düşünmüştü. Fakat belli ki şu an en iyi fırsattı.



Senin şu an ortaya çıkman gerçekten de çok iyi oldu! Eğer gerçekten Göksel Felaket geldiğinde olsaydı bana biraz sıkıntı çıkartabilirdin.” Soğukça gülümseyen Meng Hao bacaklarını çaprazlayarak oturdu. Diriliş Zambağının patlayıcı yükselişine aldırmadan elini kaldırdı ve Gelişen Ruhlardan birini işaret etti.



Hemen Metal Gelişen Ruh aşağı süzüldü. Kafasının üstünden içeri batan figürün yüzünde tıpkı Meng Hao gibi soğuk bir gülümseme vardı. Figür içeri dalarak dantian bölgesindeki daha önce Altın Çekirdeğin bulunduğu boşlukta ortaya çıktı.



Bu sefer, sana tam anlamıyla savaşma fırsatı vereceğim!” Meng Hao gözlerini kapatırken Metal Gelişen Ruhun görkemli gelişim merkezi gücü patlayarak Diriliş Zambağının üzerine çöktü.



Diriliş Zambağı çıldırmış gibiydi ve sessiz kükreyişler koparttı. Şaşırtıcı bir şekilde direk Meng Hao’nun arkasında şiddetle salınan dört renkli parlak Diriliş Zambağı görüntüsü belirdi.



O anda Diriliş Zambağı Meng Hao’nun bacaklarının kontrolünü ele geçirdi. Meng Hao bacaklarına dair bütün hissiyatı kaybederken vücudunun kontrolü için mücadele etmeye devam etti. Hissiyat hızla kollarına da yayıldı.



Dört renkli Diriliş Zambağı oldukça garip bir tarzla ileri geri salınıyordu. Sanki Meng Hao’ya bu karşı saldırıyı yapmak için yıllardır bekliyormuş gibiydi. Hamle yapma zamanı geldiğinde mutlak bir acımasızlığa sahip olacaktı.



Hakkını vermem lazım...” dedi Meng Hao sakince. “Bu sefer öncekine göre çok daha iyisin.” Tüm zaman boyunca Diriliş Zambağına artık aşinalık kazanmıştı ve onun sezgili olduğunu biliyordu.



Meng Hao konuştuğu sırada Ahşap Gelişen Ruh yeşil bir ışık saçmaya başlarken Meng Hao’nun kafasının üstünden vücuduna girdi. Hızla dantian bölgesine ulaştı ve Meng Hao onu hiç tereddüt etmeden Metal Gelişen Ruh ile üst üste ekledi. İkisi birleşerek… Bir oldular!



İki Gelişen Ruh birleştiği anda Meng Hao’nun zihni bir gürleme sesiyle doldu. Aniden gelişim merkezinin hızla yükseldiğini hissetti!!



Hala Geç Gelişen Ruh Aşamasındaydı. Bir ilerleme kazanmamış olsa da, savaş hünerlerinin kat kat arttığını hissedebiliyordu!



O anda Meng Hao şaşırmadı. Bunun nedeni onun Yetkin Gelişen Ruhun gücü olmasıydı, bu güç Meng Hao’yu aynı aşamada olan herhangi birinden daha üstün kılacaktı!



Fakat, savaş hünerlerindeki ani artışla birlikte ömrünün aşınma etkisinin daha önce altı kat ile sınırlı iken artık daha da büyüdüğünü hissetmişti.



Diriliş Zambağı başka bir sessiz kükreyiş daha kopartırken mücadelesi daha da şiddetlendi. Daha önce son derece üstün bir pozisyona sahipken şimdi Meng Hao tarafından savunma yapmaya zorlanmıştı. Meng Hao’ya ele geçirdiği vücut parçalarını tekrar vermek istemiyordu.



Bu daha iki Gelişen Ruhun birleşimi...” dedi Meng Hao pırıldayan gözlerle. Aniden Su Gelişen Ruhu aşağı süzülerek kırmızı bir parıltıyla birlikte kafasının üstünden vücuda girdi. Kısa bir an sonunda dantian bölgesinde ortaya çıkarak önceki iki Gelişen Ruh ile üst üste eklendi. Birbirleriyle kaynaştılar ve üç Gelişen Ruh bir oldular.



BOOOMMM!!!



Meng Hao savaş hünerlerinin inanılmaz bir şiddetle tırmandığını net bir şekilde hissedebiliyordu.



En başta sadece tek bir Gelişen Ruha denk güce sahipti. Fakat şu an gücü dört zirve Geç Aşama Gelişen Ruha denkti! Buna ek olarak ömründeki harcanma da artmıştı.



Bu bir gelişim merkezi artışı değildi, savaş hüneri artışıydı. Ruhsal gücü kullanma becerisiyle kuvveti yükseltmek doğal bir şeydi. Bu artış şişedeki suya benzetilebilirdi. Şişe büyük olmayabilirdi ama içeri daha fazla su almaya zorlayınca normalden daha fazla baskı yaratılacaktı!



