Çeviri: SoulBlade Düzenleyici: Kharsmi

Ning Xi’nin bugün bir dans sahnesi çekimi vardı, kostümünün dünkü saray kostümünden daha hafif olacak olması bir rahatlıktı.

Soyunma odasına girdiğinde, Jia Qingqing'i görünce şaşırdı.

Jia Qingqing'in artık gelmeyeceğini düşünüyordu.

Jia Qingqing ikinci kadın oyuncu seçmelerinde başarısız olmuştu ancak yönetmen onu üçüncü kadın oyuncu olarak Prenses Xian’ı oynaması için davet etti.

Üçüncü kadın oyuncu da ülkeye felaket getirecek olsa da Ning Xi’nin rolüne kıyasla daha küçük bir roldü. Üstelik filmde Ning Xi tarafından feci şekilde işkence görecekti.

Menajeri, Jia’nın adına daveti kabul etmesine rağmen memnuniyetsizliği yüzünden açılış törenine katılmamıştı. Hatta rolü kabul etmeyeceği söyleniyordu.

Ning Xi onun filme fazladan büyük bir yatırım yapıldığını duyduktan sonra başını eğip geldiğini az çok tahmin edebiliyordu.

Ne de olsa yüz milyonluk dev bir projeydi.

Jia Qingqing makyajını yaptırdığı sırada aynadan Ning Xi’yi gördü ve ona yapmacık olmayan bir nefret, soğukkanlı aşağılamayla dik dik baktı.

Ning Xueluo gibi onun da zengin bir babası vardı, bu yüzden her zaman küstah davranır, sette pek sevilmezdi. Fakat kendisinin çok yetenekli internet şakşakçıları sağ olsun, imajını açık sözlü ve dürüst biriymiş gibi baştan yarattılar. Hatta ona eğlence endüstrisindeki bir numaralı güzel unvanını verdiler.

Elbette ki hem rolünü hem de şanını çalan Ning Xi’den son derece nefret ediyordu.

“Hımm, bu bizim eğlence sektörümüzün bir numaralı güzeli değil mi? Bu kadar çok zengin destekçin varken hala soyunma odasında bizim gibi önemsiz kişilerle mi takılıyorsun?” Jia Qingqing alay etti.

Ning Xi tamamen doğal bir şekilde bir sandalye buldu ve yavaşça oturup senaryosunu okumaya başladı.

Sete gelir gelmez içtenlikle işine odaklanan türde bir kişiydi. Hiçbir şeyden veya hiç kimseden etkilenmezdi.

“Ning Xi, beni takmıyor musun?” Jia Qingqing tarağını sesli bir şekilde masaya bıraktı.

Ning Xi duymamış gibi senaryosunu okumaya devam etti.

O anda makyöz artık dayanamadı ve öksürdü. “Ning Xi kulaklık takıyor, o yüzden seni duymamış olabilir!”

Jia Qingqing ancak o zaman Ning Xi’nin kulaklarındaki beyaz küçük kulaklıkları fark etti. Boşa kürek çektiğini hissetti.

Or****! Mahsus yapmadığı ne malum?!

Elbette Ning Xi kasten yapıyordu.

Jia Qingqing’i gördüğü an kulaklıklarını bulup takmıştı böylece onu duymuyormuş numarası yapabilirdi.

Çünkü bu durumda, kimin haklı yada haksız olduğu farketmeksizin ortada bir anlaşmazlık olduğu sürece Ning Xi’nin adına iyi olmayacaktı. Beladan hepten kaçınmak daha iyiydi.

“Jia hanım, bitti. nasıl buldunuz?” Makyöz dikkatlice sordu, belli ki zor bir müşteri ile uğraştığının o da farkındaydı.

“Olmamış! Tekrar yap!” dedi Jia Qingqing bir kere bile bakmadan.

“Hangi kısmı hoşunuza gitmedi?” Makyöz sordu.

“Hiçbir yeri!”

Makyözün suratı sinirden kaskatı kesilmişti fakat makyajı silip baştan başlamaktan başka çaresi yoktu.

Ning Xi’nin kendisini tamamen görmezden geldiğini gördükçe Jia Qingqing daha da sinirlendi ve makyözün yaptığı her şeyde kusur bulmaya devam etti.

Makyöz tavrını koymaya cüret edemezdi, tek yapabildiği köşede oturan Ning Xi'ye içerlemiş bir şekilde dik dik bakmaktı.

Jia Qingqing’in hedefinin Ning Xi olduğunu ve kendisinin de bu durumun içine ister istemez sürüklenmiş olduğunun bilincindeydi.

Kendi soyunma odalarına sahip olan erkek ve kadın başrol oyuncuları dışındaki herkes tek bir soyunma odasını paylaşıyordu, Jia Qingqing’in makyajı bitene kadar Ning Xi beklemek zorundaydı.

Nihayet Jia Qingqing’in menajeri onu almaya geldi ve isteksizce ayrılmak zorunda kaldı. Ayrılırken, Ning Xi’ye sinirli bir bakış daha atmayı da unutmadı.