Çevirmen: Godctia

Editör: Lord Viole Grace

Ning Xi gözlerini bile açmadı. Sesi onunkinden daha uğursuz ve korkunçtu. "Son zamanlarda çok iyi bir ruh halinde değilim. Benden uzak durmanı tavsiye ederim."

Kızın ürpertici tonu, Mo Yuxiu'nun omurgasından vurulmasına neden oldu. Alaycı bir şekilde konuştu, "Hah, kötü bir ruh hali demek? Ne oldu? Sevgilinden mi ayrılıyorsun?''

O anda, "ayrılma" sözcüğü, patlayıcı bir varili patalatabilecek alevdi...

Sonraki saniyede, Ning Xi bir yumrukla Mo Yuxiu'nun omzuna vurarak onu yere düşürdü. Kız sivrildi ve parladı gözleri birini dehşete düşürecek türden bir ürperti içeriyordu.

Bu ani sahne ofiste herkesi şok etmişti...

Qin Ran, Han Yucheng, Luo Fan ve Li Lekai şaşkın bir şekilde bakıştı.

Lanet olsun, bu ikisi neden tekrar kavga ediyorlardı?

Bu sefer Ning Xi ilk hamleyi yapmış gibi görünüyordu.

Köşede, Jiang Muye başını salladı ve Mo Yuxiu'ya acıyarak bakarken içini çekti.

Pfft, o kıza ne olduğunu merak ediyorum. Son zamanlarda çok dağılmıştı. Ben bile ona yaklaşmaya cesaret edemem. Mo Yuxiu şimdi ona gitmek zorundaydı. Neredeyse intihardı bu!

''Ucube...'' Mo Yuxiu en çok kafası karışandı. Ning Xi'nin aniden ayaklanmasını beklemiyordu. Meydan okuyarak ona küfretti ve ona saldırdı.

Ning Xi'nin olağan dövüş yetenekleri Mo Yuxiu'yu yenmek için yeterliydi. Şimdi durum daha da vahşiydi izlemek bile zordu.

Sonra... Mo Yuxiu Ning Xi tarafından dövülmüştü...

Aslında, Ning Xi tüm bu zaman boyunca onun onurunu umursamamıştı. Mo Yuxiu'nun üzerine oturdu ve karşılık vermesinin mümkün olmayacağı bir şekilde onu dövdü. Mantığının son zerresi yüzüne vurmaktan alıkoyuyordu.

Qin Ran çenesini kaşıdı ve yorumladı, "Ning Xi'yi kavga ederken izlemek oldukça heyecan verici!"

Sevgilisi onu Mo Yuxiu ile aldatmış olan Li Lekai, şovu oldukça neşeyle izliyordu. Neredeyse telefonunu çıkartıp bunu kaydetmek istiyordu, böylece her gece uyumadan önce izleyebilirdi. Sadece çok iyi hissettiriyordu!

"Bro Xi... Yuxiu! Yeter kavga etmeyin artık. Her şey gayet iyiydi. Ne oldu?'' Ye Ying endişeyle yan taraftan bağırıyordu.

O da konuşamıyordu. Neden iki iki beyaz atlı prensi tekrar kavga etmişti? Bu ne garip bağımlılıktı böyle!?

Neyse ki, önceki olaylardan sonra, bu şeylere aşina olmaya başlamıştı ve şimdi oldukça sakindi. Ayrıca, Ning Xi yüzüne vurmuyordu bu yüzden biraz güvende hissederek kontrolden çıkmayacağını düşündü.

Sonunda Ning Xi, Mo Yuxiu'nun sırtını sabitlemek için dizini kullandı. Hafifçe nefes aldı, sonra adamın kulağına eğildi ve "Şimdi nasıl? Hala devam etmek istiyor musun?"

Mo Yuxiu kızın ince bacaklarını sırtında hissedip, kızın sıcak nefesi kulağına değince aniden kalbinin anlamsız bir şekilde daha hızlı attığını hissetti...

Bu... Uzun zamandır beklenen... Uyarılma hissi ... Bir kadın tarafından uyandırılma hissi...

Lanet olsun! Kahretsin! Sadece bir ya da iki kez olmuştu ama uyarılma durumuna gelene kadar dövülmüş müydü?

Mazoşist olduğunu bilmiyordu!

"Bırak!" Mo Yuxiu kendi düşüncelerinden korkuyordu. Ning Xi'nin kavrayışını şiddetle savurdu ve uzaklaştı ancak Ning Xi'ye bakışları içten içe tutkuyla arttı.

Jiang Muye, Ning Xi'ye ve sonra da dayak yemiş Mo Yuxiu'ya baktı.

İç geçirdi şimdi Ning Xi'nin dövmesi gereken başka biri vardı. Sonunda, artık acı çekmek zorunda değildi ama neden aniden yalnız hissetmişti?