Diriliş Zambağı keskin çığlıklar yayıyordu. Onun sesi başkaları tarafından değil sadece Meng Hao tarafından duyulabiliyordu. Diriliş Zambağı Meng Hao’nun üç element kombinasyonun gücü karşısında tamamen çaresiz kalmıştı. Hemen Meng Hao’nun kolları üzerindeki kontrolünü kaybetti ve bacaklarındaki konumuna geri çekilmek zorunda kaldı.



Seni bastırmak için çok fazla efor sarf etmeme gerek yok.” dedi sakince. “Ne de olsa bu doğrudan bir çatışma ve sen bana rakip olmanın yanına bile yaklaşamadın! Sana beni ele geçirebileceğini düşündürten şey nedir!?



Sen bensin, ama ben sen değilim!” Yukarıdan aşağı doğru süzülen Ateş Gelişen Ruhundan bir alev denizi püskürdü ve figür vücuda girdi. Dantian bölgesindeki diğer üç Gelişen Ruhun olduğu yere gelerek onlarla üst üste eklendi ve onlarla bütünleşti.



Şok edici gürleme sesleri Meng Hao’nun tüm vücudunu salladı. Mavi damarları ortaya çıkarken kanı iyice hızlandı. Vücudu aniden genişlemeye başladı. Sanki daha da uzamış gibiydi. Hala ince yapılı olsa da sanki her bir et ve kan zerresi neredeyse korkunç bir güçle dolup taşıyor gibi görünüyordu.



Savaş hünerleri bir kez daha ikiye katlanmıştı!!



Meng Hao o anda artık Geç Aşamanın zirvesindeki sekiz tane Gelişen Ruha denk bir güce sahipti. Dörtlü element kombinasyonunun gücü patlayarak Diriliş Zambağının kıvranmasına ve acınası bir feryat kopartmasına neden oldu. Bir kez daha kolayca baskılayıcı kuvvetle geri çekilmeye zorlandı ve bacaklardaki hakimiyetini kaybederek en uçlara kadar geri çekildi.



Fakat mümkün olduğunca geri çekilmekte olan Diriliş Zambağından yükselen bir aura Meng Hao’nun göz bebeklerinin büzülmesine neden oldu.



Aura giderek yükseldi ve hatta Tek Renkli Ruh Sağlama Hapına ait kalıntılar içerdiği görüldü. Aniden Meng Hao’nun sınıra kadar bastırdığı dört renkli Diriliş Zambağı parlamaya başladı ve ardından…



Beşinci bir renk geliştirdi!!



Beşinci renk ortaya çıktığı anda Meng Hao’nun zihni ve kalbi titredi. Ama sonra gözleri hoş bir sürprizle parladı. Meng Hao bu Diriliş Zambağının eksik olduğunu biliyordu ve asla yedi renkle açarak Ölümsüzlüğe Yükselişe ulaşamayacaktı. Üç renk onun sınırıydı. Dördüncü rengi mucize eseri kazanmıştı. Ama şimdi, gerçekten de beşinci rengi geliştirmişti.



R.N: Diriliş Zambağı dördüncü rengi 205.bölümde kazanmıştı.



Bu beşinci renk belli ki Meng Hao’nun Gelişen Ruh yapımı, Tek Renkli Ruh Sağlama Hapı ve onun Yetkinlik Alemindeki yeriyle alakalıydı. Tüm bu farklı şeyler sayesinde Diriliş Zambağı aniden çarpıcı bir yükseliş gösterebilmişti.



Diriliş Zambağında beşinci çiçek yaprağı ortaya çıktığında vahşi bir kükreme koparttı ve ardından geri çekildiği pozisyondan taşmaya başladı. Genişleyerek Meng Hao’nun tüm vücudunun kontrolünü ele almak istedi. Meng Hao’yu kontrol etmek ve onu kontrol edebildiği gerçek bir konağa dönüştürmek istiyordu!



Meng Hao Diriliş Zambağının çılgınlığını hissedebiliyordu ve bu onun gülümsemesine neden oldu. Meng Hao onun daha da güçlenmesini istiyordu, çünkü bu Diriliş Zambağını gelecekte Ölümsüzlüğe Yükselişe ulaştığı zaman kritik anda kullanmaya karar vermişti!



Diriliş Zambağı güç ile patladığı sırada Meng Hao kafasını kaldırdı. Toprak Gelişen Ruhu aniden şok edici bir soğuklukla taştı. Meng Hao’nun alnından girdi ve bir an sonra dantian bölgesinde ortaya çıktı. Beş element üst üste geçmişti. Beş element… Birleşmişti!



Bölüm İsmi: Beş Renkli Diriliş Zambağı












Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44332 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr