ÇEVİRMEN : Litlover 

Bunu söyledikten sonra, Guo Qisheng'nin yüzünde 'bekle ve gör' ifadesi belirdi.

Beklendiği üzere, tüm muhabirler Guo Qisheng'in işaret ettiği yere baktılar ve bakar bakmaz sersemledikleri apaçık ortaydı.

Ning Xi, dantelden, hafif mora çalan kırmızı renginde bir elbise giyinmişti.  Elbisenin yakası köprücük kemiğinin güzelliğini ortaya çıkarırken, kumaşın kesimi onun büyüleyici ayak bileklerine kadar uzanıyordu.  Bu rengi taşımak  saf kırmızı rengini taşımaktan daha zordu, üstelik elbise dantelden yapılmıştı.  Elbise gerçekten harika bir tasarımdı fakat bir çok insan onu giyindiğinde korkunç ya da pejmürde (ucuz) görünüyordu.

Fakat, bu parça sanki Ning Xi için özel olarak dikilmiş gibiydi.  Giydiği elbise onun güzelliğine güzellik katmış ve onu daha çekici ve sevimli kılmıştı, bu durum da güzelliğinin dikkat çekmesine sebep oluyordu.

Modacı bu elbiseyi onun için seçtiğinde, Ning Xi kendisinin bu elbiseyi taşıyamayacağını düşündü. Fakat, giydikten sonra yanıldığını anlamıştı.

Tam da Tanrı Eli'nden beklenildiği gibi, Arthur yine iyi iş çıkarmıştı.  Sadece bir kez karşılaşmış olmalarına rağmen, Ning Xi'yi kendisinden daha iyi tanıyordu. 

Ning Xi ilk defa kırmızı halıda yürüyor olmasına rağmen, ne de olsa bir aktristi.  Daha önce ünlülerin de içinde olduğu farklı meslekten insanlarla birlikte çeşitli rollerin provasını yapmıştı, hatta bir ya da iki kez onlardan birini canlandırmıştı bile.  Kırmızı halıda yürümek onun için kolaydı.

Her adımı, her gülüşü ve her hareketi kameralara doğru açıyı vermek içindi. Hatta en mükemmel ifadelerini bile gösterebildi.

Muhabirler Yönetmen Guo'dan bile daha uzun süre şaşkın kaldılar ve oldukça uzun bir süre sonra kendilerine gelebildiler.

Bu.... Bu Meng Changge'yi canlandıracak olan aktris Ning Xi' ydi.

Bilindik her hangi bir projede yer almamış olan bir acemi?

Bu.. çok güzel değil mi?

Onu tarif edebilecek başka bir sözcük yoktu, sadece güzel!

Az önce sorularıyla böylesine ısrarcı davranan muhabirler, yönetmen Guo'nun neden bu şekilde davrandığını şimdi anladılar.  Jia Qingqing ve Ning Xi. Hangisinin daha güzel olduğunu sormak bile komikti.

Ning Xi gibi mutlak bir güzelliğin karşısında, Jia Qingqing gibi "güzel" bir yıldız adayı bile yalnızca kalabalığın arasındaki sıradan bir yüz olurdu.

Sadece güzelliği değil aynı zamanda duruşu da onu diğer acemilerden farklı kılıyordu.  Jest ve mimikleri doğuştan gelen asilliğini dışa vurur gibi şık ve cömertkardı.

Ning Xi kırmızı halının ortasına kadar yürüdü ve kameramanların fotoğraf almasına müsaade eder bir ifadeyle gelişigüzel bir kaç poz verdi.  Hemen ardından arkasını döndü ve tabladan bir kalem alarak duvara imzasını attı.

Bu dönüşü bir heyecan dalgasına ve ardından gelen kamera seslerine neden oldu.

Elbise sırt dekoltesiyle tasarlanmıştı ve bu dekolte modacının bu elbiseyi seçme sebeplerinden birisiydi.

Ning Xi'nin kürek kemiklerinin öylesine sade bir güzelliği vardı ki.  Tüm vücudunun en büyüleyici yeriydi ve onların gösterilmemesi büyük kayıp olurdu.

Çoğu kadın artistler kırmızı halıda yürürken dikkat çekmek için göğüs dekoltesi kullanmayı seçerlerdi, fakat Ning Xi onu diğerlerinin üstüne çıkaran ikinci turunu da atmıştı.

Sayısız film makarasını katlettikten sonra, şimdi sırada onunla röportaj yapmak vardı.

Muhabirler bugün gerçekten acınacak haldeydiler.

Hepsi şöyle sorular hazırlamışlardı: ' Sizce Meng Changge gibi huysuz bir karakteri canlandırabilecek misiniz?', ' Sizce kim daha hoş, siz mi yoksa Jia Qingqing mi?', Duyduğumuza göre resmi kanalların dışından özellikle seçilmişsiniz, bunun için herhangi bir sebep var mı?'...

Şimdi bu soruların hiçbirini hiçbir şekilde kullanamayacaklardı...

Kör değillerse, bu işin arkasında başka bir iş olmadığını hemen farkedebilirlerdi.  Ning Xi'nin yüzü çok ikna ediciydi.

Meng Changge'yi canladırmak için en uygun kişi oydu.

Bu sebeple, muhabirler soruları ayak üstünde yeniden düzenlemek zorunda kaldılar.

" Bayan Ning, kıyafetinizin Karl Lagerfeld'ten isteğiniz doğrultusunda hazırlanmış bir parça olup olmadığını sorabilir miyim?"

Ning Xi sersemledi.

Vay canına demek bu elbise Karl Lagerfeld' in özel tasarımıydı ha!

Şimdi tesadüfen binlerce dolarlık bir elbise mi giymişti?

Şeytan kral Lu, ne düşünüyordun acaba!!

Fakat, cevaplanması gereken daha korkunç bir soru vardı sırada.  O sorudan sonra, aynı muhabir Ning Xi'nin giydiği her bir parçanın nereden geldiğini söyledi ve ardından sordu, "Bayan Ning, modacınız Arthur mu?”

Gerçekten sırf parçalara bakarak böyle bir şey söyleyebiliyor musun?

Bu nasıl bir görme yeteneği!!!

# Merhaba arkadaşlar :) Ben yeni çevirmeniniz, hoşbuldum :D  Zevkle çevirdiğim bir bölüm daha. Zevkle okumanız dileğiyle.